SON DAKİKA

logo

Milletvekili Aday Adayı Osman Zinnur Abay’dan 6 alanda proje

Antalya’da MHP’den Milletvekili Aday Adayı olan Osman Zinnur Abay, 6 alandaki projelerinden bahsetti.
28. Dönem Milletvekilliği seçimlerinde, Antalya’da MHP’den aday adaylığını açıklayan Osman Zinnur Abay, imar, bayındırlık, ekonomi, sağlık, eğitim ve hukuk alanlarından projelerinden bahsetti. Eğitim aldığı uzmanlık alanlarıyla ilgili görülen sorunların çözümünde gerekli altyapı ve maliyetlere ilişkin detaylı bir çalışma yaptığını aktaran Abay, ülkenin geliştirilmesinde çaba gösterip bu çabayı mecliste taşımayı umduğunu söyledi.
Abay, yerel yönetimlerce plan tadilatı yapılarak Türkiye genelinde uygulanan İmar Kanunu ve Yönetmeliklerinin uygulanamaz hale getirildiğine dikkati çekerek, “Bu plan tadilatı ile bir emsal olan yerlerin iki veya üç emsale çıkartılarak 20 bağımsız bölüm yapılacak yere, 100 bağımsız bölüm yapılması ve bir de buna kat yüksekliği eklenerek bölgedeki yeşil alanları, sosyal donatı alanları, okul yerleri ve yollar kullanılamaz duruma gelmiştir. Tüm bunları engellemek için tek İmar Yasası ve tek İmar Yönetmeliği yapılması ve kesinlikle değiştirilmeyecek hale getirilmesi, rant kapılarının kapatılması, vatandaşın daha fazla yeşil alan ve sosyal donatı alanları kullanmasının sağlanması gerekir. Bunlarla ilgili detaylı çalışmalarımız mevcut, Antalya ili özelinde detaylı bir projemiz bulunmaktadır” dedi.
Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde, Deprem Yönetmeliğini kapsayacağını vurgulayan Abay, “Çevre Şehircilik İl Müdürlüklerinin, sözleşmedeki tarafları koruyacak şekilde OMBUDSMAN olarak görev alması ve bununla birlikte yargı yükünün azaltılması sağlanabilecektir. (Detaylı projemiz hazırdır.) İnşaatların yapımında yapı denetim şirketlerinin kapatılıp tüm görevlerini Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne verilerek belediyelerle il müdürlükler arasında denetim sağlanabilecektir. Belediye İmar Komisyonlarında yer alacak meclis üyelerinin teknik uzman fakülte mezunu olma zorunluluğu getirilmesiyle alınan kararların, yapılacak işlerin hakka ve hukuka uygun olması sağlanmış olacaktır. Belediye Meclislerinde imara yönelik alınan kararların Bakanlık onayından geçmesi. Belediyelerce yeni yapılacak imar planlarının dışarıdan şehir plancıları ve haritacıları tarafından değil, bizzat belediye uzman ekiplerince yapılması ve yapılan bu imar planlarının yine Büyükşehir Belediye Meclisinden sonra Bakanlık onayından da geçmesi gerekmektedir” diye konuştu.

"Kentsel dönüşüme ilk önce çok riskli yapılardan başlanacaktır"
Kentsel dönüşüm konusunda projelerinden bahseden Abay, “1999 ve öncesi Yapı Ruhsatlı yapıların deprem sınıflarına göre kentsel dönüşümün parsel bazında değil, ada bazında yapılması zorunlu kılınacak, böylelikle sosyal donatıların, yeşil alanların fazlalaştırılması, okul yerlerinin çoğaltılması, mevcut yolların ada bazında yapıldığından yolların genişletilmesi sağlanabilecektir. Kentsel dönüşüme de ilk önce çok riskli yapılardan, ulaşım sıkıntısı çekilen ve sosyal donatıları az olan bölgeden başlanacaktır” ifadelerine yer verdi.
Bilirkişi yönetmeliğini düzenlemesine ilişkin ise Abay, “Nitelikli bilirkişi eğitimi ile ilgili düzenleme yapılarak bilirkişilerin alanında sınavla göreve getirilmesi” derken, Sulh Hukuk Mahkemelerinde taşınmaz, kira uyuşmazlıklarının çözümüne ilişkin gerçekleştirecekleri projeyle mahkemenin iş yükünün azaltılması, kiracı ve kiralayan ile ilişkinin yeniden düzenlenerek belli bir standart çerçevesinde işlevsel hale getirilmesi, bölgesel ve mahalle bazında emlak vergi artış oranlarının düzenlenmesi, gibi düzenlemeler yer aldığını belirtti.
Abay diğer proje başlıklarını ise şöyle sıraladı:
"İdare mahkemelerinde mahkeme başkanı ile birlikte üyelerden en az birinin hukuk fakültesi mezunu olması. Özel ve ihtisas mahkemelerinde görev yapacak hakimlerin ayrıca alanında en az yüksek lisans eğitimi alma veya ikinci bir fakülte mezunu olması. İdari davalarda adli yardım (teknik) müessesinin vatandaş lehine geliştirilmesi. İhale Kanunu’nun tamamen kaldırılıp yeniden yapılması ve sürekli değiştirilmesinin engellenmesi. İhaleye katılım şartları ve ihale yönetiminin kesin net ve bilinebilir hale getirilmesi, ihaleye katılım yönünde ulaşılabilirlik sağlanması ve kamu yararının öncelenmesi, ihalenin fiyat bazında değil kalite bazına tekliflerin değerlendirilebilir hale getirilmesi ve yerli üretim malzemelerin ihalelerde öncelikli hale getirilmesi. Ticari hayatın güvenliğini sağlamak adına karşılıksız verilen çeklerde bankaların sorumlu hale getirilmesi. Sermaye şirketlerine (işletme, iktisat, kamu yönetimi mezunlarının) kamunun denetçi olarak görevlendirilmesi. Şirketlerin bilançolarının ve yapılan işlemlerinin kontrolüyle şirketlerin geliştirilmesi, denetlenmesi, kredilendirilmesi. Yatırım yaparken gerekli desteğin verilebilmesi için bu denetçilerin denetleme raporlarının esas alınması (Bunun sonucu, sahte fatura, usulsüz ticari işlemlerinin ortadan kaldırılarak samimi bir şekilde ticaret yapmak isteyen insanların desteklenmesi). Şirketlerin yaşam sürelerinin uzatılması ve uluslararası çapta rekabet edebilir hale getirilmesi."
Abay, son olarak Antalya bazlı projelerini de, "Antalya-Konya, Antalya-Isparta arasındaki duble yolların ivedi olarak tamamlanması. Antalya-Mersin arasındaki çevre yolunun tamamlanması. Kumluca, Finike, Demre ve Kaş duble yolunun ivedi olarak tamamlanması. Korkuteli-Elmalı duble yolunun tamamlanması. Antalya-Konya yolunun tamamlanmasıyla birlikte hızlı tren hattına hızlı bir şekilde katılması. Şehrin ortasında kalan ve belediyelerce imar uygulaması yapılmayan bölgelerin bakanlık sorumluluğuna alınıp ivedi olarak imar planlarının yapılması. Şehrimizde kira artışı konusunda çözüm üretecek projeler geliştirilmesi” şeklinde madde madde sıraladı.
Abay, belirttiği projelerin detaylı planlarının mevcut olduğunu belirterek, halk tarafından yetki verilmesi durumunda mücadelelerini ülke lehine olacak şekilde gerçekleştirmek için kolları sıvadıklarını da sözlerine ekledi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.04 16:17:52
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Bakan Ersoy: “2030 yılında tüm turizm tesisleri Sürdürülebilir Turizm Sertifikası’na sahip olacak”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye’nin Ulusal Sürdürülebilir Turizm Programı çerçevesinde 2030 yılına kadar ülkedeki tüm turizm tesislerinin Sürdürülebilir Turizm Sertifikası’na sahip olacağını iletti. Bakan Ersoy, şu ana kadar toplam belge ve sertifika alan işletme sayısının ise bin 584’e ulaştığını sözlerine ekledi.
Sürdürülebilir seyahat ve turizm için global standartları belirleyen ve bu standartların uygulanırlığını yöneten Global Sürdürülebilir Turizm Konseyi’nin (GSTC) her yıl farklı ülkede düzenlediği Sürdürülebilir Turizm Konferansı, Antalya’da başladı. Bu yıl ilk kez Türkiye’de düzenlenen ve GSTC’nin “imza etkinliği” niteliğindeki konferans, sürdürülebilir seyahat ve turizmin geliştirilmesi ve tanıtımına dahil olan tüm turizm paydaşlarını Akdeniz’in turizm cenneti olan Antalya’da buluşturdu.

"Konferans ile sürdürülebilir turizmle ilgili dünya çapında çok önemli kazanımlar elde edilecek"
Konferansın açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, GSTC’nin imza etkinliği niteliğinde olan ve sürdürülebilir turizm alanında dünyanın en yetkin uzmanları ile kanaat önderlerinden oluşan konuşmacıları ve katılımcıları bir araya getiren bu önemli konferansın ilk kez Türkiye’de düzenlenmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Konferans ile sürdürülebilir turizmle ilgili dünya çapında çok önemli kazanımlar elde edileceğini ve böylece GSTC 2023 Küresel Sürdürülebilir Turizm Konferansı’nın tüm katılımcılar için değerli bir bilgi ve fikir alışverişi platformu olduğunu söyleyen Ersoy, konuşmasında Türkiye’nin COVID-19 salgını sırasında hayata geçirdiği Güvenli Turizm Sertifika Programı’na ve daha sonrasında GSTC ile imzalanan iş birliği anlaşmasına da yer verdi.

"Türkiye’nin mavi bayraklı plaj sayısı 531’e yükseldi"
Türkiye’nin bu çalışmalarla global çapta örnek teşkil ettiğini belirten Bakan Ersoy, ülkenin sürdürülebilir seyahat ve turizm konusunda yaptıklarının bununla sınırlı kalmadığını da sözlerine ekledi. Ersoy, Türkiye’nin mavi bayraklı plaj sayısının 531’e yükseldiğini, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kayıtlı 19 miras alanı bulunduğunu, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne en çok unsur kaydettiren ilk 3 ülke arasında yer aldığını ve Bisiklet Dostu Konaklama Tesisi Sertifikası kriterlerini karşılayan 42 konaklama tesisine sahip olduğunu söyledi. Bakan Ersoy, sürdürülebilirlik konusunda atılan adımlara Türk mutfağını da ekleme gayretinde olduklarını belirtti ve ayrıca Rami Kütüphanesi, İzmir Kültür Sanat Fabrikası ile Adana Müzesi’nin Biosphere sertifikasına sahip olduklarını da sözlerine ekledi.

2030 yılına kadar ülkedeki tüm turizm tesislerinin Sürdürülebilir Turizm sertifikasına sahip olacak
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Türkiye’nin Ulusal Sürdürülebilir Turizm Programı çerçevesinde 2030 yılına kadar ülkedeki tüm turizm tesislerinin Sürdürülebilir Turizm Sertifikası’na sahip olacağını iletti. Bakan Ersoy, 8 Mayıs ise bin 382 işletmenin 1. Aşama Belgesi aldığını, 3. Aşama Belgesi alan işletme sayısının 202, toplam sayının bin 584 olduğunu ve program çerçevesinde yüzde 100 uygunluk belgesi almaya hak kazanan tüm tesislerin, Bakanlık ve TGA internet siteleri ile Türkiye’nin resmi turizm platformu GoTürkiye’de duyurulduğunu belirtti.

“Turizm büyümesini tehdit eden zorluklar değişmedi”
Konferansın açılışında konuşan GSTC Başkanı Luigi Cabrini ise, sektörün küresel zorluklarla mücadele etmesinden duyduğu rahatsızlığı paylaşarak, şunları söyledi:
“Turizm büyümesini tehdit eden zorluklar değişmedi. İklim değişikliğinin etkileri giderek daha görünür hale geliyor, plastik okyanus ve nehirleri kirletiyor, su kıtlığı artarken, biyoçeşitlilik azalmaya devam ediyor. Turizm, sömürüyü önleme, insana yakışır işi teşvik etme ve erişilebilirliği artırma konusunda gelişmelidir. Toplumlara yarardan çok zarar getirdiği algılanan bir turizme geri dönemeyiz ve dönmek de istemiyoruz.”
Cabrini, Türk yetkililere de şükranlarını dile getirdi ve, “Türkiye’nin turizm yetkililerine yalnızca bizi davet ettikleri için değil, aynı zamanda ulusal sürdürülebilir turizm planı geliştirmek için gösterdikleri iddialı ve ileri görüşlü taahhüt için şükranlarımızı sunuyorum" dedi.

“Antalya’ya getirmekten mutluluk duyuyoruz”
GSTC CEO’su Randy Durban ise GSTC’nin 2023 Küresel Konferansı için Türkiye’de ağırlanmaktan onur ve mutluluk duyduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, ulusal sürdürülebilir turizm programı ile cesurca hareket etti. Türkiye’de ve dünyada turizmi daha sürdürülebilir hale getirmenin zorluklarına yönelik çözümlerin paylaşılmasını teşvik etmek için küresel topluluğumuzu Antalya’ya getirmekten mutluluk duyuyoruz.”
GSTC Sürdürülebilir Turizm Konferansı’nın, kamu sektörü, oteller, tur operatörleri, şirketler, akademisyenler, kalkınma ajansları, online seyahat acenteleri ve sivil toplum kuruluşlarının dahil olduğu 45 ülkeden 300’de fazla kişinin katılımıyla düzenlenen ve 4 gün süren konferans programında, birçok eğitim, interaktif çalıştay, toplantı ve sosyal etkinlik yer aldı. Katılımcılar, konferans programı ile sürdürülebilir turizmin geliştirmesi ve tanıtımında uzmanların pratik deneyimlerinden faydalanma imkânı bulurken aynı zamanda Türkiye’nin seyahat cenneti Antalya’yı da keşfetme şansı elde etti.

GSTC sürdürülebilir turizmde küresel standartları belirliyor
Dünyanın en üst çevre ve sürdürülebilirlik platformu olan Global Sürdürülebilir Turizm Konseyi, GSTC Kriterleri olarak da bilinen seyahat ve turizm alanında sürdürülebilirlik sağlamak için oluşturulan küresel standartları düzenliyor ve güncelleyerek yönetiyor. Kâr amacı gütmeyen bağımsız kuruluş, bu kriterler ile sürdürülebilir turizme dair ortak bir anlayış oluşturmayı hedefliyor.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.10 12:57:47
Son Düzenlenme Tarihi :





“İş Sağlığı ve Güvenliği” ATSO’da konuşuldu

ATSO 42. Grup Mes­lek Ko­mi­te­si­nin ta­lep­le­ri doğ­rul­tu­sun­da, ATSO Aka­de­mi ça­tı­sı al­tın­da ger­çek­leş­ti­ri­len ‘İş Sağ­lı­ğı ve Gü­ven­li­ği Eği­tim’ prog­ra­mı ATSO Kon­fe­rans Sa­lo­nu’nda ger­çek­leş­ti.
An­tal­ya Ti­ca­ret ve Sa­na­yi Odası bün­ye­sin­de­ki mes­lek ko­mi­te­le­ri ta­ra­fın­dan dü­zen­le­nen eği­tim prog­ram­la­rı zin­ci­ri, ‘İş Sağ­lı­ğı ve Gü­ven­li­ği Eği­tim’ prog­ra­mı ile sürdü. 
42. Grup (Uz­man­laş­mış Des­tek Hiz­met­le­ri) Mes­lek Ko­mi­te­si’nin ta­lep­le­ri doğ­rul­tu­sun­da ATSO Aka­de­mi’nin des­tek­le­riy­le ha­zır­la­nan eği­tim prog­ra­mı­na A sı­nı­fı İGU Ma­ki­ne Yük­sek Mü­hen­di­si Hakan Er­do­ğan, A sı­nı­fı İGU Ma­ki­ne Mü­hen­di­si Bedri Tekin, B sı­nı­fı İş Gü­ven­li­ği Uz­ma­nı Meh­met Aksan, İş Sağ­lı­ğı ve Gü­ven­li­ği Mü­fet­tiş­le­ri Der­ne­ği Baş­ka­nı Dr. Meh­met Te­ke­li­oğ­lu ko­nuş­ma­cı ola­rak ka­tıl­dı. 
ATSO Yö­ne­tim Ku­ru­lu Üyesi Hakan Pa­ka­lın, “İna­nı­yo­rum ki he­pi­miz bu­ra­dan son de­re­ce de­ğer­li bil­gi­ler­le ay­rı­la­ca­ğız. Bu top­lan­tı­yı dü­zen­le­yen ko­mi­te­yi ve bu­ra­ya kadar gelen de­ğer­li ho­ca­la­rı­mı­zı ve siz ka­tı­lım­cı­la­rı saygı ve sevgi ile se­lam­lı­yo­rum” dedi.
BEDRİ TEKİN, “İŞ KA­ZA­LA­RI NEDEN ÖN­LE­NEMİYOR”
Açı­lış ko­nuş­ma­sı­nı ger­çek­leş­ti­ren ATSO Yö­ne­tim Ku­ru­lu Üyesi Hakan Pa­ka­lın’ın ar­dın­dan kür­sü­ye çıkan A sı­nı­fı İGU Ma­ki­ne Mü­hen­di­si Bedri Tekin, ‘İş Ka­za­la­rı Neden Ön­le­ne­mi­yor’ baş­lık­lı su­nu­mu­nu slayt gös­te­ri­si eş­li­ğin­de yaptı. Mes­le­ki ve ya­şan­mış tec­rü­be­le­riy­le an­la­tı­mı­nı sür­dü­ren Tekin, iz­le­yen­le­rin so­ru­la­rı­na da cevap verdi.
HAKAN ER­DO­ĞAN SU­NU­MU­NU KAZA VİDE­OLA­RIY­LA GER­ÇEK­LEŞTİRDİ
A sı­nı­fı İGU Ma­ki­ne Yük­sek Mü­hen­di­si Hakan Er­do­ğan, ‘İş Sağ­lı­ğı İle İlgili Ulus­la­ra­ra­sı Uy­gu­la­ma­lar’ ko­nu­lu su­nu­mu­na ka­tı­lım­cı­lar yük­sek ilgi gös­ter­di. Er­do­ğan, Tür­ki­ye’yi yasa boğan dep­rem fe­la­ke­tin­de sık sık du­yu­lan ‘Dep­rem değil, bina öl­dü­rür’ sö­zü­ne, ‘Ne ala­ka­sı var. Bi­na­ya neden suç bu­lu­yo­ruz. Bi­na­yı yapan kim? İnsan değil mi?’ di­ye­rek, su­nu­mu­na baş­la­dı. Ko­nuş­ma­sı­nı dün­ya­nın fark­lı ül­ke­le­rin­de ve iş kol­la­rın­da ça­lı­şan iş­çi­le­rin gü­ven­lik ka­me­ra­la­rı ta­ra­fın­dan kayıt al­tı­na alın­mış vi­de­ola­rı­nı gös­te­re­rek devam eden Er­do­ğan, “Ka­tı­lım­cı­la­ra, 6331 sa­yı­lı iş sağ­lı­ğı ka­nu­nu­nun ül­ke­miz­de­ki uy­gu­la­ma­sıy­la il­gi­li hu­sus­lar­dan bah­se­de­rek bu bağ­lam­da da yurt dı­şın­da­ki iş sağ­lı­ğı gü­ven­li­ği­ni Rusya’daki ra­fi­ne­ri in­şa­atın­da­ki uy­gu­la­ma­lar ile ül­ke­miz­de­ki uy­gu­la­ma­la­rı­nı kı­yas­la­ya­rak bir an­la­tım ger­çek­leş­tir­dim” dedi.
ARA­MA-KUR­TAR­MA’NIN HAYATİ ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ
Eği­tim prog­ra­mı­na ka­tı­lan B sı­nı­fı İş Gü­ven­li­ği Uz­ma­nı Meh­met Aksan, ‘Dep­rem ve Arama Kur­tar­ma’ ko­nu­lu su­nu­mu­nu ger­çek­leş­tir­di. İş gü­ven­li­ği uz­man­lı­ğı kim­li­ği­nin yanı sıra aynı za­man­da AFAD gö­nül­lü­sü ol­du­ğu­nu ha­tır­la­tan Aksan, asrın fe­la­ke­ti ola­rak ad­lan­dı­rı­lan 11 ili et­ki­le­yen dep­rem­de ya­şa­dık­la­rı ve göz­lem­le­dik­le­ri­ni an­lat­tı. Dep­rem sı­ra­sın­da, son­ra­sın­da ve ara­ma-kur­tar­ma fa­ali­yet­le­ri­nin plan­lan­ma­sı ko­nu­la­rı­na de­ği­nen Aksan, ekip olu­şu­mu, olay yeri yö­ne­ti­mi ve ko­or­di­nas­yo­nu­nun hayat kur­tar­ma­da­ki öne­mi­ne dik­kat çekti.
TEKELİOĞLU, İŞ DENETİMİNİ AN­LAT­TI
İş Sağ­lı­ğı ve Gü­ven­li­ği Mü­fet­tiş­le­ri Der­ne­ği Baş­ka­nı Dr. Meh­met Te­ke­li­oğ­lu, ‘İş De­ne­ti­mi’ baş­lık­lı ko­nuş­ma­sın­da ça­lış­ma­lar hak­kın­da bilgi verdi. Ba­kan­lı­ğa bağlı ça­lış­tık­la­rı­nı an­la­tan Te­ke­li­oğ­lu, “Bir yere git­ti­ğim­de, elim­de mü­hü­rüm ve kaşem ile gi­de­rim. İş de­ne­ti­mi esas­lı, dik­kat ge­rek­ti­ren, ay­rın­tı­la­rı in­ce­lik­ler­de gizli bir ça­lış­ma ge­rek­ti­rir” dedi.
KA­TI­LIM­CI­LA­RA TE­ŞEK­KÜR PLA­KETİ
Prog­ra­mın bi­ti­min­de Bedri Tekin ve Hakan Er­do­ğan’a, 42. Gurup Ko­mi­te Baş­ka­nı Vedat Koç, Meh­met Aksan’a 42. Ko­mi­te Baş­kan Yar­dım­cı­sı Tan­zer Gül, Dr. Meh­met Te­ke­li­oğ­lu’na ise 42. Grup Mec­lis Üyesi Naci Ata­se­ven, te­şek­kür pla­ke­ti ve­re­rek toplu fo­toğ­raf ka­re­sin­de bir araya geldi.
* ATSO BASIN

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.05 11:57:52
Son Düzenlenme Tarihi :