SON DAKİKA

logo

Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi'nden 8 Mart basın bildirisi

Yeni bir 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe 6 Şubat’ta geçirdiğimiz büyük deprem felaketinin kadınlar üzerine yüklediği yeni yoksulluklar, yoksunluklar, can-mal-mülk ve fırsat kayıpları ile giriyoruz. Bu dönem kadınlar üzerindeki baskı, şiddet ve ayırımcılık tehditlerinin daha da yükseldiği koşullar yaratıyor. Deprem öncesi koşullarda bile büyük önder Atatürk’ün vizyonu ve kadın hareketinin mücadeleleri ile yaşama geçirilen medeni hak kazanımlarımızı birer birer kaybetme endişesi içinde iken, depremin yarattığı kurumsal yıkımlar ve zaaflar nedeniyle kadınları koruyan mekanizmaların tümden etkisiz hale gelmiş olmasından büyük kaygı duyuyoruz.

Bu nedenle bu ülkenin aydınlık insanlarını hiç zaman kaybetmeden, bireysel ve kurumsal çabalarını, daha yüksek bir seviyede, depremzede çocuklar, genç kızlar ve kadınlar öncelikli olmak üzere, tüm kadınların haklarını ve refahlarını yeniden düşünmeye, savunmaya ve desteklemeye davet ediyoruz. Sivil inisiyatifin depremzedeler için cansiperane yaptığı tüm hizmetler, ulaştırdığı tüm yardımlar çok değerli olmakla birlikte, kamunun vermesi gereken hizmetlerin sadece deprem bölgesinde değil depremzedelerin göç etmek zorunda kaldığı tüm illerde de büyük baskı altında olduğu göz önüne alındığında, kadınların ve kız çocuklarının ihtiyaçlarının, kamusal haklarının, fırsat eşitliği taleplerinin savunulması sivil toplumun ve basının en öncelikli konusu olmak zorundadır.

Cumhuriyetimizin 100. Yılında taze yaklaşımlarla çözümlememiz gereken en önemli sorunların başında kadın yoksulluğunun geldiğinin farkındalığıyla 10 Mart 2023 tarihinde ATSO Konferans Salonu’nda düzenlenecek “Antalya Kadın Yoksulluğu Çalıştayı”nda akademisyenler, sivil toplum örgütleri ve kamu kurumları temsilcileri yuvarlak masa çalışmalarında bir araya gelerek kadın yoksulluğuna karşı politika önerileri geliştireceklerdir. Ülkemiz kadınlarının yüzde yetmişinin istihdam dışında ve yoksulluğun pençesinde olduğu günümüzde bu manzaraya deprem koşullarının ağırlığının da eklenmesiyle çalıştay masalarında depremzede kadınların sorunlarının da ele alınması planlanmıştır. Bu çalıştayın sonuçlarının akademik camia ile birlikte ilgili sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarında kadın yoksulluğuna yaklaşımlar açısından yeni ufuklar açacağını, taze çözümlere ilham vereceğini ve bu konuya odaklanan çabaların artacağını umut ediyoruz.

Ülkemizin kadın örgütlerinin büyük bir özveriyle sürdürmekte olduğu hak mücadelesine farklı bir yönden katkı vereceğini düşündüğümüz bu çalıştayın toplumda eşit hakları güvencede, özgür, güçlü, ekonomik bağımsızlığını kazanmış, refaha kavuşmuş bir kadın nüfusunun yolunu açacağı ümidiyle tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlarız.

Prof. Dr. Fulya Sarvan


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.07 20:03:39
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Memur-Sen Antalya il Başkanı: ‘Kadroya geçişte ek şartlar getirilmemeli’

Memur-Sen Antalya İl Başkanı Ünal Hisarkaya, Memur-Sen Konfederasyonu olarak Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı’na gönderdiği yazıyla sözleşmeli personelin zorunlu emekliliğinin kaldırılması ve kadroya geçişi için ek şart getirilmemesi talebini ilettiklerini kaydetti.

Hisarkaya, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı’na gönderilen yazıda  kamu işçilerinde olduğu gibi 4/B gereğince istihdam edilen personellerde zorunlu emeklilik uygulamalarının kaldırılması gerektiği ifade edildiğini söyledi.

Başkan Hisarkaya, “28/11/2022 tarihi itibariyle 7433 sayılı Kanunun ilgili maddeleri kapsamında olan bütün sözleşmeli personelin kadroya geçiş taleplerinin dikkate alınması gerektiği ve sözleşmeli personelden memur kadrolarına geçiş için talepte bulunmayacak olanlar ile yeni özelleştirmeler kapsamında 657 sayılı Kanunun 4/B maddesine göre istihdam edilerek kadroya geçiş hakkı olmayan personel de dikkate alınarak, kamu işçilerinde olduğu gibi, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası gereğince istihdam edilenlerde de zorunlu emeklilik uygulamalarının kaldırılması gerektiği belirtildi” açıklamasında bulundu.

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.16 14:33:50
Son Düzenlenme Tarihi :





Meme kanserinde farkındalık ve erken tanı çok önemli!

Dünya sağlık örgütünce ekim ayının “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak belirlenmesiyle, özellikle kadınlarda daha sık karşılaşılan meme kanserine karşı alınacak önlemler ve hastalığa karşı benimsenmesi gereken farkındalık önem kazanıyor. Centrum Clinic Kadın Sağlığı Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Pabuçcu, meme kanseri konusunda farkındalık yaratılmasının öneminin çok büyük olduğunu çünkü bu sayede erken tanının hayat kurtardığının altını çiziyor.

Ülkemizde, yaşı fark etmeksizin her 8 kadından 1’inde meme kanseri görülebiliyor. Meme kanseri ile mücadelede farkındalığın artması daha fazla hayat kurtarılması açısından çok önemli. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Pabuçcu, halk arasında meme kanseri ile ilgili doğru bilinen yanlışların oldukça fazla olduğunu, bu sebeple özellikle erken tanı sağlanması için doğru kaynaklar ve doktor muayenesi ile farkındalığın artması gerektiğini belirtiyor.
Belirtileri doğru gözlemlemek ve kendi kendine muayene ile erken tanı hayat kurtarıyor!
Öncelikle halk arasında yaygın olan ancak doğruluk payı olmayan inançların giderilmesi gerekiyor. Örneğin sadece ailesinde meme kanseri hikayesi olan kadınlar değil, özellikle 20 yaşını aşmış her kadın meme kanseri riskine karşı kontrollerini aksatmadan yapmalıdır. Her ay düzenli yapılması gereken kendi kendine elle muayene olası risklerin erken teşhisi için çok önemlidir. Doç. Dr. Emre Pabuçcu meme kanseri belirtilerini ve erken teşhisin hayat kurtardığını şöyle anlatıyor:
“Meme kanserini erken zamanda teşhis etmek için belirtilerini doğru şekilde bilmek gerekiyor. Meme dokusunda meydana gelen değişiklikler, memenin şeklinde, büyüklüğünde yeni oluşan farklılıklar, meme ucundaki değişimler ve en önemlisi memede yumru oluşumunun takip edilmesi gerekiyor. Belli bir yaştan sonra her kadın, kendi kendine bilinçli bir muayene yapmalı ve olası belirtilerde vakit kaybetmeden doktoruna başvurmalıdır. Memede oluşan her kitle meme kanseri olacak diye bir şey yok. Ancak olası bir riske karşı mutlaka doktor muayenesi şarttır çünkü son yıllarda da görüyoruz ki meme kanserinde erken tanı sayesinde kurtulan hayatların oldukça yüksek bir oranı var.”
Meme kanseri farkındalığı her geçen gün artıyor!
Hem dünyada hem de ülkemizde son yıllarda meme kanseri konusunda farkındalığı arttırmak amacıyla pek çok proje ve etkinlik düzenleniyor. Doç. Dr. Emre Pabuçcu, farkındalığın artmasıyla, meme kanserinde erken teşhis ile hastalığın atlatılma oranlarının da daha fazla olacağını belirtiyor ve ekliyor:
“Meme kanserinde en önemli konu hastalığa erken tanı koyabilmek. Son zamanlarda meme kanseri farkındalığının artması için pek çok ülkede bir sürü çalışma görüyoruz. Bu çalışmalar hayati önem taşıyor çünkü her ne kadar günümüzde meme kanseri vakalarında artış görülse de, bilinçlenme ve farkındalıkla erken tanı sayesinde meme kanserini yenenlerin sayısı da artıyor.” 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.11.11 10:43:36
Son Düzenlenme Tarihi :