SON DAKİKA

logo

ALKÜ promosyon sözleşmesi yenilendi

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesinde (ALKÜ) maaş promosyon sözleşmesi yenilendi.
ALKÜ’de daha önce imzalanan Kurum Maaş Ödeme Protokolü, herhangi bir cezai şart olmadan 24 ay daha uzatıldı. 01.04.2023-31.12.2025 tarihleri dönemini kapsayan yeni protokolde, banka ALKÜ personeline tek seferde 15 bin TL promosyon ödemesi gerçekleştirecek. Sözleşme döneminde ALKÜ’de personel olarak yeni işe başlayanlar da bu ödemelerden yararlanabilecek.

"Şeffaf bir süreç yürüttük"
Daha önce yapılan banka maaş promosyon sözleşmesini yenilemenin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Ekrem Kalan, "Üniversitemizde 2020 yılında imzaladığımız banka promosyon sözleşmesinin yapıldığı tarihten günümüze kadar üniversitemizde personel sayısı arttı. 2022 ve 2023 yıllarında personel maaşlarına yapılan rutin ve ek zamlar ile diğer kurum ve kuruluşlarda gerçekleşen promosyon ihalelerinin beklenenden daha yüksek tutarlarda gerçekleşti. Biz de ALKÜ olarak diğer üniversitelerin yaptığı gibi henüz süresi dolmamasına rağmen, promosyon ihalesinin yenilenmesi için çeşitli çalışmalar yaptık. Şeffaf bir şekilde yürütülen bu çalışmaları personelimiz ile paylaştık. Bir anket çalışması yaparak personelimizin de görüşlerini aldık. Yapılan ankete 689 personelimiz katılım sağladı. Personelimize üç soru sorduk. Personelimiz ankette yüzde 61,4 oranında ’net 15 bin TL’yi kabul etmeliyiz’ seçeneğini istedi. Personelimizin düşüncesine değer verdiğimiz için bugün banka yetkilileri bir araya gelerek protokolü imzaladık. Süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyor, ALKÜ ailesine hayırlı olmasını temenni ediyorum" diye konuştu.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.03.28 18:27:06
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Subaşı, Avlan ve Karagöl’deki yanlış su politikasını meclise taşıdı

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, su zengini ülkeler arasından çıkan Türkiye’de Ülkemizin en değerli varlığı su kaynaklarımız hoyratça boşa akıtıldığını belirterek, Antalya’nın tarım üretim merkezi Elmalı’da Devletin yanlış su politikası yüzünden bölgenin kuraklıkla mücadele eder hale geldiğini söyledi.

    Tarım-Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin cevaplandırması istemi ile TBMM Başkanlığına bir soru önergesi veren Hasan Subaşı, suyun insan hayatındaki önemine dikkat çekerek ‘’Su, hayatın ve medeniyetin kaynağıdır. Pek çok ülke su kaynaklarını korumak için zorunlu tedbirler alırken, ülkemizde sularımız hoyratça kullanılmakta ve boşa akıtılmaktadır. Türkiye’de artan nüfus, küresel ısınma, kuraklık gibi nedenlerle suya talep artarken, tatlı su kaynakları her geçen yıl azalmaktadır. Araştırma ve tahminlere göre Türkiye, sanıldığının aksine su zengini değil ‘su azlığı yaşayan ülke’ kategorisinde yer almaktadır. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’de son 20 yılda kişi başına düşen su miktarı 4000 m3’den 1430 m3’e düşmüştür’’ “Ülkemizde suyun kötü kullanımına en somut örnek Ellmalı’da on yıllardır sürdürülen kurutma çalışmasıdır’’dedi.
    Bir yanda susuzluk, diğer yanda yeraltına deşarj edilen 150 milyon metreküp su
    Antalya’nın en büyük ovalarından biri olan su zengini sayılabilecek Elmalı ilçesinde, 150 milyon metreküp suyun, Devlet Su İşleri tarafından 40 yıldır yılda 6 ay düdenler vasıtasıyla yeraltına deşarj edildiğini hatırlatan Hasan Subaşı, bölge halkının ve özellikle üreticilerin tüm itirazlarına rağmen bu uygulamanın devam ettirilmesini anlamakta zorluk çektiğini söyledi. Subaşı, konu ile ilgili görüşlerini şöyle aktardı:
Avlan Gölü iyi bir örnek
‘    ’Elmalı ilçesinde yer alan Karagöl 50’li yıllarda muhacirlere iskan amacıyla tahsis edilmişti. Ama Karagöl’ün Elmalı ovasında en düşük kotta yer aldığı için kış aylarında göl oluşur, yaz aylarına doğru göl çekildikçe kısmen tarım imkânı bulunurdu. Bundan rahatsız olan çiftçiler yıllarca mücadele vererek kurutma, çalışması yapılması için dönemin Hükümet’ine karar aldırdılar. Dönemin Hükümeti kuzeydeki Karagöl’ü kanalla güneydeki Avlana bağlamış ve Finike’ye tünel açmak suretiyle biriken suları boşaltma yoluna gitmişti. Böylece Karagöl, Avlan ve havzanın tüm su kaynakları 70’li yıllarda kurudu. Kuraklık nedeniyle Avlan’ın çevresindeki ormanlar, iklim ve tarım zarar görmeye başladı ve gölün tekrar su tutması için Finike tüneli kapatıldı. Ancak Karagöl’ün kurutulmasına devam edildiği için Avlan’da su tutmak mümkün olmuyor ve havzada kuraklık devam ediyor. Çünkü Avlanı da besleyen Karagöl’ünsu kaynaklarıdır. 2018 yılında su havzası olarak tescil edilen Avlan’da doğal hayat dengesi bozulmuş, yaz mevsiminde görülen şiddetli kuraklık nedeniyle, çiftçiler yazın ürün alamamakta, meyve ağaçlarını sökmek zorunda kalmaktadır. Subaşı önergesinin son bölümünde de Tarım-Orman Bakanı Vahit Kirişçi’ye şu soruları yöneltti:
    1- Antalya’nın yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının korunması amacıyla, Bakanlığınızca ve Devlet Su İşleri (DSİ) ile Su Yönetimi Genel Müdürlüğü (SYGM) tarafından alınan tedbirler nelerdir? Bu konu yapılan çalışmalar, raporlar ve faaliyetler nelerdir? 
    2- Değişen iklim şartları nedeniyle Elmalı, Avlan ve Karagöl’de uygulanan su 
politikasının değiştirilmesi artık bir zorunluluktur. Bu konuda bir inceleme raporu, yapılan ya da yapılması planlanan bir çalışmanız var mıdır? 
    3- Doğal hayatı ve çevreyi korumak amacıyla 2018 yılında su havzası olarak tescil edilen Avlan Gölü’nün su tutması ve beslenmesi için Bakanlığınızın yapılan ya da yapılması planlanan çalışmaları var mıdır?
    4-.   Geçmiş yıllarda yapılan hatalardan devletler dönmüş doğal çevrenin ve canlı yaşamın korunması için çevre projelerine yönelmiştir!.. Biz de; “ DSİ’nin kurutma projesi var ve uygulanmalıdır!” Mantığıyla bütün yeraltı suları yok olana tüm bağ, bahçe ve seralar sökülene kadar sürdürülecek mi? 
    5-.  Boşa akıtılan sular çağımızda insan hakları ihlali sayılıyor. Bakanlık bu görüşe katılır mı?  Geçmişin hatasından dönerek tekrar doğal yaşama geçmek için Karagöl’de kamulaştırma düşünülür mü?      


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.09.01 07:58:36
Son Düzenlenme Tarihi :





Akrep Token iddialarına yanıt!

Geçtiğimiz günlerde 1 milyon 250 bin euro bedel ile isim önü sponsorluğu için Bitexen ile sözleşme imzalayan Antalyaspor’da yönetim kurulu üyesi Abide Gülel, gazetecilerin “taraftarların sosyal medyada Akrep Tokenlar ile ilgili gündeme getirdikleri %80’e yaklaşan değer kaybı iddialarına” yönelik sorusuna yanıt verdi.

Kripto varlıklar eğitim ve danışmanlık platformu Lexcio’nun kurucu ortağı olmasının yanı sıra blockchain uzmanı olan Abide Gülel, "Borsa gibi düşünün. Sonuç itibariyle bir hisse senedi alıyorsunuz ve değeri düşebilir. İlk başta token'lar çıktığında, çok fazla değer kazanır, daha sonra kendi değerini bulur. Belirtli tiltlerle bu zenginleştirilerek tekrar daha çok değer kazanır. Biz bu sene bunu yapacağız. Başlarda 96 TL'lere kadar çıkmıştı tokenlerımızın değeri, yine bu seviyelere çıkmayacak diye bir şey yok. Bunu, borsa gibi düşünmek lazım." İfadelerini kullandı.

Sponsorluk anlaşmasının ortaya çıkış şeklini de anlatan Abide Gülel, "İsim sponsorluğu gündemimizde dahi değildi. Trabzon'a giderken Akrep Token'lar ile alakalı telefon görüşmesi yaparken, uçaktan indiğimizde Bitexen Antalyaspor olmuştuk. Ozan Bey sağolsun 3 yıldır token'lar ile ilgili mücadele ediyor. Bitexen ile isim sponsorluğu yaptığımız an itibariyle token'larımızın değeri %25 arttı. Sadece şunu diyebilirim; Akrep Token alın. Çünkü, bu sene inşallah "white paper'ı" tekrardan elde edeceğimizin de sözünü alıyoruz basın mensuplarının önünde. Tokenlarımızın rakamları değişecek. Şu an tokenlar arasında en göze çarpacak olan token; Akrep Token olacaktır diye düşünüyoruz.” Diye konuştu. 


Kaynak : Salih ÖZGÜNSÜR
Ekleme Tarihi : 2023.08.21 10:33:18
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.08.21 10:41:38