SON DAKİKA

logo






172 kiloda anne oldu

Antalya’da yaşayan felsefe öğretmeni Özlem Güven Yıldız, 156 kiloda 2. bebeğine hamile olduğunu öğrendi ve doktorların, ’Elinde saatli bomba taşıyorsun, gebeliğin çok tehlikeli sonlandırılmalı” sözlerine aldırış etmedi, 172 kiloya kadar çıktığı bu süreçte sağlıklı bir erkek bebek dünyaya getirdi.

Antalya’da yaşayan felsefe öğretmeni Özlem Güven Yıldız, 156 kiloda 2. bebeğine hamile olduğunu öğrendi ve doktorların, ’Elinde saatli bomba taşıyorsun, gebeliğin çok tehlikeli sonlandırılmalı” sözlerine aldırış etmedi, 172 kiloya kadar çıktığı bu süreçte sağlıklı bir erkek bebek dünyaya getirdi.
Alanya’da yaşayan bir çocuk annesi Felsefe Öğretmeni Özlem Güven Yıldız Yıldız, 34 yaşında, 156 kilogram ağırlığında sürpriz bir şekilde ikinci bebeğine hamile olduğunu öğrendi. İlçedeki takibinde Yıldız’a, "Hayatınla kumar oynuyorsun elinde bir bomba taşıyorsun her an patlamaya hazır" sözleriyle gebeliğin sonlandırılması önerildi. İkinci bebeğini kucağına almayı çok isteyen Yıldız, yılmadı ve obezite hamileliği noktasında araştırma yapmaya başladı. Yıldız, Antalya’da gözyaşları içinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Kumru’ya başvurdu. Tüm risklere rağmen Kumru ve ekibi tarafından yönetilen hamilelik sürecinde Özlem Güven Yıldız, 172 kiloya ulaşmasına rağmen sağlıklı şekilde sezaryenle 3 kilo 540 gram ağırlığında bir erkek bebek dünyaya getirdi. 10 gün yenidoğan yoğun bakım sürecinin ardından bebeğiyle sağlıklı şekilde taburcu olan olan Yıldız, mutluluğunu süreci başarıyla yöneten doktoru Kumru ile de paylaştı.

"Ölümü riske alıp bebeğini dünyaya getirdi"
Yaşadığı mutluluk yüzüne yansıyan Özlem Güven Yıldız, ilk çocuğunun çocuğunu 26 yaşında kucağına aldığını ve o zaman bu kadar kilolu olmadığını aktardı.
İkinci bebeğine hamile olmasının kendilerine de sürpriz olduğunu dile getiren Yıldız, "Çok erken öğrendik 4-5 haftalıktı. Doktorum çok riskli bir gebelik olduğunu hem benim hem bebek için dolayısıyla hamileliğimi sonlandırmam gerektiğini söyledi. Sonlandırmak istemedim, çünkü bir daha hamile kalacağımın garantisini kimse bana veremezdi. Daha sonra Selahattin Kumru hocaya ulaştım. Hatta ilk aradığımda ağlayarak aramıştım. Eski doktorum, ’Hayatınla kumar oynuyorsun elinde bir bomba taşıyorsun her an patlamaya hazır’ demişti. Çünkü asıl 6-7 ay sonra hamileliğin pik evresine giriliyormuş, işte o zaman tansiyon yükselmesi, ani bebek ölümü, gebelik şekeri, gebelik ölümü ve daha birçok şeyden bahsetti. Bir hekim olarak söylemesi gerekenleri söylemişti. Ben de daha sonra perinatolojiye başvurdum. Selahattin bu süreci ilerlettik, 35. 36. haftaya kadar geldik planlı bir şekilde aldık yani ameliyat süreci çok zorlu geçti. Sonrasında ayağa kalkabilmem yani kilodan kaynaklıydı bunların hepsine karşı hocam ve ekibi tüm önlemleri aldılar" diye konuştu.

"172 kiloda süreci tamamladı"
Hamilelik sürecini 156 kilo ile başlayıp, 172 kilo ile tamamladığının altını çizen Yıldız, "Şu anda 158 kiloyum inşallah bu 6 ay içinde tekrar çift hanelere düşmek istiyorum. Gerçekten çok zorlandım. Emboli atma riskim vardı bunların hepsini konuşmuştuk. Bir çok önlem alındı gerek ameliyat esnasında gerek sonrasında. Sadece bendeki gebelik şekerinden dolayı bebeğimin akciğer gelişimini akranları ile tam aynı şekilde tamamlayamadığı için 10 gün yenidoğan yoğun bakımda kaldık. O süreçte çok güzel geçti şuan ikimizde sağlıklıyız" ifadelerini kullandı.
Kilolu olan anne adaylarına da önerilerde bulunan Yıldız, "Tek bir kişinin olumsuz söylemleri ile bu sürecin sonlandırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Daha çok araştırma yapılmalı. Biz bu süreci çok güzel yürüttük süreci önce Allah’ın sonra onların sayesinde her sey cok güzel ilerledi tabi ki olumsuz durumlarda yaşadık ama bunun üstesinden geldik" dedi.

"Oldukça riskliydi"
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Kumru, hastasının kendilerine başvurduğunda gebeliğin erken süreçte olduğunu ve normalden bir fazla kilo ile karşı karşıya olduklarını belirtti.
Gebelikte normalden fazla kilo olmasının bazı sorunların görülme ihtimalini arttırdığına dikkat çeken Kumru, "Gebelik diyabeti, gebelikte hiper tansiyon ve gebelik zehirlenmesi gibi bebeğin akciğerlerinin iyi gelişmemesi, ani bebek ölümü riskinin artması gibi bazı sorunların olma ihtimali artırıyor. Gebeliği sonlandırması önerilmiş o da bebeği istiyordu. Hastamız bize karamsar bir tablo ile geldi, riskler konusunda bilgilendirilmiş ama bebeği istediğini söyledi. Biz de elimizden geleni yapacağız dedik ve başladık. Bu sorunlar olmasın diye tedbir amaçlı ilaçlar verdik yine de bazı sorunlarla karşılaştık. Vücut kilo endeksinde 20-25 arası en idealidir. Özlem’in endeksi 50’ ye yakındı o yüzden oldukça riskli görünüyordu. Gebelik diyabetiyle karşılaşmamıza rağmen bu süreci yönettik. Son zamanlarına kadar getirttik 35-36. hafta aralığında planlı olarak doğum gerçekleşti ve sağlıklı olarak bebeklerini kucaklarına aldılar" ifadelerine yer verdi.

"Perinatolojinin önemi"
Vücut kilo endeksi 25 altı olan gebelikler en iyi gebelikler olduğunu işaret eden Kumru, "Hastamızda bir hamilelik sürecini 172 kilo ile tamamladık. Perinatoloji tek riskli gebeliklerle uğraşan bir bilim dalı kadın doğum üzerine yüksek ihtisas olarak yapılıyor. Kilolu gebelerde perinatoloji alanına giriyor bu tarz gebeler perinatoloji uzmanı tarafından takip edilirse sonuçların olumlu olmasına daha çok katkı sağlayacaktır. Obezite sıklığı ülkemizde yüzde 25 civarında bildiriliyor ama bu durum morbid obezite daha seyrek oluyor" açıklamasında bulundu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.21 11:58:16
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.10.21 12:02:16





Bakan Ersoy: "Kişi başı gecelik geliri 118 dolara kadar artırmayı hedefliyoruz"

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Her yıl ülkemizi ziyaret eden ziyaretçi sayısı artıyor, elde ettiğimiz gelir artıyor. Kişi başı gecelik gelir de artıyor. 2017’de 61-62 dolarlara kadar düşmüş olan kişi başı gecelik gelir, geçen sene 90 dolara kadar çıktı. İnşallah ileriki beş yıllık pla..

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Her yıl ülkemizi ziyaret eden ziyaretçi sayısı artıyor, elde ettiğimiz gelir artıyor. Kişi başı gecelik gelir de artıyor. 2017’de 61-62 dolarlara kadar düşmüş olan kişi başı gecelik gelir, geçen sene 90 dolara kadar çıktı. İnşallah ileriki beş yıllık planda da 118 dolara kadar kişi başı gecelik geliri de artırmayı hedefliyoruz. Bu doğal olarak esnafımıza da yansıyacak. Gece başı harcaması artan turist, esnaftan da alışveriş yapacak” dedi.
Kurban Bayramı dolayısıyla Antalya’ya gelen Bakan Ersoy, bayram boyunca gerçekleştireceği ziyaretlerinin ikincisini Manavgat’a yaptı. Side Antik Kenti girişindeki taksi durağını ziyaret eden Bakan Ersoy, burada bir süre sohbet etti. Ersoy, bu yıl turizmde 56 milyar dolar gelir hedeflerinin olduğunu belirterek, bu gelirde en büyük payın Antalya’nın olacağını söyledi. Syedra Antik Kenti kazı çalışması hakkında bilgi veren Bakan Ersoy, "Kazı çalışması sayesinde önümüzdeki yıldan itibaren ziyaretçi sayısını her yıl 2-3 kat arttıracak bir planlama yaptık. İnşallah 4-5 yıl içerisinde Syedra Antik Kenti, Alanya için çok önemli bir cazibe noktası haline gelecek" dedi.
Ersoy, 4 yıl önce 2 şehirde başlattıkları Kültür Yolu Festivalleri hakkında ise, "Bu yıl 11 şehre çıkararak Antalya’yı da ekledik. Bu festivalleri sezon sonu yaparak hem sezonun uzamasını sağladık" sözlerine yer verdi.

"İnşallah 2028’e kadar 100 milyar dolar gelir hedefimiz var"
Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Her yıl ülkemizi ziyaret eden ziyaretçi sayısı artıyor, elde ettiğimiz gelir artıyor. Kişi başı gecelik gelir de artıyor. 2017’de 61-62 dolarlara kadar düşmüş olan kişi başı gecelik gelir, geçen sene 90 dolara kadar çıktı. İnşallah ileriki beş yıllık planda da 118 dolara kadar kişi başı gecelik geliri de artırmayı hedefliyoruz. Bu doğal olarak esnafımıza da yansıyacak. Gece başı harcaması artan turist, esnaftan da alışveriş yapacak. Belki ülkemize birkaç defa gelecek. Hem tanıtım açısından hem de yaptığımız çalışmaların karşılığını almak açısından önemli. Burada en büyük görev sizlere düşüyor. Sizin de bu turiste sahip çıkmanız gerekiyor. Bir eksiklik olduğu zaman bizi uyarmanız gerekiyor. El birliği ile bu işi iş edinirsek, el birliği ile destek olursak hepimiz sahip çıkarsak Türkiye’nin turizm açısından önü açık. Bizim petrolümüz aslında turizm. Hedefimiz de çok büyük. İnşallah 2028’e kadar 100 milyar dolar gelir hedefimiz var. Bunu da her yıl aşama aşama kaydederek, sonuca ulaşacağız."

“Dijital müzelerin Türkiye geneline yayılması başka bir çalışma”
Bakanlığın Türkiye genelinde, çok önemli çalışmalar yapmaya başladığını belirten Ersoy, “İstanbul’dan başlayacak olursak Galata ve Kız Kulesi’nin tekrar restore edilmesi ve ziyarete açılması. Yine açmış olduğumuz müzeler. Özellikle Ayasofya’da önümüzdeki ay açacağımız ve Efes Antik Kenti’nde önümüzdeki ay açacağımız dijital müzeler. Dijital müzelerin Türkiye geneline yayılması başka bir çalışma. 3-4 yıl önce başlattığımız bir çalışma var. Patara Antik Kenti’nin yeniden ihyasına ve restorasyonu, tekrar cazibe noktası haline gelmesi için. Çok başarılı bir sonuç aldığımız için geçen sene benzer bir çalışmayı Phaselis, Olympos koyu ve Side Antik Kenti’nden başlattık. Özellikle turizm şehir merkezinde olan antik şehirlerin, ören yerlerinin yeniden ihyası ve restorasyonu için bakanlık olarak çok yoğun bir şekilde çalışma yapıyoruz. Bu sayede de hem turistlerin otellerin dışına çıkmasını hem de geç saatlere kadar veya sezon dışı dediğimiz, deniz, kum ve güneşin ön planda olmadığı dönemlerde de bölgeyi ziyaret etmesini sağlıyoruz” dedi.

“713 sayısı hem Türkiye hem de dünya için bir rekordur”
Türkiye genelinde geçen sene 713 noktada hem kazı çalışmaları hem de arkeolojik çalışma yaptıklarını belirten Bakan Ersoy, “713 sayısı hem Türkiye hem de dünya için bir rekordur. Dünyada hiçbir ülke bu sayıda kazı ve arkeolojik araştırmayı bir yıl içinde yapabilecek kapasiteye sahip değil. Ülke ve bakanlık olarak bu kapasiteye ulaştık. Hem de bu kadar yoğun bir kazı ve arkeolojik kazı çalışmasını gerçekleştiriyoruz. Yine 4 yıl önce başlattığımız bir çalışma sayesinde kazı başkanlıklarının çalışma sürelerini bütün yıla yaydık. Önceden biliyorsunuz 45-60 gün civarında kazı çalışmaları gerçekleşiyor, sonra da ara veriliyordu. O da çok yavaş ilerleme sağlıyordu. 4 yıl önce başlattığımız çalışma sayesinde 12 aylık destek programlarıyla bütün kazı başkanlıklarımızı aşamalı bir şekilde dahil ettik” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.26 18:55:08
Son Düzenlenme Tarihi :