SON DAKİKA

logo

Büyükşehir Belediyesi Nurdağı ve İslahiye’de yerleşke kurdu

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Deprem bölgesi Gaziantep Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde kurduğu yerleşkeler ve aşevleri ile depremzedelere destek oluyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin deprem bölgesine desteğini sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi, Hatay’ın ardından Gaziantep ilinin Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde yerleşke ve aşevi kurdu. Nurdağı’nda konteyner kent, İshaliye’de de çadır kent oluşturan Antalya Büyükşehir Belediyesi, depremzedelerin barınma ihtiyacını karşılarken, kurduğu aşevleri ile de depremzedelere üç öğün sıcak yemek veriyor. 

SEYYAR BANYO VE SEYYAR TUVALET

Nurdağı’nda mobil fırın da kurarak sıcak ekmek üretimine başlayan Büyükşehir Belediyesi, depremzedelerin hijyen, giyim ve diğer ihtiyaçlarını da karşılıyor. Nurdağı ve İslahiye yerleşkelerine mobil banyo ve seyyar tuvaletlerin montajları da yapıldı. Mobil banyo sadece yerleşkelerde yaşayanların değil bölgedeki depremzedelere de hizmet verecek. 

HATAY ÇADIR KENT

Antalya Büyükşehir Belediyesi Hatay’ın De fne ilçesi Uğur Mumcu Meydanı’nda oluşturduğu çadır kentte de hizmetlerine devam ediyor. Aşevi ile 3 öğün yemek verilirken, köyler de dahil depremzedelere gıda giyim ve hijyen yardımı sürüyor.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.02.27 17:23:49
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Medikal sarf malzeme satın alınacaktır

Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığınca 2021 Yılı Sahipsiz Hayvan Bakımevi Polikliğine Medikal Sarf Malzeme Alınması İşi alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecekti

Basın İlan Kurumu’nun ilan portalı ilan.gov.tr’de yer alan ilana göre İhale 15.09.2021 günü 14:00'da Antalya Büyükşehir Belediyesi 4.Kat İhale Salonu Yüksekalan Mah. A.Menderes Blv. No: 20 07310 - Muratpaşa / ANTALYA  adresinde yapılacak. Detaylar için TIKLAYIN



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.02 21:04:31
Son Düzenlenme Tarihi :





"Turistler Antalya kalesini, Manavgat şelalesini görmek yerine otelde zaman geçirmeyi tercih ediyor"

 (İHA) - Gezilip görülecek, keşfedilecek yerlerin zenginliği ve çeşitliliği bakımından Türkiye’nin turistler için bulunmaz bir değer olduğunu vurgulayan Sager Travel Ceo'su Doğan Sager, “Bize turist gelen ülkelerin ekonomik yapısını da göz önünde bulundurarak fiyat politikamızı değiştirmeliyiz. Yapılan fiyatlandırma çalışması, konseptler, müşteriyi daha farklı ülkelere gitmesine sebep oluyor. 5 yıl içerisinde hedeflenen 100 milyar dolar hayal değil, ama bu sistemle imkansız” dedi.   
   Sager Travel Ceo'su Doğan Sager, yurtiçinde birçok farklı tur paketleri düzenleyip bunları hayata geçirdiklerini söyledi. Bu alanda, yurt içi ve yurt dışında düzenlenen fuarlar ve Road-Show’lara katılarak, bu destinasyonların herkes tarafından bilinmesine öncülük ettiklerini belirten Sager, “Aynı zamanda, gelişen ve yenilenen sağlık hizmetlerimizin tanıtımında yaptığımız çalışmalarla sağlık turizmi adını Orta Doğu’da herkese duyurmaya devam etmektedir.  Bu sayede, ülkemize bu hizmetten yararlanmak isteyen yabancı hasta sayısı günden güne artmaktadır. Gezilip görülecek, keşfedilecek yerlerin zenginliği ve çeşitliliği bakımından Türkiye’nin turistler için bulunmaz bir değerdir. Pandemi sürecinde yaşanan tüm zorluklardan sonra, 2022 yılı turizm sezonu her yönden çok bereketli geçti. 2023 yılının çok daha zorlayıcı geçiyor. Gelenekselleşmiş kalıplardan çıkamayarak yenilikçi yaklaşımlarla sezona hazırlanamadığımız için bu süreç sancılı geçmektedir. Bunların en başında, birçok otelin uyguladığı yanlış ve tutarsız fiyat politikası, gezilecek yeni rotaların hazırlanamaması ve de yurt dışında tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin etkili yapılamaması gelmektedir. Doğal ve kültürel miraslarımızın çeşitliliği bakımından eşsiz bir coğrafyaya sahibiz. Diğer turizm ülkelerine kıyasla, bize değer katıyor. Tüm bu zenginlikleri göz önünde bulundurduğumuzda tanıtım ve pazarlama konusunda önemli adımlar atılmalıdır. Bütün turizm işletmeci ve yetkili kamu kuruluşlarının birlik içinde turizm tanıtma ve geliştirme politikalarını yürütmesi, hedefiyle daha hızlı ulaşmasını sağlayacaktır” dedi. 
  Hala geçerliliğini koruyan 1618 no’lu Turizm Kanununun hiç vakit kaybedilmeden tekrar gözden geçirilip günümüz şartları ve taleplerine uyarlanması önemli gelişmelere katkı sağlayacağına değinen Sager, “Böylelikle, turizm sektörünün işleyişindeki karışıklığın giderilmiş, turizme hizmet veren işletmelerin itibarının yükseltilmiş, en önemlisi de hak edilen kazançları artmış olacaktır. Bu sayede, ülke içi yıllık turizm geliri de artacaktır. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ‘Turizm sektöründe, 5 yıl içerisinde 100 milyar dolar gelir hedeflenmektedir’ diye hedef koymuştu. Ne yazık ki, mevcut turizm politikalarımız ile bu hedefi yakalamamız mümkün değil. Örneğin, Antalya’da lüks bir otelde 4 gecelik paket fiyatı 100 bin lira, aynı zincir otelin Mısır’da 4 gecelik paketi 24 bin lira olması turistleri o bölgelere yönlenmesine sebep oluyor. Bütçe hazırlarken rakip ülkelerin fiyatlarına da bakmamız lazım. Bununla birlikte, bize turist gelen ülkelerin ekonomik yapısını da göz önünde bulundurarak fiyat politikamızı değiştirmeliyiz ki, bize gelen turistler öncelikle ülkemizi tercih etsin. Burada anlatmak istediğim, fiyatlarımızı dibe çekmek değil, talebe göre belirlemektir” diye konuştu. 
  Yapılan tur paketleri ve otel konseptleri, bölge adına tanıtıcı ve cezbedici olması gerektiğini belirten Sager, “Üzücü bir başka örnek ise, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde uygulanan her şey dahil otel konseptiyle gelen yabancı turist, 10 gün boyunca otelden dışarı hiç çıkmıyor. Otel içi yapılan çeşitli aktiviteler de gelen turisti cezbediyor. Gelen misafir Aspendos’u, tarihi Antalya kalesini, Manavgat şelalesini görmek yerine otelde zaman geçirmeyi tercih ediyor. Turizm hangisi aslında? O kültürü yaşamak, tarihi dokuyu hissetmek değil mi? Tamam ben gelen turist denize girmesin demiyorum. En azından, satılan tur paketi içeriğinde 4 gün kültür gezi programı da olsun ki, o turist, ülkesine döndüğünde tarihi güzelliklerimizi çevresine anlatabilsin. Dünya şu anda büyük ekonomik kriz yaşıyor. Bu zamana kadar maddi sıkıntısı olmayan kişiler bile, tatil tercihini ülkemizden yana kullanmak yerine, başka ülkelerdeki daha düşük bütçeli tatil paketlerine yöneliyor.  Dolayısıyla, aslında ülke turizmini canlı tutabilmemiz için herkese ihtiyacımız var. Umarım 2022’de getirdiğimiz turist sayısının yüzde 60’ını bu yıl yakalayabiliriz. Turizmde yaz sezonu normalde 15 Nisan’da başlar, 15 Ekim’e kadar devam eder. Bizler bunu böyle biliriz. Haziran ayının sonu olmuş ve Antalya’da hala sezon başlamadıysa çok ciddi bir sıkıntı var demektir. Tüm bölgelerde, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında beklentilerin çok altında kaldık. Geri kalan aylarda bunu yaşamama ve sektörümüzün hak ettiği değeri görmesi umuyoruz” şeklinde konuştu. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.26 16:11:27
Son Düzenlenme Tarihi :