SON DAKİKA

logo

Prof. Dr. Nuri Tutar: “Ayakta başlayan enboli ölüme kadar götürebilir”

Uluslararası Katılımlı Ulusal Akciğer Sağlığı Kongresi (UASK) Başkanı Prof. Dr. Nuri Tutar, "Uzun süre hareketsiz kalınca bacakta oluşan enboli (pıhtı) akciğere ilerleyebilir. Bacakta oluştuğu zaman bir şişlik meydana gelir veya ağrı hissedilir. Ardından akciğere bu pıhtı ilerlerse hava yollarını tıkar, akciğerin damarlarını tıkar. Damarları tıkadıktan sonra akciğerlerin çalışma fonksiyonunu bozarak ölüme kadar götürebilir" uyarısında bulundu.
Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD) tarafından gerçekleştirilen Uluslararası Katılımlı Ulusal Akciğer Sağlığı Kongresi (UASK) 2023, Antalya’nın turizm bölgesi Belek’te bir otelde devam ediyor. Kongre Başkanı Prof. Dr. Nuri Tutar, deprem ve akciğer enbolisi ilişkine yönelik açıklamalarda bulundu. Tutar, “Depremde göçük altında kalanlar oldu. Veya kendisi kurtuldu diyelim, kurtulduktan sonra dışarı çıkarak araçlarında kaldılar. Ya da hareket edemediği alanlarda kaldı. Enboli dediğimiz şey aslında pıhtı demektir. Pıhtı bacağımızdan başlayarak akciğere ilerleyebilir. Bacakta oluştuğu zaman bir şişlik meydana gelir veya ağrı hissedilir. Ardından akciğere bu pıhtı ilerlerse hava yollarını tıkar, akciğerin damarlarını tıkar. Damarları tıkadıktan sonra akciğerlerin çalışma fonksiyonunu bozarak ölüme kadar götürebilir. Burada özellikle uzun süre hareketsiz kalmak; örneğin araç kullanırken meydana gelen pozisyon damarlarda baskı oluşturarak, pıhtı oluşmasına zemin hazırlayabilir” dedi.

"Deprem zamanında oluşan enboli sayısı 5’e katlamış"
Deprem bölgesinde yaşanan stresinde hastalığı tetikleyebileceğini belirten Tutar, “Bu stres de damarların yapısını bozarak yine pıhtı oluşmasına neden olabilir. Bu konuda Japonya’da bir çalışma yapılmış. Bu çalışmada deprem bölgesinde normalde oluşan akciğer enbolisi sayısı ile deprem zamanında oluşan enboli sayısı 5’e katlamış. Yani deprem esnasında pıhtı oluşma gerçekten yükseliyor. Bunun farkında olmak lazım. Bacağımızda şişlik varsa, bir bacak diğerinden daha genişse buna dikkat etmek lazım. Veya ağzımızdan kan gelmesi, göğsümüzde ağrı olması pıhtının meydana gelebileceğini bize gösteren tespitlerdir. Bunların üzerinde dikkatli olmak gerekir. Biz bunları ilk 1 haftada gördük, 1 ay geçti şuanda artık iyice deprem ve pıhtı ilişkisi azaldı” açıklamasına yer verdi.

İş makinesi operatörlerini hareket konusunda uyardı
Stres ve hareketsizliğin olduğu her yerde akciğer damarlarının pıhtı açısından risk altında olduğunu belirten Tutar, sözleri şu şekilde tamamladı: “Burada korunmanın en düzgün yolu hareket etmektir. Hasta hastaneye gelirse biz zaten müdahale ediyoruz. Bölgede çalışan iş makinelerinin sürücüleri de gün içerisinde belli bir süre zarfında hareket etmeleri, sadece kamyonun içerisinde bekleyerek, kamyonun içerisinde yatarak hareketsiz kalmaları pıhtı açısından bir risk faktörü oluşturur. Tedavisi kan sulandırıcı ilaçlardır. İğne veya hap kullanıyoruz. 3-6 arasında değişen bir tedavi dönemi var. TUS sınavında 10-12 saat çalışan arkadaşlarımızdan da zaman zaman bu şikayetleri duyuyoruz. 2 saatte sonra hareket etmek gerekir.”

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.03.18 08:44:14
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya, takımını bir kez daha yalnız bıraktı

İki buçuk milyon insanın yaşadığı şehrin Süper Lig’deki en büyük takımı Antalyaspor, Ümraniyespor maçında bir kez daha sahipsiz kaldı.

Bugüne kadar yağmur, çamur, yüksek bilet fiyatları gibi bahanelerle Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor maçları haricinde hiç bir zaman tam kapasite dolmayan Antalya Stadyumu’u Ümraniyespor ile oynanan ve kırmızı beyazlılar için oldukça kritik olan maçta da tamamen dolmadı.
Hafta içerisinde yönetimin, Antalyalılar ile Antalyaspor’u Corendon Airlines Park Antalya Stadyumu’nda birleştirmek için uyguladığı “Tek yürek, tek fiyat” kampanyası ile birlikte 7 lira gibi komik bir rakamdan satışa sunulan maç biletleri, yine yeni yeniden Antalyalılar tarafından rağbet görmedi. Maç için satışa sunulan biletlerden yalnızca 15 bini satılırken, başta Güney kale arkası olmak üzere Corendon Maraton alt tribünün bazı bölümleri ile yine aynı tribünün üst bloklarında büyük boşluklar göze çarptı.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.01.29 09:24:37
Son Düzenlenme Tarihi :





Portakal ağaçları arasında avokado üretimine başladı, şimdi ihracat aşamasında

Mersin’de babasından öğrendiği avokado meyve üretimini kısa sürede büyüten sosyal bilgiler öğretmeni Menderes Bürçin, portakal ağaçları arasında başladığı işte artık yılda 100 bine yakın fidan üretimi yapıyor. Yurt içinde birçok noktaya satış yapan Bürçin, en büyük hedefinin kendi firmalarından yurt dışına ihracat olduğunu söyledi.
Mersin’in merkez Akdeniz ilçesine bağlı Dikilitaş Mahallesinde yaşayan sosyal bilgiler öğretmenliği mezunu Menderes Bürçin, çiftçi babasından aldığı destekle kısa sürede ihracat aşamasına geldi. 6 yıl önce portakal ağaçları arasında avokado üretimi yapmaya başlayan Bürçin, daha sonra fidan üretimine de geçti. Kısa sürede üretimini büyüten Bürçin, şu anda binlerce fidan üretimi yaparken, en büyük hedefinin kendi firması üzerinden yurt dışına ihracat olduğunu dile getirdi.

"Ülkemizde dikim alanı oldukça zenginleşti"
Yaşadığı üretim serüveniyle ilgili konuşan Menderes Bürçin, normalde sosyal bilgiler öğretmenliği mezunu olduğunu söyledi. Okul bitince askere gittiğini belirten Bürçin, “Geldikten sonra KPSS hayatı beni yorar diye düşünüp, babam çiftçi olunca yanında işe başladım. Onun vasıtasıyla ufaktan da olsa avokado fidan işine girdim. 2017 yılında ilk işe başladığımda portakal ağaçlarının arasında yapıyordum. O dönem zaten çok fazla da bilinmiyordu bu meyve. Tabi gittikçe tanınan bir meyve oldu. Ülkemizde de dikim alanı oldukça zenginleşti. Neredeyse Akdeniz kıyı şeridinin tamamında, Ege’ye, hatta yeni yeni Rize’de bile denemeler yapılmaya başlandı” diye konuştu.

"Avrupa pazarı özellikle has meyvesini tercih ediyor"
Avokadonun bazı cinslerinin çok fazla tutulduğunu kaydeden Bürçin, “Avrupa pazarı özellikle has meyvesini tercih ediyor. Bizim ülkemizde ise ağırlık olarak fuerte çeşitleri tercih ediliyor. Tabi burada hangi cins olacağını aslında yerin kendisi belirliyor. Yani Mersin’de farklı, İzmir’de farklı cinsler tercih ediliyor. Çünkü birçok avokado cinsi var ve bunlara soğuklara karşı biraz daha hassas olabiliyor. Biz cinsleri önerirken ağırlıklı olarak ona dikkat ediyoruz. Eğer bütün şartlar uygunsa üreticinin hasat yapmak istediği tarihi baz alarak fidan seçimi yapıyoruz” şeklinde konuştu.

"10 yaşındaki bir ağaç 150-200 kilonun altında meyve vermez"
Yurt dışına ihracat hedeflerinin olduğunu vurgulayan Bürçin, “Şu anda hali hazırda zaten yapılıyor. Bizim kendi firmamız direk yapmıyor ama bizim ürünlerimizi yollayan firmalar var. Hatta meyvenin yanında şu anda fidan bile yurt dışına gidiyor. Şu an dışarıya giden meyve çeşidi fuerte ağırlıklı. Bu meyvenin rekoltesi her geçen yıl artmakta. Bunun yanında fidan üretme de arttı. Benim sadece yılda ürettiğim aşılı fidan 30 bini buluyor. Toplamda ürettiğim fidan ise 100 bini buluyor. Bakımlı bir ağaçtan 2 yaşından sonra verim almaya başlanılıyor. Her geçen sene daha fazla meyve veriyor. 10 yaşındaki bir ağaç 150-200 kilonun altında meyve vermez. Şu an meyvenin en pahalı olduğu dönem. Çünkü bu zamanlarda ülkemizde bu meyvenin üretimi azalıyor. Bu tür meyvelerde bazen dışarıdan ithal ediliyor ve o yüzden fiyatı yüksek oluyor. İklim uygunsa ülkemizde alternatif olarak yetiştirilebilecek en karlı meyve türlerinden bir tanesi avokado. Çünkü şu anda çiftçinin belini büken en büyük gider ilaç. Bu meyvede ilaç gideri yok. Sadece kök mantarı hastalıkları filan olabiliyor. Basit tedbirleri alınırsa oda olması imkansız. Cüzi miktarda yapacağız gübre destekleriyle uzun süre yaşayabilecek çok karlı bir bitki” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.09 16:09:55
Son Düzenlenme Tarihi :