SON DAKİKA

logo

RAMAZAN’DA KALP HASTALARININ DİKKAT ETMESİ GEREKEN 5 NOKTA!

Onbir ayın sultanı Ramazan, bu yıl deprem felaketi nedeniyle ülke olarak yasa boğulduğumuz bir döneme denk geldi. Birlik ve beraberliğin, dayanışma ve yardımlaşmanın öneminin en fazla anlaşıldığı bu süreçte 22 Mart gecesi ilk sahur gerçekleştirilecek. Ramazan’da bazı yanlış davranışlar kalbin üzerine binen yükü artırdığından istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Peki kalp ve damar hastalığı olup oruç tutmak isteyenler nelere dikkat etmeli?

Acıbadem Taksim Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil kalp hastalığı kontrol altında olan ve herhangi bir sorun yaşamayan kalp hastalarının doktor onayı olduğu taktirde oruç tutabileceğini, doktorun onay vermemesine rağmen oruç tutmalarının ise hayati riske dahi yol açabileceğini söylüyor. Doç. Dr. Macit Bitargil “Kulaktan dolma bilgiler bu süreçte ciddi tehlikeler yaratabilmektedir. Bu konu ile ilgili dünya çapında birçok çalışma yürütülmüş olmasına rağmen hala tam olarak bazı konularda bir fikir birliğine varılamamıştır. Bu yüzden her hasta ayrı olarak, ilgili hekim tarafından değerlendirilmeli ve bu karar hekimle beraber verilmelidir.” diyor. Doç. Dr. Macit Bitargil kardiyovasküler açıdan risk altında olan ancak doktorları tarafından kontrollü şekilde oruç tutmasına izin verilen hastaların mutlaka dikkat etmeleri gereken 5 noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

 

İftar ile sahur arasında 2.5 litre su tüketin!

Kalp ve damar sağlığı açısından risk altında olan ancak doktoru tarafından kontrollü şekilde oruç tutmasına izin verilen hastaların su dengesini iyi ayarlamasının çok önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Macit Bitargil “Su dengesi iyi ayarlanmadığı taktirde hipovolemiye (vücudun susuz kalması) bağlı kalbin iş yükünde artma, bayılma, kalp krizi ve ölüm gibi hadiseler yaşanabilmektedir. Bu nedenle özellikle iftar ve sahur arasında belirli aralıklarla yaklaşık 2-2.5 litre su tüketmek büyük önem taşımaktadır.” diyor.  

Beslenmede bunlara dikkat edin!

Susuzluğu tetikleyecek tuzlu, baharatlı gıdalardan ve asitli, şekerli içeceklerden uzak durmak gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Macit Bitargil, sebze ve yeşilliklerden zengin beslenmenin, kırmızı et yerine balık tüketmenin, kızartma yerine haşlama, buğulama ve ızgara yöntemi tercih edilmesinin sağlıklı olacağını söylüyor. Hamur işleri ve şerbetli tatlılardan uzak durmak, aşırı tuz içeren besinlerden kaçınmak da kalp sağlığı açısından büyük önem taşıyor. 

İlaçlarınızı doktora danışın! 

Kardiyovasküler açıdan risk altında olan bir hastanın doktoruna danışmadan oruç tutması durumunda ciddi hayati tehlikeler ortaya çıkabileceğini belirten Doç. Dr. Macit Bitargil, ilaçların ve ilaç saatlerinin doktor tarafından Ramazan’a uygun olarak düzenlenmesinin ve doktorla sıkı iletişim içerisinde olmanın da çok önemli olduğunu vurguluyor. Doç. Dr. Macit Bitargil “Özellikle mutlaka kan sulandırıcı ilaç kullanması gerekenlerin kan sulandırıcıları kesmeleri veya kullanmamaları durumunda felç riskinden yaşam kaybına dek çok ciddi sonuçlarla karşılaşılabilir.” diyor.

Spor yaparken dikkat!

Ramazan boyunca fiziksel aktivite yapmak isteyen kalp hastalarının bazı noktalara dikkat etmeleri gerekiyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil “Yanlış zamanda yapılacak fiziksel aktivite hali hazırda susuz kalmış bir insanda kalbin yükünü daha da artırıp istenmeyen sonuçlara, bayılmalara ve kalp krizlerine neden olabilir. O yüzden spor yapmak isteyenler kendilerini fazla zorlamadan ve doktorunun izin vermesi durumunda akşam yemek yedikten 2-3 saat sonra 30-40 dakika kadar yürüyüş yapabilirler” diyor. Doç. Dr. Macit Bitargil yemeğin hemen ardından yatmanın ise sakıncalı olduğunu, bu nedenle hareketsizlikten kaçınmak gerektiğini söylüyor.

Yeterince uyuyun

Ramazan boyunca yeterli uyku uyumanın, beynin doğru karar alma mekanizması ve hafıza, mantıksal düşünme gibi bilişsel fonksiyonlar açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Doç. Dr. Macit Bitargil şöyle konuşuyor: “Yeterli uyku alınmaması hatalı kararlar almaya, gün içerisinde sinirli olmaya, öfke patlamaları yaşamaya, baş ağrılarına ve stres yüklenmelerine de neden olacaktır. Bütün bunlar doğrudan ya da dolaylı olarak kalbin iş yükünü artıracak ve istenmeyen sonuçlara yol açabilecektir. Bu bakımdan iftardan sonra sahura kadar en az 4 saat kesintisiz gece uykusu uyumak, sahurdan sonra birkaç saat daha uyumak, gün içerisinde de 20 dakikalık ufak uyku molaları vermek önerilmektedir.”

 

xxxxxxx Kutu Bilgisi xxxxxxxx

Her hastaya göre değişiyor!

Yüksek tansiyonu kontrol altına alınmış hastaların, hafif-orta derecede kalp ve kalp kapak yetmezliği olanların, kalp ritim bozukluğu bulunanların doktor onayı olması durumunda kontrollü şekilde oruç tutabileceklerini söyleyen Doç. Dr. Macit Bitargil, buna karşın yakın zamanda kalp krizi geçirmiş ya da ciddi ritim bozukluğu olan hastaların, hipertansiyonu kontrolsüz seyredenlerin ve ileri derecede kalp kapak hastalığı olanların yüksek riskli kabul edildiklerini, bu nedenle oruç tutmalarının önerilmediğini vurguluyor. Acıbadem Taksim Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil kalp ve damar hastalığı olanlarda özellikle kontrolsüz diyabet hastalığı ve kronik böbrek yetmezliği gibi ek hastalıklar varsa oruç tutmalarının önemli risklere yol açabileceğini; insülin kullanmayan ve diyabet ilaçları ile kan şekeri sıkı kontrol altında olan hastaların ise doktor kontrolü altında oruç tutmalarının mümkün olabildiğini söylüyor. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.22 09:34:43
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






ZAFER’DEN ANTALYA SAADET’E KATILIM

Zafer Partisi Kumluca ilçe teşkilatı kurucularından ve Kadın Politikalarından Sorumlu İlçe Başkanı Ziraat Mühendisi Şenay Albayrak ve beraberindeki partililer Zafer Partisinden istifa ederek Saadet Partisine geçtiler. Albayrak’ın rozetini Saadet Partisi Antalya İl Kadın Kolları İl Başkanı Zübeyde Güler taktı.

Zafer Partisi Kumluca ilçe teşkilatı kurucularından ve Kadın Politikalarından Sorumlu İlçe Başkanı Ziraat Mühendisi Şenay Albayrak ve beraberindeki partililer Zafer Partisinden istifa ederek Saadet Partisine katıldılar. Saadet Partisi Kumluca Teşkilatı’nda Zafer Partisi’nde istifa edenler için katılım ve rozet merasimi düzenlendi. Merasime Saadet Partisi İl Kadın Kolları Başkanı Zübeyde Güler ve ekibi, İlçe Başkanı Ergün Eren ve partililer katıldı.

 “SEÇİMLERE DE İKTİDARA DA HAZIRIZ!”

    Merasimde konuşan İl Kadın Kolları Başkanı Zübeyde Güler, Zafer Partisinde istifa eden Ziraat Mühendisi Şenay Albayrak ve beraberindeki partililere evinize hoş geldiniz. Hayırlı olsun temennisinde bulunarak;

    “Bundan sonra Saadet Partisi çatısında birlikte çalışacağız. Malumunuz üzere seçime kısa bir süre kaldı. Saadet Partisi olarak çalışmalarımıza hız verdik, son hazırlıklarımızı da gözden geçiriyor, aynı zamanda hem masa başında hem de sahada aktif bir şekilde çalışıyoruz. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; Saadet Partisi İl ve İlçe Kadın kadroları olarak biz, seçimlere de iktidara da hazırız!” diye konuştu.

     Güler, Mevcut hükümet; ülkemiz bir çıkmaza sokulmuştur diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hem toplumsal hem de yapısal anlamda ülkemiz bir çıkmaza sokulmuştur. Ne yazık ki karşımızda şöyle özetleyebileceğimiz vahim bir tablo durmaktadır; yüksek enflasyon, işsizlik, borçluluk ve giderek artan cari açık, halkın büyük çoğunluğunu esir almış bir yoksulluk, tepeden tırnağa bir israf, rüşvet ve yolsuzluk düzeni, hasara uğramış devlet kurumları, geçmişin birikimi ve geleneğiyle bağı kopmuş bir devlet mekanizması, keyfî işleyen bir hukuk ve yargı sistemi, istişare ve ortak aklı bir kenara bırakmış yürütme erki, gücü zayıflatılmış ve atıl bırakılmış bir yasama. Açıktır ki Türkiye, sadece son birkaç yılda bu denli kötü bir tablo ortaya çıkaran bir sistemle ilerleyemez. Mevcut sistem değişmeden, ekonominin düze çıkması da mümkün değildir. Bu sisteme geçerken dolar kuru 4.8 lirayken, bugün 20 lira sınırına dayandı. Resmi enflasyon %15’lerde iken, bugün üç haneli rakamlara yaklaştı. Yoksulluk ve işsizlik artarken, halkın alım gücü her geçen gün azaldı. Bırakın ev alma hayallerini, artık büyük bir çoğunluk için düzgün bir evde oturabilmek, kirasını ödeyebilmek hayal oldu. Birkaç yıl önce dar gelirli aileler için et almak zordu; şimdi ekmek, süt, yumurta, patates gibi eskiden çok ucuz olan en temel gıda maddelerini bile alamaz hale gelen yüz binler var. Artık devlet okulundaki çocuğunun kantin ve kırtasiye masraflarına yetişemeyen on binlerce aileden bahsediyoruz. Devlet hastanelerindeki muayene ücretini ve ilaç parasını dahi denkleştiremeyen binlerce aileden bahsediyoruz.”

 İKTİDARI, ZİHNİYETİ VE SİSTEMİ DEĞİŞTİRECEĞİZ

     Saadet Partisi İlçe Başkanı Ergün Eren’de, İktidarın bu gerçeklerin konuşulmasını önlemek için, her zaman yaptığı gibi soyut, afaki ve hamaset dolu cümlelerle süreci yönetmeye çalıştığını anlatarak; “Türkiye’nin hamasete değil, gerçekten köklü yapısal dönüşümlere ihtiyacı var” dedi.

    Adil, güçlü, müreffeh ve demokratik bir Türkiye’yi kurmaya kararlı olduklarını dile getiren Eren sözlerini şu şekilde tamamladı:

    “Her şeyden önce, anlayamadığınız bir problemi çözemeyeceğinizi anlamaya mecbursunuz! Bu iktidar ülkemizin ve insanımızın problemlerinin gerçekte ne olduğunu ya anlamıyor ya da anlaşmazlıktan geliyor. Bu nedenle sürekli olarak ya çözüm üretmiş gibi anlatıyorlar ya da çözüm üreteceklermiş gibi yeni sözler veriyorlar! Buradan tüm vatandaşlarımıza sesleniyorum; ‘-mış gibi yapan’ bu iktidarı, bu zihniyeti ve ‘her şeyin tek bir kişinin iki dudağı arasından çıkan söze göre şekillendiği’ bu sistemi hep birlikte değiştireceğiz.

Sizlerin onayı, güveni ve desteğiyle bunu başaracağız”

     Saadet Partisine katılan Şenay Albayrak ise, Teşkilat mensuplarımızla beraber, ülkemizin sıkıntılarını ve bizim çözüm önerilerimizi sahada milletimize anlatma noktasında önemli görevler düşüyor. İnşallah Kumluca teşkilatımızın tecrübeli kadrosuyla birlikte bu görevi en iyi şekilde yapacağımıza inancım tamdır dedi.”

     Konuşmalardan sonra Zafer Partisi Kumluca ilçe teşkilatı kurucularından ve Kadın Politikalarından Sorumlu İlçe Başkanı  Ziraat Mühendisi Şenay Albayrak ve beraberindeki partililere rozetlerini Kadın Kolları İl Başkanı Zübeyde Güler taktı. Güler, üye forumlarını da imzaladı ce hayırlı olsun temennisnde bulundu. Saadet Partisi İlçe Başkanı Ergün Eren ise; Ziraat Mühendisi Şenay Albayrak’a ve ekibineProf. Dr. Necmettin Erbakan’ın davam kitabını hediye etti. Albayrak ve ekibine bu katılımlarınız bizlere güç kattığını belirterek hayırlı olsun dedi.

 

 

 

 

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.12 16:40:40
Son Düzenlenme Tarihi :





Mersin’deki polisevi saldırısının sanıkları yargılanmaya başlandı

Mersin’in merkez Mezitli ilçesindeki Tece Polisevi’ne geçen yıl düzenlenen terör saldırısıyla ilgili 7’si tutuklu, 2’si firari, biri tutuksuz 10 sanığın yargılanmasına başlandı.
Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Sait D., Abdulgalip G., Zeki Ö., Mazlum K., Mazlum D., Kahraman B. ve Ahmet E. katıldı. Avukatların da hazır bulunduğu duruşmada tutuksuz sanık Fatih S. yer almadı. İddianamede, kadın teröristlerin paramotorla geldikleri Tarsus ilçesi Yaramış Mahallesi’ndeki arazinin yakınında bekçilik yaptığına yer verilen Sait D., savunmasında saldırıyı gerçekleştiren teröristleri tanımadığını iddia etti. Teröristlerle bahçede karşılaştığını öne süren sanık, "Karanlık çökmek üzereydi, bahçenin içinden birdenbire 2 kadın çıktı. ’Bu saatte burada ne geziyorsunuz’ diye sordum. Biri ’Mersin’den buraya gezmeye geldik’ dedi, diğeri hiç konuşmadı. Türkçe bilen kadınla konuşurken Abdulgalip G. geldi. Ben de hava karanlık olduğu için Abdulgalip’e ’hava da karardı bunları al yola bırak’ dedim. Bu kişilerin örgüt mensubu ya da terörist olabileceğini, bu olayı gerçekleştirebileceklerini bilmiyordum" dedi.

"Makyajları bile vardı"
İddianamede, teröristleri aracıyla kent merkezine götürmekle suçlanan Abdulgalip G. ise ziraat mühendisi olduğunu, çeşitli işler için bahçeleri gezdiğini ifade ederek, "Aracımla Tarsus’a gitmek üzere yola çıktığımda, bekçilik yaptığı arazinin yanından geçerken Sait el işareti yaparak beni durdurdu yanındaki 2 kadını yola götürmemi istedi. Ben de kadınları yolda kalmışlar gibi düşündüm. Sırt çantaları vardı, giyim kuşamları düzgündü, hatta makyajları da vardı. Ben onlardan hiç şüphelenmedim, aracıma bindirdim. Birisi yanımdaki koltuğa, diğeri arka koltuğa oturdu. ’Akşam vakti burada ne işiniz var’ diye sorduğumda ’evden kaçtık, erkek arkadaşlarımızla tartıştık, onlardan ayrıldık ve gezmeye geldik’ dediler. Ben de üzerlerindeki sırt çantasından dolayı inandım. Onları çarşıdaki otobüs durağına kadar götürdüm, orada indiler. Sonrasında eve giderken yol üzerinde bu kişilerle tekrar kesiştik. Bu kez ’bizi tekrar aldığın yere bırakabilir misin’ dediler. Nereye gideceklerini sorduğumda Mersin’e gitmek istediklerini söylediler. Ben de evden kaçtıklarını düşündüğüm, tiplerinden şüphelenmediğim ve hava karardığı için ’sizi Mersin’e bırakabilirim’ dedim. Hatta bana 500 lira teklif ettiler, önce kabul etmedim sonrasında parayı aldım. D-400 kara yolundan Mersin’deki bir alışveriş merkezinin oraya götürdüm çünkü oradan birçok araç geçiyordu, merkezi bir yerdi. Önde oturan Suriyeli Türkçe bilmiyordu. Arkada oturan kadın Türkçe konuşuyordu, Diyarbakırlı olduğunu söyledi. Bu 2 kadının bölgeye ne şekilde geldiklerini kesinlikle görmedim. Böyle bir terör eylemine karışacakları aklıma gelmezdi" ifadelerini kullandı.
Sanıklardan Mazlum D. de olayla bağlantısı olmadığını iddia ederek, "Örgüt mensubu kadınlarla herhangi bir ilgim, alakam ve tanışıklığım yok. Tece’deki eve polisler geldiğinde 3 cep telefonunun binadan aşağıya atılması olayı doğrudur. Dolandırıcılık yaptığımız için bu telefonlar delil niteliğinde olacağından cep telefonlarını Ahmet E. binadan aşağıya attı" savunmasını yaptı.
Diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları reddetti.

Bölgede keşif yapılacak
Tanıkları ve avukatları da dinleyen mahkeme heyeti, Sait D., Abdulgalip G., Zeki Ö., Mazlum K., Mazlum D., Kahraman B. ve Ahmet E.’nin tutukluluk halinin devamına karar verdi. Tutuksuz Fatih S.’nin de savunması için hazır edilmesini kararlaştıran heyet, teröristlerin polisevi yakınındaki çöp konteynerine bıraktığı patlayıcı düzenekte parmak izi tespit edilen firari PKK’lı terörist Dilşah Ercan ve paramotorda parmak izi saptanan ve teröristleri saldırıya hazırladığı belirlenen firari Ahmet Ahmo hakkında çıkarılan yakalama emirlerinin infazının beklenmesine hükmetti. Heyet, teröristlerin saldırıya hazırlandıkları iddia edilen Tarsus ilçesi Yaramış Mahallesi’ndeki bölgede de keşif yapılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

İddianamede ağır cezalar istendi
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, firari sanıklar Dilşah Ercan ve Ahmet Ahmo ile Sait D. ve Abdulgalip G. hakkında "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma", "izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme satma", "tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma veya el değiştirme", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürme", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye 7 kez teşebbüs", "kişiyi tasarlayarak öldürmeye 3 kez teşebbüs" ve "mala ve kamu malına zarar verme" suçundan 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 227’şer yıla kadar hapis cezası istendi.
Diğer sanıklar için de "izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme satma" ve "tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma veya el değiştirme" maddeleri hariç aynı suçlardan 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 207’şer yıla kadar hapis talep edildi.
Mersin’de iki kadın terörist tarafından 26 Eylül 2022’de polisevine düzenlenen saldırıda polis memuru Sedat Gezer şehit olmuş, meslektaşı Abdulkadir Öztürk yaralanmıştı. Kurşun isabet eden bir kadın ile yüksekten atlayan 2 kişinin yaralandığı saldırıyı gerçekleştiren teröristler, üzerlerindeki patlayıcıyı infilak ettirmeleri sonucu ölmüştü.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.30 17:27:43
Son Düzenlenme Tarihi :