SON DAKİKA

logo

Tarımda üretim yapılan tüm alanlar kayıt altına alınacak

Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tarım sektörüyle ilgili politikaların tespit edilmesi, planlanması ve koordinasyonuyla ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılarak, uygulanmasında Bakanlık yetkili olacak.
Tarımsal üretimin planlanması, gıda güvencesi ve güvenliğinin sağlanması, verimliliğin artırılması, çevrenin korunması ve sürdürülebilirliğin tesis edilmesi için Bakanlıkça belirlenen ürün veya ürün gruplarının üretimine başlanmadan önce Bakanlıktan izin alınacak. Bakanlık, arz ve talep miktarıyla yeterlilik derecesini dikkate alarak hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceği ile tarım havzası veya işletme bazında asgari ve azami üretim miktarlarını belirleyecek.
Stratejik ürünlerde arz güvenliği korunacak, ülke ihtiyacına göre asgari ve azami üretim miktarları tespit edilerek, ürün fazlası veya eksikliğinin oluşmasının önüne geçilecek.
ÜRETİM YAPILAN TÜM ALANLAR KAYIT ALTINA ALINACAK
Bitkisel üretimle ilgili destekleme ödemelerinde çiftçi kayıt sistemi ile birlikte bakanlıkça belirlenen kayıt sistemleri de esas alınacak.
Tapu veya mülkiyete dayanan kayıt yerine, üretimin yapıldığı tüm alanlar kayıt altına alınarak bu alanların desteklemelerden yararlandırılmasına imkân tanınacak.
İklim değişikliği dikkate alınarak, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına önem verilecek. Suyu merkeze alan bir planlama ile hem bitkisel üretim hem de hayvansal üretim planlanacak.
Bakanlıkça, tarım sektöründe sözleşmeli üretimin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için gerekli düzenlemeler yapılacak. Sözleşmeli üretimi özendirmek için üreticilere, desteklerin verilmesinde öncelik tanınacak.
Bakanlık, sözleşmeli üretimin geliştirilmesi, izlenmesi ve kontrol edilmesi için sözleşmenin taraflarını ve kapsamını içeren kayıt sistemleri oluşturacak, sözleşmeler bu kayıt sistemleri kullanılarak da düzenlenebilecek.
Çiftçiler hasat döneminde pazarlama sorunu yaşamayacak.
Tarıma dayalı sanayiciler istediği miktar ve kalitede hammaddeye erişim sağlayacak.
Fiyat dalgalanmalarının önüne geçilerek, tarım ve gıda piyasalarında istikrar sağlanacak.
SÖZLEŞMELİ ÜRETİMDE SİGORTA ŞARTI
Tarımsal üretim sözleşmesine tabi ürünlere ve üretim varlıklarına sigorta yaptırılarak, oluşacak risklere karşı hem alıcı hem de üretici korunacak.
Kanun değişikliği ile getirilen uzman arabulucu ve basit yargılama usulü, sözleşmeli üretimde ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkları kısa sürede çözüme kavuşturacak.
Çiftçi ile alıcı arasındaki güç dengesizliklerini giderecek ve özellikle küçük üreticileri korumak amacıyla, tüm yargılama ve icra takip giderlerinden üreticiler geçici olarak muaf tutulacak.
* HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.08 15:23:00
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kepez’in sultanları Antalya ikincisİ

Kepez Belediyesi Spor Kulübü Voleybol Yıldız Kızlar Takımı, Antalya ikinciliği kupası kaldırdı.

Kadınlar voleybol altyapısına ağırlık vermeye başlayan Kepez Belediyesi Spor Kulübü Voleybol Yıldız Kızlar Takımı, Antalya ikinciliği kupası kaldırdı. Süleyman Evcilmen Spor Salonu’nda oynanan finallere kadar namağlup ilerleyen Kepezliler, ilk maçını yaptığı Megaspor’u 1-0 geriden gelerek 3-1 kazandı. Son maçta ise Antalyaspor’un 3-1’lik üstünlüğü neticesinde Kepezliler, ikincilik kupasını kaldırdı. Konsantrasyon eksikliği ve basit hatalarla final maçı kaybetmenin hüznünü yaşayan takım, buruk bir sevinç yaşadı. Kulüp altyapısından yetişen 2006-2007 yaş grubundaki sporcularına teşekkür eden antrenör Aziz Yığ, “Sporcularım kulübün A Takımında yer alabilmek için çabalıyor. Onlarla gurur duyuyorum.” diye konuştu. -BLD.BSN.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.19 11:50:44
Son Düzenlenme Tarihi :





ATSO Başkanı Bahar’dan “İhracatta kur sevdası” eleştirisi

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Bahar, ülkemizde tehlikeli bir kur sevdası olduğuna dikkat çekerken, “Kurun yükselmesi ile ihracatın artması ilk bakışta akla uygun gibi görünse de bu son derece yanlış ve kısa vadeli bir bakış açısıdır. Zira Türkiye ihracattan kazandığı her 100 doların en az 65 dolarını, bu ihraç malını üretmek için ithalata vermek zorundadır.” dedi.
Başkan Bahar, meclis toplantısında yüksek kur politikası eleştirirken şunları söyledi: “Antalya'mızın 3 milyar dolara yakın mal ihracatı bulunmakta. 13 milyonu havayoluyla olmak üzere 15 milyona yakın yabancı ziyaretçimiz var. Yani hizmet ihracatında da çok güçlüyüz. 
Türkiye genelinde ihracatçılarımızda gördüğümüz çok yanlış ve tehlikeli bir kur bilinci var. Ben buna kur sevdası diyorum. Peki nedir bu?
2021'de ihracat artacak diye döviz kurunun bilinçli olarak yükseltildiği bir süreç yaşadık. O günlerdeki “rekabetçi kur” sloganını hepimiz hatırlıyoruz. 
Ne olacaktı? 
Kur yükselecek, Türk malları Dolar ve Euro bazında ucuzlayacak böylece ihracat artacaktı. Buna karşılık kur yüksek olduğu için yabancı mallar pahalılaşacak, ithalat azalacaktı. Böylece daha fazla ihracat, daha az ithalat yoluyla cari denge iyileşecekti. 
Dolar iki ay içinde 9 liradan 18 liraya yükseldi. Ama artan ihracat değil, ithalat oldu. Kur geçişkenliği dediğimiz olgu ile enflasyon patladı. Maliyetler sıçradığı için hepimiz bunu ister istemez kendi fiyatlarımıza yansıtmak zoruna kaldık. 
Kurun yükselmesi ile ihracatın artması ilk bakışta akla uygun gibi görünse de bu son derece yanlış ve kısa vadeli bir bakış açısıdır. Zira Türkiye ihracattan kazandığı her 100 doların en az 65 dolarını, bu ihraç malını üretmek için ithalata vermek zorundadır. 
Bunları neden dikkatinize sunuyorum? Çünkü bizim bu anlayıştan uzaklaşmamız gerekiyor. Eğerbu yaklaşım doğru olsaydı, bütün ülkeler kendi paralarının değerini düşürmeye çalışırlardı. Bugün önde gelen ekonomilere bakıyoruz. Var mı öyle bir örnek?
Olmadığını görüyoruz.
Bizim asıl ihtiyacımız olan katma değeri yüksek ihracat yapmaktır, yüksek teknolojili ürün satmaktır. Türkiye ihracatında yüksek teknolojili ürünlerin payı yıllardan beri yüzde 3 civarında seyrediyor. Biz neden burada takıldık, kaldık diye düşünmemiz gerekiyor. Ar-Ge'ye, inovasyona odaklanmamız gerekiyor. Teknolojiyi her alanda daha fazla kullanmamız gerekiyor. 800 yıl önce Mevlana “Dün dünde kaldı cancağazım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” demiş. Biz hala aynı şeyleri söylüyor, aynı şeyleri yapıyoruz. Aynı şeyleri yapıp, farklı bir sonuç bekleyebilir miyiz? 
Hayır!
Artık yeni şeyler söylemeli ve yeni şeyler yapmalıyız.”

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.08.22 20:46:48
Son Düzenlenme Tarihi :