SON DAKİKA

logo

Acılı anne terk etmediği deprem bölgesinde arkadaşlarına destek oluyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen Hatay’da, deprem nedeniyle iki çocuğu ve annesini kaybeden depremzede kadın, kendi acısını bir kenara bırakarak depremi yaşayan arkadaşlarına umut ışığı oluyor. Tedavisi sonrası deprem bölgesine dönen acılı anne Elçin Ezer, hem Hatay’ı hem de depremzede arkadaşlarını terk etmiyor.
Hatay’ın Antakya ilçesinde iki çocuğu Mertcan Ölmez (13) ve Nazlı Ölmez (8) ile annesi ve babasıyla beraber depreme evde yakalanan Elçin Ezer, enkaz altından 96 saat sonra sağ kurtarıldı. Annesi ve iki çocuğunu depremde kaybeden Ezer, yaşadığı tüm acılara rağmen hayattan kopmadı. Tedavisi sonrası hemen deprem bölgesine gelen Ezer, kendi imkanlarıyla edindiği çadırda kalarak depremi yaşayan arkadaşlarına umut olmaya çalışıyor. Arkadaşlarını ve deprem bölgesini terk etmeyen Ezer, zaman zaman evinin bulunduğu bölgeye de giderek annesi ve iki çocuğunun kokularını duyduğunu söyledi.

“Depremin biteceğini ve buradan çıkabileceğimizi düşündük”
Depremin olduğu gece hiç uyumadığını ve deprem sırasında çocuklarını uyandırdığını söyleyen acılı anne Elçin Ezer, “Deprem gecesi zaten hiç uyumamıştım. Bir şeyler olacağını zaten hissetmiştim. Cumartesi ve Pazar çocuklar çok mutlu bir şekilde yaşadılar o günlerini. Kendi odamızda yakalandık. Kızım yanımda yatıyordu. Oğlum kendi yatağında. Annem de bizimleydi. 04.05’te telefonu elimden bıraktım. Kızım o gece bana ‘Anne beni sararak uyur musun’ demişti. Kızımı sardım sarsıntıyla kalktım. Annemi uyandırdım. Annem çocukları uyandırmamı söyledi. İkisini de uyandırdım. Oğlum bilinçli bir şekilde ‘Anne telefonları alır mısın’ dedi. Depremin biteceğini ve buradan çıkabileceğimizi düşündük” dedi.

“Kızım bana ‘Anne ölmek istemiyorum’ dedi”
Yaklaşık 50 saniye sonra binanın yıkıldığını söyleyen Ezer, “50. saniyede tavanın üzerine çöktüğünü hissettim. Kızımın elini tutuyordum. Oğlum ve annem koridorda yakalandı. Kızımla irtibat kuruyordum. ‘Anne iyi misin’ diyordu. ‘Kızım nefesini yorma’ diyordum. Sadece parmak temasıyla iletişim kuruyorduk. Yağmuru üzerimizde hissettik. Kızım ilk önce bana ‘Anne ölmek istemiyorum’ dedi. Ben onu sakinleştirmeye çalışıyordum. ’Bizi buradan çıkaracaklar’ diye teselli ediyordum. ‘Anne seni çok seviyorum’ dedi. ‘Ben de seni çok seviyorum ama nefesini tüketme’ dedim. Üçüncüsünde ‘Anne ben ölürsem sakın ağlama, üzülme’ dedi. Birinci günün akşamına kadar da kızım yaşadı” diye konuştu.
Antalya’dan gelen eski eşinin sayesinde enkazdan çıkarıldığını ifade eden Ezer, “Maalesef oğlum ve annem ilk düştüklerinde can vermişlerdi. Ben onları hiç görmedim. Çıkarıldıklarında da yoktum. Çok zor bir geceydi. Enkaz altında geçen günlerin nasıl geçtiğini sabah ve akşam ezanıyla anlıyordum. Dördüncü gün çıkabildim enkazdan. Sabah ezan okundu. Biri bana adımla hitap ediyordu. Ben elime taş alarak ses yaptım. Bana seslenen Antalya’dan gelen eski eşimdi. Kızımı sordu. ’Kızım yanımda öldü’ dedim. Oğlumu sordu. ‘Hiç duymadım sesini’ dedim. Ekipleri getireceğini beni çıkaracağını söyledi. Sabah ezanından sonra çalışmaya başladılar. 13.15’te beni çıkarabildiler” dedi.

“Ben enkaza gittiğimde sanki çocuklarımın kokusu varmış gibi hissediyorum”
Çocukları ve annesinin cenazesine katılamadığını belirten Ezer, “Ben kızımın, oğlum ve annemin mezarını Antakya’ya gelene kadar görmedim. Cenazelerine katılamadım. Ben 40. günde geldim Antakya’ya. 31 Mart’ta babamı Adana’da hastanede bırakıp buraya geldim. Enkaz yığını da olsa insan memleketinde huzur buluyor. Çünkü çocuklarımın, annemin burada olduğunu biliyorum. Evet zor, acı. Ben yürümeye çıktığımda ayaklarım beni istemsiz bir şekilde enkaza götürüyor. Hiçbir şeyim yok. Evim yok. Ama ben enkaza bile gittiğimde sanki çocuklarımın kokusu varmış gibi hissediyorum” dedi.

“Babam yanımda olursa acım hafifler”
Babasının enkazdan 16 saat sonra çıkarıldığını ancak şu an Adana’da tedavi gördüğünü söyleyen Ezer, babasını da yanına alarak konteynerde kalmak istediğini söyledi. Şu an çadırda kalan Ezer, “Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Biz burada felaketi, kıyameti yaşadık. Dilerim bir daha olmaz insanlarımız da ders alsın. Kimse kimseyi üzmesin. İki dakikaya sığdı bütün hayatımız. Şimdi çadırda kalıyorum. 28 Şubat’ta yaptığım konteyner başvurusunun sonuçlanmasını bekliyorum. Dilerim sonuçlanır. Hayatta kalan tek varlığım babam. Babam da enkazda kaldı 16 saat sonra çıkarıldığını söylediler bana. Bütün aileyle beraber yaşıyorduk. Zaten ayağından engeli vardı. Hastanede şu an bakım altında ama yanımda olursa acım hafifler. Şu an konteyner başvurumun sonuçlanmasını bekliyorum” diye konuştu.

“Ben gözyaşlarımı tutamıyorum ama o benden daha metin duruyor”
Arkadaşı Rahşan Atahan ise, acılı anne Elçin Ezer’e destek olmaya çalıştığını ancak gözyaşlarını tutamazken, Ezer’in kendisinden daha güçlü olduğunu söyledi. Rahşan Atahan, “Bana teyze diyen iki çocuğu kaybettim ben. Elçin’in çocuklarını. Enkazda kalmadık ama sarsıntı nedeniyle çocuklarım da yaralandı. Kayıplarımız çok. Dostlarımız, anılarımız gitti. Hayatımız 1,5 dakikada alt üst oldu. Ben onu asla anlayabileceğimi düşünmüyorum. Çok inanılmaz feci bir kayıp. Elimden gelen her şekilde destek olmaya çalışıyorum ama bakıyorum kimi zaman o benden daha güçlü duruyor. Ben gözyaşlarımı tutamıyorum ama o benden daha metin duruyor. Çok daha dayanıklı. Umut oluyor” dedi.

“Yüreği çok geniş ama acısının tarifi yok”
Elçin Ezer ile çadır kentte tanıştığını söyleyen Mehtap Yılmaz da, “Yüreği çok geniş ama acısının tarifi yok. Ben onu yakın bir zamanda tanıdım çadırda. Kaybettiklerimiz kadar çok güzel dostluklarımız oldu. Kader arkadaşıyız. Hayatta kalmaya çalışıyoruz. Ben burada hayvanlar için kalıyorum. Hayvanlarla ilgili gönüllülerden destek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.15 12:08:20
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Elmalı’da inşaat yapan müteahhitler şimdi YANDI !

Elmalı Belediyesi, hazır beton tesisinin iki yıl süreyle kiralanması işini ihaleye çıkartıyor. Aylık 110 bin + KDV bedelle başlayacak ihale ile ilgili ilan Toros Gazetesi’nde yayınlandı. 100 m3/saat kapasiteli hazır beton tesisi kiralama işi ihalesi 9 Eylül Çarşamba günü saat 11.22’de belediye toplantı salonunda, belediye Encümeni huzurunda yapılacak. İhalenin geçici teminatı 79 bin 200 lira. Taşınmazın kiralanması ile ilgili ihale şartnamesinin mesai saatleri içerisinde Belediye Emlak ve İstimlak Şefliği’nde görülebileceği kaydedildi. İhaleye katılmak isteyenlerin geçici teminat makbuzlarını veya banka teminat mektuplarını, tüzel kişiler ise Esnaf ve Sanatkar Odası veya Ticaret Odası’ndan ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış odaya kayıtlı belgeleri ve diğer istenilen evraklarla birlikte hazır bulunmaları gerekiyor.

ALBAYRAK ALIRSA
PAZARI ELE GEÇİRECEK
Elmalı Belediyesi Hazır Beton Tesisi’nin 2 yıl süreyle kiralanması ihalesine Albayrak dışında bir başka firma katılmazsa, sözkonusu firma  Elmalı pazarını ele geçirmiş olacak. Doğal olarak böyle bir durumda Elmalı’da inşaat yapan müteahhitler kelimenin tam anlamı ile yandı. Şu anda Elmalı’da, hazır beton pazarını Elmalı Belediyesi elinde tutuyor ve belirlediği fiyatta Antalya'ya göre yüksek bulunuyor. O veya bu nedenle tam kapasite ile çalışma imkanı bulamayan, hazır beton tesisini tam olarak kullanamayan Albayrak için bu ihalenin büyük bir fırsat ve imkan olduğu kaydediliyor.  Albayrak'ın, ihaleye girmesi ve  kazanması halinde, Elmalı'da hazır beton pazarını ele geçirmesi ve istediği fiyattan hazır beton satması sözkonusu.
Albayrak yerine bir başka firmanın ihaleyi kazanması demek ise, rekabetin doğması demek, bu da Elmalı’da inşaat yapan müteahhitlerin lehine.
MÜTEAHHİTLER
DÜŞÜNMÜYOR
Elmalı’da inşaat yapan müteahhitler, biraraya gelerek Elmalı Belediyesi Hazır Beton tesisi 2 yıl süreyle kiralanması ve çalıştırılması ihalesine katılmayı düşünmüyorlar.
Bunun nedeni ise  ihaleyi kazansalar bile, Albayrak’ın şu andan  daha etkili piyasaya girecek olması ve Elmalı’da hazır beton pazarını ele geçirmek için, hazır beton metreküp fiyatını rekabet adı altında belki de zararına bir rakama çekmesi. 
Elmalı’da iş yapan müteahhitler, zaten şu günlerde zor ve sıkıntılı  bir süreç yaşadıklarını, inşaat maliyetlerinin arttığını, bunun yanında rekabet nedeniyle hazır beton metreküp fiyatlarının düşmesi ve bu rekabet ortamının aleyhlerine işleyecek olması düşüncesi.  

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.08.27 07:32:09
Son Düzenlenme Tarihi :





Enkaza dönen Hatay’da deprem konutları yükseliyor

Depremin vurduğu Hatay’ın Payas ilçesinde TOKİ tarafından inşa edilen deprem konutları, ekiplerin hummalı çalışmalarıyla yükseliyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük yıkımın yaşandığı Hatay’da bir yandan enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken diğer yandan da afetin izleri silinmeye çalışılıyor. Enkaz kent Hatay’da Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından inşasına başlanan deprem konutlarında çalışmalar aralıksız sürüyor. Payas ilçesinde de depremzede vatandaşlar için inşa edilen 821 adet konutun yapımı hız kesmeden devam ediyor.
Bölgede gazetecilik yapan Ferit Savaş, “Maalesef 6 Şubat’ta yaşanan depremlerde Hatay başta olmak üzere çok büyük yıkım yaşadık. Rabbim bir daha böyle bir deprem yaşatmasın gerçekten zor bir süreçten geçtik. Şu anda Payas ilçesinde bulunan TOKİ evlerinin inşasında bulunuyoruz. Cumhurbaşkanımız deprem sonrası hemen afet konutlarını başlattı. Burada da 821 adet konutun yapımına başlandı ve nasip olursa da yıl sonunda teslimleri olacak” dedi.
Çalışmaların 2 vardiya sistemi ile devam ettiğini belirten Savaş, “Çalışmalar gerçekten çok hızlı gidiyor. Burada çalışan personel 2 vardiyayla çalışıyor. Örnek daireyi biz gezdik gerçekten çok güzel olmuş” ifadelerini kullandı.
Deprem konutlarının yanı başında bulunan TOKİ konutlarında ikamet eden Elif Atabey ise, “TOKİ konutlarında oturuyoruz. Yanımızda afet konutlarının inşaatı var, çok memnunuz. Rabbim devletimize zeval vermesin. Geceli gündüzlü çalışılıyor. Rabbim bir daha da böyle bir deprem yaşatmasın” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.07 09:30:31
Son Düzenlenme Tarihi :