Kahramanmaraş’ta 10 saniyede haritadan silinen mahallede köy evlerinin yapımına başlandı

Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde, 6 Şubat’ta yaşanan asrın felaketiyle 10 saniyede haritadan silinen ve 600 binadan sadece 50’si sağlam kalan Ericek Mahallesi’nde köy evlerinin temelleri atılmaya başlandı.
Göksun ilçesine bağlı Ericek Mahallesi, ilk depremi hasarsız atlattı. Dağın eteğindeki mahalle, asıl yıkımı ikinci depremle yaşadı. 10 saniye içinde yerle bir olan mahalledeki 600 evden geriye 50’si sağlam kaldı. Erkekler kahvede, çay ocağında ve bakkallarda, kadınlar komşularına geçmiş olsun ziyaretinde ikinci depreme yakalandı. Mahallede 123 kişi hayatını kaybetti.
Depremin adeta yıkıp geçtiği mahallede, yaraların sarılması için hummalı bir çalışma başladı. Adeta haritadan silinen mahallede yeniden yaşamın filizleneceği köy konutları için ilk kazma vuruldu. Mahallede ilk etaptaki 240 köy konutu yapılacak. Deprem sonrasında evleri yıkılan ya da ağır hasar hak sahipleri, bölgesel ihtiyaçlar, yöresel mimari ve yaşam şartları dikkate alınarak tasarlanan köy evlerine en kısa sürede kavuşacak.
Depremden sonra hayatta kalanlar için yeni yaşam alanı olacak köy evlerinin yapımına başlandığını belirten muhtar Lütfi Kaya, “Bölgede depremin en fazla etkilediği yer Ericek oldu. Neredeyse sağlam binamız kalmadı. Şimdi yeni evlerimizin temelleri atılmaya başlandı. Köy evlerimizin inşasına başlanması bizim de umutlarımızı tazeledi ve yeşertti. Mahalle sakinlerimiz yeni, modern ve depreme dayanıklı evlerine inşallah en kısa sürede kavuşacak. Mahallemizi yeniden ayağa kaldıracağız. Küllerimizden doğuyoruz diyebiliriz. Allah, devletimize ve milletimize zeval vermesin. Emeği geçenlerden Allah razı olsun” şeklinde konuştu.

Kaynak : İHA

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.04.16 14:19:49

Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap

ANTGİAD’da markalaşma ve pazarlama konuşuldu

Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) Olağan Genişletilmiş Üye Toplantısı’nda “Markalaşma ve Pazarlama” konuşuldu.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren ANTGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sert, 1,5 hafta önce yapılan seçimlerde seçilen milletvekillerine başarılar diledi. İş dünyası olarak kısa vadede finansmana erişim sorununun ortadan kalkması ve fiyat istikrarı istediklerini belirten Sert, “Hem işveren olarak hem de tüketici olarak bu durumdan hoşnut değiliz. Merkez Bankası net rezervimiz -60,6 milyar dolar. CDS risk primimiz 700 puanlara ulaşmış durumdadır. Dünyada enflasyon var, bunu kabul ediyoruz. Fakat en yüksek enflasyon olan ülkeler arasında olmayı kabul etmemiz mümkün değildir. Gençler, iş insanları, memur ve emekçilerimizi umutsuz ve mutsuz görmek istemiyoruz. Bağımsızlığını şehit kanlarıyla kazanmış bir ülkenin evlatları olarak ve yarınların yani çocuklarımızın emanetçileri olan bizler elimizden geleni yapıyor fakat ivmenin pozitife yönelemediğini görüyoruz” dedi.
Antalya’nın turizm ve tarımda Türkiye’nin lokomotifi olduğuna işaret eden Sert, “Sanayimiz de çevreci niteliğiyle büyümekte, ismini uluslararası pazarlara duyurmaktadır. Antalya turizmi tek başına ülke turizminin 3’de 1’ini temsil etmektedir. Antalya örtü altı tarımsal üretimi ülkemiz üretiminin yaklaşık yarısı kadardır. Antalya OSB kabına sığmamakta, yeni OSB ihtiyacı ilçelerdeki OSB yatırımlarıyla giderilmeye çalışılmaktadır. Lüks yat üretimi gibi katma değerli sektörlerde bizleri gururlandıran başarılar ortaya konmaktadır. Bu tablo gurur vericidir ve kentimizin her bir ferdinin bu başarıda doğrudan ya da dolaylı emeği vardır. Ancak biliyoruz ki ilimizin ve sektörlerimizin katma değer kapasitesi mevcut verilerin çok üzerindedir. Bunu tam kapasiteye ulaştırmak zorundayız. Bu noktada hepimize büyük bir sorumluluk düşmektedir” ifadelerini kullandı.
Marka konusuna da değinen Sert, şunları söyledi:
“Bildiğiniz üzere kârı, fiyat ve maliyet arasındaki fark belirler. Fiyatı belirleyen unsurların başında da marka değeri gelmektedir. Eğer marka gücün varsa yüksek kar marjıyla, yüksek katma değerle çalışırsın, marka gücün yoksa düşük kar marjıyla, hatta en kötüsü olan fiyat rekabetiyle hayatta kalmaya çalışırsın. Bu durum sadece işletmeler için değil, ülke ekonomileri için de böyledir. Biliyoruz ki marka sayıları ile ülke ekonomileri arasında yüksek bir korelasyon vardır. Güçlü ekonomiler, güçlü markaları ile üretim zincirinin halkalarında yer almaktadırlar, sektörleri yönetmektedirler. Güçlü markalar da yüksek katma değerleri ile kendi toplumlarına gelir artışı ve refah getirmektedirler. Türkiye olarak bu konuda çok daha yoğun çalışmamız, mesafe almamız gerekiyor. Verilere baktığımızda dünyanın en zenginler listesinde gördüğümüz Türk iş insanı sayısını dünyanın en büyük markaları listesinde maalesef göremiyoruz. Diğer taraftan marka başvurularında ve tescilde son 3 yıldır düzenli bir artış gördüğümüzü de söylemeliyiz. Ülke genelinde marka başvuru sayısı 10 yıl önce 110 binlerdeyken, 2022’de 210 bin düzeyinde gerçekleşti. 64 bin düzeyindeki tescil sayısı da 156 binlere çıktı. Antalya verilerine bakacak olursak marka başvuru ve tescil sayısında İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’dan sonra 5. sırada yer alıyoruz. 2022 yılında 7 bin 109 marka başvurusu, 4 bin 832 marka tescili gerçekleştirmişiz. 10 yılda marka başvuru sayımız 2,7 kata, tescil sayısı da 3,2 kata çıkmış durumdadır. Bunlar olumlu sinyallerdir. Son süreçte yaşanan yükseliş seyri ülke genelinde markalaşma bilincinin düzenli bir artış ivmesi ile yayıldığını gösteriyor. Ancak bu bilicin yaygınlaştırılmasında hem ülke düzeyinde hem de işletmelerimiz düzeyinde arzu ettiğimiz hızı yakalayamadık.”
Sert’in ardından "Markalaşma ve Pazarlama" konulu sunum gerçekleştiren Marka Danışmanı Özel Oytun Türkoğlu, "Kısa vadede satış, orta vadede pazarlama, uzun vadede marka" dedi.
Dünya markası olabilmek için kararlı, sürekli ve birlikte çalışmanın önemini vurgulayan Türkoğlu, sunumunun ardından üyelerin sorularını cevapladı. ANTGİAD Başkanı Osman Sert tarafından günün anısına konuk konuşmacı Özel Oytun Türkoğlu’na teşekkür hediyesi takdim edilirken, yeni üyelere de üyelik belgeleri takdim edildi. Toplantı fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.05.26 13:54:05

Son Düzenlenme Tarihi :

Alkol alıp dehşet saçtı, 1 kişiyi öldürüp karısını da ayaklarından vurdu

Antalya’nın Manavgat ilçesinde aşırı derecede alkollü olduğu belirlenen adam, bir kişiyi silahla vurarak öldürdükten sonra evine giderek kendi karısını 2 ayağından vurdu. Olayın ardından olayda kullandığı tabancayı karısının yanında bırakan katil zanlısı, olay yerinden ayrıldıktan bir süre sonra Cumhuriyet Polis Merkezine giderek teslim oldu. Görgü tanığı komşu, katil zanlısı kocanın kendisine sarılıp öptüğünü, durumdan şüphelenip eve girdiğinde kanlar içerisinde kadın ile karşılaştığını söyledi.
Olay, dün akşam saatlerinde Aşağı Pazarcı Mahallesi’nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, 1078. Sokak’ta Ali Aktaş’ın oturduğu evin önün gelen Manavgat Sanayi Sitesi esnafından Mustafa Ç., konuşmak için aşağıya çağırdığı Ali Aktaş’a yanında getirdiği tabanca ile 1 el ateş etti. Kurşunun kalbine isabet ettiği Ali Aktaş olduğu yere yığılıp kalırken, Mustafa Ç. olay yerinden kaçtı. Silah sesini duyan vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edilirken, Ali Aktaş yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.
Olayın ardından Yayla Mahallesi’ndeki evine gelen Mustafa Ç., tartıştığı karısını ayaklarından vurdu. Silahı karısının yanında bırakarak evden ayrılan Mustafa Ç., bir süre sonra yaya olarak gittiği Cumhuriyet Polis Merkezine teslim oldu. Mustafa Ç.’nin ayaklarından vurduğu karısı R.Ç.’nin yardımına ilk olarak aynı apartmanda oturan ve silah sesini duyunca apartman koridoruna çıkan komşuları Hüseyin Koyuncu koştu. Koyuncu, kanlar içerisindeki kadını görünce 112’yi arayarak ambulans isterken, bir taraftan da ayaklarına tampon yaparak kan kaybını önlemeye çalıştı. R.Ç., 112 Sağlık ekibinin olay yerindeki müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ameliyata alınan R.Ç.’nin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.

Komşusuna ’Seni seviyorum’ deyip gitti
Kendisi de büyük depremi yaşayan Mustafa Ç.’nin apartman komşusu Hüseyin Koyuncu, “Silah sesi apartman boşluğunda yankılanırken büyük bir gürültü duyuldu. Önce deprem olduğunu düşündüm. Ama avizeler ve diğer eşyalar sallanmayınca deprem olmadığını anladım. Hemen dışarı çıktım. Apartman koridorunda Mustafa ile karşılaştım. Mustafa’ya bir şey olup olmadığını sordum. Kendisi her şeyin yolunda olduğunu, bir şey olmadığını söyledi. ‘Seni seviyorum’ diyerek bana sarıldı ve çıkıp gitti. Ben de şüphelendim ve açık olan daire kapısından içeri girdiğimde Mustafa’nın eşini kanlar içerisinde yerde yatar vaziyette gördüm. Yanında da silah vardı. Silahın ağzına verilmiş sıkışmış mermiyi görünce hemen havlu ile silahı aldım ve mermiyi çıkardım. Sonra R.Ç.’ye tampon yaparken 112’yi aradım. Durum bundan ibaret” dedi.

Kaynak : İHA

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.05.08 11:30:48

Son Düzenlenme Tarihi :

SON DAKİKA