SON DAKİKA

logo

Antalyalı depremzede muhtar

Ablası ile ağabeyini depremde kaybeden depremzede muhtar, acısını depremzedelere yardım ederek dindiriyor

- Yakınlarını kaybettikten sonra muhtarlık görevine bambaşka duygularla başlayan muhtar, Antalya’ya yerleşen depremzedelerin yardımına koşuyor
- Adreslerini bildirmek için gelen depremzedelerin yardım alabilmeleri için işlemleri hızlandırıyor, erzak yardımında bulunuyor
- Muhtar Özlem Saday: “Acım büyüktü, yastaydım ama onlar adına yapmam gereken şeyler vardı”
- “Buraya gelen depremzedelerle acıyı paylaşıyoruz. Birbirimizi iyileştirmeye çalışıyoruz”


Suat Metin - Ahmet Serdar Eser
ANTALYA (İHA) - Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde muhtarlık yapan Antakyalı muhtar Özlem Saday, depremde kaybettiği ablası, ağabeyi, yeğenler ve kuzeninin acısını, kente gelen depremzedelere yardım ederek dindiriyor. Yakınlarını kaybettikten sonra muhtarlık görevine bam başka duygularla başlayan Saday, Antalya’ya yerleşen depremzedelerin işlemlerini hızlandırmak, yardım almalarını sağlamak için elindeki tüm imkanları seferber ediyor.
20 yıldır Antalya’da yaşayan Konyaaltı İlçesi Gürsu Mahalle Muhtarı Özlem Saday, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Antakya’da yaşayan ablası, ağabeyi, yengesi, yeğen ve kuzenlerinin bulunduğu binalar çöktü. Yakınları enkaz altında kalıp hayatını kaybederken, Saday ölüm haberleriyle adeta yıkıldı. Bir süre acısını yaşayan Saday, Antalya’ya depremzedelerin geleceklerini öğrenir öğrenmez ise görevinin başına döndü. Yakınlarını kaybettikten sonra muhtarlık görevine bam başka duygularla başlayan Saday, Antalya’ya yerleşen depremzedelerin işlemlerini hızlandırmak, yardım almalarını sağlamak için elindeki tüm imkanları seferber ediyor.

"Depremden sonra muhtarlığımız hiç kapanmadı"
Depremin ilerleyen günlerinde kardeşlerinin cansız bedenlerine ulaşıldığını belirten Saday, bu süreçte çok zor günler geçirdiğini ifade etti. Deprem sonrası kendisi olmasa da aza ve gönüllü bir ekibin yoğun olarak çalıştığını aktaran Saday, “Depremden sonra muhtarlığımız hiç kapanmadı. Azamız ve mahalleden gönüllü ekiplerimiz bölge için çalışma yürüttüler. Gürsü Mahallesi bu tür konularda çok hassas ve duyarlı bir mahalle. Buradan 6 kamyon eşya toplandı ve hemen ilgili belediyelerimize teslimatı yapılarak bölgelere ulaşması sağlandı” dedi.

Acım büyüktü, yastaydım ama onlar adına yapmam gereken şeyler vardı”
Sevdiklerini kaybetme acısını yaşarken Antalya’ya depremzedelerin geldiğini duyar duymaz göreve tekrar başladığını belirten Saday, şunları söyledi: “Evet, acım çok büyüktü, yastaydım ama onlar adına yapmam gereken bir şeyler vardı. Bir Antakyalı olarak Antalya’ya gelmiş olan depremzedelerimizin hem buradaki hayatlarını kolaylaştırabilirim ve onların hayatlarına bir nebze olsun umut olabilirim diye düşündüm. Deprem bölgesinden gelen insanlar, o bölgeye ait birini gördüğü zaman daha farklı hissediyorlar. Onlara yardımcı olabilmek, acılarımızı hafifletebilmek adına hemen göreve başladım. Buraya gelen depremzedelerimizin onların bilgilerini alıp Sosyal Hizmetler Bölümümüze bildirip, onların yardım almalarını, gerekli kurumların işlemlerini yapmalarını hızlandırmış oluyoruz. Bunun dışında Gürsü yardımı hiç kesmedi. Sürekli yardımlar geliyor. Gıda, bebek ve hijyen konularına çok hassasiyet gösteriyoruz. Buraya gelen tüm depremzedelerimize, kendi bünyemizden de ulaştırmaya çalışıyoruz. Aslında acıyı paylaşıyoruz. Birbirimizi iyileştirmeye çalışıyoruz. Bu konuda da ulaşabildiğim kadar kişiye ulaşmaya çalışıyorum.”

“Depremzedelere yardım ettikçe acısı hafifliyor”
Depremi yaşayan yeğenleriyle birlikte Antalya’ya geldiğini belirten depremzedelerden Müzekka Tekinoğlu, deprem bölgesine yapılan yardımların kendisini duygulandırdığını ifade etti. “Devletimizin şefkatli elini deprem bölgesine yüzlerce kilometre uzaklıkta olmamamıza rağmen hissetmemiz bizi gururlandırdı. Böyle bir devletin vatandaşı ve asil bir milletin ferdi olduğum için gurur ve mutluluk duyuyorum” diyen Tekinoğlu, Muhtar Özlem Saday’ın da depremzedelere olan yaklaşımından dolayı oldukça memnun olduğunu dile getirdi. Tekinoğlu, “Yeğenlerim kayıt için geldiğinde onlarla çok iyi ilgilenmiş ve yardım etmek istemiş. İstememelerine rağmen yardım etmiş. Kendisi de yakınlarını depremde kaybetmiş ve depremzedelere yardım ettikçe acısının hafiflediğini söylemiş. Bol miktarda tedarik ettiği yardım kolilerini vermiş. Muhtar hanıma çok teşekkür ettim” dedi.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.18 08:38:16
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






SİMENA ÖREN YERİ İÇİN TEKNELER SEFER YAPSIN

Kale’de bulunan Simena Antik Kenti, en az ziyaretçi alan antik kentler arasında yer alıyor.
Kale’ye sadece denizden ulaşım sağlanması, karadan ulaşmak için de yaklaşık 5 kilometrelik bir mesafeden yürüme zorunluluğunun olması, bu antik kentin bir türlü istenilen ziyaretçi sayısının yakalanmasını sağlayamıyor.
Her gün onlarca tur teknesinin hareket ettiği ve adeta ticarethaneye dönen Kale’ye uğrayanların tamamına yakını günübirlik turlara katılanlar.
Tura katılanların büyük bir kısmı da dondurma yemek ve manzarayı seyretmek, fotoğraf çekmek için merdivenleri tırmanırken, kaleyi ziyaret etmek isteyenler ise süre kısıtlaması nedeniyle bunu yapamıyorlar.
Özellikle yabancı turistler Simena Ören yerini daha uzun süreli ziyaret etmek istemelerine rağmen, tur teknelerinin en fazla 1 saatlik süre sınırı nedeniyle ziyareti gerçekleştiremiyorlar.
SİNEMA ÖREN YERİ İÇİN TEKNELER SEFER YAPSIN
Simena Ören yerini ziyaret etmek isteyenler için Kültür ve Turizm Bakanlığı Kale - Liman arasında deniz seferleri düzenlemeli. Bu seferler ücretli olmalı. Süre kısıtlaması olmayacağı için hem yabancı hem de yerli turistler kaleyi ziyaret edebilir, kaleyi daha uzun süre gezme şansını elde edebilir.
* İSA KAVLAK

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.08.14 13:44:05
Son Düzenlenme Tarihi :





“İŞSİZ ÜNİVERSİTE MEZUNLARI KYK BORCU ALTIDA EZİLİYOR”

CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, öğrenim kredisi kullanan üniversite mezunlarının borçlarının silinmesi amacıyla TBMM Başkanlığına bir yasa teklifi sundu.

Cumhuriyet’in ilanından bu yana hiçbir krizde görülmemiş bir genç işsizliği sorunuyla karşı karşıya gelindiğini dile getiren Budak, “Gelinen noktada her üç işsizden birisi gençtir ve üniversiteli işsiz sayısı bir milyonun üzerindedir. Bir de öğrenim kredisi borcu, gençlerin üzerine karabasan gibi çöküyor. E-hacizler korkulu rüyaları oldu. Bu sorun artık sadece gençleri değil pandemi sırasında işini kaybeden ailelerini de derinden etkiliyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu sorunu artık görmezden gelemez. Gelin bu yasayı çıkaralım, üniversite mezunu gençlerimize küçük de olsa bir nefes aldıralım” dedi.

 

Budak, teklifin gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:

 

“Türkiye, Cumhuriyetin ilanından bu yana, hiçbir krizde görülmemiş bir genç işsizliği sorunuyla boğuşmaktadır. Genç işsizliği her geçen gün artmakta, açıklanan veriler durumun vahim boyutlara ulaştığını gözler önüne sermektedir. TÜİK Mart ayı 2020 verilerine göre 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı %24,6; istihdam oranı ise %27,4’tür.  Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 4,2 puanlık artışla %27,9 seviyesinde gerçekleşmiştir.

 

Herhangi bir ihtiyaç analizi yapılmadan ve planlamaya dayanmadan siyasi iktidar tarafından uygulanan ‘her ile üniversite’ hedefinin hayata geçirilmesi, üniversiteden yeni mezun gençlerimizi işsizliğin kucağına iten diğer bir unsurdur. Gelinen noktada her üç işsizden birisi gençtir ve üniversiteli işsiz sayısı bir milyonun üzerindedir.  Diğer bir kesimi de üniversiteden mezun olduktan sonra asgari ücretle veya asgari ücretin biraz üzerinde bir maaşla iş bulabilen gençlerimiz oluşturmaktadır.

Uzun süre işsiz kalan veya asgari ücretle iş bulabilen gençlerimiz, üniversite yıllarında aldıkları öğrenim kredilerinin borcu altında ezilerek yeni yaşamlarına adım atmaktadır. Öğrenim kredisi borcu olanların, mezun olduktan iki yıl sonra geri ödeme yapması gerekirken ekonomik mevcut koşullar altında bu ödemeler ne yazık ki yapılamamaktadır.

Son 10 yılda öğrenim kredisi borcu olan 5 milyon öğrenciden borçlarını ödeyemeyen 279 bin 797 kişi KYK tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığına bildirilmiş, 2019 yılında kredi borcu bulunan 217 bin gence e-haciz uygulanmıştır. Bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını, ağırlaşan ekonomik koşullar nedeniyle bu yükü daha da derinleştirmiştir. Devam eden salgın sürecinde bu gençlerin istihdama katılmalarının zorluğu ortadadır. Bu durum hem gençlerimizi hem de ailelerini zorlayacak bir tabloyla karşı karşıya bırakacaktır.

Geleceğimizin teminatı gençlerimize istihdam olanağı yaratmak sosyal devletin olmazsa olmazlarındandır. Gençlerimize ihtiyaç duydukları ve hak ettikleri iş imkânlarını yaratmadan öğrenim borçlarının baskısı altında ezmek, sosyal devlet anlayışına da ters düşmektedir. Ulu Önder Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençlerimizin sosyo ekonomik koşullarını iyileştirerek geleceğe güvenle bakmalarını sağlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve sorumluluğundadır.”

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.07.22 08:33:58
Son Düzenlenme Tarihi :