SON DAKİKA

logo

İbrahim Koç yeni nesile en güzel mirası bırakıyor

İbrahim Koç Toros Gazetesi muhabiri Esin Kümbetlioğlu ile özel bir söyleşi gerçekleştirdi. İbrahim Koç gazeteci Esin Kümbetlioğlu’na imzaladığı kitabını ve kendi bestelerini seslendirdiği iki albüm, toplam 32 Türküden oluşan CD hediye etti.

İşte o özel söyleşi...


Paha biçilemez eserler bırakıyor
Eski Antalya, Kepez ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi, Büyükşehir Belediyesi Eski Başkan Velkili ve eski İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı, mevcut Antalya İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyelerinden sanatçı, yazar, şair İbrahim Koç yeni nesile paha biçilemez eserler bırakmaya devam ediyor.
Müzikten hiç para kazanmadığını, böyle bir amacının da olmadığını belirten İbrahim Koç, müzikle uğraşmanın beden ve ruh sağlığına iyi geldiğini söylüyor. 
Koç, duygu ve düşüncelerini kısaca şöyle ifade etti: “Müzikle uğraşmanın, türkülerle sevişmenin beden ve ruh sağlımız için ne kadar önemli bir zenginlik olduğunu biraz geç anladım. Türküler bana iyi geliyordu ve ben artık bana iyi gelen şeyler yapmalıydım. Ben şair değilim. Böyle bir kaygım ve iddiam hiç olmadı. Şiir basit bir iş değil. Siparişle olacak iş hiç değil… Yazdıklarım şiir değil türkü sözüdür. İçimden geldi yazdım, içimden geldi türkü formunda besteler yaptım ve bu besteleri havalandırdım, çaldım, söyledim ve paylaştım. Bestelerimi bir kitapta toplama fikri torunlarıma miras bırakma düşüncesinden doğdu. Torunlarıma maddi değeri olan şeyler dışında manevi değeri olan kültürel mirasımı hatıra bırakmak istedim.  Kitap ile bazı akrabalarıma, arkadaşlarıma, dostlarıma, sevenlerime ve müzikseverlere ulaşabileceğimi de düşündüm. Evde tek mikrofonla ve kendi yaptığım amatör kayıtlarla bestelerimin bir bölümünü iki CD’ye kaydedip çoğalttım. Müzikten hiç para kazanmadım. Kitap ve CD’lerimi satmıyor, hediye ediyorum.  Bu çabalarımın son durağı ‘İbrahim Koç Türküleri Konseri’ düşüncesi oldu.” 

“Torunlarıma miras bırakmak istiyorum”
Koç sözlerine devam ederken; “Manavgat’ın Ahmetler Köyünde okuma yazma bilmeyen bir ana-baba büyüttü ve okuttu beni. Şimdi ikisi de yok. Gerçek sevginin resmi kalbimizde yaşayan ana babalar, evlatlar ve torunlardır. Hayat çok kısa ve son nefes ne zaman verilir bilinmez. İki dedemi de görmedim. Adını aldığım ana dedemin lakabı ve adı “Kemaneci Halil İbrahim”miş. Nüfus kayıtlarında dedemin adı İbrahim olarak yer alıyor. İbrahim’e Halil eklemesi Halil İbrahim sofrası bereketi yakıştırmasından olsa gerek. Dedemden ne kemanesi kaldı, ne bir söz, ne bir türkü ne de bir görüntü… Sadece adı bana kaldı. İki oğlum var ve ikisi de bekâr… Yani henüz torunlarım yok. Belki onları göremeden ölürüm. Dedemden bana kalmayan manevi değerleri torunlarıma hatıra bırakmayı düşündüm. Belki türkü formundaki bestelerimden türküye dönüşenler olur. Belki torunlarımdan birisi müzisyen olur ve dedesinden kalan türküleri söyler” şeklinde açıklama yaptı. 

Kadim kültürümüzün en önemli öğesinin Türk Halk Müziği olduğuna dikkat çeken İbrahim Koç, duygularını şöyle ifade etti: “Nesilden nesile ozanlar âşıklar ve mahalli müzisyenler tarafından günümüze kadar korunarak aktarılmıştır.  Bu kültürün genç kuşaklara aktarılması, öğretilmesi ve korunması büyük önem teşkil etmektedir. Türk Halk Müziğinin asıl yaratıcılarını her ne kadar tanımasak da aslında âşıklar ozanlar ve yerel müzisyenlerin de bizlerden biri olduğu unutulmamalıdır. Türkü yakıcılar diye tabir edilen kişiler bulundukları coğrafi bölgenin müzikal karakteristiğine uygun eserler üreterek kendi çevrelerindeki halkın beğenisine sunarlar. Halk gerçekten de o eserlerde kendine ait bir şeyler olduğunu hissederse benimser, sahip çıkar ve bağrına basar.”

İbrahim KOÇ Kimdir?
5 Nisan 1958’de Antalya Manavgat Ahmet Köyü’nde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde orta ve lise tahsilini ise Manavgat’ta yaptı. 
Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Askerliğini yedek subay olarak yaptı. 
1984- 2000 yılları arasında Antalya’da serbest inşaat mühendisi olarak proje, taahhüt ve müteahhitlik yaptı. 
1992- 2002 yılları arasında 9 yıl İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanlığı yaptı. 2012-2020 yılları arasında başkanlığını yaptığı İMO’da danışman olarak da hizmet verdi.
2000-2011 yılları arasında yapı denetim firması kurucu ortağı, yönetim kurulu başkanlığı ve yapı denetçisi olarak çalıştı. 
Çeşitli vakıf, kooperatif ve derneklerde yöneticilik yaptı. 1999 - 2004 yılları arasında Antalya Kepez ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekilliği görevlerinde bulundu. 
Anadolu Üniversitesi AÖF Hukuk Bölümü Adalet ön lisans bölümünden 2017 yılında Yüksek Onur Öğrencisi olan İbrahim Koç, çeşitli alanlarda uzmanlık, sertifika ve belge sahibidir.

Esin KÜMBETLİOĞLU
ÖZEL HABER

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.08 11:13:44
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kaş’a hizmet yağmuru

AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu Hükümet Konağı, Emniyet Müdürlüğü, Kültür Merkezi ve Sıfır Atık merkezi inşaatlarında incelemelerde bulundu, Kaş Belediyesi tarafından açılan kreş’te çocuklarla buluştu.

TBMM Akdeniz-PA Türk Grubu Başkanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu Kaş Kaymakamı Murat Öztürk, Kaş Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş, AK Parti Kaş İlçe Başkanı Okay Bilgin ve teşkilat üyelerini ile birlikte Hükümet Konağı, Emniyet Müdürlüğü Binaları, Kültür Merkezi ve Sıfır Atık Merkezi inşaatlarında incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi aldı. 
KAŞA YAKIŞAN BİR HÜKÜMET KONAĞI VE EMNİYET BİNASI KAZANDIRIYORUZ
Antalya Milletvekili Atay Uslu hükümet konağı ve emniyet müdürlüğü inşaatını incelemenin ardından yaptığı açıklamada; Kaş ilçemiz en önemli ihtiyaçlarından olan hükümet konağı ve emniyet müdürlüğü binasına kavuşuyor. İlçemizin dokusuna uygun mimariyle inşa edilen hizmet binamız ilçemize hayırlı olsun”. 
KAŞ’TA HİZMET BELEDİYECİLİĞİ ÖRNEĞİ 
Antalya Milletvekili Atay Uslu yapımına devam edilen Kaş Kültür Merkezi inşaatı sonrası yaptığı açıklamada şunları ifade etti: “Mutlu Ulutaş  Başkanımız Kaş’ın ihtiyaçlarını gidermek için çalışıyor, Kaş’a birçok alanda eser kazandırdı hizmet üretiyor. 
İşte yapımı devam eden sergi salonu, kütüphanesi, konferans salonu ile Kültür Merkezi. Kısa süre içinde hazır olacak bu güzel eser için ve örnek belediyecilik hizmetleri için Kaş Belediye Başkanımız Mutlu Ulutaş’ı kutlarız, destekleri için Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a teşekkür ederiz. İşte eser siyaseti, hizmet belediyeciliği…
KAŞ’TA ESER SİYASETİ
Kaş Belediyesi kreşi muhteşem olmuş. Kaş Belediyesi Sıfır Atık Tesisinde sona yaklaşıldı. Kaş Süleyman Çavuş ve Kalkan Lami Bey camii Resterasyonu tamamlandı. Kaş ve Kalkan’da sokak sağlıklaştırma çalışmaları yapıldı. Xanthos’dan Patara’ya bisiklet yolu yapıldı. Patara Antik kentinde tiyatro ayağa kalktı, 2000 yıllık Deniz Feneri yeniden yükseliyor, Sultan Abdülhamit Han Telgraf müzesinde çalışmalar devam ediyor, Kınık millet bahçesi’nde sona gelindi, köy konakları restero ediliyor, Gömbe’de, Kınık’ta modern pazar yerleri tamamlandı, Kalkan balıkçı barınağı düzenlendi, Kaş hayvan barınağı, Patara köprüsü… 
Muhalefet belediyeleri mazeret üretmekten, vizyonsuzluklarından ve beceriksizliklerinden en basit yerel hizmetleri bile sunamıyorken Kaş Belediyesi örnek belediyecilik hizmetleri sunmaya devam ediyor. 
Çocuk dostu belediyecilik, çevre dostu belediyecilik, kültür ve sanat belediyeciliği hasılı hizmet belediyeciliği anlayışı için Kaş’a bakınız. “
* HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.08 11:18:20
Son Düzenlenme Tarihi :





Yılda ortalama 900 ile bin 200 kişi suda boğularak hayatını kaybediyor

Türkiye’de 18 yıldır adli boğulma olaylarının istatistiğini tutan Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Turgut, yılda 900 ile bin 200 kişinin suda boğulma sonucu hayatını kaybettiğine dikkat çekerek, sadece son 15 günde 95 kişinin öldüğünü bildirdi.
Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Turgut, sıcaklıkların artmasıyla birlikte gerek denizlerde, gerekse iç sularda boğulma vakalarının arttığını kaydetti.
Planlı ve programlı bir şekilde ülke genelinde suda can kurtarma bilincinin oluşturulması gerektiğinin altını çizen Turgut, “Halkımıza kitle sporu açısından yüzme becerisinin geliştirilmesi için kursların fazlalaştırılması gerekir. Serinlemek için tercih edilen deniz veya göletlerde, can güvenliği için korumaları alanlarda suya girilmelidir. Ülkemizde su kaynakları oldukça fazladır. Dolayısıyla vatandaşlarımız piknik veya serinlemek dolayısıyla göl ve göletlerdeki kontrolsüz yerlere giriyorlar. Dolayısıyla boğulma vakaları oldukça artıyor” diye konuştu.

"Çoklu boğulma"
Boğulma vakalarında yaşanan çoklu ölümlere de değinen Adnan Turgut, “Yüzme veya suda cankurtaran eğitimi almamış halkımız, can havliyle boğulmakta olan birisine müdahale etme durumunda kalıyor ve kendi de hayatını kaybediyor. Biz buna çoklu boğulma diyoruz. Bir kişinin ardından 3-5 kişi daha boğulabiliyor” dedi.
Turgut, iç sular olan; göl, gölet, baraj, dere, sulama havuzlarında boğulma oranlarının denizlere göre daha yüksek olduğuna dikkat çekti.

"95 kişi öldü"
10 ile 25 yaş arasında boğulma vakalarının daha çok yaşandığını işaret eden Turgut, “Bayram tatillerinin uzun olmasına bu açıdan sevinemiyorum. Bu yıl Kurban Bayramı tatilinde fırsat bilen vatandaşlarımız su kenarlarına gitti. Boğulma sayısı çok çok artıyor. Bu yılki 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde 63 kişi boğuldu. Temmuz ayının ikinci diliminde medyadan takip edip kayıt altına aldığım 95 kişidir. Gerçekten üzücü bir rakam. Parça parça medyaya yansıdığı için yıllık boyutta 900 ile bin 200 kişi hayatını kaybediyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de artık değişik illerde örgütlü bir çalışmanın olduğunu ve plajlarda cankurtaran hizmetinin verdiğini ifade eden Turgut, “Buna rağmen kaşla göz arasında bir anlık dalgınlıkla cankurtaran da olsa ölümcül kazalar olabiliyor” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.02 10:28:41
Son Düzenlenme Tarihi :