SON DAKİKA

logo

Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen’den Ulualan’ın yeniden tahsisine sert eleştiri

“Padişah fermanı gibi karar veremezsiniz. Buna izin vermeyeceğiz. Size orayı yedirme taraftarı asla değiliz. Buna gücünüz yetmez”

Manavgat Ulualan’ın yeniden Turizm Bakanlığı tarafından 4 golf yatırımcısına tahsis edilmesine Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen bir kez daha sert tepki gösterdi.
Hastane, üniversite, organize sanayi bölgesi eksiklerinin halen tamamlanmamış olmasına rağmen ısrarla Ulualan’ı tahsis etme konusunda çalışan Turizm Bakanlığı’nın bu yanlıştan dönmesini ve bu alan yat limanı, çekek alanı ve halkın yararlanacağı düzenleme yapılmasının zorunluluk olduğunu ifade ederken, Side düzenlemesi konusunda da Bakanlığa sert eleştirilerini devam ettirdi.
Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, “Yarın o ceket yok. o kaftan yarın yok. Bizim önceliklerimizi hesaba katmak zorundasınız. Padişah fermanı gibi karar veremezsiniz. Buna izin vermeyeceğiz. Size orayı yedirme taraftarı asla değiliz. Buna gücünüz yetmez, kafanızdan bunu çıkarın. Makamı, mevki, sıfatı, ünvanı her ne olursa olsun, bize eziyet etme, bizi bazı şeylere mecbur kılma, elimize boynumuza pranga vurma hakkını hiç kimseye vermiyoruz. Çünkü burası Manavgat.” dedi.
Başkan Sözen konuşmasında şunları söyledi:  “Manavgat’ta yaşamaktan gurur duyuyorum. Bu kenti ilgilendiren özel konularda siyaset ötesi bir araya geliyor olmaktan dolayı da gurur duyuyorum. 
Bütün kent adına herkese teşekkür ediyorum. Bu ülke olarak acılarda, sevinçte birbirine sahip çıkan bir ülkenin, bir kentin insanlarıyız. Yangını birlikte geçirdik, pandemi atlattık, depremi yaşadık. İnsan olmanın yönetici olmanın temeli, duygularını kaybetmemektir. Neden var olduğunu unutmamaktır. Temsil ettiği makamların ne olduğunu iyi kavrayarak hareket etmektir. Giydiğimiz ceketler, gömlekler geçici, halkın verdiği apoletler geçicidir. Yarın icraatlarımızla temsil ettiğimiz makamların yetkisini nasıl kullandığımız sorgulanacak. 
Bunu unutanlar, “Ben yaptım oldu” diyenler her zaman toplum tarafından cezalandırılmıştır. 
BU KADAR SORUN VARKEN NEDEN ULUALAN?
Yangının, depremin hala devam eden yaralarını nasıl sararız dediğimiz bir dönemde maalesef ne hikmetse seçime 1 ay kala, önümüze bir emrivaki geldi. Bu kadar aciliyetler varken bu acele niye diye sorguladık. Bunu ben de sorgulayanlardanım. 
Bugün Manavgat’ımızın bir hastanesi hala yok. Turizmin en büyük kentiyiz, 300 bin yatak kapasitesiyle dünyanın en büyük lokasyonuyuz. 
Ülke ekonomisine en çok katkıyı sağlayan bir kentiz. Böyle bir kentte yaşayan hak eden insanlar neden hala bir hastaneye kavuşmadı. Hastanemizi beklerken neden önümüze Ulualan geliyor? Bunu sorgulamadan, aciliyetlerinin ne olduğunu dikkate almadan neden 1 ay kala gündeme getiriliyor. Çağdaş bir kent olarak hala bir üniversitemiz yok. Bölgemizin gençleri iyi eğitim gördükleri bir Manavgat Üniversitesi’ni hak etmiyor mu?, 
Bizi yönetenlerle bunu konuşmamız gerekirken neden Ulualan öncelikte bunu merak ediyorum. Organize sanayimiz neden yok. 12 ay ekonomik canlılığı sağlayan, tedarikçilere, üreticilere, sanayicilere katkı sağlayacak. Turist ülkesinden geliyor, 1.5 saate oteline yetiştiremiyoruz. Çevre yolumuz daha acil yapılmazken neden Ulualan önümüze geliyor. 2018'in 11. Ayında kentin hiç fikri alınmadan, halkın evi Manavgat belediyesine sorulmadan, 4 yatırımcıya 3000 dönüm bir alanı vermeyi reva gördüler. 2.5 km sahil bandına denk geliyor, halkın burada hesap kitap yattığı, eşi benzeri olmayan güzellikteki bir alan. 
3 YILDA HİÇ BİR BAKANLIK YETKİLİSİYLE BİR ARAYA GELEMEDİK
Biz görev sürecimde pek çok Turizm Bakanıyla çalışma fırsatım oldu. Kendimizi belli ölçüde ifade ediyorduk. Daha önce müşterek çalışma ortaya koyduk. Onlar geldi, biz gittik müşterek çalıştık. O planda 1 tane 500 dönümlük golf alanı vardı. 
Manavgat’ı 12 ay canlı kılacak, insanlara iş oluşturacak, otellerin kapanmasını engelleyecek aktivite merkezi, uluslararası yarışmaların, konserlerin, etkinliklerin yapıldığı enerji alanı olmalı, ticaret olmalı, konaklama olmalı, sportif faaliyetlerin hayata geçeceği, bütün Antalya coğrafyasının hizmet alacağı bir alan olarak planlanmalı ve üst ölçekte profesyonel ellerden projelendirilmeli dedik. Önceki çalışmamız da buydu.  Bunu hayal ettik. Hayır biz 4 kişiye vereceğiz, size de sorma ihtiyacı duymuyoruz diyerek plan yapıldı ve Manavgat’ın gündemine oturtuldu. 
En son otelde yapılan toplantıda sayın bakanlarımızın katılımıyla, “Kentin geleceğine dair beraber planlayalım” dendi. Bilmenizde fayda var ancak aradan 3 yıl geçmesine rağmen, tek bir bakanlık yetkilisiyle bu konuyla alakalı asla hiç bir araya gelemedik. Hiçbir platform üyesi bakanlık yetkilisiyle bir araya gelemedi. Ne hikmetse 1.5 ay kala alın bu planı askıya çıkarın dendi. Plana baktığımız zaman planda hiçbir farklılık yok. O günkü planın iptal ediliş gerekçesini tekrar okuyorum.  Bölgesel tüm ihtiyaçlar ve talepler dikkate alınarak, ortak bir akılla, bütüncül olarak  projelendirip planlanması gerektiği için ve bunlar yapılmadığı için planı iptal etti, istinaf mahkemesi de planlama esasları ve kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti. Kamuoyunu dikkate al demektir. 
GÜNÜBİRLİK ALDATMACASI
Değişen nedir çok net söylüyorum bir aldatmaca vardır. Sahilin İlk 50 metresinde halkın kullanımı olmalıdır. Halk burayı yıllardır bekliyor, koruyor kolluyor, halka ait kullanılacak günübirlik alanlar olmalıdır dedik. Bunu bertaraf etmek için 1inci 50 metre, ve 2inci 50 metreyi kıyıda koymuşlar ama kurnazca söylemekte imtina etmiyorum, kurnazca plan notlarıyla o tahsisi alacak şahsa, işletmeciye verecek şekilde dizayn etmişler. Aşağısı alacak öndeki günübirlik alanı da kendi uhdesinde direk alabilecek olarak altlık oluşturulmuş. Bu şekilde planlamışlar.  Bu aldatmacadan başka bir şey değil. 
PLANDA YANGIN UÇAK PİSTİ VE YAT LİMANI DA YOK
Oranın bu şekilde planlanmasını neden istemiyoruz. Bu toplumun bizi yönetenlerin, bakanlar da dahil olmak üzere sıfatı hiç önemli değil, önceliklerinin olması gerekli. 
Doğa bize ders verdi, Karadeniz seliyle ders verdi, en son depremle ders verdi. Beni hesaba kat dedi. Geçmişte yaşadıklarımızı önüne koy diye defaatle hatırlattı doğa. Biz ne yaptık hiç umursamadan, yangında görev yapan ormanın uçak pistini Antalya Orman İl Müdürlüğünün il binasını yapmak karşılığında taahhüt ederek bakanlığa golf sahasının içine dahil etmesi koşuluyla bakanlık olarak verdik. Hakkınız var mıydı? Yangında o pist olmasaydı, yangın helikopterleri, uçakları nasıl nereden hareket edecekti. Yarın ihtiyacımızın olmadığının garantisi var mı. Yoktur. 
Bizi yönetenler adı bakansa da bunları düşünmek zorundasınız. O ceket sizi şaşırtmasın. Yarın o ceket yok. o kaftan yarın yok. Bizim önceliklerimizi hesaba katmak zorundasınız. Adınız makamınız her ne olursa olsun. Orada 800 dönüm orman var. 1 ağaca gıptayla baktığımız, 70 bin hektar alanın yandığı bir kentte 800 dönüm çam alanını yok farz etmeye kimin ne hakkı var? Makamı ne olursa olsun benim kentimin güzelliklerini yok farz edeni şahıs olarak, kent olarak yargılarım. Ben yaptım oldu diyemezsiniz. 
Bakın orada yine 12 ay kentin ekonomisine ticari hayatına, istihdamına katkı yapacağını bildiğimiz, yıllardır beklediğimiz, geçmiş süreçte kavgayla ulaştırma bakanlığının planına konan liman da kaldırıldı. Gerekçe ne, bunu bizzat duydum. Golf müşterisi liman marina müşterisinden rahatsız olur gerekçesiyle plandan kaldırılmış. Bunu bu toplum sorgulayacak. 
KAYITSIZ KALMADIK DİYE CEZALANDIRILIYORUZ
Gerçekten kent olarak rahatsızlıklarımız var. Burası çeşitliliğine rağmen, Sağduyulu, beraber yaşamayı bilen son derece huzurlu bir kent. Hiçbir kimse bizi cezalandırmasın. Doğrularımızın kavgasını veriyoruz diye bizi cezalandırmak makamı konumu ne olursa olsun kimsenin hakkı da değil, haddi de değil. Ulualan’daki 2018’deki duruş neyse bize neye mal olacaksa aynı duruşu artırarak koyacağız. Burayı duyun dinleyin, canlı yayınlanıyor. 
Kentin yüzde 99’unun direndiği, yüz bin imza topladığı, hayır burası çocuklarımızın dediği bir yerde bizim kayıtsız kalmamızı bekleyemezsiniz. Kayıtsız kalmadık diye bizi cezalandıramazsınız. Ama bilmenizde yarar var, Manavgat 2018'den beri Turizm Bakanlığı tarafından cezalandırılıyor arkadaşlar. Bunca zamandır tek bir bakanlık yetkilisiyle görüşemedik., Yönetici emeğe saygı göstermeli, bencil olmamalı, yönetici halkın kendine verdiği yetkiyi, tehdit unsuru olarak kullanmamalı. Manavgat Belediyesi halkın sesini duyurduğu bir makamdır. Burayı yok farz edemezsin, hiç cezalandıramazsın. Günü geldiğinde halk da seni cezalandırır. 
SİDE’DEKİ EMEĞİMİZİN ÜSTÜNE YATAMAZSINIZ
Side’yi de aynı kapsamda yorumluyorum. Dünyanın izlediği, belediyelerin, üniversitelerin yerinde izlediği devasa bir dönüşüm yapıyoruz. Bundaki en büyük pay, bölgenin mülkiyet sahipleri, esnaflarındır. Özveriyle bir tek kolluk kuvveti kullanmadan, yüzlerce binayı yıkarak, dönüştürdük yeniledik. Bir tek levha koymadık. Side’ye sezonda iki kere geldi sayın bakan ve Side’yi ilk defa gördüğünü esnafın içinde zikretti. 
Bu ayıp değil ama ilk defa geldiğin bir yerde Manavgat Belediyesi’nin canhıraş 8-9 yıldır verdiği emeği, mücadeleyi yok farz etmeni de gerektirmiyor. Televizyona çıkıp da Manavgat’ı yok farz etmişsiniz, Side’deki emeği de yok farz ederek  “bakanlık olarak biz Side’yi dönüştürüyoruz diyemezsin” emeğin üstüne yatamazsınız. 
Her tarafı çirkince bez afişlerle, brandalarla bakanlık tabelalarıyla donatamazsın. Bu emeği gölgelemez, buna mutlaka biz izin vermeyiz. Oradaki asıl emek Manavgat belediyesinin yöre halkının, esnafın, yatırımcınındır. İki etapta yollarını, yangın hidrantlarını, yönlendirmeleriyle yönetmeliklerle çalışma sistemini kurgulamışız, herkesi içine dahil ederek bütün binaları dönüştürmüşüz, bir kere bile teşekkür etmek aklınıza gelmiyor, “bunu biz yaptık” diyorsunuz. 
Yok öyle dünya. Yok öyle dünya. Bunları biz dile getireceğiz, dile getirmeye de devam edeceğiz. Manavgat Side’siyle doğasıyla, ırmağıyla bizim. Buranın karar mekanizmasının merkezinde halk vardır, halkın kendi yetiştirdiği evlatlar vardır, nereden gelirse gelsin bu kentte emeği olan, burada nefes alan herkesindir. Padişah fermanı gibi karar veremezsiniz. Buna izin vermeyeceğiz. 
ZABITA KULÜBEMİZİ KALDIRMAK İSTİYORLAR, KUDEB’E OLUR VERMİYORLAR
Side’de aynı turizm bakanlığı girişte bulunan Zabıta Kulübemiz var. Zabıta kulübesi belediye hizmet alanıdır. Bütün kamera sistemi, jandarma hep oradadır. Ama bizi Ulualan’dan dolayı cezalandırma adına işgalcisin burayı boşalt diye biye yazı gönderdi. Allahtan reva değil. Çekin dediğimiz zaman Side çöker, turizm çöker. Bizim boğazımıza ip atmaya çalışanlara hatırlatmak istiyorum. Side’deki aktivite alanımız olan Kültür evimizi de almak istiyorlar. Aynı bakanlık ören yeri olan belediyelerin yasal mecburiyetidir KUDEB için olur vermiyorlar. 3 yıldır KUDEB kurduk, bakanlıktan olur almaya çalışıyoruz. Ama yasal mecburiyetimize bile olur vermiyorlar. 
ULUALAN’IMIZA DOKUNMA, SİZE ORAYI YEDİRME TARAFTARI DEĞİLİZ
Side’de hızımızı kesen bakanlıktır. 1.5 yıl planı uygulamamıza engel oldu. 400 m2 bir arsanın 4’de 1 hissesinin bir dilekçesi nedeniyle siyaseten dur bakalım dediler. 100 metrekarelik kişinin dilekçesiyle Taş oynatamadık. Aynı bakanlık “Side’de hizmeti ben yapıyorum” diye tabelalar asıyor. Sen yap, sen yapmış ol ama Ulualan’ımıza dokunma. Side’yle ilgili kent halkı herşeyi biliyor, ama Ulualan bizim yumuşak karnımız, hassasiyetimiz. 
Size orayı yedirme taraftarı asla değiliz. Buna gücünüz yetmez, kafanızdan bunu çıkarın. Yasal boyutta, anayasal hak olan her türlü imkanı kullanarak bunu asla ve asla müsaade etmeyeceğiz. Orası çocuklarımızın geleceği arkadaşlar, orayı yok edemeyiz. Orası Manavgat’ta 12 ay turizmin tek ve son şansı. Bir kez daha sözlerimi bitirirken, makamı, mevki, sıfatı, ünvanı her ne olursa olsun, bize eziyet etme, bizi bazı şeylere mecbur kılma, elimize boynumuza pranga vurma hakkını hiç kimseye vermiyoruz. Çünkü burası Manavgat. “
* FERUDUN ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.04 08:35:54
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






JUDO VE GÜREŞ TAKIMINDAN, BAŞKAN ŞAHİN’E ZİYARET

Aksu Belediye Spor Kulübü Judo ve Güreş Takımı, Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin’i makamında ziyaret etti.

Judo ve Güreş Takımı sporcuları, Aksu Belediye Spor Kulübü Başkanı Mehmet Selvi ve teknik ekiple birlikte; Belediye Başkanı Halil Şahin’i makamında ziyaret etti.  Spor Kulübümüz her geçen gün başarılarını artırmaya devam ediyor diyen Kulüp Başkanı Mehmet Selvi; “Balıkesir’ de gerçekleştirilen müsabakalarda Türkiye şampiyonu olan Judo Takımımız ve Çarşamba günü Kırkpınar Yağlı Pehlivan Güreşleri’ne uğurlayacağımız güreş takımımızla birlikte Belediye Başkanımız Halil Şahin’i ziyaret ettik. Bize her geçen gün yeni sevinçler yaşatan tüm sporcularımız ve kulüp yönetimimiz adına; Aksu Belediye Başkanımız Halil Şahin başta olmak üzere teknik ekibimize, sporcularımıza ve bizlere destek veren, bizleri yüreklendiren herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.
Sporcularla tek tek ilgilenen Başkan Şahin ise “Balıkesir’de gerçekleştirilen müsabakalarda Türkiye şampiyonu olarak bizleri gururlandıran Judo Takımımızı canı gönülden tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. İlçemizi en iyi şekilde temsil edeceğine yürekten inandığım güreş takımımıza da Kırkpınar’da başarılar diliyorum” dedi. -BLD.BSN.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.03 17:39:59
Son Düzenlenme Tarihi :





Zeytinde yüzde 50 oranında rekolte kaybı yaşandı

Zeytinde yüzde 50 oranında rekolte kaybı yaşandı. Antalya Ticaret Borsası (ATB), zeytin hasadı öncesinde Zeytin ve Zeytinyağı Sektörel Analiz Toplantısı düzenledi.
ATB Başkan Vekili Halil Bülbül, toplantıda yeni zeytin sezonunun hayırlı olmasını diledi. Her yıl zeytin hasadı öncesinde sektörel..

Zeytinde yüzde 50 oranında rekolte kaybı yaşandı. Antalya Ticaret Borsası (ATB), zeytin hasadı öncesinde Zeytin ve Zeytinyağı Sektörel Analiz Toplantısı düzenledi.
ATB Başkan Vekili Halil Bülbül, toplantıda yeni zeytin sezonunun hayırlı olmasını diledi. Her yıl zeytin hasadı öncesinde sektörel analiz toplantısı düzenleyerek zeytin ve zeytinyağı üretiminde, hasadında ve ticaretinde yaşanan sıkıntıları gündeme aldıklarını ve çözüm önerileri sunduklarını kaydeden Bülbül, toplantı çıktılarının ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla paylaşıldığını belirtti. Antalya’da geçen yıl zeytin üretiminin rekolte ve kalitede çok iyi bir dönem geçirdiğini hatırlatan Halil Bülbül, bu yıl zeytinde hasat düşüklüğü olduğunu ifade etti. Antalya’nın zeytinde tarihi geçmişe dayanan derinliğe sahip bir kent olduğuna dikkat çeken Bülbül, “Tek eksiğimiz birlikte hareket etmek. Zeytinimizi katma değerli şekilde nasıl değerlendirebiliriz, buna yoğunlaşmalıyız. Bunun için birlikte hareket etmeliyiz” diye konuştu.

Tağşişli yağ tehlikesi
ATB 4. Meslek Komitesi Üyesi Zafer Tan, zeytinde yüzde 50’ye yakın rekolte kaybı beklediklerini belirterek, dünyada zeytin üretiminde sıkıntı yaşandığını bildirdi. Rekolte kaybı nedeniyle zeytinyağı fiyatlarının artacağını anlatan Tan, “Fiyat yükseldikçe tağşiş oranı artıyor. Tüketici tağşişli yağ konusunda dikkatli olmalı” dedi. Zafer Tan, zeytin sıkımında kullanılan makine ve ekipmanların döviz üzerinden temin edildiğini belirtirken, enerji gibi girdilerin de etkisiyle zeytinyağı sıkım maliyetlerinin artacağına dikkat çekti.

"Antik çağdan işlememiz var ama zeytinyağı markamız yok"
Zeytinyağı fabrikası sahibi Mustafa Fettahoğlu, Akdeniz bölgesinde zeytin ve zeytinyağının önemine dikkat çekerken, “Bölgemizde kuraklık olsa dahi bizi en son terk edecek olan zeytindir. Herhangi bir kuraklık durumunda buğday, susam olmaz ama zeytin bizi bırakmaz” dedi. Buna rağmen zeytin ve zeytinyağına sahip çıkamadığımızı söyleyen Fettahoğlu, “Antik dönemlerden kalma zeytinyağı işleme tesislerimiz var ama zeytinyağında marka değiliz. Bunda bir gariplik yok mu? Biz zeytinde yeni değiliz, yüzyıllardır zeytini işleyen bir toplumuz. Ama bu işe yeni girmişiz gibi beceremiyoruz. Zeytinyağında markalaşma çalışmalarını hızlandırmalıyız” diye konuştu.
Fettahoğlu, rekabeti üreticinin kendi arasında değil dünya ile yapılması gerektiğini vurguladı. Zeytinde hasat tarihinin önemine dikkat çekerken, erken hasadın yağ veriminde ciddi sıkıntıya yol açacağı uyarısında bulunan Fettahoğlu, “Zamanında hasat yapılırsa herkesin emeğinin karşılığını alır” dedi.
Toplantıya katılan sektör temsilcileri, zeytin ve zeytinyağının üretim maliyetleri, sıkım ücreti, fiyatı, işçilik sıkıntısı, pazarlanması ile zeytinyağındaki markalaşma çalışmalarını değerlendirildi.
Toplantıya, ATB Yönetim Kurulu Üyesi Ragıp Gök, ATB 4. Meslek Komitesi üyeleri ile sektör paydaşları katıldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.03 15:56:32
Son Düzenlenme Tarihi :