SON DAKİKA

logo

Antalya’da 20 yaşındaki genç, otomobilin penceresinden fırlayıp hayatını kaybetti

Antalya’da kontrolden çıkan otomobilin tramvay direk gerdirme teline çarpması sonucu, arka koltukta oturan 20 yaşındaki genç, takla atan aracın penceresinden fırlayıp ağır yaralandı. Genç, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Kazada gencin yanı sıra 1’i ağır 4 kişi de yaralandı.
Kaza, dün akşam saat 20.30 sıralarında Kepez ilçesi Yeşilırmak Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, M.F.A. (18) yönetimindeki 07 BAM 239 plakalı otomobil seyir halindeyken, sürücüsünün bir anda direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle tramvay yolunda bulunan direk gerdirme teline çarpıp takla attı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri, 2’si ağır toplam 5 yaralıyı hastaneye kaldırdı. Kaza sırasında otomobilin arka koltuğunda oturan ve camdan dışarı fırlayıp ağır yaralanan Mehmet Karaymirza (20), hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Otomobilde bulunan sürücü M.F.A. ağır yaralanırken, yolculardan A.A. (19), F.G. (20) ve Ü.T. (19) ise kazayı hafif yaralı olarak atlattı.
Polis, kaza ile inceleme başlattı.
Otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılan Mehmet Karaymirza’nın cenazesi ise yakınları tarafından Kurşunlu Mezarlığı’nda defnedilmek üzere alındı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.14 14:30:13
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Uzm. Dr. Erol: "Menüye siz karar verin, ne kadar yiyeceğine çocuk karar versin"

(İHA) - Bebeklerin ek gıdaya alıştıktan sonra ne kadar yemek istediklerine kendilerinin karar vermesi gerektiğini belirten Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniğinden Uzm. Dr. Murat Çağlar Erol, "Bebekler ek gıdaya alıştıktan sonra günlük alım miktarını genellikle kendileri ayarlar. Bu durum çocuğun yaşamı boyunca geçerli olacak kurallardan biridir. Menüye siz karar verin, ne kadar yiyeceğine çocuk karar versin" dedi.
Ek gıdaya geçiş döneminde bebeklerin ihtiyaçlarına uygun ek gıdaların seçilmesinin ve hazırlanmasının büyük önem taşıdığını dile getiren Uzm. Dr. Murat Çağlar Erol, bebeklerin gelişme ve sindirim sistemlerine uygun beslenme ipuçları hakkında açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Erol, anne sütünün önemine ve ek gıdaya geçiş dönemine değindi.

“En önemli besin anne sütü”
Anne sütünün öneminin altını çizen Uzm. Dr. Erol, “Bebeklerin beslenmesinde yerine koyulamayacak en önemli besin anne sütüdür. Her bebek anne sütünden mümkün olduğunca faydalanmalı, anneler ve bakım verenler bu konuda desteklenmelidir. Bebeğin ilk 6 ayında sadece anne sütü hem sıvı hem kalori ihtiyacını karşılayabilecek kadar zengin içeriğe sahiptir. Bu dönemde demir ve D vitamini ile desteklenmenin dışında ek bir besin kaynağına genelde ihtiyaç duyulmamaktadır. Bazı özellikli durumlarda hekiminiz tarafından ek gıdalara başlamanız 4-6 ay arasındaki dönemde önerilebilir, fakat erken başlansa da temel kurallar hep aynıdır” ifadelerini kullandı.

“Ek gıda ile tanışmada aç olduğu dönem beklenmeli”
Bebeklerin ek gıda ile tanışma serüvenine değinen Uzm. Dr. Murat Erol, “6. aydan itibaren yavaş yavaş bebeğinizi ek gıdalar ile tanıştırmaya başlayabilirsiniz, bebeğe vereceğiniz tüm gıdalar temiz, taze ve katkısız olmalıdır. Kimyasal koruyucu içeren konserve ve katkı maddeli yiyecekler verilmemelidir. Bebek için her öğün mümkün olduğunca taze olarak hazırlanmalı, oda sıcaklığında uzun süre bekletilmeden tüketilmelidir. Bu dönemde ek gıdaları artırırken, anne sütünün devamlılığını sağlamaya özen gösterilmelidir. Bebeği ek gıda ile tanıştırmak için aç olduğu bir dönem beklenmeli, anne sütünün üzerine denenmemelidir. Miktar az başlanıp giderek artırılmalıdır. Öğünlere tuz ve şeker eklenmemelidir” diye konuştu.

“Sevmediği besinleri yemesi için zorlamayın”
Bebeklerin sevmedikleri besinler için zorlanamaması gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Erol, “Sevmediği bir besini yemesi için zorlamayın. Bebeklerin de tat duyusu olduğu, onların da bazı besinlerin tadını sevmeyebileceği akıldan çıkarılmamalıdır. 6’ncı, 7’nci aylarda mevsim sebzeleri ve meyveleri başlangıç basamağı olmalıdır. Her defada tek bir yeni besine başlanması ve 3 gün artan miktarlarda denenmesi gerekir. Dördüncü gün daha önce denenenler verilirken yeni bir ek besine daha başlanır. Ek besinler çocuk açken, emzirme öncesi, günde bir ya da iki öğün sunulmaya başlanır ve sonra yavaş yavaş iki öğün tamamen doldurulur” şeklinde konuştu.

“Menüye siz karar verin, ne kadar yiyeceğine çocuk karar versin”
Ek gıdaya alıştıktan sonra günlük alım miktarını genellikle bebeklerin kendilerinin ayarladığını vurgulayan Uzm. Dr. Erol, şu bilgileri paylaştı:
“Bu durum çocuğun yaşamı boyunca geçerli olacak kurallardan biridir. Menüye siz karar verin, ne kadar yiyeceğine çocuk karar versin. Ek gıdalarla birlikte bebeğinize su verme zamanı da gelmiştir. Suyu gün içinde arada bir teklif edin. İstemiyorsa gereksinimi yoktur. Bebeğinize verdiğiniz içme suyunu mümkünse 10 dakika kaynatın ve soğuduktan sonra verin. Kaynatılmış suyu cam şişede saklayın. Su öğün sonrası bebeğe verilir, bu ağız içi hijyeni açısından da katkı sağlar.”

“8 ve 12. ay arası beslenme”
8. ve 12. ay aralarında artık bebeğini anne sütünü kesmeden pütürlü gıdalara başlama zamanı olduğuna dikkat çeken Dr. Erol, “Bebek 8 aylık olduktan sonra parmakları ile kıskaç yapabilir ve lokmayı ağzına götürebilir. Bu aylarda parmakla yemenin desteklenmesi önemlidir. Çorbalara nohut, bulgur, bezelye, kuru fasulye mercimek, kıyma eklenerek zenginleştirme yapılmalıdır. Yumurta sarısına, kıyma içeren sebze çorbasına, beyaz etli balıklara, köfteye, tuzu alınmış pastörize peynire ve beyaz tavuk etine iyice ufalamak koşuluyla başlayabilirsiniz” açıklamasında bulundu.

“Bebeğiniz sizinle birlikte yemek yemeli”
Bebeklerin artık öğünlerini aile üyeleri ile birlikte yemelerine gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Erol, “Bebeğinizin öğünlerini yavaş yavaş çeşitlendirin. Yedinci ayından sonra tel süzgeçten vazgeçin. Yemeklerini çatalla ezerek verin. Dokuz ay civarında küçük lokmalar halinde yumuşak besinleri vermeye başlayabilirsiniz. Dokuzuncu ayla birlikte çocuğunuzun sofrada sizinle oturmasını ve elleriyle yemesini destekleyin. Bu aylarda taklitle öğrenme çok fazladır ve siz yemek yerken öğreneceği çok şey vardır. Bu nedenle bebeğiniz de sizinle birlikte yemek yemeli, size yavaş yavaş sofra arkadaşı olmalıdır” dedi.

“Yeni gıdalarla karşılaşmak bebeğin sindirim sistemi için bir testtir”
Yeni gıdaların bebeklerin sindirim sistemi için bir test olduğundan bahseden Uzm. Dr. Erol, “Bir yaşa doğru sizin yediğiniz tüm besinleri birkaç istisna dışında yiyebilir. İnek sütünü ve sütle hazırlanmış muhallebileri doktorunuz tarafından önerilmediği sürece on sekizinci aya kadar vermemek daha uygundur. Yeni gıdalarla karşılaşmak bebeğin sindirim sistemi için bir testtir, beklenmedik durumlar ve özellikle alerji ile karşılaşmanız halinde çocuk hekiminizin görüşünü almanız çok önemlidir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.15 14:37:34
Son Düzenlenme Tarihi :





Kahramanmaraş’ta kendi imkanlarıyla yaptıkları konteyner kafede nostaljiyi yaşatıyorlar

Kahramanmaraş’ta karı koca depremde yıkılan iş yerlerinin yerine kendi imkanları ile yaptıkları konteyner kitap kafede nostalji tutkusu olanları ağırlıyor.
Dulkadiroğlu ilçesi İsmetpaşa Mahallesi Borsa Caddesi’nde konteynerden yaptıkları kitap kafeyi hizmete sunan Neriman Orman (24) ile Sabahattin Orman (28) çifti, Nostalji tutkusu olanları, kitap okumayı, sohbet etmeyi, kahve içmeyi seven herkesi kitap kafeye beklediklerini söyledi.
Kendi emekleri ve çabalarıyla güzel bir kafe oluşturduklarını söyleyen Sabahattin Orman, "5 yıldır işlettiğimiz iş yerimiz depremde yıkıldı. Ve şu an konteynerden bir kitap kafe yaptık. Ve bunu kendi emeklerimizle, kendi çabamızla, eşimle beraber, müşterilerimizle beraber çok güzel bir kafe oluşturmaya çalıştık. İnsanların gelip kendilerini dinleyebileceği, kafalarını dinleyebileceği, kitaplar okuyabileceği, müzik dinleyebileceği , gelip burada saz çalabileceği bir ortam oluşturmaya çalıştık. Kitapları seven, edebiyatı seven, huzuru seven, kendisini tanımak isteyen insanların uğrak mekanı onuncu köyün yolcuları. Genelde eşimle birlikte beraber kitap okuyoruz. Burada beraber şiir okuyoruz , sohbetler ediyoruz, müşterilerle ilgileniyoruz. Kahveleri eşim yapıyor, çayı eşim yapıyor ve ben servis yapıyorum. İnsanlar bunaldığında sıkıldığında konuşmaya ihtiyaçlar olduğunda ben ve eşim oturup sohbetler ediyoruz samimi duygularımızla" dedi.
Nostalji tutkusu olanların özellikle geldiğini söyleyen Neriman Orman, "Burayı eşimle birlikte işletiyoruz. Daha önce dükkanımız vardı. Orası yıkıldığı için şu an burayı işletiyoruz. Burayı ise kendi çabamızla, kendi emeklerimizle ve arkadaşlarımızın yardımıyla konteynerden kitap kafe oluşturduk. İçinde eski dükkanımızdan kalma nostaljik eşyalarımız var. Birçoğu burada olmasa da arkadaşlarımızın bize hediye olarak getirdiği kitaplarımız var. Burada olmak bana mutluluk veriyor. Ayrıca buraya gelen arkadaşlarımız bizim sohbetimiz için geliyor. Onlar bizi seviyor. Biz de onları seviyoruz. Nostalji tutkusu olanlar özellikle buraya geliyor. Kitap okumayı seven, sohbet etmeyi seven, kahve içmeyi seven herkesi köyümüze bekliyoruz" ifadesini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.07 18:53:43
Son Düzenlenme Tarihi :