SON DAKİKA

logo

Doç. Koşar: ”Keçe, moda dünyasında yükseliyor”

Keçenin geçmişte bir çok alanda yaygın olarak kullanıldığına dikkat çeken Doç. Sevim Tuğba Arabalı Koşar, “Keçe malzemesi, çağdaş moda dünyasında yükselen bir trend haline gelmiştir. Moda tasarımcıları, yerel üretim yapan zanaatçılarla birlikte kolektif bir çalışma sürecine odaklanmışlardır” dedi.
Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Sevim Tuğba Arabalı Koşar, Çukurova Türkoloji Araştırma Merkezi’nde (ÇÜTAM) “Geleneksel Keçe Tekniğinin Sanatsal İfade Aracı Olarak Kullanımı ve Çağdaş Yorumlamalar” konulu bir konferans verdi. Koşar, keçenin sözlük anlamı olarak, yapağı veya keçi kılının dürülüp kuvvetlice bastırılması veya dövülmesiyle elde edilen kepenek, çadır, cank, külah ve döşeme örgüsü yapımında kullanılan dokunmamış kaba kumaş (aba) olarak tanımlandığını söyledi.
Maddi kültürün en güzel örnekleri olan el sanatlarının, Türk halk kültürünü tanımlaması, çeşitliliği ve sanat değeri ile geçmişten geleceğe taşıması özellikleri ile dünya el sanatları içinde seçkin bir yere sahip olduğunu ve geleneksel Türk el sanatları ya da halk sanatlarından biri olan keçe yapımcılığının en eski el sanatı olarak nitelendirilebildiğini ifade eden Koşar, “Keçenin soğuğa dayanıklı ve su geçirmez olması, onu kullanım aracı olarak ilk sırada tutmuştur. Türkçe’de, keçe sözüne ilk kez XI. yüzyılda Kaşgarlı Mahmud’un Divân-ı Lügati’t-Türk adlı eserinde rastlanmıştır. Keçe kelimesinin, geçme-geçmek (kaynaşıp birleşmek anlamında) kelimeleri arasındaki bir ilişkiden dolayı kullanılmaya başlandığı düşünülmektedir. Keçeleme kelimesi de lifi keçeye dönüştürme sürecini ifade etmek için kullanılmaktadır. Bir çok bilim adamı ve araştırmacı keçenin tekstilin ilk örneği olduğu, iklim Özellikleri nedeniyle de muhtemelen ilk kez Orta Asya’da üretildiği konusunda hem fikirdir. M.Ö 4. yüzyıldan bu yana keçenin buluntuları, koyunun olduğu her coğrafyadaki kazıdan çıkmıştır. Özellikle Orta Asya göçerleri, keçeyi ürününü ana temel ihtiyaç olarak kullanmışlardır. Geçmişte iklim şartlarına ve yaşam tarzına uygunluğu, sağlıklı olması, nemi tutması ve yalıtıma yatkı olması özellikleri nedeniyle "çadır örtüsünden yer örtüsüne, giysilerden günlük yaşamda kullanım ve taşıma aksesuarlarına kadar birçok alanda yaygın olarak kullanılmıştır” diye konuştu.

"Günümüz sanatçılarının tercih ettiği bir sanat dal olmuştur"
Geleneksel Türk el sanatlarının sonsuz döngü içinde yer almaya ve geleceğe taşınan kültür mirasının bir parçası olmaya devam etmekte olduğunu belirten Koşar, “Geleneksel Türk El Sanattan içinde geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan keçe popüler kültür içinde, doğal, kültürel değerleri barındıran, yenilenebilir, sürdürülebilir ve ekolojik bir malzeme olması nedeniyle günümüz sanatçılarının tercih ettiği bir sanat dal olmuştur. Günümüzde birçok yerli ve yabancı sanatçı keçeyi geleneksel yöntemlerin ve kullanımının dışında farklı malzeme ve tasarımla kullanarak, çağdaş sanat dünyası içinde yerini korumasına destek olmaktadır” şeklinde konuştu.
Toplantı sonunda ÇÜTAM Merkezi Müdürü Prof. Dr. Deniz Abik tarafından Doç. Sevim Tuğba Arabalı Coşar’a bir teşekkür belgesi verildi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.25 15:01:44
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






İsmail Baha Sürelsan dua ve eserleriyle anıldı

Antalya Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı kurucusu bestekar ve devlet sanatçısı İsmail Baha Sürelsan ölüm yıl dönümünde dualar ve eserleriyle anıldı.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı kurucusu bestekar, devlet sanatçısı İsmail Baha Sürelsan için ilk olarak Sürelsan'ın Uncalı Mezarlığı'ndaki kabri başında Yasin-i Şerif okutuldu. Buradaki törene Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Deniz Filiz, Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Önder Bilgin, yakınları, talebeleri ve sevenleri katıldı. 
ANMA PROGRAMI DÜZENLENDİ
Akşam ise sanatçı için Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) anma programı düzenlendi. Geceye Onur konuğu olarak İsmail Baha Sürelsan'ın yeğeni; İstanbul Belediye Konservatuvarı İcra Heyeti Ses Sanatkârı İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı’ndan Emekli Öğretim Görevlisi Nurten Erpek de katıldı. Erpek, düzenlenen gece için Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'e teşekkür etti. 
ÖZLEMLE ANILDI
1957 yılında kayıt edilen Şevkefzâ makâmında “Yine bir bâd-ı hazân esti güzel bahçemize” isimli eserin dinletilmesiyle başlayan program, moderatörlüğünü İsmail Baha Sürelsan'ın öğrencilerinden Dr. Mehmet Emin Kakan'ın yaptığı yine İsmail Baha Sürelsan'ın öğrencileri olan Av. Deniz Filiz, Özgen Gürbüz ve Aydemir Tuncerin katılımıyla gerçekleşen söyleşiyle devam etti. 
UNUTULMAZ ESERLERİ SESLENDİRİLDİ
İsmail Baha Surelsan’a dair hatıraların ve hocanın eserleri üzerine gerçekleşen söyleşiye, Şef Aydemir Tuncer Türk Sanat Müziği İcra Heyeti de eşlik ederek, ünlü bestekârın eserleri seslendirildi. Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Av. Deniz Filiz de gecede şarkı söyleyerek hocasını andı. Gecenin sonunda ise katılımcılara plaket takdim edildi. -HABER MERKEZİ


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.13 11:45:46
Son Düzenlenme Tarihi :





Antalya’da kadınların topraksız tarımla mavi yemiş hasadı başladı

Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş(blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
Türkiye’nin en önemli örtü altı üretim merkezi Antalya’da domates, salatalık, patlıcan, biber ve kabak gibi ürünlerin yanında son dönemde topraksız tarımla mavi yemiş üretimi de ön plana çıkmaya başladı. Dünyada blue barry adı verilen ürün bu yıl ilk kez sera içinde yetiştirilmeye başlandı. Her ay üretim yapılması hedeflenen ürün Avrupa ülkelerine de ihraç edilmeye başlandı.
Yüksek Ziraat Mühendisi Ayfer Hız, "Dünya’da blue barry olarak bilinen Mavi Yemiş üretimi yapmaktayız. Bizim bahçemizde bulunan bitkiler, İspanya’dan getirttiğimiz fidanlardır. Bu yüzden oldukça kaliteli verimler almaktayız. Tabiki de doğru üretimle. Tüm bitkilerimiz açık alandaydı, bu sene bir kısmını örtü altına aldık. Bu sayede üretim periyodunu biraz daha öne çekmiş olduk. Yine verimimiz de artış oldu. Ülkemizde yaklaşık 9 aylık bir üretim periyodu mevcuttur. İlerleyen zamanlarda yılın hemen hemen her ayında üretim yapma potansiyeline sahibiz. Üretmiş olduğumuz mavi yemişler artık ihraç edilen ürünler arasında yer almakta. Avrupa ülkelerine ürün gönderilmekte. Bizim kendi ürünlerimiz daha lezzetli daha iri, kalibresi daha yüksek. Ömrü daha uzun olmakta. Çünkü bizim nakliye süremiz kısa. Hasatın aynı gün içinde amblajını yapıyoruz, aynı gün içinde paketlenerek marketlere ya da müşterilere ulaşmış oluyor. Biz örtü altı üretime Şubat ayı son haftasında başlıyoruz. Önümüzde ki yıl bu süreç daha da öne çekilecektir. Açık alanda bu süreç Temmuz ayına kadar sürecektir. Mavi yemişlerimizi iki parmak tekniğiyle eldivenleri giyerek hijyenik kontroller ile toplanılmakta. Özenle hanımların toplamış olduğu ürünler, paketlenip aynı günde tüketiciye ulaşmış oluyor. Bahçemizde 27 dekar alan içinde yaklaşık 9 bine yakın saksımız mevcut. Sksı başı 4 - 4.5 kg ürün beklemekteyiz. Marketlerde 125 gramı 43 ile 45 lira arasında satılıyor" şeklinde konuştu.
Kadın işçilerden Özlem Kabakçı ise "Sabah burada 06:00 gibi işe başlıyoruz bayanlarla birlikte. Zor değil benim hoşuma gidiyor. Arada tadına bakıyoruz, güzel tadı var. İyice olgunlaşmış mor olanlarını siyah gibi olanlarını eldivenleri takıp özenle tek tek topluyoruz sonra paketliyoruz aynı gün içinde. Arkadaşlarla bu iş güzel oluyor. İşimizi seviyoruz" ifadesini kullandı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.04 11:36:42
Son Düzenlenme Tarihi :