SON DAKİKA

logo

Otomobilde 252 kilogram kaçak siyah çay ele geçirildi

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde şüphe üzerinde bir araçta yapılan aramada 252 kilogram fatura belgesiz kaçak siyah çay ele geçirildi.
Gazipaşa İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından Gazipaşa ilçesinde durduran araçta yapılan kimlik kontrolünde araç şoförü A.B. ve yolcu İ.B. isimli şahısların şüpheli hareketlerde bulunması üzerine araçta arama yapıldı. Yapılan aramada; 252 kilogram fatura belgesiz kaçak siyah çay ele geçirildi. Meydana gelen olay ile ilgili şahıslar hakkında adli işlemlere başlanıldığı bildirildi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.07 15:48:33
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






İklim krizi zeytin hasadını vurdu

Ulusal Zeytin Konseyi Antalya Temsilcisi ve Güney Akdeniz Rekolte Tespit Komisyonu Üyesi Zafer Tan, dünyadaki zeytin üretiminin iklim krizinin etkisiyle ağır bir darbe aldığını belirtti.
Aşırı sıcakların etkisiyle iklim krizi Akdeniz ülkelerini vurdu. Krizin vurduğu Akdeniz ülkelerinde zeytin ..

Ulusal Zeytin Konseyi Antalya Temsilcisi ve Güney Akdeniz Rekolte Tespit Komisyonu Üyesi Zafer Tan, dünyadaki zeytin üretiminin iklim krizinin etkisiyle ağır bir darbe aldığını belirtti.
Aşırı sıcakların etkisiyle iklim krizi Akdeniz ülkelerini vurdu. Krizin vurduğu Akdeniz ülkelerinde zeytin üretimi ise neredeyse durma noktasına geldi. Türkiye’de de durum aynı seviyede ve bu yıl üretilen zeytinin büyük bir kısmı ihracata gidiyor.
Türkiye’de de iklim krizi nedeniyle verimin düştüğünü ancak bu etkinin Avrupa’daki kadar yüksek olmadığını ifade eden Tan, “Ülke genelinde zeytin üretimimizde ortalama yüzde 50’ye yakın düşüş var. Bu sert düşüşe rağmen biz yine de dünyanın zeytin üretimini karşılayabilen Akdeniz ülkelerinden daha iyi durumdayız. Son mahsul ürünlerimizin tamamına yakınını dünyaya ihraç etmiş bulunmaktayız. Zeytinyağının sahip olduğu özelliklere göre sızma yağa daha çok talep geliyor. Toplama zeytinden ziyade dökme zeytin ihracatı daha yoğun” dedi.
İklim krizinin vurmuş olduğu ülkelerde zeytin üretiminin yok denecek bir seviyeye gelerek durma noktasına kadar ilerlediğini belirten Tan, “Bu sezonda üretilen zeytinin çoğunu ihracat için gönderdik. Bu yıl talep önceki yıllara oranla çok daha yüksek. Bunun da sebebi pazarı elinde tutan İspanya ve İtalya’da kuraklıktan dolayı rekoltenin yüksek derecede dramatik bir şekilde düşmüş olması. Geçen yıl kışın soğuk geçmesi nedeniyle zeytin ağaçları uyudu. Bu yıl ise küresel ısınmanın etkisiyle ağaçlar uyumadı, zeytin ağaçları için hasatla birlikte sürgün devam etti. Zeytinler çiçek verdi ama boş çiçek verdi. Mevsim geçişlerini hissetmeyen zeytin ağaçları meyve vermedi” diye konuştu.

“Zeytinyağı fiyatları artışa geçti”
Tüm dünyada zeytin üretiminde yaşanılan büyük kaybın fiyatlara olan etkisinden de bahseden Tan, “Bu durumun etkisiyle birlikte zeytin ve zeytinyağı fiyatları son bir ayda rekor derecede artışa geçti. Dünya piyasasında zeytinyağının litre fiyatı 4 euro iken bir anda 8 euro’ya çıktı. Sezonda 75 liraya sattığımız zeytinyağı, şu anda 165 liraya toptan satılıyor, perakendede ise 200 lira civarında” uyarısında bulundu.
Bu yıl iklimin etkisiyle yıllık hasadın olağanüstü derece düştüğünü, dış pazar talebinin ise diğer yıllara oranla daha çok arttığını belirten Tan, stratejik adım atmanın önemini, “Tüm dünyada iklim değişikliğinin, mevsim dışı, dengesiz hava sıcaklığının yıkıcı etkileri olduğu bir gerçek ve İspanya, İtalya gibi zeytin pazarında büyük payı olan ülkeler daha çok etkilendiğinden dolayı Türkiye bu yıl bu pazarda meydana gelen boşluğun bir kısmını doldurdu. Dünyada yerel ürünlere olan ilgi de artıyor. Talep bu kadar yüksekken, zeytini toplayacak işçi bulmakta bile zorlanıyoruz. Bu fırsatı iyi değerlendirip, tanıtıma ağırlık verip, markalaşalım. Doğru adımlarla, sofralara zeytin gönderen temel pazarlardan biri olabiliriz. Elimize geçen fırsatları değerlendirebilirsek çok daha iyi yerlere gelerek markalaşabiliriz” şeklinde ifade etti ve vatandaşlar ile üreticilere de mesajını vermiş oldu.

"Mahsul azaldı"
Mahsulün azaldığını dile getiren Tan, “Son beş yıldır eylül ayında üretim yapan, Antalya’dan Mardin’e kadar olan Güney Akdeniz’de zeytin üreten 10 ilin üretim grafiğini raporluyoruz. Güney Akdeniz’de üretim yoğunluğu gösteren iller sırasıyla; Hatay, Mersin, Antalya, Gaziantep, Osmaniye, Adana ve Maraş’ta. Akdeniz’de zeytin üretimi yapılan şehirlerde kurulan bahçe sayısı arttı ancak yine de hasat edilen zeytin mahsulü azaldı. Geçen yılın sadece yüzde 50’sini hasat edebilirsek bizim açımızdan başarı olarak görülebilir. Marmara’da; Tekirdağ, Çanakkale, İzmit, Güney Doğu’da ise Mardin ve Urfa da zeytin üretimi bakımından önemli şehirlerden bazıları. Bu yıl bütün bu şehirlerde ortalama yüzde 50 rekolte kaybı yaşadık” diyerek tekrar mahsulün azaldığının altını çizdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.26 23:07:15
Son Düzenlenme Tarihi :





ATSO meclis üyesi ve jeoloji mühendisi Hakan Evren "“Binaların altlarında 30-40 metrelik zerzemin boşlukları var, bunlara beton enjekte edilmeli”"

TSO mec­lis üyesi ve je­olo­ji mü­hen­di­si Hakan Evren, ATSO’nun son ya­pı­lan mec­lis top­lan­tı­sın­da çok önem­li bir ko­nu­ya dik­kat çekti.

ATSO mec­lis üyesi ve je­olo­ji mü­hen­di­si Hakan Evren, ATSO’nun son ya­pı­lan mec­lis top­lan­tı­sın­da çok önem­li bir ko­nu­ya dik­kat çekti.
Fos­sep­tik çu­kur­la­rı ve zer­ze­min­ler.
An­tal­ya’da ka­na­li­zas­yon ça­lış­ma­la­rı­nın 1993 An­tal­ya Bü­yük­şe­hir Be­le­di­ye­si’nin ve bu Be­le­di­ye­ye bağlı An­tal­ya Su ve Atık­su Genel Mü­dür­lü­ğü’nün (ASAT) ku­rul­ma­sın­dan baş­la­dı­ğı­na dik­kat çeken Hakan Evren, fos­sep­tik­le­rin ve zer­ze­min­le­rin An­tal­ya için büyük teh­li­ke oluş­tur­du­ğu­na dik­kat çekti.
1993 yı­lın­dan önce An­tal­ya’da ya­şa­yan­la­rın ka­na­li­zas­yon sis­te­mi ol­ma­dı­ğı için atık­la­rı­nı hal­kın zer­ze­min ola­rak tabir et­ti­ği ye­ral­tı­na ver­di­ği­ni, ya da fos­sep­tik çu­kur­la­rı aça­rak bu­ra­ya bı­rak­tık­la­rı­nı ifade eder­ken, bin­ler­ce bi­na­nın al­tın­da büyük boş­luk­lar ol­du­ğu­nu ve bu boş­luk­la­ra mut­la­ka beton en­jek­te edi­le­rek ze­min­le­rin sağ­lam­laş­tı­rıl­ma­sı ge­rek­ti­ği­ne dik­kat çekti.
TRA­VER­TEN ERİYEN BİR MAL­ZE­ME, AİTLİ SUYLA NELER OL­DU­ĞU­NU DÜ­ŞÜ­NÜN
Hakan Evren, ATSO mec­li­sin­de yap­tı­ğı ko­nuş­ma­da şun­la­rı söy­le­di : “ An­tal­ya’nın en büyük prob­lem­le­rin­den bi­ri­si An­tal­ya Be­le­di­ye­si dö­ne­min­de biz bi­na­la­rın al­tı­na fos­sep­tik ka­zı­yor­duk. Zer­ze­mi­ni bu­la­na kadar ka­zı­yor­duk. Şu anda bu bi­na­la­rın al­tın­da 50-60 metre boş­luk var. Tra­ver­ten bir kaya de­ğil­dir. Eri­yen bir mal­ze­me. Asit­li suyla neler ol­du­ğu­nu bir dü­şü­nün. O böl­ge­le­re bence en­jek­si­yon ya­pıl­ma­sı lazım, dol­du­rul­ma­lı lazım. O bi­na­la­ra dolgu ya­pıl­ma­sı lazım.
ŞEHİRLERİ KU­RAR­KEN DE YAN­LIŞ YAP­TIK
Şe­hir­le­ri ku­rar­ken de yan­lış yap­tık. Dağ­lar yer­yü­zü­nün di­rek­le­ri­dir dedi Kuran’da biz ova­la­ra indik. Dağda dep­rem yok. Ova­lar­da olu­yor. Fay­lar ova­lar­da. Biz o gü­ven­le­ri alan­la­rı terk edip bu­ra­la­ra gel­dik. Ova­lar­da­ki mi­mar­lar­da, mü­hen­dis­ler­de biziz. Kim­se­ye de suç at­ma­ya gerek yok. Bir ço­ğu­muz 2000 ön­ce­sin­de ya­pı­lan ko­nut­lar­da otu­ru­yo­ruz.
BİR KİŞİNİN ŞİKAYET DİLEK­ÇESİ YE­TERLİ
O bi­na­lar­da otu­ran­lar­dan bir kişi Çevre ve Şe­hir­ci­lik Ba­kan­lı­ğı’na di­lek­çe ve­rir­se anın­da per­for­mans ana­li­zi ya­pı­lı­yor. Siz yap­tır­maz­sa­nız bile Çevre Şe­hir­ci­lik Ba­kan­lı­ğı oraya yet­ki­li fir­ma­yı gön­de­ri­yor, per­for­mans ana­li­zi­ni yap­tı­rı­yor. Pa­ra­sı­nı öde­mez­sen ta­pu­ya tah­sil ede­ce­ği üc­re­ti şerh dü­şü­yor. Şi­ka­yet eden veya ana­liz is­te­yen va­tan­da­şın üc­re­ti öde­me­si de şart değil. Bu üc­re­ti tüm bina sa­kin­le­ri öde­mek zo­run­da. Öde­mez­ler­se tapu sa­hip­le­ri­ne bu şerh ko­nu­yor.
BİNA ÇÜRÜK ÇI­KAR­SA 60 GÜN İÇERİSİNDE BO­ŞAL­TI­LI­YOR
O bina çürük çı­kar­sa o bina 60 gün içe­ri­sin­de bo­şal­tı­lı­yor. Ama buna hiç bi­ri­miz ce­sa­ret ede­mi­yo­ruz. Bize de ge­li­yor­lar. Önce bir bak­tı­ra­lım di­yor­lar. Siz yet­ki­li bir fir­ma­sı­nız di­yor­lar. Bir alın ba­ka­lım, bi­na­mı­zı gö­re­lim di­yor­lar. Ben şim­di­ye kadar 150 bi­na­nın per­for­mans ana­li­zi­ni yap­tım çoğu çürük çıktı. Ama iş­le­me koy­dur­ma­dı­lar. Ma­ale­sef. Buna ce­sa­ret ede­mi­yor­lar” dedi.
ZER­ZEMİN
An­tal­ya’nın ken­di­ne özgü zemin ya­pı­sı (zer­ze­min), atık­su­la­rın ze­mi­ne sız­dı­rıl­ma­sı­na imkân ve­ri­yor. Zer­ze­mi­nin bu­lun­du­ğu yer­le­şim bi­rim­le­rin­de atık­su­lar doğal şe­kil­de sü­zü­le­rek ye­ral­tı­na gi­di­yor­du. Özel­lik­le An­tal­ya ve çev­re­sin­de es­ki­den ka­na­li­zas­yo­nun ol­ma­dı­ğı de­vir­ler­de, tu­va­let­le­rin ve atık­su­la­rın gider ola­rak bağ­lan­dı­ğı ucu bu­ca­ğı gö­rün­me­yen kars­tik ya­pı­da­ki yer altı boş­luk­la­rın­dan ve fay kı­rık­la­rın­dan fay­da­la­nıl­mış­tı. Bu sızan sular zemin özel­lik­le­ri ne­de­niy­le sü­zü­le­rek temiz ola­rak kıs­men de­ni­ze ula­şı­yor­du.
* FERUDUN ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.02.27 08:53:38
Son Düzenlenme Tarihi :