SON DAKİKA

logo

Kepez’in Patara’daki meclis toplantısı

Kim akıl etmişse aslında kutlamak gerek. Ben de kutluyorum, bu ilginç ama önemli fikrin sahibini.

    Her ne kadar 2020 Patara yılı ilan edilmiş olsa da, Kepez Belediye Meclisi’nin Temmuz ayı olağan toplantısının Likya’nın en önemli ve en eski şehirlerinden biri olan,  Milattan Önce ilk yüzyılda inşa edilen ve yaklaşık 500 yıllık meclis binası olarak hizmet veren taş yapıda yapılması, 1988 yılından bu yana kazıları sürdürülen  Patara Antik Kentinin tanıtılması, antik kente dikkat çekilmesi açısından  yerinde olmuştur. 
    Bu da gösteriyor ki, Tütüncü’yü 2024’e hazırlayan iyi bir ekip var, ama !
    Kepez Belediye Meclisi’ni zaman zaman izleyen biri olarak; Patara’daki meclis toplantısı yoğun ve çoğunluğu bayan olan bir kalabalık tarafından izlenirken, doğrusunu isterseniz bu duruma şaşırmadım. Çünkü, meclisi antik taşların üzerine oturarak izleyen bayanların Hakan başkanın davetlisi olarak Patara’ya geldikleri, antik kenti meclis toplantısına kadar gezdikleri ve meclis toplantısı saatinde de izledikleri yazılıyor, konuşuluyor.
    Şahsım ya da gazetem Kepez Belediyesi’nin Patara’daki meclis toplantısına davet edilmedi. Sosyal medya hesabımdan bu konu ile ilgili paylaşımımım ardından bazı meslektaşlarımda bizzat beni arayarak kendilerinin ya da çalıştıkları gazetelerinde davet edilmediğini söylediler.
    Bayanların Hakan Tütüncü’nün davetiyle Patara’ya gidip meclis toplantıları izlemesi anormal değil, bence anormal olan gazetecilerin tamamının ya da  büyük çoğunluğunun götürülmemesi...
    Demek ki, “Ben bana yeterim” diye düşünmüş olmalı sevgili Hakan başkan.
    Yeter mi ?
******
    Bundan sonra bayramlarda- seyranlarda merkez ilçedeki belediyelerin ilçelerde yayınlanan gazetelere bayram ilanı, kutlama mesajı verdiklerini görünce şaşırmayalım. Çünkü birçok ilçe belediye başkanı, büyükşehir adaylığını düşünüyor ve 2024 için zaten yoğun bir şekilde çalışıyorlar.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.07.21 21:55:55
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Hak edene veda, böyle olur!

Antalyaspor Fredy’i hakettiği şekilde uğurladı.
Kırmızı - beyazlı formayı giydiği andan itibaren sahada takımı adına her şeyi vermeye çalışan, zaman zaman kritik hatalar yaparak takımının sahadan mağlubiyetle ayrılmasına neden olmasına rağmen, bir çok maçta takımının kurtarıcı olan Fredy, Antalyaspor’a alacaklarını bırakarak veda eden futbolcular kervanına katıldı.
Kırmızı - beyazlı takım toplam 153 karşılaşmaya çıkan Fredy Riberio, 23 gol ve 21 asist katkısı sağladı.
Süper Lig’de ise 135 maçta 20 gol, 16 asist katkısı veren Fredy, bir çok futbolcunun aksine sahaya her şeyini veren ve aldığı parayı hak eden futbolcular arasında ilk sıradaydı.
NURİ ŞAHİN İLE ATIŞTI MI ?
Fredy’nin takımdan ayrılmadan Nuri Şahin ile tartışdığı ve ayrılığının bu tartışmanın ardından geldiği iddia edilirken, Antalyaspor Futbol Sorumlusu Nuri Şahin’in veda sırasında futbolcusuna sarılması ve veda sözleri bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını gösterdi.
VEDALAR BÖYLE OLUR
Antalyaspor’da bu sezon bir çok futbolcu veda ederken, Fredy hak ettiği şekilde takıma veda etti.
Eyüpspor’a transfer olan Fredy’e Başkan Sabri Gülel, Teknik Sorumlu Nuri Şahin, tüm futbolcular ayrı ayrı veda ederken, takımın iki kaptanı Veysel ve Güray’da yaptırdıkları özel Fredy forması ile kırmızı - beyazlı formaya veda eden tecrübeli ismi hakettiği şekilde yeni takımına yolcu ettiler.

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.09.02 15:53:22
Son Düzenlenme Tarihi :





Müzik öğretmeninin 1 milyon liralık model araba tutkusu

ANTALYA (İHA) – Antalya’da yaşayan 49 yaşındaki müzik öğretmeni Gökhan Heparslan, 20 yıldır model arabaları biriktiriyor. 600 parçadan oluşan bu tutkusunun onu dünyanın sıkıntılarından uzaklaştırdığını aktaran Heparslan’ın koleksiyonun değeri ise yaklaşık 1 milyon lirayı buluyor. Heparslan, aynı z..

ANTALYA (İHA) – Antalya’da yaşayan 49 yaşındaki müzik öğretmeni Gökhan Heparslan, 20 yıldır model arabaları biriktiriyor. 600 parçadan oluşan bu tutkusunun onu dünyanın sıkıntılarından uzaklaştırdığını aktaran Heparslan’ın koleksiyonun değeri ise yaklaşık 1 milyon lirayı buluyor. Heparslan, aynı zamanda ilkokuldan bu yana çaldığı nostaljik klavyeleri de biriktiriyor.
Model araba tutkusunun nasıl başladığını anlatan müzik öğretmeni Gökhan Heparslan, “Benim çocukluk yaşlarımda oynadığım oyuncak arabalarımı bulmam ve onları bir vitrine dizmemle başladı her şey. Sergileme şekli hoşuma gitti ve biriktirmeye başladım. Daha sonra 20 yılı aşkın süredir biriktirerek sayıyı artırmaya devam ettim. Her şeyden daha önemlisi bu metal arabalar sayesinde çok sayıda dostluklar edindik. Bunlar çok çok daha kıymetli geliyor bana. Bununla ilgili Türkiye çapında buluşmalar yaptık. Bu dostluk olayı gerçekten de bu metal arabaların bize sağladığı çok güzel bir avantaj oluşturmuş durumda” dedi.

Koleksiyonunun toplam değeri 1 milyon lira
Koleksiyonunun toplam değerinin 1 milyon lira olduğunu vurgulayan Heparslan, “Bu oda eski parayla 1 trilyonu geçkin. Artık oda yetmeyecek gibi duruyor. Yani böyle bu odaya sığmaz hale geldiği için artık farklı bir mekanda yapmam gerekiyor. Müze tadında bir sergileme konusu olursa ilerleyen zamanlarda çok daha şık olur diye düşünüyorum. Herkesle paylaşmış oluruz bu şekilde” şeklinde konuştu.

“Dünyanın dertlerinden uzaklaştırıyor”
Öğretmenlik yaptığı okulda zaman zaman öğrencilerinin de kendisini örnek alarak koleksiyonerlik yolunda ilerlediklerini dile getiren Heparslan, “Bir şeylerle uğraşmak, oyalanmak bunlar çok önemli. Yani o zaman yaşadığınızı hissediyorsunuz. Rutin ve mecbur olduğunuz şeyler yerine bunlarla uğraşmak, bunların tozunu almak, temizliğini yapmak insanı o kadar rahatlatıyor ki, dünyanın bir takım dertlerinden uzaklaştırıyor, sizi alıp götürüyor. Böyle bir rahatlamadan sonra tekrar rutin yaşantınıza çok daha rahat dönebiliyorsunuz, deşarj oluyorsunuz” ifadelerini kullandı.
İstediği parçalara yurt dışı alışverişi ve diğer koleksiyonerlerle takas yoluyla ulaştığını belirten Heparslan, önemli olanın seriyi tamamlamak olduğunu ve bunun için çaba gösterilmesi gerektiğini aktardı.

“Hayallerinizi yaşıyorsunuz”
Toplam 600 parçayı bulan bir koleksiyonu olduğunu vurgulayan Heparslan, “Bunların hepsinde bir anınız var. Yani gerçeğini alıp binememişsiniz, mesela Renault 12 sizin bir akrabanızın bir arabasıydı belki. Bu şekilde olunca, onu en azından burada yakından izlemek, sergilemek keyif veriyor ve gerçekten de hepsi de çocuklarımız gibi. Hayallerinizi yaşıyorsunuz. Hatta takasa gönderdiğimiz modelin halini hatırını sorarız. Modelime iyi bak, temizliyor musun, nerede sergiliyorsun? diyoruz. Fotoğrafını çekip gönderir. ‘Abi burada sergiliyorum’ der. Yani böyle aramızda bir takım paylaşımlar da oluyor” dedi.

Nostaljik klavyeleri de biriktiriyor
Model araba koleksiyonunun yanında nostaljik klavyeler de biriktirmeye başladığını belirten Heparslan, bunun ise 1994 yılında Ankara Devlet Tiyatroları için “Savaş Baba” isimli oyuna müzik yaptığı orgu bulmasıyla başladığını anlattı. Heparslan, “Hayatım boyunca çaldığım tüm klavyeleri toplamaya başladım. O klavyeleri gördüğünüzde aynı model araçlardaki gibi o yaşadığınız anlar o zamanlar aklınıza geliyor. Hedefim, ilkokuldan başlayıp şu yaşa kadar kullandığım bütün klavyeleri yıl yıl seri olarak dizmek. Fakat tabii ki 90’lı yılları konuştuğumuz için yani kondisyonu düzgün cihazlar bulmak benim için çok önemli. Yani üstünde benim cihazlarımda tek çizik bulamazsınız. Kondisyonun böyle olması da çok kıymetli. Onun için zor oluyor. Yani her zaman takip etmek zorundasınız. Bu seriyi tamamlayınca da bunu sergilemeyi düşünüyorum” dedi.

“20 yılı 1 günde toplayamazsınız”
Bunca yıllık emeğinin zarar görmesine ilişkin kaygıları sorulduğunda ise hepsinin sigortalı olduğunu aktaran Heparslan, “Allah göstermesin tabii öyle bir şey olduğunda üzülürsünüz. Bunlar yıllar yılı toplanmış, harcanmış emekler. Yani sizin cebinizde para olabilir ama 20 yılda toplanan bu şeyi 1 günde bir araya getiremezsiniz. Tekrar bir 20 yıl gerektirir. Onun için hani maddiyattan da ziyade manevi kaygı oluyor” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.27 15:27:37
Son Düzenlenme Tarihi :