“İşletmelerimiz de el değiştirmeye başlayacak. Bu küçük işletmelerden başlayarak büyük işletmelere doğru gidiyor.Hiç bir dünya ülkesinde herkes istediği yere gelip istediği işi yapabilecek, istediği evi satın alabilecek diye bir durum yok. Suyu gidişine bırakamayız.” “Bizim burada yabancı konusunda bir duyarlılık ve özen göstermemiz gerekiyor. Bugün bize biraz rahatlık getiriyor diye, biraz refah yaşıyoruz diye göz yumduklarımız da yarın Antalya’nın hem sosyolojik hem demokratik hem de ekonomik yapısıyla risk altındayız.” “Konut fiyatlarının artması, birilerinin belki zaman zaman memnun etti ancak iş dünyamızı tehdit eder halde. Çünkü çalıştırdığımız insanlar aldıkları ücretlerin yarısından fazlasını kiraya vermeye başladılar. Dolayısıyla işi bırakıp köylerine dönme durumları var.”
Antalya’nın konut sorunu konusuna değinen Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, “Antalya’da bir konut sıkıntısı var. Bu konut sıkıntısı şu anda belki de ‘ yabancı emlakçılar türedi ‘ şeklinde gündemimize geliyor ya da ‘Antalya’da yabancılar ev kiralarını çok artırdı’ şeklinde geliyor. Bunu derinlemesine incelediğimizde aslında biz bir bilinmezliğe doğru gidiyoruz. Şu anda Antalya’da bütün karar verici mercilerin toplanması ve bu konuda belki de merkezden bir karar alınması lazım. Suyun gidişine bırakamayız” dedi.
“Zaman zaman bazılarının yüksek kiralar sebebiyle refahı artabilir, ama bu gelişmeler bizim yapımızı bozmaya başladı” uyarısında bulunan Başkan Ali Çandır şunları söyledi:
“Onun ötesinde önümüzdeki günlerde ki duymaya başladık yavaş yavaş, işletmelerimiz de el değiştirmeye başlayacak. Bu küçük işletmelerden başlayarak büyük işletmelere doğru gidiyor. Hiç bir dünya ülkesinde herkes istediği yere gelip istediği işi yapabilecek, istediği evi satın alabilecek diye bir durum yok. Dolayısıyla özellikle Antalya gibi Türkiye’nin incisi bir kent için başıboşluğun önüne geçmek adına Antalya’ya gelen yabancıların bir şekilde yapacakları işlerin bir izne tabi tutulması gerektiğini düşünüyorum. Konut fiyatlarının artması, birilerinin belki zaman zaman memnun etti, ancak iş dünyamızı tehdit eder halde. Çünkü çalıştırdığımız insanlar aldıkları ücretlerin yarısından fazlasını kiraya vermeye başladılar. Dolayısıyla işi bırakıp köylerine dönme durumları var. Bizim burada yabancı konusunda bir duyarlılık ve özen göstermemiz gerekiyor. Bugün bize biraz rahatlık getiriyor diye, biraz refah yaşıyoruz diye göz yumduklarımız da yarın Antalya’nın hem sosyolojik hem demokratik hem de ekonomik yapısıyla risk altındayız.”
* M. Salih ÖZGÜNSÜR
Konya’nın TORKU’su varsa, Antalya’nın da ELMİSKO’su var- Elmalı, Meyva kurutma fabrikasına kavuşacak
Halil Öztürk’ün seçimlerden önce verdiği sirke-salça fabrikası yapacağız sözü hayata geçer mi bilmiyorum ama Elmalı, ELMİSKO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Kurubaş’ın girişimleriyle yaklaşık 3 milyon liralık meyva kurutma tesisine yakında kavuşacak.
Konya’nın TORKU’su varsa, dikkat edin Elmalı ile sınırlamıyorum Antalya’nın da ELMİSKO’su var.
Başında ELMİSKO yönetim kurulu başkanlığı koltuğunu nasıl koruyabilirim hesabı içinde olmayıp, ELMİSKO’yu nasıl daha da zirveye taşırım, ELMİSKO’yu nasıl bir dünya markası haline getirebilirim, ELMİSKO kazanırken sadece Elmalı değil bölgemiz nasıl kazanır hesabı içinde olan bir kişi var.
Geride bıraktığımız cumartesi günü ELMİSKO ortaklarının Salih Kurubaş’a 24 ncü kez görev vermeleri elbette yaptığı hizmet ve yatırımların takdir edilmesinden öte bana göre şahsına duyulan güvenin göstergesidir.
*****
Elmalı, ülkenin en önemli elma üretim merkezlerinden biri.
Üzümü, mürdüm eriği, armuduyla da ciddi bir üretim kapasitesine sahip. Ama bazen meyva para etmiyor. Mesela bu yıl soğukhava depolarındaki elmalar kamyonlarla maliyetini bile karşılamayacak bir fiyattan meyva suyu fabrikasına gitmedi mi ?
Demek ki, devletin soğukhava deposu yapmak isteyenlere verdiği destek, elmanın değerinden satılmasına yetmiyor.
Halil Öztürk’ün seçimlerden önce verdiği sirke-salça fabrikası yapacağız sözü hayata geçer mi bilmiyorum ama Elmalı, ELMİSKO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Kurubaş’ın girişimleriyle yaklaşık 3 milyon liralık meyva kurutma tesisine yakında kavuşacak.
Bu Elmalı için çok önemli bir yatırım. Bu çevre ilçeler, Antalya için çok çok önemli bir yatırım. Çünkü bu tesis kurulup faaliyete başladığı an başta elma olmak üzere birçok meyva hatta bazı sebzeler için yeni bir pazar kapısı da açılmış olacak.
*****
Benim sürekli gündemde tuttuğum ama ne Vali Ersin Yazıcı’dan, ne ilçe Kaymakamından ne de ilçe belediye başkanından olumlu bir dönüş alamadığım bir konu var. Hani, Hanönü’nde yıllardır boşu boşuna kirası ödenen, hani BAKA’dan alınan para ile içi teşrif edilen....
Evet, Elmalılı hanımları ekonomik olarak güçlendirecek, Elmalı’da yetiştirilen ya da yapılan organik yiyeceklerin yurdun hatta dünyanın dört bir köşesine pazarlanabileceği “Kendim Üretiyorum, Kendim Satıyorum” projesinden bahsediyorum.
Ufku geniş, Elmalı’ya hizmet aşkıyla dolu olan, Salih Kurubaş’a çağrıda bulunuyorum: Bu projeyi sahiplen. ELMİSKO bayrağı altında bu projeyi hayata geçir. Şu anda tek umut sensin. * Erkin ÖZGÜNSÜR
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.07.11 19:24:25
Son Düzenlenme Tarihi :
Tahliye taahhütnamesine itiraz süresini kaçırınca eşyalarını dışarıda buldu
Antalya’da mahkeme tarafından gönderilen tahliye taahhütnamesini muhtarlıktan geç alarak itiraz süresini kaçıran kadının eşyaları dışarıda kaldı. Yaşadıkları karşısında şaşıran kadın, “Bu vicdana sığmıyor, 1 gün izin istedim bir yer bulmak için, ’Kira sözleşmem Ağustos’ta bitiyor’ dedim, kabul etmediler. Getirdikleri elamanlarla yarım saat içinde eşyalarımı evden dışarı çıkardılar” dedi.
Olay, Muratpaşa ilçesi Kışlar Mahallesi 35. Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; sokak üzerinde bulunan 3 katlı apartmanın 1’inci katında oturan Neslihan Ergen (51)’e 3,5 yıldır oturduğu evi boşaltması için mahkeme tarafından 5 Nisan’da tahliye taahhütnamesi gönderildi. Ergen, tahliye taahhütnamesini 15 Nisan’da muhtarlığa giderek teslim aldı. 18 Nisan’da ise itiraz etti. İtiraz süresi geçtiği için itirazı kabul edilmedi. Ergen’in eşyaları mahkeme kararı ile dışarı çıkarıldı.
"Bu vicdana sığmıyor, 1 gün izin istedim"
Yaşadıklarını anlatan Ergen, “3,5 senedir burada oturuyorum. Ayın 5’inde bana ihtar geldi. Taahhüt imzaladın dediler, bugün de icradan geldiler, 25 gün içerisinde de beni evden çıkardılar. Taahhütnameyi imzalamadım. 30 Mart diye tarih yazmışlar belgede. Bu vicdana sığmıyor, 1 gün izin istedim bir yer bulmak için, kira sözleşmem Ağustos’ta bitiyor dedim, kabul etmediler. Uyarı belgesini muhtar almış, o yüzden ben 15 gün sonra gördüm” dedi.
“Getirdikleri elamanlarla yarım saat içinde eşyalarımı evden dışarı çıkartılar”
Kira borcu olmadığını belirten Ergen, “Hatta benim alacak depozitom bile var. Sabah kapı çaldı uyuyordum buyurun dedikten sonra anında kapının kilidini değiştirdiler. Ne yapıyorsunuz diyorum? ‘Mecbursunuz çıkmaya’ dediler. Polis çağıracağım dedim, ‘Polis de çağırsanız şu an evi boşaltmak zorundasın’ dediler. Getirdikleri elamanlarla yarım saat içinde eşyalarımı evden dışarı çıkardılar” sözlerine yer verdi.
“23 gün içerisinde bunlar oldu”
Ergen, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bugün evden çıkartılacağımı bilmiyordum. Taahhütname bana ulaştıktan sonra ben de icraya gidip itirazda bulunmak istedim bana itiraz süresi geçti dediler. İcralık olduğum zaman bile Nisan ayı çok kısa sürede çıkartıldım. 23 gün içerisinde bunlar oldu. Benim ailem depremzede. Ben ailemin evine bile gidemem. İskenderunluyum, benim ailem Türkiye’nin farklı noktalarında ailemin bile evi yokken, yıkılmışken bu şekilde kaldım. Bu insanlıksa bilemiyorum artık.”
Kaynak : İHA
Olay, Muratpaşa ilçesi Kışlar Mahallesi 35. Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; sokak üzerinde bulunan 3 katlı apartmanın 1’inci katında oturan Neslihan Ergen (51)’e 3,5 yıldır oturduğu evi boşaltması için mahkeme tarafından 5 Nisan’da tahliye taahhütnamesi gönderildi. Ergen, tahliye taahhütnamesini 15 Nisan’da muhtarlığa giderek teslim aldı. 18 Nisan’da ise itiraz etti. İtiraz süresi geçtiği için itirazı kabul edilmedi. Ergen’in eşyaları mahkeme kararı ile dışarı çıkarıldı.
"Bu vicdana sığmıyor, 1 gün izin istedim"
Yaşadıklarını anlatan Ergen, “3,5 senedir burada oturuyorum. Ayın 5’inde bana ihtar geldi. Taahhüt imzaladın dediler, bugün de icradan geldiler, 25 gün içerisinde de beni evden çıkardılar. Taahhütnameyi imzalamadım. 30 Mart diye tarih yazmışlar belgede. Bu vicdana sığmıyor, 1 gün izin istedim bir yer bulmak için, kira sözleşmem Ağustos’ta bitiyor dedim, kabul etmediler. Uyarı belgesini muhtar almış, o yüzden ben 15 gün sonra gördüm” dedi.
“Getirdikleri elamanlarla yarım saat içinde eşyalarımı evden dışarı çıkartılar”
Kira borcu olmadığını belirten Ergen, “Hatta benim alacak depozitom bile var. Sabah kapı çaldı uyuyordum buyurun dedikten sonra anında kapının kilidini değiştirdiler. Ne yapıyorsunuz diyorum? ‘Mecbursunuz çıkmaya’ dediler. Polis çağıracağım dedim, ‘Polis de çağırsanız şu an evi boşaltmak zorundasın’ dediler. Getirdikleri elamanlarla yarım saat içinde eşyalarımı evden dışarı çıkardılar” sözlerine yer verdi.
“23 gün içerisinde bunlar oldu”
Ergen, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bugün evden çıkartılacağımı bilmiyordum. Taahhütname bana ulaştıktan sonra ben de icraya gidip itirazda bulunmak istedim bana itiraz süresi geçti dediler. İcralık olduğum zaman bile Nisan ayı çok kısa sürede çıkartıldım. 23 gün içerisinde bunlar oldu. Benim ailem depremzede. Ben ailemin evine bile gidemem. İskenderunluyum, benim ailem Türkiye’nin farklı noktalarında ailemin bile evi yokken, yıkılmışken bu şekilde kaldım. Bu insanlıksa bilemiyorum artık.”
Kaynak : İHA