SON DAKİKA

logo

Bina inşaat işleri yaptırılacaktır

ANTALYA YATIRIM İZLEME VE KOORDİNASYON BAŞKANLIĞI

Antalya Demre Akdeniz Su Ürünleri Araştırma, Üretme ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü Hizmet Binası Yapım İşi yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacaktır.

 Basın İlan Kurumu’nun ilan portalı ilan.gov.tr’de yer alan ilana göre İhale 22.12.2022 - 10:00'da: Antalya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı Toplantı Salonu (Zemin Kat) adresinde yapılacaktır. * DETAYLAR İÇİN TIKLAYIN



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.11.30 19:23:54
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Büyükşehir’den çiftçilere 4 yılda 119 milyon 850 bin TL elektrik desteği

Sulama birliklerinin elektrik maliyetlerinin yüzde 85’i Büyükşehir’den 

Antalya’daki 53 tarımsal sulama kooperatifi başkanıyla 2023 yılında verilecek enerji desteğine ilişkin protokol imzalayan Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 2019 yılında bu yana GES’lerde ürettikleri enerji ile sulama kooperatiflerine toplam 119 milyon 850 bin TL elektrik desteği verdiklerini, bu miktarın güncel kur ile 250 milyon TL değerinde olduğunu söyledi. Başkan Böcek, 2023 yılında da Antalyalı üreticilere 50 milyon TL’lik enerji desteği sağlayacaklarını açıkladı.
 
Antalya Büyükşehir Belediyesi, tarımın başkenti Antalya’da üreticiyi her alanda destekliyor. Özellikle son yıllarda artan elektrik maliyetleri karşısında zor durumda olan çiftçilere yönelik Antalya Büyükşehir Belediyesi, şehrin farklı bölgelerinde 7 adet Güneş Enerji Santrali (GES) kurdu. Büyükşehir Belediyesi’nin GES tesislerinde ürettiği enerji sulama kooperatiflerinin enerji ihtiyacının büyük bir kısmını karşılıyor. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya’da faaliyet gösteren 53 tarımsal sulama kooperatifi başkanı ile bir araya geldi. Antalya Su ve Atıksu İdaresi (ASAT) Genel Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda Başkan Muhittin Böcek, kooperatif başkanları ile 2023 yılında verilecek elektrik desteğine ilişkin protokol imzaladı. 
TARIMA HER ALANDA DESTEK
Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek, turizm ve tarımın başkenti Antalya’da yerelden kalkınma modeli ile 2019 yılından itibaren üreticiyi her alanda desteklerini söyledi. Başkan Muhittin Böcek, “Özellikle üreticilerin girdi maliyetlerini düşürmek için sulama kooperatiflerine enerji desteği veriyoruz. Bu kapsamda bugün destek verdiğimiz kooperatif sayışımız 53 oldu. Bu kooperatiflere elektrik desteği olarak ödediğimiz miktar 119 milyon 850 bin TL’dir. Artan döviz kurları ile sulama kooperatiflerine ödediğimiz bu miktar güncel kur ile 250 milyon TL’dir.  Ayrıca dijital tarım uygulamaları, biyolojik mücadele ve birçok alanda Antalyalı çiftçilerimize destekler veriyoruz” dedi. 
2023 YILINDA 50 MİLYON TL’LİK BÜTÇE AYRILDI
Başkan Muhittin Böcek, 15 tane sulama tesisini Büyükşehir Belediyesi’nin işlettiğine dikkat çekerek, “Türkiye’de bir ilk olarak Sülekler ve Bahçeyaka mahallerine kurduğumuz güneş enerjisi santraliyle üreticimizin enerji maliyeti olmadan tarımsal sulama yapmasını sağlıyoruz. Bu proje ile bu iki mahallede 3 bin 500 dekar alanı araziyi suya kavuşturduk. 53 sulama kooperatifimize verdiğimiz enerji desteği ve 15 sulama tesisimizle 22 bin çiftçi ailesinin üretimine katkı sağlıyoruz. Çiftçiye verdiğimiz elektrik desteğiyle 40 bin dekar alan su ile buluşuyor. 2023 yılında 50 milyon TL’lik bir destek vereceğiz. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak üreticilerimizin elektrik maliyetlerinin yüzde 85’ini karşılıyoruz” diye konuştu. 
KOOPERATİF BAŞKANLARINDAN BAŞKAN BÖCEK’E TEŞEKKÜR
Başkan Muhittin Böcek, daha sonra sulama birliği kooperatifleriyle 2023 yılında verilecek desteğe ilişkin protokolü imzaladı. Toplantıda Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz, ASAT Genel Müdür Yardımcısı Ümit Daban ve Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Seda Özel, tek tek kooperatif başkanlarının talep ve önerilerini dinledi. Kooperatif başkanları Başkan Muhittin Böcek’e üreticiye verdiği destekten dolayı teşekkür etti.  -BLD.BSN.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.13 17:45:14
Son Düzenlenme Tarihi :





Define avcıları tarihi eser bulamayınca taklit eser üretiyorlar

Uluslararası Strateji Kalkındırma Araştırma Derneği (USKAD) Genel Başkanı ve Koruma ve Restorasyon Uzmanı Cemil Karabayram, tarihi eser kaçakçılığını vatana büyük bir ihanet olarak değerlendirdiğini söyledi.
Türkiye ve komşu ülkelerde antik çağlar boyunca yaşamış medeniyetlerin bıraktığı kültürel mirasa ait eserlerden bazılarının özellikle Osmanlı Devleti’nin son döneminden itibaren değişik suç işleme teknikleri kullanılmak suretiyle çalınarak yurt dışına kaçırıldığını söyleyen USKAD Genel Başkanı ve Koruma ve Restorasyon Uzmanı Cemil Karabayram, “Ekonomik yönden ticari bir mal olarak kabul edilen kültür varlıkları; tarihi ve kültürel mekânlardan, sit alanlarından, ören yerlerinden, müzelerden, dinsel yapılardan, arkeolojik kazı alanlarından, koleksiyonculardan ve müzayede salonlarından çalınmış ve yurt dışına kaçırılmıştır” dedi.

Tarihi eser kaçakçılığı vatana ihanettir
Eser kaçakçılığının vatana ihanet olduğuna dikkat çeken Karabayram, “Eserini satan vatanını satar” açıklamalarının bazı çevrelerce ağır ve abartılı olarak görülse de, bu ifadelerle anlatmak istediklerini ve kaçakçılık faaliyetlerinin nelere sebep olduğunu şu şekilde açıkladı:
“Tarihi eser kaçakçılığını iki sınıfa ayırarak değerlendirebiliriz. Bunlar, meraklı define avcıları ve bu faaliyetleri ticaret amaçlı yapan ve terör örgütleri ile bağlantılı gruplardır. Define meraklısı bilinçsiz grupların faaliyetleri sonucunda yıllardır birçok arkeolojik alan ve eser büyük tahribatlara uğratılmaktadır. Bunun yanı sıra özellikle bilinçli ticari faaliyet amacıyla yapılan tarihi eser kaçakçılığının ülkenin güvenliğine, birlik ve bütünlüğüne olumsuz anlamda tesir edebilecek birçok sonuçları ortaya çıkardığı görülmektedir. Yakın tarihlerdeki coğrafi komşularımızdan birisi olan ABD’nin operasyonunda Irak’ta İslami döneme ait eşsiz eserler ve müzeler tarumar edilip terör örgütleri tarafından yağmalanmıştır. Bu durum öyle bir boyuta ulaştı ki, özellikle terör örgütleri yağmaladıkları tarihi eserleri ticari bir hamle olarak kullandı ve elde edilen gelirler özellikle ülkemize karşı ekonomik ve silah gücü olarak kullanıldı. Şunu açıkça söyleyebiliriz ki terör örgütleri tarihi eser kaçakçılığından önemli ölçüde beslenmektedir. Yine son yıllarda Suriye’de yaşanan iç savaş/karışıklık neticesinde Suriye kültür varlıklarının birbirleri ile savaşan gruplar tarafından yağmalandığı, yaşanan siyasi otorite boşluğu, savaş ve kargaşa ortamının Suriye topraklarında kültür varlığı yağmasına yol açarak eserlerin birçoğunun tahribatı kalanların ise çalıntı ve ticari faaliyetler sonucu terör örgütlerine ekonomik katkı sağlamasına sebep olduğu görülmüştür.”

"Devletimiz mücadele ediyor"
Türkiye’de kaçakçılık faaliyetlerine bilinçli ya da bilinçsiz şekilde dahil olan herkesin bu yapılan definecilik ve yağmacılığın büyük felaketlere çanak tutmak olacağını bilmesi gerektiğine dikkat çeken Karabayram, "Ülkemizin bu konuda, 1973 yılında yürürlüğe giren 1710 sayılı Eski Eserler Kanunu’ndan itibaren 1983 ve 2004’te kapsamı daha da geliştirilen ve değiştirilen 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu yürürlüğe konularak kültür varlıklarının korunması çalışmaları sürekli olarak devam etmiştir. Özellikle son yıllarda Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy, Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığımız ve Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğümüzün özverili çalışmaları ve kaçırılan eserlerimizin ülkemize geri kazandırılmasında gösterilen çabalar takdire şayandır. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın İç İşleri Bakanlığı ve bağlı polis/jandarma birimleri ile iş birliği içinde planladığı ve sürdürdüğü bu çalışmalar başarılı bir şekilde devam ettiği sürece, bu konuda atılan adımlara vatandaşların da bilinçlendirilmesi ve destek vermesi teşvik edilirse, ülkemizin kanayan yaralarından birisi olan kaçakçılık ve yağmacılık faaliyetlerinin son bulacağını umuyor ve gönülden inanıyorum” dedi.

"Gerçeğini bulamayınca taklidini üretiyorlar"
Definecilerin altın arama maceralarında boşluğa kürek sallayarak olmayacak hayaller peşinde birçok yapıyı tahrip ettiğini dile getiren Karabayram, define merakının kronik bir hastalık olduğunu söyledi. Definecilerin altın bulma arzusunun, kumar oynayanların kazanma arzusuyla aynı olduğunu aktaran Karabayram, define avcılarının kazı başkanlarının düzenlediği panel ve sempozyumları kaçırmadıklarını söyledi. Bu kişilerin panellere katılma nedeninin bilimsel bilgi elde etmek olmadığını dile getiren Karabayram, katılış amaçlarının panelde verileri ve bölgeleri öğrenerek daha rahat kazı yapmak olduğunu kaydetti. Kaçakçıların dolandırıcılık yöntemi olarak gerçek eserleri yağmalama ve ticaretini yapma arzusunun yanında, taş üzerine belirli eskitme teknikleri ile orijinal eserlerin kopyalarını yaparak vatandaşları dolandırdıkları durumlarla da sıklıkla karşılaşıldığını söyleyerek, "Ayrıca, define avcıları define ve tarihi eser bulamadıkları durumlarda da taklit eser üretiyorlar. Bu da bir hastalık biçimidir” ifadelerine yer verdi.
Karabayram, son olarak internet sitelerinde definecilik faaliyetlerini özendiren ve teşvik eden paylaşım alanlarının kısıtlanmasının bu duruma çözüm olabilecek diğer bir husus olduğunu belirterek, internet sitelerinde yer alan detektör ve benzeri makine ve ekipmanların satışına kısıtlanma getirilerek gerekli önlemler alınması gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.02 11:26:10
Son Düzenlenme Tarihi :