SON DAKİKA

logo

ALKÜ’de arkeolojik istihbaratın önemi anlatıldı

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) ev sahipliğinde Alanya İlçe Jandarma Komutanlığı ve Alanya İlçe Emniyet Müdürlüğü iş birliğinde “Alanya Bölgesi Arkeolojisi ve Arkeolojik İstihbarat” semineri düzenlendi.
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesinde (ALKÜ) tarafından Alanya İlçe Jandarma Komutanlığı ve Alanya İlçe Emniyet Müdürlüğü iş birliğinde “Alanya Bölgesi Arkeolojisi ve Arkeolojik İstihbarat” başlıklı seminer düzenlendi. ALKÜ Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuna Akçay tarafından hazırlanan seminere ev sahibi ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan’ın yanı sıra Alanya Kaymakamı Dr. Fatih Ürkmezer, Alanya İlçe Jandarma Komutanı Vekili Binbaşı Ali Arlı, Alanya İlçe Emniyet Müdürü Murat Kenan Patat, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Erdoğan Aslan, Prof. Dr. Nilgün Tatar, ALKÜ Genel Sekreteri Alper Özyürek ile dekanlar, jandarma ve emniyet mensupları katıldı.
Rektör Kalan: “Toprağın altındakilerine de sahip çıkmalıyız”
ALKÜ Eğitim Fakültesi Başöğretmen Atatürk Konferans Salonunda düzenlenen seminerin açılış konuşmasını gerçekleştiren ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan, arkeolojinin insanlığın geçmişine ışık tutmasının yanında geçmişe dair de çok önemli bilgilerin elde edilmesinde yardımcı olduğuna vurgu yaptı. Rektör Kalan, arkeolojinin kendi içinde birçok farklı bilim dalını barındırmasıyla önemli bir alan olduğunu hatırlatarak, “Arkeologların buluntuları sonrasında o topluluğun ekonomisini, inanışlarını, yetiştirdikleri bitkilerden tutunda daha geniş çerçeveli çalışmalarla hemen hemen her alanda kısacası geçmişe ilişkin her konuda bilgi sahibi olmamızı sağlamaktadır. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi ülkenin sağlam temellere oturması için gerekli olan tarih ve kültür bilincinin ne denli önemli olduğunu “Toprağın üstündekilere ne kadar sahip çıkıyorsak, toprağın altındakilerine de o kadar sahip çıkmalıyız” sözüyle anlıyoruz. Arkeoloji dalının ne kadar önemli ve çerçeveli olduğunu görmek ve göstermek için bu organizasyonu düzenleyen Doç. Dr. Tuna Akçay hocamıza ve katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

“Alanya’nın yüzü Selçuklu’dur”
Konuşmasının devamında Alanya’nın antik tarihi ile ilgili kısa bilgiler veren Rektör Kalan, “Alanya gün gelir Korakesion, gün gelir Kalonoros ve Alâiye olur. Pek çok medeniyetten izler taşısa da halen yüzü Selçukludur. Alanya’ya bakanlar, onda Uluğ Alaaddin Keykubat’ın emeğini görür. İlk anda aşina eder kendini kartal yuvası kayalıklar ve onları süsleyen gerdanlık gibi surlar. Uluğ Alaaddin Keykubat, ilk fethinin şerefine Türk-İslam geleneğini burada uygular” dedi.

“Selinus Antik Kenti için çok önemli bir proje hazırladık”
ALKÜ’nün vizyonu ve isminin ağırlığı nedeniyle Tarih ve Arkeoloji bilimlerine özel önem verildiğini söyleyen Rektör Kalan, “Bünyemizde Selçuklu Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi bulunmaktadır. İleride Selçuklu Araştırmaları Enstitüsü kurmayı planlamaktayız. Bunun dışında Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümü, teknoloji ile arkeolojinin buluştuğu ve aynı zamanda TEKMER’de bir uygulama şirketi olan Dijital Arkeoloji Yüksek Lisans programlarını oluşturmak hedeflerimizin arasındadır. Ayrıca üniversitemizin akademik personeli ile Alanya ve Gazipaşa’da arkeolojik kazılar planlamış bulunmaktayız. Gazipaşa’daki Selinus Antik Kenti için çok önemli bir proje hazırladık. Alanyalı destekçilerimiz ile birlikte Selinus, Iotape, Syedra ve Alanya Kalesi’nin içinde olduğu bir kültür rotası projemiz de akademik personelimiz tarafından çalışılmaktadır. Hali hazırda Gazipaşa’daki Antiochia ad Cragum ve Alanya Kalesi kazılarının başkan yardımcıları üniversitemizin akademik personelidir. İnşallah ilerde Syedra kazılarını da üniversitemize kazandıracağız” diyerek konuşmasını tamamladı.

Doç. Dr. Akçay: “Ajanlar, arkeolog olarak faaliyetlerini yürüttüler”
ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan’ın açılış konuşmasından sonra Arkeolojik alanda yaptığı çalışmalar ile öne çıkan ALKÜ Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Tuna Akçay “Alanya Bölgesi Arkeolojisi ve Arkeolojik İstihbarat” sunumunu gerçekleştirdi. Akçay, sunumunda Osmanlı Devletinin parçalanmasında İngiliz istihbarat ajanlarının arkeolog olarak Ortadoğu ve Anadolu’da onlarca yerde görev yaptığını söyledi. Akçay konuşmasının devamında, “Arkeoloji sadece arkeoloji değildir. Osmanlı Devleti’nin parçalanmasında ve özellikle Ortadoğu coğrafyasında Arapların ayrılmasında İngiliz ajanların arkeolog kılıfı altında yürüttüğü faaliyetler önemli bir yer tutuyor. Arkeolojinin alt yapısını kullanan İngiliz İstihbarat Merkezi Arap Büro konumuz gereği önemlidir. Ortadoğu’daki faaliyetlerin takip edilmesi, iletişim dilinin tahsis edilmesi ve gelen istihbaratlar ile propaganda yapılması için bu büro aktif olarak İngilizler tarafından Ortadoğu’da kullanılmıştır. Kahire’deki Savoy Hotel’in üç odası Arap Bürosu çalışanları için ayrılmış ve Büro orada konuşlandırılmıştır. Bu teşkilatın en önemli amacı; Arap dünyası ile işbirliği yaparak topladığı istihbaratı merkezîleştirerek Yakın Doğu’da Britanya’nın politik faaliyetine uyumlu hale getirmektir. Kurulduktan belli bir süre sonra arkeolog David Hogarth, Arap Bürosu’nun başına getirilmiştir. Hogarth ekibini kurarken güvendiği ve tanıdığı kişiler olmasına dikkat etmiştir. Bu ekipte arkeoloji camiasının de çok iyi tanıdığı kişiler vardır” diye konuştu.
1.Dünya Savaş’ı sonrasında Kudüs’ün paylaşımında arkeolojik araştırmaların dikkate alınmasının özellikle vurgulanması gereken bir durum olduğunu ifade eden Doç. Dr. Tuna Akçay; “İsrail’in milli bir kimlik oluşturulmaya çalıştığı dönemlerde arkeolojik verileri de kullanması, bir dayanak yapıp toprak istemesinde ön plana çıkartması geçmişte yapılan arkeolojinin istihbaratı ve diplomasi çerçevesindeki önemini göstermektedir.” dedi. Akçay devamında; “Arkeoloji ile istihbaratın buluşması günümüz dünyasında da devam edecek gibi görünmektedir. Topraklarımızda Göbeklitepe gibi alanların olması birçok arkeolojik bilginin değişmesine neden olacaktır. 23 senedir Anadolu’nun dağlarında, arazilerinde kazı ve yüzey araştırması yapan bir arkeolog olarak ülkemize yeni bir yumuşak güç sunmaya hazırız. Sözlerime şu soru ile son vermek isterim. Arkeolojik İstihbaratı hep savunmada kalmak için mi anlamamız gerekir?” dedi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.03.29 17:42:06
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






AKS’den “Xanthos Motifleri – Seramik Atölyesi”

AKS, atölye çalışmalarını sürdürürken, 24 Ağustos Perşembe günü 19:00 – 21:00 saatlerinde “Xanthos Motifleri – Seramik Atölyesi”ni gerçekleştirecek.
Likya’ nın eski başkenti olan Xanthos’u süsleyen rölyef motiflerinden yola çıkarak, seramik çamurundan açılacak plakalar üzerine kazıma tekniği ile katılımcılar kendi rölyeflerini üretecekler.
Xanthos, Fethiye-Kaş karayolu üzerinde, Fethiye'ye 46 kilometre uzaklıktaki Kınık Beldesi'nde yer alan antik bir şehir.  Xanthos Nehri (Eşen Çayı) kenarındaki ovaya hâkim iki tepe üzerinde kurulmuştur.
Xanthos örenyeri, Likya uygarlığının özgünlüğü ve kazılarda elde edilen buluntuların önemi nedeniyle UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi'ne dâhil edilmiştir.
Atölye çalışmasına katılım ücreti, 200 TL.
Kayıt: www.aksdukkan.com

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.08.21 14:43:21
Son Düzenlenme Tarihi :





İranlı hasta, İngiltere’ye 5,5 santim daha uzun döndü

İngiltere’de yaşayan ve bacaklarının boy uzunluğunda 5,5 santimlik eşitsizlik bulunan İranlı kadın, Antalya’da gerçekleştirilen iki aşamalı ameliyatlar sonucu hayal ettiği boyuna kavuştu. “Aynaya her bakıp bacağımın kısa olduğunu gördüğümde, bu görüntüyü saklamak için bol kıyafetlere yöneldim” diyen İranlı kadın, ameliyat sonrası ise büyük mutluluk yaşadığını belirterek, "Yürürken aradaki farktan dolayı artık aksamadığım için daha özgüvenli dolaşıyorum. Doktorum bana senelerdir yaşamak istediklerimi verdi” ifadelerini kullandı.
İngiltere’nin Nottingham kentinde yaşayan 30 yaşındaki İranlı Mihko Miho’da doğuştan bacak boyu kısalığı problemi vardı. Her iki bacağında da kısalık olan Mihko Miho, 30 yaşına kadar ne istediği sporu yapabildi ne de istediği kıyafeti giyebildi. 25 yaşından günümüze kadar hem önceden yaşadığı Almanya’da hem de şimdi ikamet ettiği İngiltere’de boy uzatma ameliyatının yapılabileceği bir merkez arayışındaydı. Başvurduğu yerlerden böyle bir ameliyatın mümkün olmadığı yanıtını alan Mihko Miho, internette araştırma yaparken Türkiye’de boy uzatma ameliyatının yapıldığını öğrendi. Zaman kaybetmeden Memorial Antalya Hastanesine başvuran Mihko Miho’nun bacaklarındaki 5 buçuk santimlik eşitsizlik, Op. Dr. Murat Baloğlu’nun gerçekleştirdiği 2 aşamalı boy uzatma ameliyatı sayesinde düzeldi. Mihko Miho giymeyi hayal ettiği kıyafetlere kavuşmak için yaşadığı Nottingham’a çok mutlu bir şekilde döndü.

Boyunun asla uzatılamayacağı söylendi
İngiltere’de yaşayan İran asıllı Kürdistan Mihko Miho’nun bacakları arasında doğuştan 5,6 santimlik bir eşitsizlik vardı. Bu eşitsizlik nedeniyle çocukluğundan beri ne istediği sporu yapabilen ne de beğendiği kıyafetleri giyebilen Mihko Miho, 25 yaşında boy uzatma ameliyatı olmaya karar verdi. O sırada yaşadığı Almanya’da boy uzatma ameliyatı için kliniklere başvuran Mihko Miho, her seferinde bu ameliyatın mümkün olmadığının, bacakları arasındaki 5 buçuk santimlik farkla yaşaması gerektiği yanıtını aldı.

“Görüntümden utanıyor, saklamaya çalışıyordum”
28 yaşında İngiltere’ye yerleştikten sonra bu sefer de orada bu ameliyatı yapabilecek bir klinik arayışına girdiğini söyleyen Miho, “Çocukluğumda spor yapmak istiyordum ama yapamadım çünkü her denediğimde ağrım oluyordu. Güzel, şık kıyafetler giymek istiyordum ancak hiç giyemedim çünkü giydiklerimi kendime yakıştırmıyordum. Aynaya her bakıp bacağımın kısa olduğunu gördüğümde, bu görüntüyü saklamak için hiç istemesem de bol kıyafetlere yöneldim. Ne yaparsam yapayım kendimi beğenmiyordum” diye konuştu.

"Tatil bahanesiyle doktor ile görüşmeye geldiler"
İngiltere’deki kliniklerden de olumlu yanıt alamayan Mihko Miho’nun eşi Akram Barkat ise geçen sene internette bu ameliyat ile ilgili araştırma yapmaya başladığını ve Türkiye’de boy uzatma ameliyatlarının yapıldığını öğrendiğini belirterek, “Ameliyatın Türkiye’de yapıldığını görür görmez büyük heyecanla hemen iletişime geçtim. Geçen sene Ağustos ayında tatil için Antalya’yı seçtik. Amacım tatil bahanesiyle eşimi doktorla görüştürmekti. Bu ameliyatı olmasını ondan çok ben istiyordum. Kendini beğenmediğini görmek, özgüveninin düşmesi beni de üzüyordu. Op. Dr. Murat Baloğlu ile görüştükten sonra ameliyat olmaya karar verdi. İngiltere’ye mutlu ve karar vermiş bir şekilde geri döndük” dedi.

Artık aynaya baktığında kendini beğeniyor
Geçen yaz Memorial Antalya Hastanesinde ameliyat olmaya karar veren Mihko Miho, 6 ay sonra Şubat ayında Op. Dr. Murat Baloğlu’nun 2 aşamalı gerçekleştirdiği boy uzatma ameliyatından sağlıkla çıktı. Ameliyattan 2 ay sonra geldiği kontrole Mihko Miho, duygularını şu şekilde ifade etti:
“Bacaklarımın aynı uzunlukta olmasının düşüncesi bile beni o kadar mutlu etmişti ki, aynaya baktığımda kendimi beğeneceğim günü iple çekmiştim. İçimde kalan, giyemediğim, kendime yakıştırmadığım her şeyi giymek istiyorum. Yürürken aradaki farktan dolayı artık aksamadığım için daha özgüvenli dolaşıyorum. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak bu ameliyatın bana çok katkısı oldu. Bu yüzden ameliyatı olmak için Antalya’ya, Murat doktoruma geldiğim için çok mutluyum. Bana senelerdir yaşamak istediklerimi verdi.”

“2 aşamalı başarılı bir ameliyat gerçekleştirdik”
Hastanın doğuştan sol taraf ağırlıklı bacak boy kısalığı ile kendisine başvurduğunu ve radyolojide kemik boy ölçümleri yapıldıktan sonra aslında her iki tarafta da kısalık olduğunu gördüklerini belirten Op. Dr. Murat Baloğlu gerçekleştirdiği başarılı ameliyat hakkında şu bilgileri verdir:
“İki bacağı eşitlemek açısından iki diz bölgesine ameliyat yapıldı. 5 buçuk santim daha kısa olan sol tarafı çivi üzerinden uzatma, sağ tarafı da büyük kemik osteotomi ve fiksasyon yani açı değiştirme yöntemi ile uzatma ameliyatı yaptık. Bir buçuk ay sonraki kontrolde aradaki eşitsizliğin 0,1 milimetreye kadar düştüğünü gördük ve böylelikle uzatmayı durdurduk. Ameliyatın 3. ayında kemik kalitesi çok iyi seviyelere gelmiş olacak ve hasta istediği şekilde hayatını devam ettirebilecek. Hastamızın mutlu bir şekilde ülkesine döndüğünü görmek bizi de mutlu etti.”

"Telefondan boy uzatılabiliyor"
Boy uzatma ameliyatlarının hasta bazlı değerlendirilmesi ve kısalığın neden kaynaklandığının iyi bir şekilde tespit edilmesi gerektiğini belirten Op. Dr. Baloğlu, “Doğuştan veya travma nedeniyle gelişen eşitsizliklerin olup olmadığı, ne kadar uzatılacağı ameliyat için önemli bulgulardır. Her hastaya boy uzatma ameliyatı yapılamayabilir ve maksimum boy uzatma 11-13 santime kadar yapılabilir. 13 santimden sonra sinir adaptasyonu olmadığı için istenen sonuçlar elde edilememektedir. Kemik kalitesi ve nereden boy uzatılacağı özellikle sonraki dönem takip ve kaynama açısından önemlidir. Son dönemde otomatik kemik uzatma aparatları boy uzatmada büyük başarı sağlamıştır. Kemik bölgesine yerleştirilen aparatlar sayesinde, kişi telefondan günlük kemik boyunu uzatabilir. Bu yöntem hem görünüş hem de hastaya sağladığı konfor açısından önemlidir” ifadelerini kullandı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.02 13:22:57
Son Düzenlenme Tarihi :