SON DAKİKA

logo

Bakan Soylu: “Hatay’da 21 bin 391 enkazın 14 bini kaldırıldı”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hatay’da 21 bin 391 enkazın şu ana kadar 14 bininin kaldırıldığını söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hatay Afet ve Acil Durum Yönetimi Merkezi’nde katıldığı değerlendirme toplantısının ardından basın açıklamasında bulundu. "Hem geçici barınma merkezlerindeki standartlar yükseltilmeye çalışılıyor hem de geçici barınma alanındaki vatandaşlarımızın taleplerini en üst seviyede karşılamak için büyük bir gayret gösteriyoruz" diyen Bakan Soylu, “Bir taraftan çadır kentler, diğer taraftan da konteyner alanlar var. Hatay’da şu ana kadar konteyner alanlarına indirilen 14 binin yaklaşık 6 bin tanesinde vatandaşlarımız yaşıyorlar. Önümüzdeki hafta sonuna doğru, yani bayram olmadan 10 bin aileyi konteyner alanlarına geçirmiş olacağız” dedi.

“21 bin 391 enkazın 14 bini kaldırıldı”
Hatay genelinde 21 bin 391 enkaz bulunduğunu ifade eden Bakan Soylu, “Bu 21 bin 391 enkazın şu ana kadar 14 bini kaldırıldı. Hem acil yıkılacak hem de aynı zamanda enkaz halinde olanları kaldırdık ve döküm sahalarına getirildi. Hatay’da günde ortalama 14 bin kamyon sefer yapıyor. Bölgenin hemen hemen yüzde 40’ında çalışmalar devam ediyor. Başta söylediğim gibi diğer illerin bayrama kadar biteceğini değerlendiriyoruz. Ancak, Hatay’da 10 günlük daha sürecimizin olduğu konusunda tespitimiz, öngörümüz var. Bayramdan sonra 10 günlük sürecimiz var” ifadelerini kullandı.

“Hatay’a yönelik bilgi kirliliği ve kafa karışıklığı oluşturulmaya çalışılıyor”
Kentte bulunan ve depremden etkilenen tarihi yapılara dair de açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, “Yine bunun yanı sıra özellikle hem enkaz alanını ilgilendiren, hem de yıkım alanını ilgilendiren tarihi miraslarımız var. Özellikle Habib-i Neccar Camii’nin etrafında oluşan bir durum var. Buraya Kültür Turizm Bakanımız da geldiler ve gerekli değerlendirme ile tespitlerini yaptılar. 5 Nisan’da burası Turizm Bakanlığı tarafından riskli alan ilan edildi. Maalesef Hatay’a yönelik bir takım bilgi kirliliği ve kafa karışıklığı bilerek oluşturulmaya çalışılıyor. Çünkü oluşturmaya çalışanların bu meseleyi bizden de daha iyi bildiğini ve takip ettiğini biz de biliyoruz. Birincisi; o bölgede öncelikle tespitler yapıldı ve o bölge risk alanı ilan edildi. Orada yollar da dahil olmak üzere ciddi derecede bir yıkıntı var. Bu yıkıntıya şu ana kadar çok az müdahale edildi. Hatay’daki Kültür Bakanlığımızla birlikte kazı başkanı, Valilik, AFAD, Çevre Şehircilik hep beraber bir çalışma içerisindeler. Kazı başkanının başkanlığında yürütülen o tarihi mirasa ait bir süreç söz konusu. O da şu; ilk önce o Habib-i Neccar Camii etrafındaki alanla ilgili yolları kapatan taşlar numaralandırılacak ve ardından onlar bir alana taşınacak. Orada tarihi mirasımız olan ve tarihi mirasımız olmayan yapılar var. Elbette ki bütün bu yapıldıktan sonra tarihi mirası olan yapılar duracak ama tarihi mirası olmayan yapılar oradan kaldırılacak enkaz olarak. Birinci süreç böyle işleyecek” diye konuştu.

“Riskli alan ilan edilmesinin sebebi tarihi mirasımızı korumak”
İşleyecek olan ikinci süreçle ilgili de bilgi veren Bakan Soylu, “Burası bir risk alanı olduğu için herhangi bir yerine de dahil olmak üzere bir şey yapılma imkanı varsa da yapılamayacak diye bir tezvirat oluşturuyor. Bu da doğru bir bilgi değil. Bu da yanlış bir bilgi. Maalesef üretilen bir bilgi olarak değerlendirmek zorundayız. Tam anlamıyla riskli alan ilan edilmesinin sebebi tarihi mirasımızı korumak. Yani oradaki diğer meseleleri veya diğer yapılanları korumak tarihi mirasımızı korumak ve o hassasiyetle çalışmak. O iş planı içerisinde çalışmak. Burada gerekli bilgilendirmeler yapıldı. Önümüzdeki günlerde yine valimizin başkanlığında, vali vekilimizin başkanlığında gerekli bilgilendirmeler yapılacak. Buradaki süreçte bu şekilde yürümüş olacak. İnşallah bayram hazırlıkları yapılıyor. Kadir Gecesi hazırlıkları yapılıyor. Bütün bunlarla birlikte burada depremzede hemşerilerimizin sonuna kadar yanında olacağız. Onları yalnız bırakmayacağız. Kalıcı konutların yapımı devam ediyor. Burada Sağlık Bakanlığımız tarafından yapılan hastanelerin de yapımı devam ediyor. Temelleri atılmaya devam ediyor” diyerek konuşmasını tamamladı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.14 17:54:03
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






ANTALYA FİRMASINDAN HALKA ARZ REKORU

Halka arzda 2,24 milyon bireysel yatırımcı ile erişilmesi güç bir rekora imza atan CW Enerji'nin Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan, “Antalya 2 buçuk milyon nüfuslu, bizim artık Antalya kadar ortağımız var” dedi.

Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren, güneş enerjisi paneli üreticisi ve proje entegratörü CW Enerji, toplam 3.26 milyar lira halka arz edildi, 26-28 Nisan'da gerçekleşen halka arzında payların tamamı satılırken, toplam halka arz büyüklüğü 3.26 milyar lira olarak gerçekleşti. CW Enerji’nin başarısını tebrik etmek amacıyla Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan ile bir araya gelen Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, plaket takdiminde bulundu. Sürdürülebilir ve temiz enerji yatırımıyla ön plana çıkan CW Enerji Mühendislik Tic. ve San. A.Ş.’nin rekor bir talep ile yaklaşık 2.36 milyon başvuru sayısına ulaşarak, halka arzda tüm zamanların rekorunu kırmasından dolayı memnuniyet duyduklarını kaydeden ATSO ve Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, “Büyük bir gurur duyuyoruz, buradan bir dev olarak CW Enerji’yi çıkardık. Gerçekten çok kısa zamanda çok büyük bir başarıya imza attılar” diye konuştu. 

BÖLGEMİZ İÇİN ÖRNEK TEŞKİL EDİYOR
ATSO ve Antalya OSB kurumları adına CW Enerji’nin başarılarının devamını dileyen Başkan Bahar, “Halka arz geliriyle yenilenebilir enerji yatırımları yapacak olmasının sermaye piyasasının kalkınmaya yaptığı katkı ve başarılı halka arzdan dolayı kendilerini tebrik ediyorum. Başarılı olması ve rekorla gelmesi bölgemiz için çok değerli, büyük bir gurur” dedi. CW Enerji’nin kısa sürede çok büyük işler yaptığını kaydeden Başkan Bahar, “2 bin kişiye istihdam sağlayarak büyüyen dinamik bir firma. Ben CW Enerji’nin başarısının sadece kendisine ait olmadığını, Antalya’ya büyük bir örnek teşkil ettiğini, düşünüyorum. Arkası inşallah gelecektir, diğer firmalarımız da bu yolda başarıyla ilerleyecektir. CW enerji bunun yolunu açtı, onun için kendilerine hem teşekkür ediyor, hem de kutluyoruz” diye konuştu.

KAYNAĞIMIZ VAR, BAŞARIYOR OLACAĞIZ
CW Enerji olarak 2010 yılında Antalya’da kurulan bir şirket olarak küresel rekabette güçlü olmak için önemli bir adım attıklarını kaydeden CW Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan, “Gelmiş olduğumuz hacimde yaklaşık 1.8 GW. Bu seviyeye gelmiş bir şirket olarak küreseldeki rekabete ayak uydurabilmemiz için halka arz enstrümanını kullanmamız gerekiyordu, biz de bu yolda karar verdik” dedi. Yatırımlarını çok hızlı bir şekilde hayata geçirdiklerini kaydeden Sarvan, “Halka arz konusunun karşılık bulmasından çok memnunuz.  Şu anda yatırımlarımızı zaman kaybetmeden global pazara yetişebilmek için ve bize güvenen arkadaşlarla daha başarılı bir süreç yaşamak, yatırımcılarımızı ve herkesi motive edebilmek için teknolojimizi, hızımızı ve becerilerimizi görebilmeleri için şu anda gece gündüz çalışıyoruz. Kaynağımız da var, hepsini yapıyor ve başarıyor olacağız” diye konuştu. 

“TÜRKLER ORTAKLIK YAPAMAZ KİM DEMİŞİN İSPATIYIZ”
Yeni yatırımlarının hedeflerine ulaşmalarını sağlayacağına işaret eden Sarvan, “Hattımızı modernize ettik, araç dolum istasyonları konusunda bir yatırım yaptık, üretimimizin ve mevcut binamızda yer alan depolama alanlarının modernizasyonu var. Cirolarımızı, hedeflerimizi daha rahat bir şekilde yapıyor olacağız” dedi. CW Enerji’ye, halka arz büyüklüğünün yaklaşık 2 milyon 300 bin olduğunu dile getiren Sarvan, “Dağılım yüzde 80 bireysel, eşit dağılım oldu. Rekor bir talep aldık. Bunun halkımızda karşılık bulmasından, halkımızın bize güvenmesinden son derece mutluyuz. Antalya 2 buçuk milyon nüfus, bizim burada 2 milyon 300 tane ortağımız var. Türkler ortalık yapamaz kim demişin ispatı işte. Burada da yüzde 20’yi de kurumsala verdik. Bu şekilde birçok haneye, kişiye dokunmuş olduk. İnşallah hep beraber büyüyeceğiz.” diye konuştu. -ATSO BSN.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.12 16:00:29
Son Düzenlenme Tarihi :





Doç. Dr. Solmaz: “Lenf büyümesi, gece terlemesi ve kilo kaybına dikkat”

Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Soner Solmaz, lenfomada erken teşhis ile hastanın yaşam kalitesinin arttığına değinerek, “Lenfoma semptomlarının başında lenf büyümesi, kilo kaybı ve gece terlemeleri ile kendini belli ediyor. Bu konuda toplumda farkındalık artarsa erken tanıya ve daha iyi sonuçlara ulaşabiliriz” dedi.
Vücudun bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olan lenfatik sistemden kaynaklanan kanser türü lenfoma hakkında bilgi veren Acıbadem Adana Hastanesi Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Soner Solmaz, 15 Eylül Dünya Lenfoma Günü’nün bu hastalık hakkında farkındalık oluşturmak, hastalara ve ailelerine destek sağlamak ve tedavi seçeneklerinde daha fazla araştırma ve ilerlemeyi savunmak için önemli bir vesile olduğunu söyledi.
Lenfomanın, vücudun savunma hücreleri olan lenfositlerin kanserleşerek kontrolsüz büyümesi anlamına geldiğini belirten Doç. Dr. Solmaz, lenf kanserinin sıklıkla vücudun en önemli savunma mekanizmalarından lenf bezleri üzerinde görüldüğünü vurguladı. Hodgkin lenfoma (HL) ve Hodgkin olmayan lenfoma (NHL) olmak üzere iki tipi olduğunu ifade eden Doç. Dr. Solmaz “Bu türlerin her birinin çok sayıda alt türü vardır. Non Hodgkin lenfomanın en az 40-50 alt tipi, Hodgkin lenfomanın ise 6-8 alt tipi mevcut. Bu kadar farklı alt tipleri olması, lenfomaları çeşitli ve karmaşık bir hastalık kümesi haline getirir. Semptomlar, teşhis ve tedavi seçenekleri bu alt tipler arasında büyük farklılıklar göstermektedir ve bu da artan farkındalık ve anlayış ihtiyacını vurgulamaktadır” dedi.
“Kilo kaybı, yorgunluk ve ateş belirtiler arasında”
Erken teşhisin hastalığın seyrini önemli ölçüde etkileyebileceğinin altını çizen Doç. Dr. Solmaz, bu nedenle Dünya Lenfoma Günü’nün temel hedeflerinden birinin de halkı lenfomaların belirti ve semptomları konusunda eğiterek hastalığın teşhis sürecini hızlandırmak olduğunu anlattı.
Hastalığın yaygın semptomlar arasında “büyümüş lenf düğümleri, açıklanamayan kilo kaybı, yorgunluk, ateş, gece terlemesi ve kaşıntı” olduğunu söyleyen Doç. Dr. Solmaz, “Bununla birlikte, bu semptomlar hafif olabilir veya diğer daha az ciddi durumlara atfedilebilir ve tanıda gecikmelere yol açabilir. Bu semptomlar hakkında farkındalığın artırılması, bireylerin derhal tıbbi yardım almasına yardımcı olabilir, bu da potansiyel olarak daha erken tanıya ve daha iyi sonuçlara yol açabilir” diye konuştu.
Hastalığın nedeninin kesin olarak bilinemediğini söyleyen Doç. Dr. Solmaz, doğru teşhis ve tedaviyle kişinin yaşam süresi ve yaşam kalitesinin artabildiğinden, son yıllarda kullanımı artan akıllı ilaçlar sayesinde gelecekte daha da başarılı sonuçlar alınabileceğinden bahsetti.
“Hastaları, hikayelerini paylaşmaya teşvik ediyor”
Ayrıca araştırma ve geliştirilmiş tedavi seçeneklerinin gündeme gelmesinin, Dünya Lenfoma Günü’nün bir başka ayrılmaz yönü olduğuna değinen Doç. Dr. Solmaz, “Araştırmacılar ve sağlık uzmanları, daha az yan etkiyle daha etkili tedaviler geliştirmek için yorulmadan çalışıyor. Artan farkındalık erken teşhis oranının artmasına yol açar. Bu da tedavi başarısı için ilk ve önemli adımdır.
Ayrıca yenilikçi tedavilerin gelişimini hızlandıracak önemli bir motivasyon kaynağı olabilir” dedi.
Solmaz, Dünya Lenfoma Günü’nün erken teşhisin öneminin vurgulama, bireylere sağlık yolculuklarında aktif rol alma gücü verme özetle lenfomalarla mücadelede hayati bir araç görevi görüldüğünü dile getirdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.14 17:57:52
Son Düzenlenme Tarihi :