Anne, katilin en ağır cezayı almasını istedi: "Kızım sevgisinin kurbanı oldu"
Mersin’de erkek arkadaşı tarafından darp edilerek öldürülen 27 yaşındaki Esra Asena Temir’in acılı ailesi zanlının en ağır cezayı almasını istiyor. Anne Asiye Temir, "Kızımı darp ederek öldürmüş. En ağır darbeyi başından almış yavrum. Şahıstan şikayetçiyiz. Onun içerden çıkmasını istemiyorum" dedi.
Olay, 29 Haziran Perşembe günü meydana geldi. İddiaya göre, Merkez Toroslar ilçesine bağlı Akbelen Mahallesi’nde oturan kız arkadaşı Esra Asena Temir’i otomobille alan M.B, henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı genç kızı darp etti. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Temir’i Toros Devlet Hastanesine götüren M.B., ardından kayıplara karıştı. Kafasından ağır darbeler alan genç kız alındığı yoğun bakımda, doktorların yaptığı tüm müdahaleye rağmen kurtarılamayarak, hayatını kaybetti. Mersin polisinin yaptığı titiz çalışma sonucunda kaçarken yakalanan M.B., işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
"Doktorlar bana ’ümidini kes, beyinden çok darbe almış’ dediler"
Kızının ölümüyle ilgili gazetecilere konuşan anne Asiye Temir, kızının geçen yıl şüpheli şahısla arkadaş olduğunu söyledi.
4 ay önce kızının kendisine bu durumu dile getirdiğini belirten Temir, “Kızım bana ‘çok sevdim’ dedi. Bende bir şey demedim. Sadece iyi tanımasını söyledim. Oda anne ‘iyi biri, beni çok seviyor’ dedi. Bende senin sevdiğine saygı duyuyorum dedim. Olay günü kızım işten geldi. Hatta kuzenleri de bize gelmişti ve hiçbir sorunu yoktu. Bize tartıştık yada bir şey oldu demedi. Gece kızımla tartışmış mı ne yapmış bilmiyoruz kızımı gelip buradan alıp gitmiş. Sabah ben kalktığımda kızımın telefonunu aradım cevap vermedi. Daha sonra o caniyi aradım ve oda bakmadı. En son annesini aradım. Ona kızımı sordum ve oda ‘gece tartışmışlar, şu an hastanede’ dedi. Hastaneye vardığımızda zaten her şey bitmişti. Orada doktorlar bana ‘ümidi kes, beyinden çok darbe almış’ dediler” diye konuştu.
"Onun içerden çıkmasını istemiyorum"
Kızının darp edilerek öldürüldüğünü vurgulayan Temir, “En ağır darbeyi başından almış yavrum. Doktorların raporunda da bu var. Tabi olaydan sonra şüpheli şahıs hemen yakalandı. Şahıstan şikayetçiyiz. Onun içerden çıkmasını istemiyorum. Benim yavrum böyle canilerin elinden gitti başka gençlerin gitmesini istemiyorum. Çocuk tam bir psikopatmış. Kızım sevgisinin kurbanı oldu. Bir anne olarak yanıyorum. Başka annelerin yanmasını istemiyorum. Başka genç kızlar böyle canilerin tuzağına düşmesin diyorum. Allah böyle canileri dünyada yaşatmasın. Benim prensesimi elimden aldı, Allah’ta ona en acılı ölümü nasip etsin” şeklinde konuştu.
Olay, 29 Haziran Perşembe günü meydana geldi. İddiaya göre, Merkez Toroslar ilçesine bağlı Akbelen Mahallesi’nde oturan kız arkadaşı Esra Asena Temir’i otomobille alan M.B, henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı genç kızı darp etti. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Temir’i Toros Devlet Hastanesine götüren M.B., ardından kayıplara karıştı. Kafasından ağır darbeler alan genç kız alındığı yoğun bakımda, doktorların yaptığı tüm müdahaleye rağmen kurtarılamayarak, hayatını kaybetti. Mersin polisinin yaptığı titiz çalışma sonucunda kaçarken yakalanan M.B., işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
"Doktorlar bana ’ümidini kes, beyinden çok darbe almış’ dediler"
Kızının ölümüyle ilgili gazetecilere konuşan anne Asiye Temir, kızının geçen yıl şüpheli şahısla arkadaş olduğunu söyledi.
4 ay önce kızının kendisine bu durumu dile getirdiğini belirten Temir, “Kızım bana ‘çok sevdim’ dedi. Bende bir şey demedim. Sadece iyi tanımasını söyledim. Oda anne ‘iyi biri, beni çok seviyor’ dedi. Bende senin sevdiğine saygı duyuyorum dedim. Olay günü kızım işten geldi. Hatta kuzenleri de bize gelmişti ve hiçbir sorunu yoktu. Bize tartıştık yada bir şey oldu demedi. Gece kızımla tartışmış mı ne yapmış bilmiyoruz kızımı gelip buradan alıp gitmiş. Sabah ben kalktığımda kızımın telefonunu aradım cevap vermedi. Daha sonra o caniyi aradım ve oda bakmadı. En son annesini aradım. Ona kızımı sordum ve oda ‘gece tartışmışlar, şu an hastanede’ dedi. Hastaneye vardığımızda zaten her şey bitmişti. Orada doktorlar bana ‘ümidi kes, beyinden çok darbe almış’ dediler” diye konuştu.
"Onun içerden çıkmasını istemiyorum"
Kızının darp edilerek öldürüldüğünü vurgulayan Temir, “En ağır darbeyi başından almış yavrum. Doktorların raporunda da bu var. Tabi olaydan sonra şüpheli şahıs hemen yakalandı. Şahıstan şikayetçiyiz. Onun içerden çıkmasını istemiyorum. Benim yavrum böyle canilerin elinden gitti başka gençlerin gitmesini istemiyorum. Çocuk tam bir psikopatmış. Kızım sevgisinin kurbanı oldu. Bir anne olarak yanıyorum. Başka annelerin yanmasını istemiyorum. Başka genç kızlar böyle canilerin tuzağına düşmesin diyorum. Allah böyle canileri dünyada yaşatmasın. Benim prensesimi elimden aldı, Allah’ta ona en acılı ölümü nasip etsin” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.04 16:00:37
Son Düzenlenme Tarihi :
Antalyaspor Yönetim Kurulu Üyesi Av. Abide Gülel : “DASK teminatıyla ancak prefabrik ev inşa edilebilir”
Türkiye’de, zorunlu deprem sigortası kapsamında, bir mesken için verilebilecek azami teminat tutarının 640 bin lira olduğunu belirten Antalyaspor Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Abide Gülel, DASK teminatlarının piyasa şartlarına göre güncellenmemesi durumunda, deprem bölgelerinde, birçok kişi için, ev ve işyerlerinin yatırım aracı olmaktan çıkabileceği uyarısında bulundu.
Son yıllarda emlak fiyatlarının olağanüstü artışına karşılık deprem sigortası bedellerinin çok düşük kaldığını belirten Avukat Abide Gülel, Kahramanmaraş merkezli depremlerle birlikte ortaya çıkan tablo hakkında şu bilgileri verdi:
DASK TEMİNATIYLA ANCAK PREFABRİK EV İNŞA EDİLEBİLİYOR
“Yakın zamanda meydana gelen depremlerin, pek çok bölgede maddi zararlara yol açtığı gözlemlendi. Özellikle ev ve iş yeri satın alarak yatırım yapan bireyler, bu doğal afet sonucu büyük ekonomik kayıplar yaşadılar. Beklenen bir İstanbul depreminin de ekonomik altyapı üzerinde benzer bir etkiye sahip olabileceği öngörülüyor.
Örneğin, 50 milyon liralık, her biri 5 milyon lira değerinde 10 adet mülke yatırım yapmış bir birey düşünüldüğünde, bu mülklerde meydana gelebilecek ağır hasar veya tamamen yıkım durumunda, bu yatırımın büyük bir kısmının kaybolabileceği belirtiliyor.
Eğer bu evler zorunlu deprem sigortası kapsamında sigortalanmışsa, her bir ev için maksimum 640 bin lira teminat alınabilecek ve toplamda bu 6 milyon 400 bin lira yapar. Ancak bu, 50 milyon liralık yatırımın 43 milyon 500 bin liralık kısmının yitirilmesi anlamına gelir.
Bu durumda, eğer mülkler sigortalı değilse, bireyin sigorta teminatı dışında bir geliri olmayacak ve devlet tarafından sağlanabilecek temel konut imkanlarına yönlendirilecek.
Ancak, DASK'ın sunduğu 640 bin lira azami teminat tutarının, mevcut inşaat maliyetleri düşünüldüğünde yeterli olmadığına dikkat çekilmektedir. Bu bütçe ile sadece yaklaşık 100 metrekarelik prefabrik bir konut inşa edilebilir ve piyasa şartları göz önüne alındığında bu tutarla yeni bir ev satın almak da oldukça zor.
RİSK VE EMLAK DEĞERİNE GÖRE PİRİM SİSTEMİ GETİRİLMELİ
Çözüm yolu; zeminin deprem riskine, yapının inşaat tekniğine, yapım yılına, emlak değerine göre pirim sistemi getirmektir. Risk durumuna göre daha fazla pirim ödeyen DASK’tan daha fazla teminat almalı. Binasının piyasa değeri yüksek olan ama depreme dayanıklılık standartlarına göre inşa edilmiş yapılara da indirimler sunulmalı. Böyle bir düzenleme için Japonya’daki uygulamalar örnek alınabilir.
Deprem teminatları 640 bin lirada kalırsa ve bahsettiğim düzenlemeler yapılmazsa, İlgili kurumlar bu konuda yeni bir düzenleme için hemen harekete geçmeli.”
* Gülel Basın Ofisi

