SON DAKİKA

logo






AESOB seçiminde ikinci liste mi ?

Şöyle bir iddia var; tekrar Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığı’na seçilen Adlıhan Dere, 5 Mayıs’taki genel kurula cebinde iki liste ile gelmiş. İlk listeyi gören bazı delegeler, ikinci bir liste çıkınca kısa bir şok yaşamışlar ve bazıları da tepki olarak oy kullanmadan salonu terk etmişler.

    Bu iddiayı sormak için tek olarak seçime giden, AESOB Başkanı Adlıhan Dere’ye telefonla ulaştım. Ancak mevlütte olduğu için iddiadaki gerçeklik payını öğrenemedim.
    Adlıhan Dere tek aday olmasına karşın cebinde iki liste olması son derece normal. Çünkü, son anda birilerinin sadece tepki amacıyla ortaya “adayım” diyerek kafasınca bir liste çıkarması mümkündü. Böyle bir durumda da  Adlıhan Dere’nin listesinde yer bulamayanların da yine TEPKİ amacıyla karşıt listeye oy vermeleri kaçınılmazdı.
    Çünkü, liste olamayanlardan bazılarının   “Bizim eksiğimiz ne ? Niye aynı isimler ? “ gibi serzenişleri bana kadar geldi.
    Dışarıya yansıyan bir kırgınlık yok, ama kendi içlerinde kırgınlık yaşayanlar çok.
    Kaldı ki, Dere’nin listesinde, yönetim kurulundaki çalışma arkadaşlarından bile ismi çizilen bir hayli oda  başkanı da vardı. Rekor kimde bilmiyorum ama, tahminim Şoförler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan olabilir. Madeni İşler Odası Başkanı Mehmet Ali Gülaçtı’nın bile isminin üzerine çizik atılması bana ilginç geldi ve birilerinin ismini çağrıştırdı.
    Çiziklerin Adlıhan Dere’nin başkan vekillerini belirlemesinde ne derece etkili olduğunu, görev dağılımın yapılacağı ilk toplantıda öğreneceğiz öğrenmesine ama kanaatimce önceden bir söz verilmemişse  Mehmet Ali Alkan’ın başkan vekilliğine ihtimal vermiyorum. 
    Yok, bir anlaşma  olmuşsa o zaman Dere’nin başkan vekillerinde biri, yine BANA GÖRE aralarında yalancı baharın yaşanmaya devam ettiği, geçtiğimiz dönem cezaevinde olması nedeniyle yönetim kurulunun 3 toplantısına katılmaması gerekçesiyle AESOB Yönetim Kurulu üyeliği düşürülen, ancak İstinaf Mahkemesi kararıyla tekrar yönetim kuruluna giren Mehmet Ali Alkan. 
    Alkan’ın,  “Üyelerimin hak ve çıkarları için belediyeler nezdinde daha güçlü olabilmem için başkan vekili olmam lazım “ düşüncesi içinde olduğunu biliyorum.
    Böyle olursa Adlıhan Dere’nin ikinci başkan vekili  bir önceki dönem başkan vekillerinden Bayram Dal mı olur, yoksa Mehmet Ali Gülaçtı mı ? olur, göreceğiz...
    Adlıhan Dere siyaseti iyi biliyor. Siyaseti iyi bilen bir kişinin  AESOB’ta şu ve bundan sonraki süreçte kriz yaşayacağını sanmıyorum.
****
    Her zaman siyasetin içinde olan Dere için bu dönem AESOB Başkanlığı çok önemliydi.
    İsmi, 2024 Ak Parti Kepez Belediye Başkan adayı olarak (aday adayı değil) geçen Dere, bana göre AESOB Başkanlığı ile bu konuda önemli bir virajı aştı. Ancak,  büyükşehir için ismi geçen Hakan Tütüncü’nün Ankara tarafından belirlenecek yol haritası da bir bakıma Dere’nin de  yol haritasını belirleyecek.
    Hızla şehirleşen ve modernleşen Kepez’de 2024 hesaplarının ince elenip, sık dokunması şart...
          * Erkin ÖZGÜNSÜR


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.05.09 20:20:41
Son Düzenlenme Tarihi :





Subaşı: 30 yıl önce Elma’yı 1 liradan sattım. 30 yıl sonra girdiler 4-5 kat arttı, fiyatı ise zar-zor 1 lirayı biraz geçti

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, 30 yıl önce ilk kez ekimini yaparak hasadını gerçekleştirdiği Elmayı o gün kilosu 1 TL'den sattığını, bugün halen aynı değerden satıldığını, o kadar yıl geçmesine ve gir-dilerdeki yüksek artışlara rağmen üreticinin durumunun 30 yıl öncesinden farkı olmadığına dikkat çekti.

    İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, 30 yıl önce ilk kez ekimini yaparak hasadını gerçekleştirdiği Elmayı o gün kilosu 1 TL'den sattığını, bugün halen aynı değerden satıldığını, o kadar yıl geçmesine ve girdilerdeki yüksek artışlara rağmen üreticinin durumunun 30 yıl öncesinden farkı olmadığına dikkat çekti.

Subaşı, açıklamasında şunları söyledi : “Ben 30 yıl önce bir elma bahçesi yetiştirmiştim. O zamanlar kaliteli elmayı ve özellikle de bodur elmayı diktiğim zaman başka kimselerde yoktu. Renkli, kırmızı, tatlı, sulu albenili bir elma idi. Hatırlıyorum kilosunu 1 liradan satmıştım. Sonra çok yayıldı. Bir daha 1 lira fiyatını bulamadım. 30 yıl boyunca bu rakama ulaşamadık. Bu yıl ilk defa 1 Lirayı geçtik.  İnanılır gibi değil. Halbuki bu 30 yıl boyunca gübre fiyatları en az 5'e katlandı. Mazot fiyatları en az 4-5'e katlandı. Belki ona katlanan da var. İşçilik fiyatları da katlandı.

O gün kazandığımız 1 lira ile çiftçi ihya olmuyordu. Bir de bugün geldiğimiz duruma bakın. Tarım yapılamaz noktada. Hele artık arpa, buğday, nohut ekmiyoruz bile. Kiraya tutmak isteyen varmı, ortak olmak isteyen var mı dediğimizde hep yok yok yok cevabını alıyoruz. Samanı bile ithal eden Türkiye'de sen düşün halimizi. 

    Ekmeğe 25 kuruşluk zam yapıldı diye hemen geri çekilme baskısı yapıldı. Durdurmalarına imkan yok ki. Seneye belki de ikiye katlanacak. Allah korusun. 

Buğday olmayacak. Buğdayı kim ekecek. Gene ithal etmeye mecburun. İthal ettiğin zaman da bak sen olanlara. Dolar çıkmış 6,5 liraya nasıl ithal edersin. Gübreni, buğda-yını ithal etmeye başladığında da bir felaket, facia. 

Portakalında farkı yok. 30 yıl önce Portakal da 1 lira idi 30 yıl önce. Hatırlıyorum rakamını. Sonra bir daha 1 lirayı bulamadım portakal bahçemi kökten sattım. Tümüyle sattım kurtuldum” dedi.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.10.09 09:26:45
Son Düzenlenme Tarihi :