Muratpaşa Belediyesi’nin ücretsiz mağazalarından AFAD tarafından otellere yerleştirilen ya da ikametgahı depremin etkilediği illerden birinde olan tüm afetzedelerin yararlanabiliyor. Mağazalardan bugüne kadar Antalya’ya gelen 42 bin 461 depremzede yararlandı. Muratpaşa Belediyesi, diğer yandan Antalya’ya gelen ve ev kiralayan depremzedeler için de “Kullanmadığınız eşyalar bir yaşamı değiştirebilir” sloganıyla ev eşyası yardım kampanyası başlattı.
Antalya’da Muratpaşa Belediyesi’nin askılara asılı giysileri, numaralarına göre ayrılmış ayakkabılarıyla kente gelen depremzedeler için bir mağaza gibi düzenlediği merkezlerinden bugüne kadar, 42 bin 461 afetzede ücretsiz yararlandı.
Muratpaşa Belediyesi, ilk ücretiz mağazasını Abdullah Sevimçok Sivil Toplum ve İnovasyon Merkezlerinde (ASSİM) depremin ikinci günü, 8 Şubat’ta açtı. Belediyenin Soğuksu Mahallesi’nde bulunan yaşlı evi, Muratpşa Atatürk Kent Meydanı ve 99. Yıl Kuvayi Milliye Spor Salonu’nde oluşturduğu yardım toplama merkezlerinden bir yandan deprem bölgesine yardımlar TIR’lara gönderilirken diğer yandan ASSİM’deki mağazaya sevk edilmeye başlandı.
ASSİM’deki mağazada tek tek elden geçen yardımlar, cinsiyetlerine, bedenlere göre ayrıldı. Tek tek askılara asıldı. Ayakkabılar numara numara ayrıldı, çocuk bezi ve mamasının yanı sıra her türlü hijyen ürünü ayrı bölüme alındı. İkinci mağaza ise depremzedelerin yerleştirildiği otellere daha yakın bir bölge olan Güzeloba Mahallesi’nde kuruldu. Güzelobaİlköğretim Okulu Spor Salonu’ndaki ikinci mağaza 11 Şubat Cumartesi açıldı. Burası da aynı şekilde düzenlendi.
Muratpaşa Belediyesi’nin ücretsiz mağazalarından AFAD tarafından otellere yerleştirilen ya da ikametgahı depremin etkilediği illerden birinde olan tüm afetzedelerin yararlanabiliyor. Mağazalardan bugüne kadar Antalya’ya gelen 42 bin 461 depremzede yararlandı. Muratpaşa Belediyesi, diğer yandan Antalya’ya gelen ve ev kiralayan depremzedeler için de “Kullanmadığınız eşyalar bir yaşamı değiştirebilir” sloganıyla ev eşyası yardım kampanyası başlattı.
Kaş Belediyesinden 2 kişiye hasta yatağı
Kaş Belediyesince Sütleğen ve Kemer mahallelerinde 2 vatandaşa tam donanımlı hasta yatağı yardımı yapıldı.
Kaş Belediyesi sosyal yardımlarla da ihtiyaç sahibi vatandaşların yanında yer alıyor. Sağlık İşleri Müdürlüğü, yapılan başvuruların değerlendirilmesi sonucu ihtiyaç sahibi vatandaşların hasta yatağı taleplerini karşılamaya devam ediyor.
Sütleğen Mahallesi Beldibi Mevkii’nde ikamet eden 66 yaşındaki Memiş Erbay, kalp rahatsızlığı nedeniyle Sağlık İşleri Müdürlüğüne hasta yatağı talebinde bulundu. Hasta yatağı, ekiplerce Erbay’ın evine ulaştırılarak, teslim edildi.
Kemer Mahallesi Gömüce Mevkii’nde yaşayan 83 yaşındaki Düriye Kocakahya’nın talebi de karşılandı. Kocakahya’ya hasta yatağı temin edilerek, evinde teslimi yapıldı.
Hastalar ile yakınları, yatakların kurulmasının ardından daha konforlu şartlara kavuştuklarını ve memnuniyet duyduklarını belirterek, Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş’a ve ekiplere teşekkür ettiklerini dile getirdi.
* Kaş Belediyesi Basın
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.09 16:18:10
Son Düzenlenme Tarihi :
Serebral palside erken teşhis hayat kurtarıyor
Serebral palside erken teşhisin hayat kurtardığını belirten Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdal Güngör, “Serebral palside erken teşhis önem taşıyor. Çocukları üzerinde gözlemci olan aileler, sorunu erken dönemde fark edebiliyor. Erken fark etmek, tedavinin de erken başlamasını sağladığı için ..
Serebral palside erken teşhisin hayat kurtardığını belirten Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdal Güngör, “Serebral palside erken teşhis önem taşıyor. Çocukları üzerinde gözlemci olan aileler, sorunu erken dönemde fark edebiliyor. Erken fark etmek, tedavinin de erken başlamasını sağladığı için önem taşıyor” dedi.
6 Ekim Dünya Serebral Palsi Farkındalık Günü için açıklamalarda bulunan Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdal Güngör, serebral palside erken teşhisin önemine dikkat çekerek ailelerin çocuklarının gelişimsel hareketlerini incelemesinin önemine değindi.
“Serabral palsili çocuklar bizim için çok önemli”
Serebral Palsi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Serdal Güngör, “6 Ekim bizim için önemli bir gün, çünkü Dünya Serebral Palsi Günü. Serabral palsili çocuklar bizim için çok önemli. Türkiye’de çok sayıda serebral palsili çocuk var. Serabral palsi gelişmekte olan beyinde doğum öncesi veya doğum sonrası dönemlerde ortaya çıkabilecek zedelenmeler sonucunda çocukta kalıcı ancak beyine ilerleyici bir hastalık şeklinde olmayan bir hastalıktır. Çocuklardaki karşılığı, motor fonksiyonlarında kayıplar ve hareketteki bozukluklardır. Hastalar farklı bulgular ile karşımıza gelebilirler. Aileler tarafından fark edilen bulgular, çocuğun yürümesinde aksaklıklar, gelişim basamaklarındaki gecikmeler en önemli faktörler içerisinde yer alır” diye konuştu.
Serebral palsi nedenleri
Hastalığın ortaya çıkış sebeplerine değinen Prof. Dr. Güngör, “Serebral palsi için önemli risk faktörleri var. Beyin anne karnında gelişmeye başlar ve doğumdan sonra da gelişmeye devam eder. Bu süreçler içerisinde herhangi bir şekilde yaşanan sorunlar hastalığı tetikleyebilir. Doğum öncesi annedeki enfeksiyonlar, çoğul gebelikler, travmalar, kronik hastalıklar gibi birçok faktör önemli riskler oluşturur” dedi.
“Bakım şartlarına dikkat”
Bakım şartlarının iyileştirilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Güngör, “Doğumun iyi şartlarda yapılmasının yanı sıra, gebe takibinin de iyi yapılması gerekir. Sadece gebelik döneminde değil, gebelik sonrası süreç de büyük önem taşıyor. Doğum sonrası herhangi bir dönemde, bebeğin geçirdiği travmalar, kafa içerisinde meydana gelen kanamalar, enfeksiyonlar, doğum sonrası bebekte tekrarlayan kan şekeri düşüklüğü, beyinde oluşturacağı sorunlar serebral palsiye neden olabilir” şeklinde konuştu.
“Erken teşhis önem taşıyor”
Serebral palside erken teşhisin önemine değinen Prof. Dr. Güngör, “Çocukları üzerinde gözlemci olan aileler, sorunu erken dönemde fark edebiliyor. Erken fark etmek, tedavinin de erken başlamasını sağladığı için önem taşıyor. Çocuğun tedavisi, çocuğun ihtiyaçlarına göre hazırlanıyor. İpuçlarına dikkat etmek lazım. Erken bebeklik döneminde bebeklerde aşırı ağlama, emme ve yutma bozuklukları, gıdaları diliyle dışarı doğru itme, hareketlerde değişiklikler varsa dikkatli olunmalı. Örneğin, bebekler çok hareketlidir. Eğer bir bebek bir tarafını hareket ettirirken diğer tarafını ettirmiyorsa bizim için bir sorun var demektir. Bebeklerin bezleri değişirken zorluk yaşanıyorsa, bacaklar içe doğru çapraz duruyorsa, bu soruna işaret eder” dedi.
“Tedavi, hastaya göre belirleniyor”
Hastalıkla birlikte eşlik eden sorunlar ve tedavi yöntemlerinden bahseden Prof. Dr. Serdal Güngör, “Bu tür bebeklerde görüntüleme yöntemleri bize sadece beynin hangi alanlarının etkilendiğini gösterir. Klinik bulgular da çok önem taşır. Tedavi, hastadan elde edilen bulgulara göre şekillenir. Bu hastalarda eşlik eden sorunlar, motor fonksiyon bozuklukları, kas sertlikleri, ortopedik sorunlar, epilepsi nöbetleri, beslenme problemleri ortaya çıkabilir. Bunları takiben kabızlık, uyku bozuklukları, işitme engelleri gibi sorunlar doğabiliyor. Tedavideki temel amacımız multidisipliner bir yaklaşımla gitmek, her şeyden önce erken teşhis ve doğru tedaviyle sorunları en aza indirgeyip birçok problemin önlenmesini sağlayabiliriz” ifadelerini kullandı.
6 Ekim Dünya Serebral Palsi Farkındalık Günü için açıklamalarda bulunan Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdal Güngör, serebral palside erken teşhisin önemine dikkat çekerek ailelerin çocuklarının gelişimsel hareketlerini incelemesinin önemine değindi.
“Serabral palsili çocuklar bizim için çok önemli”
Serebral Palsi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Serdal Güngör, “6 Ekim bizim için önemli bir gün, çünkü Dünya Serebral Palsi Günü. Serabral palsili çocuklar bizim için çok önemli. Türkiye’de çok sayıda serebral palsili çocuk var. Serabral palsi gelişmekte olan beyinde doğum öncesi veya doğum sonrası dönemlerde ortaya çıkabilecek zedelenmeler sonucunda çocukta kalıcı ancak beyine ilerleyici bir hastalık şeklinde olmayan bir hastalıktır. Çocuklardaki karşılığı, motor fonksiyonlarında kayıplar ve hareketteki bozukluklardır. Hastalar farklı bulgular ile karşımıza gelebilirler. Aileler tarafından fark edilen bulgular, çocuğun yürümesinde aksaklıklar, gelişim basamaklarındaki gecikmeler en önemli faktörler içerisinde yer alır” diye konuştu.
Serebral palsi nedenleri
Hastalığın ortaya çıkış sebeplerine değinen Prof. Dr. Güngör, “Serebral palsi için önemli risk faktörleri var. Beyin anne karnında gelişmeye başlar ve doğumdan sonra da gelişmeye devam eder. Bu süreçler içerisinde herhangi bir şekilde yaşanan sorunlar hastalığı tetikleyebilir. Doğum öncesi annedeki enfeksiyonlar, çoğul gebelikler, travmalar, kronik hastalıklar gibi birçok faktör önemli riskler oluşturur” dedi.
“Bakım şartlarına dikkat”
Bakım şartlarının iyileştirilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Güngör, “Doğumun iyi şartlarda yapılmasının yanı sıra, gebe takibinin de iyi yapılması gerekir. Sadece gebelik döneminde değil, gebelik sonrası süreç de büyük önem taşıyor. Doğum sonrası herhangi bir dönemde, bebeğin geçirdiği travmalar, kafa içerisinde meydana gelen kanamalar, enfeksiyonlar, doğum sonrası bebekte tekrarlayan kan şekeri düşüklüğü, beyinde oluşturacağı sorunlar serebral palsiye neden olabilir” şeklinde konuştu.
“Erken teşhis önem taşıyor”
Serebral palside erken teşhisin önemine değinen Prof. Dr. Güngör, “Çocukları üzerinde gözlemci olan aileler, sorunu erken dönemde fark edebiliyor. Erken fark etmek, tedavinin de erken başlamasını sağladığı için önem taşıyor. Çocuğun tedavisi, çocuğun ihtiyaçlarına göre hazırlanıyor. İpuçlarına dikkat etmek lazım. Erken bebeklik döneminde bebeklerde aşırı ağlama, emme ve yutma bozuklukları, gıdaları diliyle dışarı doğru itme, hareketlerde değişiklikler varsa dikkatli olunmalı. Örneğin, bebekler çok hareketlidir. Eğer bir bebek bir tarafını hareket ettirirken diğer tarafını ettirmiyorsa bizim için bir sorun var demektir. Bebeklerin bezleri değişirken zorluk yaşanıyorsa, bacaklar içe doğru çapraz duruyorsa, bu soruna işaret eder” dedi.
“Tedavi, hastaya göre belirleniyor”
Hastalıkla birlikte eşlik eden sorunlar ve tedavi yöntemlerinden bahseden Prof. Dr. Serdal Güngör, “Bu tür bebeklerde görüntüleme yöntemleri bize sadece beynin hangi alanlarının etkilendiğini gösterir. Klinik bulgular da çok önem taşır. Tedavi, hastadan elde edilen bulgulara göre şekillenir. Bu hastalarda eşlik eden sorunlar, motor fonksiyon bozuklukları, kas sertlikleri, ortopedik sorunlar, epilepsi nöbetleri, beslenme problemleri ortaya çıkabilir. Bunları takiben kabızlık, uyku bozuklukları, işitme engelleri gibi sorunlar doğabiliyor. Tedavideki temel amacımız multidisipliner bir yaklaşımla gitmek, her şeyden önce erken teşhis ve doğru tedaviyle sorunları en aza indirgeyip birçok problemin önlenmesini sağlayabiliriz” ifadelerini kullandı.