Türk Polis Teşkilatının 178’inci Kuruluş Yıl Dönümü ve Polis Haftası dolayısıyla Vali Ersin Yazıcı İl Emniyet Müdürü Orhan Çevik ve beraberinde Balık Adam, Motosikletli Polis Timi, Trafik Polisi, Toplum Destekli Polis, Hava Polisi (Pilot), Çevik Kuvvet ve Özel Harekât Polisinden oluşan heyeti kabul etti. Misafirleri ile yakından ilgilenen Vali Yazıcı, ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek tüm Polis Teşkilatının 178’inci Kuruluş Yıl Dönümünü kutladı.

Polisimiz Dünyaya Kahramanlığıyla Nam Salıyor

Türk Polis Teşkilatının güçlü ve modern yapısıyla dünya çapında kabul gördüğünü ve kahramanlıklarıyla nam saldığını vurgulayan Vali Yazıcı; “Gecesini gündüzüne katan özveriyle çalışan tüm polislerimizin 10 Nisan Polis Günü’nü canı gönülden kutluyorum. Sizlerle gurur duyuyoruz. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Türk Polis Teşkilatımız var olmaya devam etsin.” şeklinde konuştu.

Vali Ersin Yazıcı’nın himayelerinde teşkilat olarak çok uyumlu ve rahat bir şekilde çalıştıklarını ifade eden İl Emniyet Müdürü Orhan Çevik; “Bize tanımış olduğunuz inisiyatif ve güven sayesinde çok rahat bir şekilde, uyumla çalışıyoruz. Antalya’da havacılıktan, deniz polisine kadar tüm birimlerimiz ile hizmet veriyoruz. Antalya’nın turizm şehri olmasından dolayı faaliyete geçen Turizm Şubemizi kentin kapasitesine ve donanımına uygun hale getiriyoruz. Dış dünyaya tanıtım noktasında da teşkilatın vitrini olacak.” dedi.

Üniformalı mesleklerin saygınlık ve zorluğu beraberinde getirdiğine değinen Vali Yazıcı; “Üniformalı meslekler zevkli olduğu kadar aynı zamanda zordur. Üzerinizdeki üniforma toplumda otomatik olarak sizlere bir saygınlık oluşturur. Özellikle Türk toplumunda önemli bir yeri vardır. İnsanlar sizin üniformanıza ciddi manada kıymet verir. Çünkü tarihte göçebe bir millettik. Bir yere geldiğimizde tutunmak için güçlü bir ordu, güçlü bir kolluk kuvvetine ihtiyaç duyarız. Belki de geleneksel yapıdan ya da tarihsel güçten geldiği için toplumda ciddi bir karşılığı vardır. Bu, mesleğiniz adına çok özel ve güzel bir durum. Ancak diğer taraftan da büyük bir sorumluluğu var. Sokakta ya da karakolda toplumla ilişkide olduğunuz herhangi bir birimde yapacağınız bir hata otomatik olarak teşkilata yazılıyor. Bu tabi çok ağır bir sorumluluk bu yüzden kurumunuza, mesleğinize dikkat etmek zorundasınız. Bu yükü onurla ve gururla taşımak lazım. Sizin gibi üniformalı mesleklerde hatalar sıfıra yakın olmak zorundadır.” ifadelerini kullandı.  

Vali Yazıcı Antalya’da görev yapan Polis Teşkilatından çok memnun olduğunu belirterek; “Yaklaşık 3 yıldır Antalya’da görev yapıyorum. Burada görev yapan polislerimizden çok memnunum. Ayrıca yeni neslin gelişimini de yakından görüyorum. Bildiğiniz gibi 90’lı yıllarda teknolojik imkânlar çok sınırlıydı. Aracımız, gerecimiz yoktu. Şimdi şükürler olsun çok iyiyiz. Bu toplumumuza da güven veriyor. Güvenlik olmadan olmaz. İnsanoğlu için çok önemli bir görev ifa ediliyorsunuz. Çünkü devlet tarafından sağlanması geren en temel görev güvenliktir. Dolayısıyla birinci sırada siz varsınız. Çok önemli ve kutsal bir iş yapıyorsunuz. Allah yolunuzu bahtınızı açık etsin. Teşkilatımıza leke gelmesin. Nice 178 yıllarınız olsun.” dedi.

Ziyaretin sonunda Vali Yazıcı, Orhan Çevik ve beraberindeki heyeti tebrik etti.

-HABER MERKEZİ

Finike’nin 100 yılı aşkın süredir kanayan yarası haline gelen ve çözüme kavuşturulamayan altyapı sorununu ortadan kaldırmaya yönelik başlatılan çalışmalarda sona geliniyor. 

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi iş birliğiyle yürütülen kanalizasyon ve üstyapı çalışmalarının tamamlandığı bölgelerde asfaltlama çalışmaları da hız kesmeden devam ediyor. 

İskele Mahallesi Üniversite Sokak ve 422. Sokak’ın devamı olarak belirtilen Okaliptüs yolunda tamamlanan asfaltlama çalışmalarının ardından Eski Mahalle Dere Sokak’ta ve asbestli boruların değişimi sonrası Yayla Bulvarı’nda asfaltlama çalışmaları kaldığı yerden devam ediyor.

“100 YILDIR DEVAM EDEN SORUNU ÇÖZMEK BİZE NASİP OLDU”’

Finike’nin 100 yıldır çözülemeyen altyapı sorununu ortadan kaldırmanın haklı gururunu yaşadıklarını belirten Başkan Geyikçi, “Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Muhittin Böcek’in katkılarıyla yürütülen çalışmalar sonucunda, kanalizasyon bağlantılarını tamamlayarak ilçemize portakal çiçeği kokusunu tekrar kazandırdık, asfaltlama çalışmalarına hız verdik. İskele ve Eski Mahallemizdeki çalışmalarda da sona yaklaşıyoruz. 

Yayla Bulvarı güzergahımızda asbestli su borularının değişimi sırasında meydana gelen arıza kaynaklı gecikme yaşanmış olsa da, arıza giderilmiş olup elli yıllık asbestli boruların değişimi sağlanmıştır. Yakın bir zamanda bu bölgede de başlatacağımız asfaltlama çalışmaları ile Finike’mize yeni bir görünüm kazandıracağız. Atık suyun kanal içerisinde katı madde birikimini engelleyecek hızda akması ve en uygun noktadan tahliye edilmesi için hem güvenli hem de çevresel açıdan uygun olarak tasarlanan 10 adet terfi istasyonumuzu ilçemizin belirli yerlerine konumlandırarak yeni tahliye merkezlerimizle birlikte uzun vadede de güvence veren altyapı sistemimizi oluşturduk. Güzel ilçemizi hak ettiği konuma getirerek sorunsuz altyapı sistemiyle, yaya ve araç trafiği için güvenli yollarıyla adından söz ettirmeyi amaçlıyor, Finike için çalışıyoruz.” dedi.

* Finike Belediyesi basın

    Geride bıraktığımız pazar günü Antalya’ya gelen ve binlerce Antalyalı’ya hitap eden Cumhurbaşkanı, Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elmalı’ya yükseköğrenim yurdu müjdesi verdi. 

    Birkaç yıl içinde Antalya, Serik, Elmalı ve Alanya'da olmak üzere toplamda 4750 kişilik 5 adet yükseköğrenim yurdu daha açıyoruz”diyen Erdoğan, Kızılkaya- Bozova -Korkuteli - Elmalı - Finike Yolunun da  önümüzdeki yıl tamamlanacağını belirtti.

    Cumhurbaşkanı, Ak Parti Genel Başkanı Recep tayyip Erdoğan’ın Antalya mitinginde yaptığı konuşmadan bazı satırbaşları şöyle:

    Son 17 senede Antalya'ya ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? 40 katrilyon Antalya'ya yatırım yaptık, dile kolay. Sadece eğitimde 2,1 milyar liralık kaynak kullanarak 9431 adet yeni derslik inşa ettik. Şehrimize 3'ü vakıf, biri devlet olmak üzere 4 yeni üniversite kurarak üniversite sayımızı 5'e yükselttik. Yükseköğrenim öğrencileri için 9148 yatak kapasiteli yurtlar açtık. Birkaç yıl içinde Antalya, Serik, Elmalı ve Alanya'da olmak üzere toplamda 4750 kişilik 5 adet yükseköğrenim yurdu daha açıyoruz.

    Antalya'ya 33 bin seyirci kapasiteli stadyumu, biz stadyum getirdik,  Sayın Türel'den önce biliyorsunuz CHP'li bir Belediye Başkanı vardı burada, orayı yıkmaya çalıştı ya. Biz yaparız, bunlar yıkar. Şimdi 10 bin seyirci kapasiteli spor salonunu Antalya'ya, Alanya'ya, Serik'e, Manavgat'a gençlik merkezleri, çeşitli branşlarda spor tesislerini biz kazandırdık. 

    Manavgat Türkbeleni Millet Bahçesini sizlerin hizmetine sunduk. Bununla yetinmiyor, Işıklar'daki yıkılan stadyumun yerine de bir millet bahçesi yapıyoruz; nasıl? Burası Karaalioğlu Parkı -Menderes Bey, sen bunları anlattın mı yoksa-ve Kent Müzesiyle birlikte inşallah Antalya'nın en büyük millet bahçesi olacak.

    Yivli Minare Camiinden Demre Karaköy Camiine, Korkuteli'ndeki Alaaddin Camiine kadar Antalya'daki 29 tarihi eserimizi restore ettik. 123 yıldır atıl vaziyette olan Kesik Minare Camiinin ve Murat Paşa, Tekeli Mehmet Paşa Camiinin restorasyonu devam ediyor. 

    Türkiye'yi sosyal devlet alanında dünyanın en başarılı örnekleriyle yine biz tanıştırdık. Ülkemiz genelinde 1 milyon 250 binin üzerinde vatandaşımıza, dikkat edin bakın bu çok önemli, dünyada yok bu, evde sağlık hizmeti veriyoruz ya, 1 milyon 250 bin. Ne Amerika'sında var, ne Avrupa'sında var, bunu biz yapıyoruz. Engellilerimize, yaşlılarımıza, muhtaçlara sahip çıkıyoruz. Hiç kimseyi açta, açıkta, darda bırakmamak için gayret gösteriyoruz. Ama Bay Kemal'e sorsan tam aksini söyler; niye? Yalan bol.

    Antalya'daki ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız, gazilerimiz, şehit yakınlarımız, yaşlılarımız, engellilerimiz için toplam 2,5 katrilyon liralık kaynak kullandık. 

    Sağlık alanında ise 20'si toplamda 2387 yataklı hastaneden oluşan 56 adet sağlık tesisini şehrimize kazandırdık. Aksu, Demre ve Gündoğmuş devlet hastaneleriyle Kumluca Devlet Hastanesi ek binasıyla birlikte 11 adet sağlık tesisimizin inşaatı devam ediyor. Şimdi şehir hastaneleriyle sağlık alanında yeni bir devrime imza atıyoruz. Antalya'ya yapacağımız bin yataklı şehir hastanemizin ihale süreci devam ediyor, çok yakında bismillah deyip inşallah artık greyderleri çalışmaya başlayacağız. Toplamda 450 yataklı Alanya, Konyaaltı ve Döşemealtı Devlet Hastaneleriyle birlikte 32 sağlık tesisi projemiz daha var. 

    TOKİ vasıtasıyla Antalya'da 4432 konut projesini hayata geçirdik, sahiplerine dağıttık. İmar barışıyla 400 bin Antalyalı kardeşimizin sıkıntısını çözdük. 

    Neredeyiz biz şimdi? Kepez. Kepez'in yıllardır süren mülkiyet meselesini hamdolsun biz hallettik, Kepezli kardeşlerimi özlemle bekledikleri tapularına kavuşturuyoruz.  43 bin tapu dağıtıldı. 

    Son olarak Fatih Mahallesindeki tapu takas işlemlerini de tamamladık. Bizimle CHP arasındaki zihniyet farkını göstermesi bakımından bunlar çok önemli. 

    Biz 16 Haziran'daki mitingimizde Çalkaya'daki kardeşlerimin tapu sıkıntısını halletme sözü vermiştik hatırlayın. Söz verdiğimiz gibi 1500 hektarlık bu alandaki vatandaşlarımızın tapularını bugünden itibaren dağıtmaya başlıyoruz.    

    Kardeşlerim; bize gelene kadar Antalya'da 2 atık su arıtma tesisiyle belediye nüfusunun sadece yüzde 27'sine hizmet verilirken, bugün 32 adet atık su tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 98'ine hizmet veriyoruz.

    Antalya'da istinaf mahkemesini, evet, faaliyete geçirdik hamdolsun.

    Ulaşımda 195 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 409 kilometre ilaveyle 640 kilometreye çıkarttık. Niye bunu söylüyorum? Yol medeniyettir, su medeniyettir, yolunuz yoksa, suyunuz yoksa medeni değilsiniz, gayri medenisiniz, işte onun için bunları yaptık. 

    Antalya'da tam 18 tane tünel yaptık, dağları değildik ya. Niye? Biz Ferhat'ız Ferhat, siz de Şirin. Dağları delerek Şirin'e kavuştuk, kavuşuyoruz. 

    Taşağıl ayrımı Beşkonak yolunu, Akseki-Manavgat ayrımı Gündoğmuş Köprülü Yolunu, Taşkent-Adiler ayrımı, Sarınebiler-Taşkent-Alanya ayrımı yolunu ve Kıbrıs Barajı relokasyon yolunu bu yıl tamamlıyoruz. 

    Adrasan-Mavikent Yolu, Seydişehir-Manavgat ayrımı Cevizli Yolu, Kasaba-Sütleğen ayrımı yolu, Konaklı-Güzelbağ Yolu da bu sene bitiyor. 

    Antalya-Kemer-Tekirova-Finike Yolu projesindeki 4 adet çift tüp tüneli tamamladık, biz yaptık, deleriz dağları biz, hiç. Niye? Ferhat Şirin'e ulaşacak, bunun lamı, cimi yok. Projenin tamamını inşallah önümüzdeki yıl hizmete alıyoruz.

    Antalya Kuzey Çevre Yolunu, Alanya Doğu Çevre Yolunu, Isparta- Dereboğazı-Antalya Yolunu, Kızılkaya-Bozova-Korkuteli-Elmalı-Finike Yolunu ve Afyonkarahisar-Antalya-Kızılkaya ayrımı Antalya Yolunu gelecek sene tamamlıyoruz.

    Manavgat-Alanya ayrımı Akseki Yolu ve güzergahtaki 4 adet çift tüp tünelde, köprülerde çalışmalarımız şu anda devam ediyor. 

    Alanya ayrımı Hadim Yolunu ise 2 yıla kadar kullanıma açıyoruz.

    Konya'yı Antalya'ya bağlayacak yolda inşa ettiğimiz Demirkapı Tünelini önümüzdeki sene tamamlıyoruz.

    Antalya-Alanya-Gazipaşa Yolu ile Gökçebelen Tünelini de 2 yıla kadar sizlerin istifadesine sunuyoruz.Laf ola beri gele yok, icraat icraat. 

   Antalya şehir meydanı-havalimanı-EXPO tramvay hattını tamamlayıp hizmete aldık, tamam mı? 

    En önemli yatırımlarımızdan biri,  Antalya'yı hem İstanbul'a, hem de Afyon üzerinden Uşak, Manisa ve İzmir'e bağlayacak hızlı tren projesidir. 3 kesim halinde projelendirdiğimiz hızlı tren hattının etüt çalışmaları devam ediyor. 

    İkinci olarak, Antalya'yı güney illerimize hızlı tren ağıyla inşallah bağlayacak olan Kayseri-Nevşehir-Aksaray-Konya-Antalya hızlı tren projemizdir, bunun da etüt çalışmaları 4 kesim halinde ilerliyor.

    Antalya Havalimanını yıllık 35 milyon yolcu kapasitesine ulaştırdık, nereden nereye. Antalya'ya ikinci bir havalimanı Gazipaşa Havalimanını kazandırdık, açılışını bizzat kendim yaptım. Şimdi de Batı Antalya Havalimanını yapmak için çalışmalara başladık, havalimanını 2023 yılına kadar tamamlayıp hizmete almayı hedefliyoruz.

    Antalya bizim vitrin şehirlerimizden, marka şehirlerimizden biridir. Antalya'da dünya 3'üncülüğünü alan 200 adet mavi bayraklı plajımız bulunuyor. 

    Geçtiğimiz yıl Antalya'ya 12,4 milyon turist geldi. 

    Hava trafiğinde de çok hızlı artışlar yaşandı, 2003 yılında 10 milyon 371 bin olan Antalya Havalimanı yolcu trafiği şimdi ne oldu biliyor musunuz? 31 milyon 566 bin, her şey ortada. Yıllık 1,5 milyon yolcu kapasitesine sahip Gazipaşa-Alanya Havalimanının yolcu trafiği de geçtiğimiz yıl 1 milyon 215 bini aştı, her yıl artıyor.

    Teknolojide Antalya'da son 17 yılda 2 teknopark, 18 araştırma-geliştirme merkezi ve bir de tasarım merkezi kurduk gençler. 

    Antalya'daki yatırımcılarımızı 27 katrilyon liralık yatırım teşvikiyle destekleyerek 145 bin kişilik ilave istihdam oluşturduk. 

    Şehrimizdeki 198 bin iş yerimize toplam 4 katrilyon liralık Sosyal Güvenlik Kurumu prim teşviki verdik. 

    Kardeşlerim; Antalya sadece turizmin değil, tarımın da lokomotifidir, kalbidir. Şehrimizde tarımın güçlenmesi için gereken her şeyi yaptık, yapıyoruz. Baraj ve göletler Antalya tarımının adeta hayat damarıdır. Antalya'da son 17 yılda 19 baraj ve 3 göledi tamamlayıp hizmetinize sunduk, 10 baraj ve 2 gölet daha yapıyoruz. 

    Antalya'da 472 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık, yapımı süren tesislerle birlikte 199 bin dekar araziyi daha sulamaya açıyoruz.

    Antalya'nın 2045 yılına kadar içme suyunu ihtiyacını karşılamak için dev borularla isale hattı inşa ediyoruz, Karacaören-2 Barajından suyu alıp içme suyu arıtma tesisinde arıtıp şehre vereceğiz.

    92 dereyi ıslah ederek Antalya şehir merkezini, 143 yerleşim yerini ve 177 bin dekar araziyi taşkın zararlarından koruduk. Ayrıca, 5 taşkın koruma tesisinin de inşaatları devam ediyor. 

    Aksu Çayı'nın 70 kilometrelik kısmında çalışma yapıyoruz, tamamlanma safhasında olan bu projemizin de hayırlı olmasını diliyorum. 

    Antalyalı çiftçilerimize toplam 1,2 katrilyon liralık destek verdik.

    Burada bir müjdemi daha sizlerle paylaşmak istiyorum; önceki ay yaşanan hortum felaketinden etkilenen çiftçilerimizin yaralarını yine söz verdiğimiz gibi sarıyoruz. Felaketin hemen ardından acil ihtiyaçlar için 1 milyon göndermiştik, Cuma günü itibarıyla afetzedelerin zararlarını tazmin için 20 milyon lirayı daha şehrimize gönderdik. Hasar durumuna göre bu ödemeleri valiliğimiz eliyle gerçekleştiriyoruz. Söz verdik mi yaparız. Ne aldanan olacağız, ne aldatan olacağız.

    CHP'nin başındaki zat, sağda-solda sürekli benim çiftçi kardeşlerimi istismar ediyor. Rakamları bilmeden, bizim çiftçilerimize verdiğimiz destekleri bilmeden sürekli yalan söylüyor. Tıpkı Meclis kürsüsünde belge diye sallayıp, sonra mahkemede ispat edemediği kağıt parçaları gibi iftira üstüne iftira atıyor. Oysa rakamlara, istatistiklere baksa gerçeği görecek. Bu adam siyaset yapamaz. Zaten 31 Mart'ta gelin defterini dürelim ya.  Benim CHP'ye gönül veren kardeşlerim de bu adamdan kurtulsun ya; hazır mısınız?  

    Bugünle geçmişi karşılaştırsa hakikati anlayacak, ama bu zatın meselesi üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Bu ülkenin en çiftçi dostu, en üretici dostu, emekçi dostu iktidarı biziz. Son 17 senede çiftçilerimize tam ne ödedik biliyor musunuz? 127 katrilyon liralık destek ödemesi yaptık. Sadece bu yılın ilk 3 ayında çiftçilerimize 8 milyar 777 milyon liralık bir desteği sağlamış olacağız, Antalyalı kardeşlerim de bu ödemelerden paylarına düşeni alacak. 

    Şimdi Menderes Türel kardeşimin de yeni hallerden soğuk hava depolarına, göletlerden destekleme hizmetlerine kadar Antalyalı çiftçilerimiz için toplam yatırım değeri 700 milyon liraya varan pek çok projesi bulunuyor. İnşallah 31 Mart'tan sonra bu projelerin peyderpey hizmete alınmasıyla Antalya tarımı daha da ilerleyecek. 

    Bakınız, şimdi bu ara Yeni Zelanda'da bir olay yaşadık değil mi? Yeni Zelanda'da yaşadığımız bu olay karşısında, oradaki bir siyasetçi müsveddesi bir şeyler söyledi, ne yaptı? Terörü İslam'a fatura etti. Şimdi bunu ekranda izlemenizi istiyorum, ama Türkiye'den de birileri aynısını yaptı, onu da görmemiz lazım.

    Aynen bakın bu da Irkçı senatör, şimdi bu ırkçı senatör aynı şeyi söylüyor, Bay Kemal de aynı şeyi söylüyor. Ne diyor Bay Kemal? İslam dünyasından kaynaklanan terör diyor. Yazıklar olsun sana. Yüzde 99'u Müslüman olan bu ülkede siyaset yapacaksın ve terörün İslam dünyasından kaynaklandığını söyleyeceksin. Senin haddine mi ya? Sen ne densiz bir insansın ya. Senin o Avustralya'daki senatörden ne farkın var ya? 

    Buyurun, Kandil'deki terörist.

    Kardeşlerim, bu adam Kürt bile değil biliyor musunuz? Ama Kürtler üzerinden siyaset yapmaya çalışıyor.

    Şimdi soruyorum, Antalya'ya soruyorum, Türkiye'de Kürdistan var mı?  Bizim Güneydoğu Anadolu Bölgemiz var, Doğu Anadolu Bölgemiz var, Karadeniz'imiz var, Akdeniz'imiz var, Orta Anadolu Bölgemiz var, Ege'miz var, Marmara'mız var, ama bizde Kürdistan yok. Ha sen Kürdistan'da yaşamak istiyorsan Irak'ın Kuzeyinde Kürdistan var, defol git oraya, defol git. Ama bizim ülkemizi bölemezsiniz.

    Kadın ne diyor? Biz sırtımızı diyor YPG'ye, PYD'ye dayadık diyor; iyi ki dayamışsın ha. Biz de sırtımızı milletimize ve Yüce Yaratana dayadık; farkımız bu.

    Bir diğeri ne diyor? 1 Temmuz'a kadar Terörle Mücadele Yasasını kaldırmazsanız, eee, savaş kapıya gelir diyor. 1 Temmuz geçti, ne oldu? Ya topunuz gelin topunuz. 15 Temmuz'da geldiniz, ne oldu? 16 saatte işlerini bitirdik mi? Bitirdik. Cudi'de inlerine girdik mi? Girdik. Gabar'da girdik mi? Tendürek'te girdik mi?  Kandil'de girdik mi? Nereye giderlerse gitsinler peşlerindeyiz, yine kovalayacağız.

    Açık söylüyorum, işte Antalya'da bak terörist Kepez'de listede, hale bak. Benim artık kardeşlerim bunları görmeli, bu oyunları bozmalıyız. Antalyalı kardeşlerime bu tabloyu yaşatanlar Türk siyasetinin yüz karalarıdır. 

    Dünyanın hiçbir ülkesinde siyasetin kalibresi bu kadar düşürülmemiştir. Koltuk uğruna, seçimde bir belediye daha fazla almak uğruna, daha önce hiçbir siyasi parti böyle bir rezalete imza atmamıştır. Şimdi bunlara sorsanız, Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu patiyiz diyorlar hala. Şimdi bunlara sorsanız, biz Cumhuriyetle yaşıtız, biz Atatürkçüyüz iddiasında bulunurlar. CHP'nin başındaki zata sorsanız, terör örgütüne destek verenlerin, öyle diyor, Allah belasını versin diyor. Ya işte yanındalar, berabersiniz, el ele, kol kolasınız, kimi aldatıyorsunuz ya. Bay Kemal'in yeni yoldaşı hanımefendiye sorsanız, biz milliyetçiyiz, biz vatanperveriz der. İttifakın adaylarına sorsanız, bizim terör sevicilerle hiçbir bağımız, bağlantımız yok der. Bunların adı bölücülere koltuk değnekliği yapmak değil mi?  Bunların adı örgütün uzantılarını belediyelere sızdırma ittifakı değil mi?  Bunların adı Kandil'in çıkarı için milli iradeye pusu kurmak değil mi?

    Bunlar kimi kandırdıklarını sanıyorlar ya, siz kimi oyuna getirmeye çalışıyorsunuz? Benim Antalyalı kardeşlerim bu oyunu yutar mı?  Benim Antalyalı vatandaşım bu tezgaha gelir mi? Antalya bu rezaleti, bu hinliği, bu sinsiliği içine sindirir mi?  Benim CHP'ye gönül vermiş kardeşlerim de böyle bir rezaleti kabul eder mi? 

    Açık söylüyorum, bu 4 kafadar kesinlikle Türk milletini tanımıyor. Çok daha kötüsü, bunlar milleti de kendileri gibi basiretsiz, ferasetsiz zannediyorlar. Bunlar resmen ve alenen 82 milyonun aklıyla, irfanıyla dalga geçiyorlar. Bay Kemal ve Hanımefendi, HDP, bunlar hakikati açıkça kabullenmek yerine, sürekli kaçak güreşiyor. Sorularımıza dürüstçe, mertçe cevap vermek yerine, sabah-akşam bize hakaret ederek seçimden önceki son şu 13-14 günü atlatacaklarını düşünüyorlar. Kirli ittifaklarını, kanlı pazarlıklarını, bölücülerle girdikleri alengirli işleri yüzlerine çarpınca da koro halinde hepsi de bize saldırıyor.