SON DAKİKA

logo

BORSADA ‘GÜNEŞ’E YATIRIM CW ENERJİ İLE BÜYÜYECEK

Deniz Yatırım ve QNB Finansinvest liderliğinde gerçekleştirilecek halka arzda 26-27-28 Nisan tarihlerinde 108,60 TL fiyattan talep toplanacak.

Türkiye’nin önde gelen güneş paneli üreticilerinden biri olan CW Enerji halka açılıyor. 2010 yılında Antalya’da kurulan CW Enerji’nin halka arzında 26-27-28 Nisan tarihlerinde 108,60 TL fiyattan talep toplanacak. Deniz Yatırım ve QNB Finansinvest liderliğinde, sermaye artırımı ve ortak satışı yöntemiyle gerçekleştirilecek halka arzda, şirketin çıkarılmış sermayesi 105 milyon TL’den 123 milyon 750 bin TL’ye yükselecek. Artırılacak 18 milyon 750 bin TL’lik nominal değerli pay halka arz edilecek. Halka arzda 6 milyon 250 bin TL’lik de ortak satışı gerçekleştirilecek. Halka arz sonrası CW Enerji’nin sermayesinin yüzde 20,20’si Borsa İstanbul’da (BİST) işlem görmeye başlayacak. Halka arzda 5 milyon TL’lik ek satış hakkının da kullanılması durumunda halka açıklık oranı yüzde 24,24 olacak.

 

Halka arz geliri işletme sermayesini güçlendirmeye, yatırım ve modernizasyona yönelik kullanılacak

Halka arz büyüklüğünün ek satışla birlikte yaklaşık 3,3 milyar TL olması beklenirken, sermaye artışından elde edilecek 2 milyar liralık gelir, başta işletme sermayesinin güçlendirilmesi olmak üzere yatırım ve modernizasyon harcamaları, lisanslı veya lisanssız işletmede olan GES santral alımları ile şirketin kendi tüketimine yönelik çatı ve arazi GES santralleri için kullanılacak. Ortak satışından elde edilecek gelirin büyük bölümü ihtiyaç olması halinde 30 gün boyunca fiyat istikrarı işlemlerinde kullanılacak.

Halka arza sadece Bireysel Yatırımcı ve Yurt İçi Kurumsal Yatırımcılar ortak olabilecek. Bireysel Yatırımcılara eşit dağıtım yöntemi uygulanacak. Yurt İçi Kurumsal Yatırımcılar ise talepleri için sadece Konsorsiyum Liderleri olan Deniz Yatırım ve QNB Finansinvest’e başvuruda bulunabilecekler.

 

Yatırımcılarla omuz omuza gezegenimizin geleceğine katkı sağlayacağız

Halka arz ile ilgili detayların paylaşıldığı basın toplantısında konuşan CW Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan, doğal, yenilenebilir ve sınırsız bir enerji kaynağı olan güneşin, dünyanın geleceği açısından kritik bir öneme sahip olduğunu söyledi. Sarvan, “Sürdürülebilir ve temiz bir enerji kaynağı olarak güneş, dünyamızın geleceği için büyük bir potansiyele sahip. Buradan yola çıkarak özellikle çevre bilinci yüksek ve gezegenimizin geleceği için sorumluluk alan yatırımcıların ilgisini önemsiyoruz. CW Enerji olarak 13 yılda Türkiye’de çok önemli işlere imza attık. Önümüzdeki yıllarda da birlikte büyüyeceğimiz ve bizimle beraber gezegenimizin geleceği için faydalı işler yapacak yatırımcılara kapılarımızı açıyoruz. Gelecek nesillere daha yaşanılır bir dünya bırakmak adına yürüttüğümüz çalışmalar bize ortak olacak yatırımcılarımızın da desteği ile daha da anlam kazacak” diye konuştu. 

 

Halka arz ile global rekabet için güç topluyoruz

CW Enerji’nin yıllık olarak toplam cirosunu 2022’de yüzde 374,4 artırarak yaklaşık 4 milyar 758 milyon liraya taşıdığını, net karının ise yine aynı dönem itibariyle 904 milyon TL’ye ulaştığını belirten Sarvan, şu değerlendirmede bulundu: “CW Enerji kurulduğu 2010 yılından bu yana Türkiye’de çok iyi işlere imza attı.  Toplam 44.734 metrekare alan üzerinde kurulu 28.230 metrekare kapalı alana sahip Antalya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki tesisimizde yıllık 1.800 MWp güneş paneli üretim kapasitesine ulaştık. Bunun yanı sıra yine Antalya Organize Sanayi Bölgesi 3. Kısım’da bulunan 6.747 m2 kapalı alana sahip eski üretim tesisimiz depo olarak kullanılmakta iken restore edilerek Eva üretimi tesisi haline getirilmiştir. AOSB 1. Bölge’de merkez tesisimizin hemen bitişiğinde 19.966 m2 alana sahip yeni bir yer alınarak 2023 yılı itibari ile Lityum Batarya enerji depolama sistemleri üretimi ve depo alanı oluşturduk. Tüm bunlara ek olarak ayrıca Antalya Serbest Bölge’de 2.492 m2 alana sahip yine üretim ve depolama alanımız bulunmaktadır. Bugüne kadar Türkiye’de üretilmediği için ithal etmek zorunda olduğumuz ve güneş panellerinin üretiminde önemli bir hammadde olan EVA’nın üretimine de başlayarak ithal girdi maliyetlerimizi önemli ölçüde azaltacağız. Kısacası, hem teknolojik hem de nakit akışı açısından güçlü bir yapımız var. Ancak kurumsallaşmak, global rekabette güçlü olmak için en önemli şartlardan bir tanesi. Bu anlamda kurumsallaşmak ve halka arz ile hesap verebilir şeffaf bir şirket olmak en temel amacımız. Ayrıca bugüne kadar yurtiçi talebe verdiğimiz önceliğin yanına ihracat pazarlarında da gelişim göstermeyi hedefliyoruz.” 

 

Deniz Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş. Genel Müdürü Melih Akosman ise“CW Enerji; faaliyetleri ile enerji ihtiyacını temiz kaynaklarla karşılamak için öncülük eden, güneş enerjisinin kullanımını yaygınlaştırıp, gelecek nesillere yaşanabilir bir doğa bırakmayı amaç edinmiş bir şirket. İştiraki olduğumuz DenizBank Finansal Hizmetler Grubu’nun da önceliklendirdiği, dünyamızın geleceği için sürdürülebilirliğe katkı sunan enerji yatırımlarına destek vizyonu ile örtüşen bu halka arza liderlik etmeyi çok önemli buluyoruz. Şirket, yenilenebilir enerji kaynakları arasında en yüksek potansiyel içeren güneşe dayalı faaliyetleri ile ülkemizin cari açığının azaltılmasına da önemli katkı sağlıyor. Yaygın satış kanalı ağı, tecrübeli yönetimi ve güçlü finansal performansa sahip CW Enerji’nin halka arzına QNB Finansinvest ile aracılık ediyor olmaktan mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.

 

QNB Finansinvest Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Pamir Karagöz de tüm dünyada ve ülkemizde yenilenebilir enerji ve özellikle güneş enerjisi yatırımlarının hızla artış kaydettiğini, teşvikler ve yatırımları destekleyici mevzuat değişiklikleri ile bu alanlardaki yatırımların artarak devam edeceğini belirtti. Pamir Karagöz sözlerine şöyle devam etti: CW Enerji gelişmiş üretim tesisleri ve geniş ürün yelpazesi ile sektörün öncü kurumları arasında yer alıyor. Hepimizin günlük hayatının bir parçası olan; temiz enerji, karbon ayak izi, iklim politikası, Avrupa Yeşil Mutabakatı, net sıfır karbon salımı, Paris İklim Anlaşması, karbon vergisi, sürdürülebilirlik gibi konular CW Enerji’nin faaliyetlerinin merkezinde yer alıyor. CW Enerji, panel üretim kapasitesi, ekipman tedariki ve kurulum hizmetleri ile yatırımcılarına uçtan uca güneş enerjisi ile ilgili her türlü ürün ve hizmeti sağlıyor. 26-27-28 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek olan ve Deniz Yatırım ile birlikte lider aracı kurum olarak görev alacağımız halka arz süreciyle CW Enerji’yi sermaye piyasalarına kazandırmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz.”


CW Enerji Basın Bürosu


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.25 21:16:17
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kuraklıkla boğuşan Burdur Gölü son elli yılda üçte birini kaybetti

Dünya üzerinde gerçekleşen iklim değişikliği, yanlış yapılan tarım faaliyetleri, kaçak sondajlar ve can damarları üzerine kurulan barajlar nedeniyle kuraklıkla boğuşan Burdur Gölü en yüksek olduğu 1971 yılında ki su seviyesinin üçte birini kaybetti.
Türkiye’nin 7. Büyük gölü olan ve kuraklıkla boğuşan Burdur Gölü gün geçtikçe farklı etkenlerden dolayı su kaybediyor. İklim değişikliği nedeniyle eskisi kadar yağışın olmaması, bölgede gerçekleştirilen tarımsal faaliyetlerde kaçak sondajların kullanılması, gölü besleyen derelerin üzerine barajların yapılması bunların başında geliyor. Gölün su seviyesinin en yüksek olduğu 1971 yılının Temmuz ayında su kotu 857.37 metre iken 2023 yılının Temmuz ayında ise 837.68 metreye düştü. Gölün yüzey alanı ise en dolu olduğu dönemde 17 bin 998 bin 210 hektar iken günümüzde 11 milyon 866 bin 192 hektara düşmüş vaziyette.

Tekne turu yapılıyordu
Geçmiş dönemlerde gölde yapılan tekne turu göl sularının azalmasıyla artık yapılamıyor. Burdur Halk Plajı’nda bulunan ve teknelere binmek için kurulan iskele suların çekilmesiyle gölün 18 metre dışında kalmış vaziyette. Günümüzde amacını yerine getiremeyen iskele vatandaşların gelip üzerinde hatıra fotoğrafı çektiği bir alan olarak kullanılıyor.
Besin bakımından zengin olduğundan ve göç yolları üzerinde bulunduğu için her yıl binlerce kuşun uğrak yeri olan Burdur Gölü, eski hareketli dönemlerinden çok uzak bir halde bulunuyor. Kış aylarında göl ile özdeşleşen Dik Kuyruk Ördeklerinin bile görünmediği gölde yaz aylarında ise parmakla sayılacak kadar az flamingolar konaklıyor.
Ramsar Sözleşmesi çerçevesinde Sulak Alanların Korunmasına yönelik olarak Haziran ayında Burdur’da toplanan akademisyenler, ve kurum müdürleri gölün eski verimli zamanlarına geri dönmesini sağlamak ve tahrip olan alanları kurtarmak amacıyla başlatılan projenin açılış çalıştayını gerçekleştirdi. Çalıştayda kurumlara düşen görevler bildirilirken sadece Burdur Gölü’nün değil Burdur’da bulunan göller yöresinin diğer gölleri hakkında da bilgilendirme ve fikir alışverişi yapıldı.

Burdur’un 1977-80 dönemi belediye başkanı Bozcu, gölü anlattı
1977- 1980 yılları arasında Burdur Belediye Başkanlığı görevinde bulunan ve başkan olmadan önce Devlet Su İşleri’nde İkmal Şefi olarak görev yaptığı dönemde Burdur’da DSİ Burdur Şubesinin açılmasını sağlayan Çetin Bozcu, belediye başkanı olduktan sonraki dönemde Burdur Gölü’ne birçok yeni faaliyet kazandırdı. Çetin Bozcu gençlik döneminde Burdur Gölünün cennet gibi bir yer olduğunu vurgulayarak “1950-54’lerde bütün aileler faytonlarla, arabalarla göle gelir çocuklarıyla yüzerlerdi. Bir ara göl nasıl olduysa yükselmeye başladı sonra nasıl olduysa göl çekilmeye başladı tabi bunların sebepleri var tabiat olayı var derlerdi ki o zamanlar hidrolog arkadaşlar bu göl her otuz senede yükselir, otuz sene sonra iner. Otuz sene sonra indi bir otuz daha oldu yine indi Burdur Gölü” dedi.

“Saniyede 800 litre su besliyordu Burdur Gölü”
Gölün su seviyesini yükseltmek için çareler aradığını belirten Bozcu “ Burdur Gölünü besleyen dereler var. En büyük dere Yarıköy, Yazıköy, Tefenni tarafından gelen Boz çay var, büyük bir su kaynağıydı çok iyi bilirim. Hidrolog arkadaşlarla orada çalışma yaptık, o zamanlarda Burdur Gölünü saniyede 800 litre su ile besliyordu. Karakent Çayı oldukça gür akıyordu, orası da besliyordu. Burdur Çayı, zamanla seller gelerek taşıyor köprülerden, sularla besleniyordu göl. Isparta, Keçiborlu tarafından seller gelirdi, Çerçin ve Kışla tarafından seller gelirdi. Şimdi artık o dereler kesilince gölün oksijeni azaldı. Günümüzde her taraf mısır tarlası oldu. Sondajları çalıştırıp duruyorlar, barajlar yapıldı, suların önü kesildi, göl susuz bırakıldı. Gölün tuzlu olmasının sebebi saf suyu yağmurlarla biriken ve yükselen gölün tebahhurla çekilip tuzların kalması neticesinde tuz oluyor. Dolayısıyla zeminine de dikkat etmek lazım. Biz yıllarca söyledik şeker fabrikasının pancar küspesinin atıkları bu gölü doldurdu. Buraya gelen balık üreten Hidrobiyoloji hocası söyledi. Gölün en derin yeri 90 metredir. Bunun 45 metresi balçık çamurdur bu gölün. Göl çekildikçe gölün tabanında çamur ve balçıklı karşılaşıyoruz. Maalesef biz gölü bu hale getirmişiz çok üzgünüm. Artık bu baraj meselelerini bir yere bırakıp Burdur’u dışardan bereketli bir kaynaktan su ile beslemek, doldurmak bunun en uygun çözümü olacaktır” şeklinde konuştu.

“Böyle giderse bu göl kuruyacak”
Belediye başkanlığı zamanında Burdur Gölü için yaptığı faaliyetlere değinen Çetin Bozcu “Burada deniz motoru yoktu, su sporları ilgili hareket yoktu biz bunları yaptık. 1 Mayıs Kabotaj Bayramları yaptık, yüzme yarışları yaptık insanları heveslendirdik. Burdur Gölü ondan sonra 45-50 beygirlik teknelerle doldu ama ondan sonra jetski sevdası başladı. Göl jetskilerle, yelkenlerle, kayıklarla karıştı. İnşallah bu göle elbet birisi sahip çıkar. Rabbim yağış verir, dereler yine taşar, barajlarla tabi bu mümkün değil ama inşallah taşar veya birisi çıkar Akdeniz’den veya Fethiye tarafından su kaynakları heba olmasın diye bu gölü besler. Gölün suyunu artırmak lazım yoksa gelirden fazla tebahhur çok bu gölde. Böyle giderse bu göl kuruyacak çünkü en derin yeri 90 metre bir yer.” dedi.

“Kimsenin balık yetişmez dediği gölde inci kefali yetiştirdik"
Belediye başkanlığı döneminde, dönemin valiliği ile birlikte gölde balık yetişmez diyenlere rağmen yaptığı çalışmalar neticesinde Burdur Gölü’nde binlerce İnci Kefali yetiştirdiğini dile getiren eski Başkan Bozcu, yaptığı çalışmanın önemine değinerek; “Ticaret odası ve dönemin valisi karar vermişler, 800 tane inci kefali bidonlarla oksijen takviyesi ile getirmişler. Bu gölün akarsu kenarlarına kayıklarla o balıkları attılar. Çerçin tarafına atılan balıklar bayıldı ama gölün diğer kısımlarından atılanlar yaşadılar. İnci Kefali derinliklerde yaşayan bir balık türüdür. Üreyeceği zaman tatlı sulara ve derinliklere hücum ediyorlar. Van Gölü’nde olduğu gibi. Bir sene sonra attığımız balıkları kontrol etmek amacıyla hidrobiyoloji enstitüsünden hoca geldi. Suludere çayı içerisinde ki taşları kaldırdığımız zaman balık yumurtaları bulduk. Bir gün pazarda Suludereli bir arkadaş inci kefali balıkları satarken gördüm. “Nereden buldun bu balıkları ?” diye sordum. “Burdur gölünden” dedi. Nasıl tuttun bunları ? dedim. Bağdan geliyordum, traktörün tekerini su kanalına batırdım, tarla balık ile taştı dedi. O zaman kendi kendime dedim ki anladık ki bu gölde balık yetiştirmek zor. Ama yine de gölde çok sayıda balık yetiştirmeyi başardık. Daha sonra bir ara yağışlar oldu. Bu yağışlar sonrasında oluşan seller ile bütün gölün etrafı balık ölüsüyle doldu. Bu durumu hemen dönemin valisine ilettim. Keçiborlu şeker Fabrikası’na arıtma ve dinlendirme havuzları yaptırdık ama balıkların ölme sebebi hücrelerinde civa ve aldrin zehrinin olmasıydı. Biliyorsunuz tohum temizleme evlerinde her sene Burdur Göl havzasında dört kilogram civa kullanılıyor. Civa uzun ömürlü bir zehir. On senede kırk kilogram yapar. Ani yağışların olduğu dönemde balıklar üremek için derelere gittiği zaman oradan zehirlenmişler. Bir de pancar bitlerini temizlemek amacıyla aldrin zehri kullanmışlar. Halbuki yasak bir zehir. Bu balık rüyamızda uçtu gitti hayırlısı olsun inşallah bir an önce bu göl kurtarılır” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.22 09:55:49
Son Düzenlenme Tarihi :






Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.07.11 19:15:28
Son Düzenlenme Tarihi :