SON DAKİKA

logo

Sosyal tesis tadilat işleri yaptırılacaktır

ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ FEN İŞLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

KORKUTELİ İLÇESİ OSMANKALFALAR MAHALLESİ SOSYAL TESİS TADİLATI YAPILMASI İŞİ yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir.

 Basın İlan Kurumu’nun ilan portalı ilan.gov.tr’de yer alan ilana göre İhale 06.07.2022 - 14:00'da ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ HİZMET BİNASI 4.KAT İHALE SALONU- Yüksekalan Mah. Adnan Menderes Bulv. No:20 07310 Muratpaşa/ANTALYA adresinde yapılacaktır. * DETAYLAR İÇİN TIKLAYIN


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.06.21 21:03:38
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kır Çiçekleri Projesi yeni sporcularını seçiyor

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in ‘Benim kız çocuklarım’ dediği Kır Çiçekleri Projesi’ne yeni yetenekler katılıyor. Özellikle kırsalda yaşayan ve spora yetenekli kız çocuklarına bünyesinde eğitim veren Kır Çiçekleri Sporcu Yetiştirme Merkezi, yeni yetenekler için seçmeler gerçekleştirdi.
Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanlığı bünyesinde Nevin Yanıt Atletizm Kompleksi sahasında gerçekleşen seçmelere, spora ilgisi ve yeteneği olan kız öğrenciler katıldı. Seçmelere aileleriyle birlikte gelen kızlar, ‘Kır Çiçekleri Projesi’ne dahil olmak için kıyasıya mücadele etti. Genel sportif performans değerlendirmesinin yapıldığı seçmelerde, her branştan ayrı antrenörler değerlendirme yaptı. Değerlendirmeler boy, kilo ve kulaç uzunluğu, dikey sıçrama, esneme, 30 metre sürat koşusu, 2 kilogram sağlık topu atma, durarak uzun atlama ile 1000 metre uzun mesafe dayanıklılık koşusu alanlarında yapıldı.

“Türkiye şampiyonluklarımız var”
Kır Çiçekleri Sporcu Yetiştirme Merkezi 2. Sorumlusu Özge Turşin, amaçlarının kırsalda yaşayan spora yetenekli kız çocuklarını keşfetmek olduğunu belirterek, “Şu anda yaklaşık dördüncü senemizin içerisindeyiz. Hedefimize gayet güzel bir şekilde ulaştık. Türkiye şampiyonluklarımız var. Sporcu eğitim merkezine kazandırdığımız ve burs kazanan kızlarımız var. Şu anda da yeni kızlarımızı arıyoruz” dedi.
Kır Çiçekleri Projesi’nin kapsamından da bahseden Turşin, “Öncelikle sporla tanışıyorlar, sporun hayatlarına kattığı o güzel yanı görüyorlar. Okullarıyla ve sportif müsabakaya gittikleri yerlerde biz onlarla ilgileniyoruz. Beslenmeleri, gün içerisindeki aktiviteleri, kısacası her şeyleri ile biz ilgileniyoruz. Bir aile oluyoruz. Burada sadece sporcu yetiştirmiyoruz. Onlar ‘Kır Çiçekleri’nin birer ferdi ve aynı zamanda Başkanımızın kızları oluyorlar” diye konuştu.

“Genel bir sportif performans değerlendirmesi alıyoruz”
Seçmelerde genel bir sportif performans değerlendirmesi aldıklarını, kızları atletizm branşının temelini oluşturan uygulamalara tabi tuttuklarını kaydeden Turşin, “Sonrasında belli bir formatta analizden geçiyorlar. Çocuğun doğum tarihine göre atladığı derece ya da koştuğu saniyenin, tabii ki şu anda aldığımız kızlara yakın olması gerekiyor. Aldığımız dereceleri daha ileriye taşıyabilmek adına yetiştirilebilir yetenekleri arıyoruz” ifadelerine yer verdi. Kır Çiçekleri’nin de projeden memnun olduğuna değinen Turşin, “Büyüyerek ve gelişerek, kızlarımızı hayata kazandırıyoruz. Şu anda spor lisesini kazanan kızlarımız var. Eminim ilk aldığımız zamandan bugüne, kendilerine birçok şey katmışızdır. Hayat boyu bizi unutmayacaklar” diye konuştu.

“Çocuğumun burada daha güzel eğitim alacağını düşünüyorum”
Kızını elemelere getiren İlknur Gürge, “Kızımı getirdim. Profesyonel voleybolcu olmasını istiyoruz” derken, ’Kır Çiçekleri Projesi’ni de değerlendirerek, “Gençlerimizi, çocuklarımızı desteklemelerini ben de destekliyorum” şeklinde konuştu.
Atletizm hocasının önermesi üzerine kızını seçmelere getirdiğini söyleyen Mehtap Tarhan ise “Kızımı getirdim. Tarsus’tan katılıyoruz. Çocuğumun burada daha güzel eğitim alacağını düşünüyorum. Araştırdık biraz, çocuğumuza iyi geleceğini düşünüyorum. Böyle bir şey olduğu için çok memnunuz, çok mutlu olduk. Böyle bir proje yaptıkları için tebrik ediyoruz” dedi.

“Hedefim milli sporcu olmak”
17 yaşındaki Sudenaz Akköprü de atletizm altyapısını güçlendirmek istediğini belirterek, “Burada atletizmle ilgili çalışmalar yaptık. Küçüklükten kalma atletizm altyapım var. Onu tekrar devam ettirmek istedim” ifadelerini kullandı. Kır Çiçekleri’nin kazandığı dereceleri görünce katılmak istediğini söyleyen Akköprü, “Çok iyi dereceler yapıyorlar. Hatta geçen hafta Konya’dan Türkiye ikinciliğiyle dönmüşler. Buranın bana bir başarı katacağını umduğum için geldim. Hedefim milli sporcu olmak” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.06 18:54:36
Son Düzenlenme Tarihi :





Define avcıları tarihi eser bulamayınca taklit eser üretiyorlar

Uluslararası Strateji Kalkındırma Araştırma Derneği (USKAD) Genel Başkanı ve Koruma ve Restorasyon Uzmanı Cemil Karabayram, tarihi eser kaçakçılığını vatana büyük bir ihanet olarak değerlendirdiğini söyledi.
Türkiye ve komşu ülkelerde antik çağlar boyunca yaşamış medeniyetlerin bıraktığı kültürel mirasa ait eserlerden bazılarının özellikle Osmanlı Devleti’nin son döneminden itibaren değişik suç işleme teknikleri kullanılmak suretiyle çalınarak yurt dışına kaçırıldığını söyleyen USKAD Genel Başkanı ve Koruma ve Restorasyon Uzmanı Cemil Karabayram, “Ekonomik yönden ticari bir mal olarak kabul edilen kültür varlıkları; tarihi ve kültürel mekânlardan, sit alanlarından, ören yerlerinden, müzelerden, dinsel yapılardan, arkeolojik kazı alanlarından, koleksiyonculardan ve müzayede salonlarından çalınmış ve yurt dışına kaçırılmıştır” dedi.

Tarihi eser kaçakçılığı vatana ihanettir
Eser kaçakçılığının vatana ihanet olduğuna dikkat çeken Karabayram, “Eserini satan vatanını satar” açıklamalarının bazı çevrelerce ağır ve abartılı olarak görülse de, bu ifadelerle anlatmak istediklerini ve kaçakçılık faaliyetlerinin nelere sebep olduğunu şu şekilde açıkladı:
“Tarihi eser kaçakçılığını iki sınıfa ayırarak değerlendirebiliriz. Bunlar, meraklı define avcıları ve bu faaliyetleri ticaret amaçlı yapan ve terör örgütleri ile bağlantılı gruplardır. Define meraklısı bilinçsiz grupların faaliyetleri sonucunda yıllardır birçok arkeolojik alan ve eser büyük tahribatlara uğratılmaktadır. Bunun yanı sıra özellikle bilinçli ticari faaliyet amacıyla yapılan tarihi eser kaçakçılığının ülkenin güvenliğine, birlik ve bütünlüğüne olumsuz anlamda tesir edebilecek birçok sonuçları ortaya çıkardığı görülmektedir. Yakın tarihlerdeki coğrafi komşularımızdan birisi olan ABD’nin operasyonunda Irak’ta İslami döneme ait eşsiz eserler ve müzeler tarumar edilip terör örgütleri tarafından yağmalanmıştır. Bu durum öyle bir boyuta ulaştı ki, özellikle terör örgütleri yağmaladıkları tarihi eserleri ticari bir hamle olarak kullandı ve elde edilen gelirler özellikle ülkemize karşı ekonomik ve silah gücü olarak kullanıldı. Şunu açıkça söyleyebiliriz ki terör örgütleri tarihi eser kaçakçılığından önemli ölçüde beslenmektedir. Yine son yıllarda Suriye’de yaşanan iç savaş/karışıklık neticesinde Suriye kültür varlıklarının birbirleri ile savaşan gruplar tarafından yağmalandığı, yaşanan siyasi otorite boşluğu, savaş ve kargaşa ortamının Suriye topraklarında kültür varlığı yağmasına yol açarak eserlerin birçoğunun tahribatı kalanların ise çalıntı ve ticari faaliyetler sonucu terör örgütlerine ekonomik katkı sağlamasına sebep olduğu görülmüştür.”

"Devletimiz mücadele ediyor"
Türkiye’de kaçakçılık faaliyetlerine bilinçli ya da bilinçsiz şekilde dahil olan herkesin bu yapılan definecilik ve yağmacılığın büyük felaketlere çanak tutmak olacağını bilmesi gerektiğine dikkat çeken Karabayram, "Ülkemizin bu konuda, 1973 yılında yürürlüğe giren 1710 sayılı Eski Eserler Kanunu’ndan itibaren 1983 ve 2004’te kapsamı daha da geliştirilen ve değiştirilen 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu yürürlüğe konularak kültür varlıklarının korunması çalışmaları sürekli olarak devam etmiştir. Özellikle son yıllarda Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy, Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığımız ve Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğümüzün özverili çalışmaları ve kaçırılan eserlerimizin ülkemize geri kazandırılmasında gösterilen çabalar takdire şayandır. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın İç İşleri Bakanlığı ve bağlı polis/jandarma birimleri ile iş birliği içinde planladığı ve sürdürdüğü bu çalışmalar başarılı bir şekilde devam ettiği sürece, bu konuda atılan adımlara vatandaşların da bilinçlendirilmesi ve destek vermesi teşvik edilirse, ülkemizin kanayan yaralarından birisi olan kaçakçılık ve yağmacılık faaliyetlerinin son bulacağını umuyor ve gönülden inanıyorum” dedi.

"Gerçeğini bulamayınca taklidini üretiyorlar"
Definecilerin altın arama maceralarında boşluğa kürek sallayarak olmayacak hayaller peşinde birçok yapıyı tahrip ettiğini dile getiren Karabayram, define merakının kronik bir hastalık olduğunu söyledi. Definecilerin altın bulma arzusunun, kumar oynayanların kazanma arzusuyla aynı olduğunu aktaran Karabayram, define avcılarının kazı başkanlarının düzenlediği panel ve sempozyumları kaçırmadıklarını söyledi. Bu kişilerin panellere katılma nedeninin bilimsel bilgi elde etmek olmadığını dile getiren Karabayram, katılış amaçlarının panelde verileri ve bölgeleri öğrenerek daha rahat kazı yapmak olduğunu kaydetti. Kaçakçıların dolandırıcılık yöntemi olarak gerçek eserleri yağmalama ve ticaretini yapma arzusunun yanında, taş üzerine belirli eskitme teknikleri ile orijinal eserlerin kopyalarını yaparak vatandaşları dolandırdıkları durumlarla da sıklıkla karşılaşıldığını söyleyerek, "Ayrıca, define avcıları define ve tarihi eser bulamadıkları durumlarda da taklit eser üretiyorlar. Bu da bir hastalık biçimidir” ifadelerine yer verdi.
Karabayram, son olarak internet sitelerinde definecilik faaliyetlerini özendiren ve teşvik eden paylaşım alanlarının kısıtlanmasının bu duruma çözüm olabilecek diğer bir husus olduğunu belirterek, internet sitelerinde yer alan detektör ve benzeri makine ve ekipmanların satışına kısıtlanma getirilerek gerekli önlemler alınması gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.02 11:26:10
Son Düzenlenme Tarihi :