SON DAKİKA

logo

Birbirini darp eden karı koca hakkında Başsavcılık'tan açıklama

Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı, sokak ortasında birbirini darp eden çiftin resmi nikahlı olduğunu ve karakolda birbirlerinden şikayetçi olmadıklarını belitti. Açıklamada, çiftin karakolda polis memuruna direnerek yaraladığı, direnme ve kamu malına zarar verme suçlarından çıkarıldığı mahkemece 1'nin tutuklandığı duyuruldu. 

  Antalya’nın Alanya ilçesinde meydana gelen olayda bir kadın ve erkeğin sokak ortasındaki kavgası, çevredeki vatandaşlar tarafından cep telefonu kaydedildi. Yapılan haberlerin ardından Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, B.K. ile O.B.’nin resmi nikahla evli oldukları ve sokak ortasında birbirlerini yaraladıkları için kolluk kuvvetleri tarafından verilen bilginin ardından olayla ilgili soruşturma başlatıldığı ifade edildi. Polis karakolunda çiftin işlem yapılmasına direndiği belirtilen açıklamanın devamında, "Polis karakolunda olaya ilişkin adli işlemlerin yapıldığı esnada, O.K. ve B.K. işlemlerin yapılmasına direnmişler, görevli polis memurlarına saldırarak kadın polis memurunu yaralamışlar, gözetim odasının kapısına tekme vurmak suretiyle zarar vermişlerdir. Müşteki şüpheliler karşılıklı olarak birbirlerini yaralama eylemleri nedeni ile alınan ifadelerinde birbirlerinden şikayetçi olmamışlardır. Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından adı geçen müşteki şüpheliler hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve kamu malına zarar verme suçlarından ayrı bir soruşturma başlatılarak tutuklanmaları talebi ile Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmişlerdir. Sulh Ceza Hakimliği her iki şüpheli hakkında adli kontrol kararı verilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığımızca adli kontrol kararına yapılan itiraz üzerine Sulh Ceza Hakimliği şüpheli O.K. hakkında tutuklama kararı vermiştir. Şüpheli O.K. yapılan işlemlerinin ardından Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna alınmıştır. Adı geçen müşteki şüphelilerin birbirlerine karşı gerçekleştirdikleri eşi kasten yaralama suçları yönünden soruşturma devam etmektedir” ifadeleri yer aldı. -İHA

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.13 10:11:01
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Yıkılma tehlikesi geçiren ev mahalleliyi ayağa kaldırdı

Kahramanmaraş’ta depremde ağır hasar alan müstakil bir ev gece saatlerinde yıkılma tehlikesi geçirdi. Bir bölümü öne eğim alan evin etrafında polis ekipleri güvenlik önlemi alırken, müstakil ev gece saatlerinde kontrollü bir şekilde yıkıldı.
Merkez Dulkadiroğlu ilçesi Kayabaşı Mahallesi Haydarlı Caddesi üzerinde bulunan ve depremlerde ağır hasar alarak boşaltılan bir müstakil ev yıkılma tehlikesi geçirdi. Evin arkasında bulunan bir başka evden düşen parçalar, tek katlı müstakil evin çatısına düştü. Müstakil eve düşen parçalar evin bir bölümünü göçürürken, evden çıkan sesler mahalle halkını tedirgin etti.
Yaşanan olayın ardından ihbar üzerine bölgeye gelen polis ekipleri evin etrafını çevirerek güvenlik önlemi aldı. Daha sonra gelen yıkım ekipleri, ağır hasarlı müstakil evi kontrollü bir şekilde yıktı.
Yıkılan evin sahibi Erol Baltacı, “Depremden sonra evden ayrılmıştık, girilmesin dediler. Muhtar bilgi verdi, duvar fazla yatmış yıkılacak evinizin yanına gelin diye. Biz de çıktık geldik” dedi.
Olay anında büyük korku yaşayan mahalle sakinlerinden Hacı Ayvacı ise, “Evde otururken ses geldi deprem oluyor zannettim. Bir anda dışarı çıktık bina yavaş yavaş çökmeye başladı. Ekipler geldi, çevirmeye başladılar, orada bir çocuk olsa altında kalırdı. Biz o sesleri duymasak gece birisinin üzerinde kalabilirdi” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.06 16:29:00
Son Düzenlenme Tarihi :





ALKÜ’den sağlıklı bir Ramazan için tüyolar

Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ezgi Toptaş Bıyıklı, sağlıklı bir Ramazan için önerilerde bulundu.
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ezgi Toptaş Bıyıklı, ramazan orucu nedeniyle gün içinde uzun süreli açlığın sindirim sisteminde bazı sorunlara sebebiyet vermemesi adına, iftar ve sahurda nasıl beslenilmesi gerektiğini belirten tavsiyelerde bulundu. Ramazan ayında oruç ibadetini yerine getiren vatandaşlar için doğru beslenmenin önemine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Ezgi Toptaş Bıyıklı, "Ramazan dönemi, öğün sayısının azalması ve aç kalınan sürenin uzaması ile beslenme alışkanlıklarımızda büyük değişimlere yol açmaktadır. Bireyler uzun süren açlık sonrası porsiyon kontrolünü sağlamada zorluk yaşayabilmektedir" dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Ezgi Toptaş Bıyıklı, orucun açıldıktan sonra hızlı ve yüksek miktarda besin tüketiminin yapılması sonucunda kişinin metabolik dengesini bozarak kısa ve uzun vadede bazı sağlık sorunlarına neden olabileceğini dile getirdi. Konuşmasının devamında Dr. Öğr. Üyesi Bıyıklı, "Öğün içeriğinde ve öğün saatlerinde yapılacak ufak düzenlemelerle bu sorunların ortadan kaldırılması mümkündür" dedi.

Altın değerinde tavsiyeler
ALKÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ezgi Toptaş Bıyıklı, sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmek isteyenler için önerilerini sıraladı.
Bıyıklı, "Ramazan’da uyku düzeninin değişmemesi için sahur öğünü sıklıkla atlanmaktadır. Bu da açlık süresini artırarak ve yeterli düzeyde besin ögesi alımını engelleyerek halsizliği tetiklemektedir. Mutlaka sahura kalkılmalı ve sahurda hafif besinler tercih edilmelidir. Peynir, yumurta, süt, ceviz, domates, salatalık, yeşillik ve tam tahıllı ekmek içeren bir kahvaltı veya çorba, zeytinyağlı sebze yemeği, yoğurt ve salatadan oluşan bir öğün tercih edilmelidir. Bu öğünde peynir, yumurta, süt, yoğurt gibi protein içeren yiyeceklerin bulunması daha uzun süre tokluk sağlanması bakımından önemlidir. Tüketilen besinler iftar ve sahur arasına yayılarak öğün sayısı artırılmalı, bir anda fazla tüketimden kaçınılmalıdır. Bu öğünler sahur ve iftar olmak üzere 2 ana öğün ile iftardan sonra da 1-2 ara öğün şeklinde düzenlenmelidir. Sahurda yağlı, tuzlu ve ağır yemeklerden kaçınmanın yanı sıra kahvaltılıkların yanında sıklıkla tüketilen hamur işleri de sınırlandırılmalıdır. Sahurdan sonra hemen uyumak yerine en az yarım saat beklemek sindirim sisteminin sağlığı ve kilo kontrolü bakımından önemlidir. İftarda hurma veya 1-2 adet zeytinle oruç açıldıktan sonra çorba, salata gibi hafif yiyecekler tüketilmesi ve sonrasında yaklaşık 15 dakika ara verilmesi büyük öneme sahiptir. Bu bekleme süresi hem doygunluğun sağlanmasına katkı sağlayacak hem de sindirim sistemimize binen yükü azaltacaktır. Sonrasında et yemeği veya etli sebze, kuru baklagil yemeği ve birkaç dilim ekmekle iftar öğünü sonlandırılmalıdır" diye konuştu.

"İftar ile sahur arasında en az 2 litre su içilmeli"
Önerilerini sıralamaya devam eden Bıyıklı, "Beyaz ekmek ve pirinç pilavı gibi kan şekerimizi hızlı yükselten yüksek glisemik indeksli besinler yerine tam buğday ekmeği veya bulgur pilavı ya da kepekli makarna tercih edilmelidir. Ramazan sofralarının vazgeçilmezi olan tatlı seçiminde şerbetli hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar, meyve tatlıları tercih edilmelidir. Bu tatlılar da iftarda değil iftardan 1-2 saat sonra tüketilmelidir. Benzer şekilde meyve tüketimi de iftar sofrasında değil iftardan sonraki ara öğünlerde olmalıdır. Besinler pişirilirken kızartma yerine ızgara, haşlama, buğulama veya fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir. Uzun süren açlık sonrası mideyi zorlamamak ve sindirimi kolaylaştırmak için yemekler yavaş ve iyice çiğnenerek tüketilmelidir. Zinde kalabilmek için farklı besin ögelerinin vücuda yeterli düzeyde alınması şarttır. Bu nedenle öğünlerde besin çeşitliliğine önem verilmelidir. İftar ve sahur sofralarında genel olarak kan şekerini hızlı yükseltmeyen besinler ile uzun süre tokluk hissi sağlayan protein ve posa içeriği yüksek besinlere yer verilmelidir. Bunun için kuru baklagiller, tam tahıllı ürünler, süt ürünleri, yumurta, taze sebze ve meyveler, şeker ilave edilmeden hazırlanmış hoşaf veya kompostolar tercih edilebilir. Ceviz, fındık, badem gibi besinler de aşırıya kaçmama şartıyla sofralarda yer almalıdır. İftar öncesi yapılan alışverişlerde açlık ve susuzluğun etkisiyle yanlış ürünlere yönelim oluşabilmektedir. Bu konuda dikkatli olunmalı ve sağlıksız ürünler satın alınmamalıdır. Su tüketiminin azalması ve öğün düzeninin değişmesi ramazanda kabızlığa yol açabilmektedir. Posadan zengin olan tam tahıl, kuru baklagil, sebze ve meyve gibi besinlerin tüketimi ihmal edilmemelidir. Sindirimi düzenlemek için öğünlerde probiyotik yoğurt gibi besinlere de yer verilmelidir. İftardan yaklaşık 2 saat sonra yapılacak hafif egzersiz veya yürüyüşler kabızlığın önlenmesi ve metabolizma hızının artırılması bakımından önemlidir. İftar ile sahur arasında en az 2 litre su içilmelidir. İçecek seçiminde şekerli ve asitli içecekler yerine ayran, taze sıkılmış meyve suları, şeker ilavesiz hoşaf ve maden suyu gibi sağlıklı içecekler tercih edilmelidir" ifadelerini kullandı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.03.22 11:20:07
Son Düzenlenme Tarihi :