SON DAKİKA

logo

İl Turizm ve Kültür Müdürü: Elmalı'nın arı serenleri ve tahıl ambarlarını korumalıyız

Antalya İl Kültür Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, Elmalı’nın kırsal kültürel mirası olan seren ve tahıl ambarlarının Antalya ve Elmalı için önemine işaret ederek; “Proje sonrasında korunmaya devam etmesi çok önemli, bu alanlar bir rota haline getirilerek, bizi rakip kültürel destinasyonlardan ayıran bir özellik olarak yerli ve yabancı turistlere bölgenin kültürel mirası olarak tanıtılmalı” dedi.

Antalya Kültürel Miras Derneği (ANKA) tarafından hazırlanan, “Ortak Kültür Mirası: Türkiye ve AB Arasında Koruma ve Diyalog-II Hibe Programı tarafından desteklenen Hazine ve Maliye Bakanlığı ileKültür ve Turizm Bakanlığınca yürütülen, destekçileri arasında Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Elmalı Belediyesi’nin yer aldığı KIRKAMBAR Projesinin “Odak Grup” toplantısı  önceki gün Antalya Müzesi Süleyman Fikri Erten Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

 

Toplantıya; Antalya İl Kültür Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı İsmail Oskay, Antalya Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi MüzelerŞube Müdürü Mehmet Şengül, Elmalı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Durmuş Altan, kültürel miras uzmanları ve basın mensupları katıldı. 

 

Tanıtım ve farkındalık faaliyetleri kapsamında, proje paydaşı Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile birlikte düzenlenen odak grup toplantısında, “Kırsal Miras, Kırsal Sit, Somut ve Somut Olmayan Kültürel Miras” kavramları ele alındı. Kültürel miras alanında çalışan uzmanlar için proje sonuçları doğrultusunda “Elmalı Kırsal Miras Korunum Durumu Analizi”’nin değerlendirildiği etkinlikte ambar ve serenlerin gerçek işlevleriyle korunumunun  önemine dikkat çekildi.

 

BÖLGE TURİZMİNE KATKI SAĞLAYACAK

 

Antalya İl Kültür Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, açılış konuşmasında projenin Antalya ve Elmalı için önemine işaret ederek; “Kırkambar Projesi’ni gıpta ederek takip ediyorum. Antalya ve Elmalı için çok önemli ve değerli olduğunu düşündüğüm bu projenin içinde yer almayı çok istedim. Elmalı’nın kırsal kültürel mirası olan seren ve tahıl ambarlarının proje sonrasında korunmaya devam etmesi çok önemli, bu alanlar bir rota haline getirilerek, bizi rakip kültürel destinasyonlardan ayıran bir özellik olarak yerli ve yabancı turistlere bölgenin kültürel mirası olarak tanıtılmalı” dedi.

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı İsmail Oskay da tarihi tahıl ambarlarının geleneksel tarım üretimine dikkat çeken bir sembol olduğunu hatırlatarak; tahıl ambarları ve serenlerin sayısallaştırılması, belgelenmesi ve tanıtımı projesinin önemini vurguladı. Oskay; “Projenin aynı zamanda Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak, Elmalı ve  Demre’nin Antalya turizmine inanç turizmi, kırsal turizm, gastronomi turizmi bağlamında yeni destinasyonlar olarak kazandırılması çabalarımızı destekleyerek, bölge turizmine de katkı sunacağını düşünüyorum” dedi.

 

Elmalı Kültür ve Sosyal İşler  Müdürü ve Proje Koordinatör Yardımcısı Durmuş Altan da, Kırkambar Projesi’nden sonra Elmalılı çiftçilerin tarihi tahıl ambarlarına bakışının değiştiğini belirterek, ambar ve serenlerin Elmalının tanıtımına katkı sunacağını söyledi.

               

AMBAR VE SERENLER GERÇEK İŞLEVLERİ İLE KORUNMALI

 

Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim Üyesi Dr. Leyla Kaderli ise “Kırsal Miras ve Koruma Yaklaşımları” başlıklı konuşmasında Kırkambar Projesi çerçevesinde “Elmalı Kırsal Miras Korunum Durumunu” analiz etti. Dr. Kaderli, kırsal kültürel miras kavramının ülkemizde henüz tam olarak anlaşılmadığını belirterek, Avrupa’da 80’li yılların başında kırsal kültürel miras kavramının konuşulmaya başlandığını ve bu miras ögelerinin “insanlığın ortak mirası” olarak değerlendirildiğini söyledi. Dr. Kaderli “tahıl ambarları” ve “arı serenlerinin” de insanlığın ortak mirası olduğunun altını çizdi. Kırsal miras niteliğindeki yapıların bir “anıt” çerçevesinde mi yoksa “kırsal sit” alanı içinde mi korunacağına daha en başta karar verilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Kaderli, Dünya genelinde farklı yaklaşımlar olsa da “kırsal peyzaj” ve “kırsal miras ögelerinin” birlikte korunumu yaklaşımının öne çıktığını kaydetti.

 

Dr. Kaderli sözlerine şöyle devam etti: “Kültürel miras yapılarının korunumu çalışmaları belli ilkelere göre yapılmalıdır. Belgeleme, rölöve, restitüsyon, konservasyon ve restorasyon şeklinde sırasıyla gerçekleşmeli ve tüm bu çalışmalar planlanırken ve hayata geçirilirken işlevi de beraberinde düşünülmelidir. Proje kapsamında kayıt altına alınan 1658 ambarın yüzde 77’si halihazırda aynı işlevle kullanılmaya devam ediyor. Yaşayan kültürel mirasın korunumu için en uygun çözümün de bu olduğunu düşünüyorum.” 

 

Sadece kırsal miras yapılarına odaklanan koruma önerilerinin başarısız olacağının altını çizen   Dr. Kaderli, korumanın; üretim, yapım tekniği, ekonomik ve sosyal yaşantıya kadar birçok alanda yapılması gereken düzenlemelerle birlikte bütüncül bir yaklaşım, disiplinler arası bir çalışma ile sağlanabileceğini ifade etti.

 

ANTALYA’NIN TARIM TARİHİNE VE KIRSAL MİRASINA DUYARLI OLMALIYIZ

 

Proje Danışmanı Akdeniz  Üniversitesi Arkeoloji Bölümü  Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Tiryaki Kırkambar Projesinin, sivil toplum kuruluşlarının Antalya’da kültürel miras alanında gerçekleşen çalışmalara yapabileceği olumlu katkıların somut bir örneğini teşkil ettiğini vurguladı. Tiryaki, “Kırkambar projesi bize tarım tarihi ve kültürü, geleneksel halk mimarlığı, somut olmayan kültürel miras, kırsal miras ve kırsal sit gibi kavramlara daha duyarlı olmamız gerektiğini göstermesi açısından da önem taşıyor. Antalya’da ve bildiğim kadarıyla Türkiye’de Kırsal Miras alanında sivil toplum tarafından yapılmış ilk kapsamlı Önleyici Koruma Projesi olan Kırkambardan danışma kurulu üyesi olan yirmiye yakın uzman olarak bizler de pek çok şey öğrendik” dedi.

 

Toplantıda Proje Koordinatörü Dr. Selda Baybo da Kırkambar Projesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri belgeleme, sayısallaştırma ve tanıtım çalışmaları hakkında bilgi verdi. Antalya Müzesi Süleyman Fikri Erten Konferans Salonunda gerçekleştirilen, Kültürel Miras Uzmanları Odak Grup toplantısı soru-cevap bölümünün ardından sona erdi. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.06.12 14:13:15
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Mutfak şefi öyle bir şey yaptı ki, görenlerin ağzı hem açık kaldı hem sulandı

Antalya’da yaşayan mutfak şefi Ali Keskin, ekibiyle birlikte 80 kilo çikolata kullanarak 100 senelik antika İngiliz şömine saatinin aynısını yaptı. 3 ayda yapılan saatin içerisindeki manyetik parça ve pil dışında çalışan yelkovanı, akrebi çerçevesi dahi çikolatan oluşuyor. Daha önce yaptığı eserle..

Antalya’da yaşayan mutfak şefi Ali Keskin, ekibiyle birlikte 80 kilo çikolata kullanarak 100 senelik antika İngiliz şömine saatinin aynısını yaptı. 3 ayda yapılan saatin içerisindeki manyetik parça ve pil dışında çalışan yelkovanı, akrebi çerçevesi dahi çikolatan oluşuyor. Daha önce yaptığı eserlerle olimpiyat ve uluslararası şampiyonlukları bulunan Keskin’in hedefi, yine gastronomi olimpiyatlarından altın madalya almak.
Dünyanın farklı noktalarından getirttiği orijinal ve tamamı çalışan binlerce antika eserleri dükkanında muhafaza eden mutfak şefi Ali Keskin, mutfaktaki marifetini antikacılıkla birleştirdi. Daha önce çikolatadan birçok eserle uluslararası başarılar elde eden Keskin ile ekibinden Engin Gürdal, Cevdet Simav ve Aydın Kuzucanlı, bu sefer 1923 yılına ait İngiliz şömine saatinin çikolatadan antikasını yapmaya karar verdi.

80 kilo çikolata kullanıldı, 3 ay sürdü
80 kilogram bitter ve fildişi çikolatayı buharda eriten Keskin, yaklaşık 3 aylık ince bir çalışmanın ardından orijinal saatin bire birini yaptı. Çalışmalarla 30 kilogram ağırlığına düşen çikolata saatin içerisindeki manyetik parça ve pil dışında, çalışan yelkovanı, akrebi ve çerçevesi dahi çikolatan oluşuyor.
Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu (TASFED) milli takımında olan şeflerin hedefi, daha önce birçok kez göndere çektirdikleri Türk Bayrağı’nı olimpiyatlarda tekrar göndere çektirmek.

“Saf çikolatadan yapıldı”
Yaptığı ürün hakkında bilgi paylaşan Keskin, şunları söyledi:
“Kullandığımız brüt çikolata 80 kilo, neti yaklaşık 30 kilo civarında. 4 kişi yaklaşık 3 ay zamanımızı aldı. İçindeki mekanik saati dışında her şeyi orijinal saf çikolata. Herhangi bir katkı maddesi yok. Normal çikolatayı nasıl alıp yiyoruz bu da aynı şekilde, bunu da yiyebilirsiniz ama o kadar emeğin karşılığında olmaz. Tamamıyla yelkovanı, akrebi ve dışındaki çerçevesi dahil olmak üzere hepsi çikolata. Fildişi ve bitter çikolata kullandık. Sadece cilalanması kaldı. 0-24 derece arasındaki hava sıcaklığında muhafaza ediyoruz.”

"Bronz ve gümüş madalya alınca çok üzülüyoruz"
Düzenlenecek olimpiyatlarda en az altın madalya ya da klasman birinciliği beklediklerini ifade eden Kesin, “İngiltere’deki uluslararası yarışmalarda takım olarak bir klasman birinciliği, altın madalya ve bir de gümüş madalyamız var. Almanya’da ise 2 altın madalya, 1 gümüş bir de bronz madalyamız var. Bronz ve gümüş madalya alınca takım olarak çok üzülüyoruz. Çünkü bunun altyapısı çok dolu ve yoğun bir emek var. Yarışmalara hazırladığımız ürünlerin klasman birincisi veyahut altın madalya alması gerekiyor ki bizi mutlu etsin” diye konuştu.
Keskin, bir diğer hedefinin de çikolatadan antika eserler sanat müzesi açmak olduğunu kaydetti.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.18 11:25:23
Son Düzenlenme Tarihi :





Maddi hasarlı kazanın ardından araç sürücüleri birbirlerine girdi

Antalya’nın Manavgat ilçesinde otomobil ile motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen kazada yaralanan olmazken, kazanın ardından araç sürücüleri birbirlerine girdi. Otomobil sürücüsü motosiklet sürücüsünü kendisini yumruklayıp, aracını tekmelemekle suçlarken, motosiklet sürücüsü “çocuğumu ezecekti, ne yapmam gerekirdi” dedi.
Kaza, Bahçelievler Mahallesi 5011 sokakta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Serdar Taylan’ın kullandığı 07 LSG 32 plakalı otomobil 5022 sokaktan 5011 sokağa geri geri döndüğü sırada, Hakan Belen’in kullandığı 07 BCC 551 plakalı motosiklete çarptı.
Kazanın ardından taraflar anlaşamayınca olay yerine trafik ekipleri çağrıldı. Manavgat Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Büro Amirliği ekiplerinin olay yerine gelmesinin ardından taraflar arasında sözlü tartışma başladı.
Otomobil sürücüsü Serdar Taylan, motosiklet sürücüsünün kendisini araç içerisinde yumrukladığını, otomobilini tekmeleyerek zarar verdiğini, kendisinden şikayetçi olduğunu dile getirdi.
Otomobil sürücüsünün kornaya basmasına, otomobilin arkasına vurmasına ve bağırmasına rağmen durmadığını belirten motosiklet sürücüsü Hakan Belen de eğer gidip durdurmasaydı, oğlunun aracın altında kalacağını, her şeyi bunu engellemek için yaptığını söyledi.
Tartışma, motosiklette yolcu olarak bulunan Hakan Belen’in eşinin de katılımıyla uzayıp giderken, trafik polisleri sık sık araya girerek tartışmayı noktalamaya çalışsa da bunu başaramadı.
Birbirlerinden şikayetçi olduklarını belirten tarafların tartışmaları olay yerine gelen polis ekibinin tarafları alıp Şelale Polis Merkezine götürmeleriyle son buldu.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.16 14:16:50
Son Düzenlenme Tarihi :