Gazetemiz sahibi Erkin Özgünsür’ün, İYİ Parti İl Başkanı Karacan’a, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklandıktan sonra her ne kadar bu ziyarete iade-i ziyaret desenizde bugün gerçekleşen bu ziyarete başka bir anlam yüklememiz gerekir mi ?” sorusuna “Bu ziyaret çok güzel bir tevafuk oldu. Biz zaten, sayın başkan bizi ziyarete geldiğinde kendisini ziyaret edeceğimizi söylemiştik. Fakat araya deprem girince, sayın başkanımızla birlikte o bölgeye elimizden gelen desteği maksimum seviyede vermeye çalıştık. Akabinde de malum 3-4 gün üst üste hareketli bir ortam oldu. Bugüne kısmet oldu ama güzel de bir tevafuk oldu. Başkanımız zaten bizim için yabancı değil, Antalya’nın hizmetinde olan bir başkan. Biz de Antalya’ya hizmet etme noktasında elimizden gelen ne varsa parti ayrımı gözetmeden yapıyoruz. Antalya her şeyden önemlidir, makamlar gelir geçer ama Antalya’ya hizmet asla geçmez, her zaman anılırsınız. Onun için bu güzel bir tesadüf oldu. 

Sonuçta Başkanımız Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediye başkanı değil. Ben de bir siyasi partinin il başkanıyım. Antalya’nın menfaatleri doğrultusunda siyasi partilerin yapması gereken şey, bulundukları şehirlerdeki en doğru kararları beraber almaktır. Bir her şartta görüşme talebi ederdik ve eminim ki başkanım da bunu kabul ederdi” cevabını verdi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise, “108 günlük hastane sürecini beraber yaşadık. Burada şunu yapmıştım hatırlarsanız, bugüne kadar olmamıştı; ben önce kendi Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı’mıza gittim sağlığıma kavuştuktan sonra. Nerede kaldık, ne yapıyoruz diye. Sonra Ak Parti’ye gitmiştim. Sonra Milliyetçi Hareket Partisine, sonrasında İyi Parti’mize. Büyükşehir’de grubu bulunan Saadet Partisi’ne de gitmiştim. Siyaset üstü davranan bir Belediye Başkanı olduğumu biliyorsunuz. Bunun Millet İttifakı ile de alakası yok, ben Ak Parti ve MHP İl Başkanlıklarına da gitmiştim. Antalyamız çok özel, siyaset üstü bir yer. Bugün, her ne kadar 2 milyon 688 bin vatandaşımızın nüfusuna göre karar alsak da biz 25 milyona ev sahipliği yapıyoruz. 13,5 buçuk milyon yabancı konuklara, 10 milyon 500 bin yurdum insanına, 2 milyon 688 bin de kendi nüfusumuza göre. Burası parti üstü, her şey Antalya için” dedi.

Tekrar söz alan Ak Parti İl Başkanı Karacan; “Bizim siyaset anlayışımız, ille de bizim dediğimiz olacak vesaire gibi değil, uzlaşma taraftarı insanlarız. Sonuçta hepimizin hizmet etmek istediği Antalya ve Antalya’da yaşayan insanlar. Ali Çetin bey de göreve geldi, uygun olduğumuz zaman ona da hayırlı olsun ziyareti yapacağız” diye konuşmasını tamamladı. * M. Salih ÖZGÜNSÜR

(İHA) - Tokat'ta seralarda salatalık hasadına başlandı.  

  Tokat'ta sera üreticileri salatalık hasadına başladı. Üç ayda bir hasadı yapılan ve dördüncü hasadını yapan sera üreticileri, temmuz ayına kadar salatalık üretimine devam edecek. Antalya çevresinde sera üreticilerinin hasatlarını bitirme noktasına gelmeleri, Tokatlı ve Amasyalı sera üreticilerinin ürünlerine talepleri artırıyor.  

 

  "20-25 ton civarında bir üretim beklentimiz var" 

  Yaklaşık 25 ton ürün hasadı yapacaklarını belirten Medet Doğan, "Burada bir dönüm seramız, 1 dönüm daha ayrı bir seramız var. Toplam 2 dönümde salatalık üretimi yapmaktayım. İçinde bulunduğumuz seradaki salatalıkların dikimi 28 Şubat'ta yapıldı, şu an dördüncü hasadını yapmaktayız. Buradan 20-25 ton civarında bir beklentimiz var. Sera üretimindeki rekolte şu şekilde oluyor; mesela ben bu salatalığı istediğimde aralık ayına kadar devam edebilirim. Aralık ayına kadar devam ettiğimde buradan 35-40 ton bandında bir üretim alabilirim. Burada iki üretim yapmayı planlıyorum. Salatalıkta hasat bittiğinde burada domates üretimi yapacağız. Buranın hasadını temmuz ayı gibi bitirmiş olacağım. Antalya tarafında hasadın sonuna gelinmektedir. Bu durum Tokat ve Amasya için çok büyük bir avantaj. Seracılık bu şehirlerde geliştiği zaman mayıs ayının ortası ve temmuz ayının ortasına kadar büyük bir boşluk oluşuyor. Bu boşluğu Tokat ve Amasya'nın doldurması gerekiyor. Bu boşluğu doldurduğumuzda serada çok etkilenmiyoruz. Şu anda buradaki ürünlerimi Niksar pazarında tüketmekteyim. Seracılığı ben herkese öneriyorum. Bireysel pazarlama az bir durum ancak yapan kişi artarsa toplu pazarlama aktif bir hale geçecektir. Keşke Tokat'ta da Amasya gibi sera sayımız çok olsa, avantajlı konuma geçebiliriz" dedi.