ATSO Başkanı Bahar: "İşletmelerin kira ve finansman maliyetleri düşürülsün"
Mart ayı enflasyon oranlarını değerlendiren ATSO Başkanı Ali Bahar, "Gıda enflasyonu ve kira artışları çalışanların refahını ağırlıkla etkilediği için ücret dengelerinin bozulmasına yol açmakta, istihdam ve üretimi de olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle işletmelerin kira ve finansman maliyetlerinin düşürülmesi, çalışanların kira ve vergi yüklerinin azaltılması hususunda taleplerimizi uzun süredir dile getiriyoruz" dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) mart ayında yüzde 2,29 arttı. Yıllık TÜFE yüzde 50,51’e geriledi. Enflasyon oranlarını değerlendiren Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar, "Maalesef depremin yol açtığı üretim kayıpları, ilave harcama zorunlulukları, kuraklık, konut sorununa bağlı kira artışları, EYT tazminatları gibi finansman yük ve maliyetleri enflasyon baskısının devam etmesine neden olmaktadır" diye konuştu.
Kira ve finansman desteği
Gıda enflasyonu ve kira artışlarının sektöre olumsuz etkileri olduğunu kaydeden Başkan Bahar, "Çalışanlarımızın refahını etkileyen bu sorun ücret dengelerinin de bozulmasına neden oluyor, istihdam ve üretimi de olumsuz yönde etkiliyor" ifadelerini kullandı. Enflasyonla mücadele konusunda refah politikalarının daha güçlü bir biçimde gündeme gelmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Bahar, "Bu nedenle işletmelerin kira ve finansman maliyetlerinin düşürülmesi, çalışanların kira ve vergi yüklerinin azaltılması hususunda taleplerimizi uzun süredir dile getiriyoruz" şeklinde konuştu.
"Enflasyon artışı devam ediyor"
Enflasyon artışında mevsimlik ürünler ve enerji haricinde enflasyon göstergelerinde katılık sebebiyle artışların devam ettiğini kaydeden Başkan Bahar, "Tüketici enflasyonunda baz etkisine ve giyim fiyatları indirimlerine, üretici enflasyonunda baz etkisiyle birlikte dünya genelinde ve yurt içinde enerji fiyatlarında geri çekilmeye bağlı düşüş görülmektedir" ifadelerine yer verdi. TÜFE’de aylık enflasyonun eğitimde yüzde 6,30 ile en yüksek kalem olduğunu belirten Başkan Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yüzde 3,85 artışla lokanta ve otel grubu, yüzde 3,84 artışla gıda ve ayrıca konut ve ev eşyası grupları en fazla katkıyı yapmışlardır. Gıda enflasyonu sebze ve meyve değil, et gibi ürünlere ve işlenmiş ürünlere bağlı olarak artmış, Mart ayında en yüksek artış gösteren ürün yüzde 19,90 ile dana eti olurken, bunu yüzde 15,16 ile şarküteri ürünleri ve diğer et çeşitleri ve yüzde 11,16 ile yumurta izlemiştir."
"Hayvancılık için kalıcı politika üretilmeli"
Yıllık enflasyon oranında baz etkili düşüşün fiyatlarda gerileme anlamına gelmediğini, ancak fiyat artışlarının yavaşladığını dile getiren Başkan Bahar, "Üretici enflasyonu Mart ayında yüzde 0,44 ve yıllık yüzde 62,45 oranında artarken, bu artışın en çok gıda grubundan, daha sonra metal ve diğer inşaat malzemeleri gruplarından kaynaklandığını, enerji indirimlerinin ÜFE’ye olumlu yönde yansıdığı görülmekte" dedi. Enflasyonda kalıcı düşüş için üretim, harcama zorunluluğu, konut sorunu, EYT gibi birçok başlıkta kalıcı çözüm getirilmesi gerektiğini belirten Başkan Bahar, "Ayrıca hayvancılık sektöründe yaşanan yapısal sorunlarda önleyici ve telafi edici politika önlemlerinin daha etkili biçimde sürdürülmesi gereklidir" açıklamasında bulundu.
Kaynak : İHA
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) mart ayında yüzde 2,29 arttı. Yıllık TÜFE yüzde 50,51’e geriledi. Enflasyon oranlarını değerlendiren Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar, "Maalesef depremin yol açtığı üretim kayıpları, ilave harcama zorunlulukları, kuraklık, konut sorununa bağlı kira artışları, EYT tazminatları gibi finansman yük ve maliyetleri enflasyon baskısının devam etmesine neden olmaktadır" diye konuştu.
Kira ve finansman desteği
Gıda enflasyonu ve kira artışlarının sektöre olumsuz etkileri olduğunu kaydeden Başkan Bahar, "Çalışanlarımızın refahını etkileyen bu sorun ücret dengelerinin de bozulmasına neden oluyor, istihdam ve üretimi de olumsuz yönde etkiliyor" ifadelerini kullandı. Enflasyonla mücadele konusunda refah politikalarının daha güçlü bir biçimde gündeme gelmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Bahar, "Bu nedenle işletmelerin kira ve finansman maliyetlerinin düşürülmesi, çalışanların kira ve vergi yüklerinin azaltılması hususunda taleplerimizi uzun süredir dile getiriyoruz" şeklinde konuştu.
"Enflasyon artışı devam ediyor"
Enflasyon artışında mevsimlik ürünler ve enerji haricinde enflasyon göstergelerinde katılık sebebiyle artışların devam ettiğini kaydeden Başkan Bahar, "Tüketici enflasyonunda baz etkisine ve giyim fiyatları indirimlerine, üretici enflasyonunda baz etkisiyle birlikte dünya genelinde ve yurt içinde enerji fiyatlarında geri çekilmeye bağlı düşüş görülmektedir" ifadelerine yer verdi. TÜFE’de aylık enflasyonun eğitimde yüzde 6,30 ile en yüksek kalem olduğunu belirten Başkan Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yüzde 3,85 artışla lokanta ve otel grubu, yüzde 3,84 artışla gıda ve ayrıca konut ve ev eşyası grupları en fazla katkıyı yapmışlardır. Gıda enflasyonu sebze ve meyve değil, et gibi ürünlere ve işlenmiş ürünlere bağlı olarak artmış, Mart ayında en yüksek artış gösteren ürün yüzde 19,90 ile dana eti olurken, bunu yüzde 15,16 ile şarküteri ürünleri ve diğer et çeşitleri ve yüzde 11,16 ile yumurta izlemiştir."
"Hayvancılık için kalıcı politika üretilmeli"
Yıllık enflasyon oranında baz etkili düşüşün fiyatlarda gerileme anlamına gelmediğini, ancak fiyat artışlarının yavaşladığını dile getiren Başkan Bahar, "Üretici enflasyonu Mart ayında yüzde 0,44 ve yıllık yüzde 62,45 oranında artarken, bu artışın en çok gıda grubundan, daha sonra metal ve diğer inşaat malzemeleri gruplarından kaynaklandığını, enerji indirimlerinin ÜFE’ye olumlu yönde yansıdığı görülmekte" dedi. Enflasyonda kalıcı düşüş için üretim, harcama zorunluluğu, konut sorunu, EYT gibi birçok başlıkta kalıcı çözüm getirilmesi gerektiğini belirten Başkan Bahar, "Ayrıca hayvancılık sektöründe yaşanan yapısal sorunlarda önleyici ve telafi edici politika önlemlerinin daha etkili biçimde sürdürülmesi gereklidir" açıklamasında bulundu.
Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.04 16:19:15
Son Düzenlenme Tarihi :
Depremzede esnafın umudu yeniden yeşerdi
Asrın felaketinden etkilenen 70 esnaf, Coca-Cola tarafından hibe edilen konteyner iş yerleriyle yeniden hayata tutundu.
Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ilde etkisini hissettirmiş ve binlerce insan hayatını kaybetmişti. Depremde yüz binlerce konut ve iş yeri de zarar görmüştü. Asrın felaketinin etkili olduğu illerde vatandaşlar, evlerini ve iş yerlerini kaybetmişti. Depremzede vatandaşların umudunu yeşertense dünyaca ünlü içecek firması oldu. Coca-Cola Türkiye, Anadolu Vakfı ve Toktut Derneği iş birliğinde depremden etkilenen 4 ilde “Yeniden Yaşam Projesi” ile toplam 70 bakkal-market ve yeme-içme konteynerleri üretip hibe edilmesini sağladı. Proje çerçevesinde depremden en çok etkilenen 4 ilde 21 metre kare alana sahip; 53 adet bakkal-market konteyneri, 17 adet yeme-içme konteyneri vatandaşların ekmek teknesi oldu.
Öte yandan Coca-Cola Türkiye, depremin ilk gününden itibaren bölgeye yüzlerce tır su desteği, bölgede kurulan onlarca mutfağa Ramazan ayı boyunca 1 milyon öğünün üzerinde yemek desteği, 5 bin haneye erzak desteği ve yine depremin ilk günlerinde Kızılay’a 30 milyon TL tutarında yardım gerçekleştirildi.
“Yeniden ayağa kalktık, ayakta durmaya çalışıyoruz”
Depremzede esnaf Seval Güç, asrın felaketinin ardından yeni bir iş yerine sahip olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade ederek “Depremden önce çok güzel bir hayatım vardı. Eşimle beraber mini market işletiyorduk. Mahalleyle iç içeydi, çok güzeldi anlatamam. Depremde; evimiz, iş yerimiz yıkıldı ve her şeyimizi kaybettik. En çok da beni acıtan komşularımı kaybetmek oldu. Coca-Cola sayesinde yeni bir iş yerine sahip olduk. Yeniden ayağa kalktık, ayakta durmaya çalışıyoruz” dedi.
“Depremden önce marketim vardı, şu anda Coca-Cola sayesinde devam ettirebiliyorum”
Coca-Cola sayesinde yeni iş yeriyle hayatına devam ettirmeye çalıştığını ifade eden depremzede esnaf Özlem Coşar, “Çok büyük bir felaketti, rabbim bir daha yaşatmasın. Çok günler yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Depremden önce marketim vardı, şuan da Coca-Cola sayesinde devam ettirebiliyorum. Bize çok yardımcı oldu, çok nadir firmalar böyle destek oldu. Onların sayesinde ayakta durmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“Her şeyle yöresel lezzetleri üretmeye devam ediyoruz”
Hatay’ın yöresel lezzetlerini konteyner kasabında devam ettirdiğine değinen Nuri Başak, “Benim fırınlı kasap dükkanım vardı. Depremde evimiz ve dükkanım yıkıldı. Sağ olsun Coca-Cola ailesi destek çıktı. Sayelerinde tekrardan çarkımızı döndürmeye devam ediyoruz. İş yerimizi açtık. Her şeyle yöresel lezzetleri üretmeye devam ediyoruz. Lezzetlerimiz olan; tepsi kebabı, kağıt kebabı, mangal, kuşbaşı, kıyma, lahmacun ve mezelerimiz ile devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ilde etkisini hissettirmiş ve binlerce insan hayatını kaybetmişti. Depremde yüz binlerce konut ve iş yeri de zarar görmüştü. Asrın felaketinin etkili olduğu illerde vatandaşlar, evlerini ve iş yerlerini kaybetmişti. Depremzede vatandaşların umudunu yeşertense dünyaca ünlü içecek firması oldu. Coca-Cola Türkiye, Anadolu Vakfı ve Toktut Derneği iş birliğinde depremden etkilenen 4 ilde “Yeniden Yaşam Projesi” ile toplam 70 bakkal-market ve yeme-içme konteynerleri üretip hibe edilmesini sağladı. Proje çerçevesinde depremden en çok etkilenen 4 ilde 21 metre kare alana sahip; 53 adet bakkal-market konteyneri, 17 adet yeme-içme konteyneri vatandaşların ekmek teknesi oldu.
Öte yandan Coca-Cola Türkiye, depremin ilk gününden itibaren bölgeye yüzlerce tır su desteği, bölgede kurulan onlarca mutfağa Ramazan ayı boyunca 1 milyon öğünün üzerinde yemek desteği, 5 bin haneye erzak desteği ve yine depremin ilk günlerinde Kızılay’a 30 milyon TL tutarında yardım gerçekleştirildi.
“Yeniden ayağa kalktık, ayakta durmaya çalışıyoruz”
Depremzede esnaf Seval Güç, asrın felaketinin ardından yeni bir iş yerine sahip olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade ederek “Depremden önce çok güzel bir hayatım vardı. Eşimle beraber mini market işletiyorduk. Mahalleyle iç içeydi, çok güzeldi anlatamam. Depremde; evimiz, iş yerimiz yıkıldı ve her şeyimizi kaybettik. En çok da beni acıtan komşularımı kaybetmek oldu. Coca-Cola sayesinde yeni bir iş yerine sahip olduk. Yeniden ayağa kalktık, ayakta durmaya çalışıyoruz” dedi.
“Depremden önce marketim vardı, şu anda Coca-Cola sayesinde devam ettirebiliyorum”
Coca-Cola sayesinde yeni iş yeriyle hayatına devam ettirmeye çalıştığını ifade eden depremzede esnaf Özlem Coşar, “Çok büyük bir felaketti, rabbim bir daha yaşatmasın. Çok günler yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Depremden önce marketim vardı, şuan da Coca-Cola sayesinde devam ettirebiliyorum. Bize çok yardımcı oldu, çok nadir firmalar böyle destek oldu. Onların sayesinde ayakta durmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“Her şeyle yöresel lezzetleri üretmeye devam ediyoruz”
Hatay’ın yöresel lezzetlerini konteyner kasabında devam ettirdiğine değinen Nuri Başak, “Benim fırınlı kasap dükkanım vardı. Depremde evimiz ve dükkanım yıkıldı. Sağ olsun Coca-Cola ailesi destek çıktı. Sayelerinde tekrardan çarkımızı döndürmeye devam ediyoruz. İş yerimizi açtık. Her şeyle yöresel lezzetleri üretmeye devam ediyoruz. Lezzetlerimiz olan; tepsi kebabı, kağıt kebabı, mangal, kuşbaşı, kıyma, lahmacun ve mezelerimiz ile devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

