SON DAKİKA

logo

Şimşek: “İftar ve sahurdan sonra diş fırçalamak çok önemli”

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Dt. Sancar Şimşek, Ramazan ayı boyunca ağız ve diş sağlığının önemine değinerek, iftar ve sahurdan sonra dişlerin mutlaka fırçalanması, ağız kokusunu önlemek için de bol bol su tüketilmesi gerektiğini söyledi.
Ramazan ayında ağız ve diş sağlığının ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Şimşek, Ramazan başlamadan birkaç hafta öncesinden ağız hijyenini sağlamak ve ağız kuruluğunu önleme açısından sigara, çay-kahve ve asitli içeceklerin kullanımını azaltmakta yarar olduğunu vurguladı.
İftardan ve sahurdan sonra dişlerin mutlaka fırçalanması gerektiğini kaydeden Şimşek, “Sindirim sistemimizin başlangıcı olan ağzımız, tüm vücudumuza açılan bir kapıdır ve dış ortama açık olması, besinlerle teması sebebiyle de mikroorganizmaların çoğalabilmesi için oldukça uygun bir ortamı oluşturur. Orucun tutulduğu bu ay boyunca dişler, yeme alışkanlıkları değiştiğinden çürümeye çok meyillidir. Bu yüzden çürüklerin oluşmasını engellemek için sadece dişlerin değil, dilaltı ve diş eti, hatta yanakların iç kısımlarının da iyice temizlenmesi gerekir” dedi.

“Her sahur ve iftar sonrasında diş ve ağız bakımı tam yapılmalıdır”
Ramazan ayında ağız bakımının da saatler düzenlenerek yine benzer şekilde yapılması gerektiğini ifade eden Sancar, "İftar ve sahurdan sonra olmak üzere 2 kez mutlaka dişler fırçalanmalı ve sahur sonrası diş ipi, dil temizliği ve gargara da yapılarak hijyeni sağlanmış bir ağız florasıyla oruca başlamak, uzun süre açlık sebebiyle tükürük akışı azalmış ve bu sebeple asiditesi artmış ağız ortamınızı bakterilere karşı korumanızı sağlayacaktır. Yine uzun süreli açlığa bağlı ağız kokusu da bu ayda oruç tutan bireylerin yaşadığı bir problemdir. Ağız kokusuna sebep olabilecek ağız içi faktörler ve ağız dışı faktörler dışında tuttuğumuz bu fizyolojik ağız kokusu, uzun süre açlık sebebiyle mide ve ağız ortamının susuz kalması ve çok daha asidik bir yapıya geçmesi nedeniyle ortaya çıkmaktadır ve bazı önlemler alınarak azalabilmektedir” diye konuştu.

“Oruçluyken diş tedavisi, hekimin uygunluk vermesiyle mümkündür”
Oruçluyken diş çekimi ve tedavilerinin hekimin uygunluk vermesi ile mümkün olabileceğinin altını çizen Şimşek, şöyle devam etti; "Ramazanda diş tedavisi yapılmaktadır. Fakat genelde hastaların bu işlemleri iftardan sonraya bıraktığını görmekteyiz. Orucun bozulması için mideye bir sıvı gitmesi gerekir. Tedavi sırasında kullanılabilecek ilaçlar, sıvılar da orucun bozulmasına sebebiyet verebilir. Bunun için hekiminiz sizi bilgilendirecektir. Yaptıracağınız uygulama için su veya kan yutulmadığı sürece tedavinizi yaptırabilirsiniz.”
Ramazanda ağız ve diş sağlığı için beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğine de dikkat çeken Dr. Dt. Şimşek, “Gün içinde aç kalındığı için sahurda sıvı yemekler tüketmeye özen gösterilmelidir. Meyve ve sebze ağırlıklı beslenmeye gayret gösterin. Çilek, süt ürünleri, yoğurt, peynir gibi gıdalar dişlerinize Ramazan ayında sağlık katacak besinler arasında yer almaktadır” ifadelerini kullandı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.07 22:46:34
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Elinize ne geçiyor ?

Muratpaşa ve Deşemaltı Belediyeleri’nin destekleriyle Abdullah Sevimçok Sivil Toplum ve İnovasyon Merkezleri (ASSİM) Çevre Komitesi’nin Antalya’nın doğal su kaynaklarından Kırkgöz Göleti’nde yapılan sualtı ve çevre temizliğinde tek bacağı kırılmış masa, tuğladan kapıya inşaat atıkları, çam şişeler, plastik atıklar ve çok daha fazlası çıkartılmış ya da toplandı..

Lara Sahili’ndeki mavi bayraklı Ekdağ tesislerine ait sahil bandında Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikte; cam, plastik, metal, maske ve izmarit gibi çöpler toplanmakla kalmamış, farkındalık oluşturmak amacıyla da  ayrıştırılarak sahilde sergilendi.
Çevreye karşı son derece duyarsız olunmasının nedeni ne ?  
Adam ya da kadın, çocuk ya da genç elindeki  çöpü sokağa atıyor, koronadan korunmak amacıyla taktığı maskeyi denize fırlatıyor. Dükkanını süpürüyor, pisliğini kaldırımın kenarına yığıyor. Parkta oturduğu bankın çevresinde çekirdek kabuğu dağı oluşturuyor. Kendince işe yaramaz ne varsa, ya denize atıyor ya da yol kenarına. İnşaat atıkları küçük tepeler halinde boş bulunan her yerde.
Kullanılan tarım ilaçlarının boş kapları tarlaların kenarında, su kanallarının başında..Hatta ekinin ya da sebzenin yanıbaşında.
Eğitim diyeceğim de...Hadi çocukları eğittik, bilinçlendirdik. Ya büyükler...Onları ne yapacağız, onları nasıl çevre kirliliğine karşı duyarlı hale getirteceğiz ? Elindekini gelişi güzel sokağa, kaldırıma, sahile, parka atmamayı öğreteceğiz?
Ceza bence tek çözüm. 
Para cezası da değil. 
Eline süpürge verip sokak sokak temizlik yaptıracağız, kendisi gibi çevreye karşı son derece duyarsız olanların gelişigüzel sağa-sola attıklarını onlara temizlettireceğiz. 
Karayollarının kenarlarında ise özellikle pet şişelerden geçilmiyor.  Karayolalrı sürekli temizletmekten ya da temzilendikten kısa bir süre sonra pet şişe deposuna dönmesinden bıkmış ki, kısa aralıklarla peşpeşe iki tabela ile sürücüleri ve araç içinde bulunanları pet şişe başta çöplerini yol kenarına atmamaları konusunda uyarıcı tabelalar koyuyor.
Bir değil, kısa aralıkla iki uyarıcı tabela...Sürücü ya da yolcu duyarsız ki,o tabela yazılanı yorumlayacak kapasite de olsa, zaten elindeki çöpü karayolunun kenarına fırlatmaz.
Sahi elinize ne geçiyor, çöpünüzü gelişi güzel atmakla ?
******
Birde kağıt toplayıcı meselesi var. Bazılarının ekonomiye katkı sağlıyor dediği kağıt toplayıcıları. Ama sadece kağıt toplamıyorlar, çöp bidonlarından pet şişe, teneke, plastik ne bulurlarsa topluyorlar.
Bunu yaparkende genelde ev hanımlarının çöp torbasının içinde biriktirdikleri ve ağızlarını bağlayarak kendileri, eş ya da çocukları veya apartman görevlileri tarafından çöp bidonlarına atılan çöplerin poşetlerini yırtıyorlar. Hatta bazen o poşetleri almak için çöpleri çöp bidonuna boşaltıyorlar.
Yani kağıt toplayıcıları geri dönüşüme materyal bulurken, bir yandan da çevre kirliğine  neden oluyorlar, hatta sağlık açısından tehdit oluşmasına aracılık ediyorlar.
Kötü koku, sinek....
Yırttıkları ve boşaltıkları o poşetlerle bir bakıma haşerenin de yaşam ve üreme alanı bulmasını sağlıyorlar.
*******
Semt pazarlarını hiç, pazarcı tezgahını topladıktan sonra gördünüz mü ? Görmediyseniz, görmenizi tavsiye etmem. Naylon poşetleri, sebze ve meyva atıkları...
Adeta pazar alanı kaplamış..
Sanki şehir çöplüğü...
Gelin semt pazarlarında tezgah açanlara çevre temizliği bilincini aşılamaktan işe başlayalım...
Sonra da genele yayalım...

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.20 06:23:09
Son Düzenlenme Tarihi :





Çukura düşen kadın yaralandı

Mersin’in Tarsus ilçesinde bir cami inşaatında çukura düşen kadın yaralandı.
Olay, ilçeye bağlı Şehit Mustafa Mahallesi’nde bulunan Küçük Minare Camii’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, tadilat yapılan Küçük Minare Camii inşaatında görevli mühendis Ayşe M. henüz bilinmeyen bir nedenle inşaat alanında bulunan çukura düşerek yaralandı. Talihsiz kadın olay yerine intikal eden Mersin Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri tarafından bulunduğu yerden çıkarıldı. Sağlık ekiplerine teslim edilen kadın hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.
Kadının durumun iyi olduğu öğrenildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.03 14:15:52
Son Düzenlenme Tarihi :