SON DAKİKA

logo

Eski kot atıkları geri dönüştürülüyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi Çevre Eğitim ve İnovasyon Merkezinde gerçekleştirilen atölye çalışmalarıyla eski kot parçaları geri dönüştürülüyor. Atölye çalışmasında kadınlar, Japon dikiş tekniği şaşiko yöntemiyle kot atıklarını kullanarak yeni kıyafet tasarlıyor.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in ‘Sürdürülebilir ve Yaşanılabilir Antalya’ hedefiyle hayata geçirdiği Çevre Eğitim ve İnovasyon Merkezi, birbirinden farklı atölye çalışmalarıyla misafirlerini ağırlıyor. Çevre Eğitim ve İnovasyon Merkezinde ‘Azalt, Tekrar Kullan, Geri Kazan’ sloganıyla eski kot parçalarını kullanarak yeni kıyafetler tasarlanması amacıyla bir atölye çalışması düzenlendi.

Kot parçalarıyla yenilenen kıyafetler
Atölye çalışmasında çevre aktivisti Zeliha Sunal, katılımcılara eskiyen, terzi atığı olarak kullanılan ürünleri yeniden kullanılmasına ilişkin bir eğitim çalışması gerçekleştirdi. Zeliha Sunal, Japon dikiş tekniği şaşiko yöntemiyle kot atıklarını nasıl kullanabileceklerini anlattı. Eskiyen tekstil ürünlerinin yeniden kullanımı üzerine bir çalışma yapacaklarını söyleyen Sunal, “Bir tişört veya kot pantolon binlerce ton su harcanarak yapılıyor. Bu ürünlerden geri dönüştürülüp kumaş da yapılamıyor. Şaşiko dikiş yöntemiyle terzi atığı olan kot parçalarının kıyafetler üzerinde nasıl hayat bulacağını göstereceğiz. Bu atıkları değerlendirelim, kendi kıyafetlerimiz, çocuklarımızın giysilerinden parçalar kullanarak, yeni ürünler elde edebiliriz. Eskiden büyüklerimiz yırtılan yerlere yama yapardı. Bizim yaptığımız bu işin modernize edilmesidir” dedi.

Farklı ürünler ortaya çıkıyor
Büyükşehir Belediyesi Sıfır Atık ve Çevre Eğitim Şube Müdürü Fulya Koral, israfın önlenmesi ve doğal kaynakların verimli kullanılması gerektiğine dikkat çekerken, gerçekleştirilen etkinlikte kadınların evlerindeki kot parçalarıyla yeni ürün tasarlayarak yeniden kullanmalarını sağlamayı amaçladıklarını söyledi. Atölye katılımcılarından emekli öğretmen Nazan Songül Köse, atölye çalışmalarının kendisine çok şey kattığını, eskiyen kıyafetlerinden yeni motiflerle daha farklı ürünlerin çıktığını kaydetti.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.26 12:56:08
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Yaşlı adam, şah damarına yapılan anjiyografiyle sağlığına kavuştu

Antalya’da şiddetli baş dönmesi, kol ve ayaklarda uyuşma, konuşma bozukluğu gibi şikayetlerle Medical Park Antalya Hastane Kompleksi’ne gelen yaşlı adam, anjiyografi eşliğinde şah damarın açılması operasyonuyla yarım saatte sağlığına kavuştu.
Isparta’nın Gelendost ilçesinde yaşayan 3 çocuk babası emekli Hasan Hüseyin Bilgin (81), yaklaşık 3 yıl önce bahçesinde çalışırken başı dönüp bayıldı. Kol ve ayaklarında uyuşma yaşayan, zaman zaman konuşmada zorluk çeken Bilgin, Isparta’da hastaneye başvurdu. Bilgin, bir dizi operasyon yapılmak istense de kabul etmedi ve yakınlarının tavsiyesi üzerine Medical Park Antalya Hastane Kompleksi’ne başvurdu. Burada da tetkikler yapılan Bilgin’in şah damarında ciddi daralma olduğu tespit edildi. Bilgin, Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Duman’ın, yaklaşık 30 dakika süren anjiyografi eşliğinde şah damarın açılması operasyonuyla sağlığına kavuştu. 6. ayında hastaneye gelen Bilgin’in tüm şikayetlerinden kurtulduğu öğrenildi.
Operasyonu gerçekleştiren Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Duman, hastanın yaklaşık 6 ay önce kollarında ve ayaklarında uyuşma, konuşmada problem, baş dönmesi ve ara ara olan bayılma problemleriyle kendilerine başvurduğunu söyledi.

“Elimizden geleni yaparak tedaviyi tamamladık”
Yapılan tetkiklerde Bilgin’in şah damarında ciddi daralma tespit ettiklerini dile getiren Doç. Dr. Duman, “Hastamızla neler yapabileceğimizi bahsettik, işlemin risklerini anlattık. Kendisi de bize güvendi, biz de elimizden gelen doğru işleri yaparak tedavisini tamamladık. 6 ay sonra kontrole geldi. Her şey yolunda, hiçbir sıkıntı yaşamadık” dedi.

“İşlem yaklaşık 30-35 dakika sürdü”
Yapılan işlem hakkında bilgi veren Doç. Dr. Duman, “Hastamızın sağ kasığından küçük bir iğne deliğinden girerek şah damarına anjiyografi yaptık. Aynı seansta dar olan yere stent yerleştirdik. İşlem yaklaşık 30-35 dakika sürdü. İşlem öncesi kolda ve elde uyuşukluk, hareketsizlik ara ara konuşmada şikayetleri mevcuttu; şimdi hiçbir şikâyeti kalmadı. İşlem yapılmasa hastamız felç geçirebilirdi. Bir insan felç geçirdiğinde bir kısım hiçbir şey hissetmez, bazılarında görme, bazılarında bilinç gider, yatağa bağlı olur, bazıları ölebilir, böyle şeyler mevcut olabilirdi” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Duman, hastanın 1,5 gün içinde normale dönüp, tamamen iyileştiğini belirterek, yaşından dolayı 6 ayda bir kontrole gelmesini tavsiye ettiklerini sözlerine ekledi.

“Şu an hiçbir sağlık problemim yok”
Sağlığına kavuşan Hasan Hüseyin Bilgin ise, “Sürekli başım dönüyordu. Döndüğü esnada yere düşüyordum. O vaziyetteyken hiçbir şekilde konuşamıyordum. Isparta’da özel hastaneler beni anjiyo yapmak istedi ama kabul etmedim. Antalya’ya geldim. Enes Duman hocamdan Allah bin kere razı olsun, anjiyomu yaptı. Çok şükür şu an hiçbir sağlık problemim yok. Önceden sadece başım dönüyordu, konuşamıyordum, düşüyordum, ayaklarım ellerim uyuşuyordu. Şimdi hiçbiri yok çok şükür” diye konuştu.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.19 11:38:13
Son Düzenlenme Tarihi :





400 yataklı devlet hastanesinde diyaliz hastalarına VİP hizmet

Antalya’da Kepez Devlet Hastanesi içerisinde oluşturulan 10 yataklı Hemodiyaliz ünitesinde tedavi gören hastalar, sabah saatlerinde özel servisle evlerinden alınıyor. Yapılan kahvaltının ardından kendilerine özel son teknolojik ürünlerle donatılmış odalara geçen hastalar 4 saat boyunca adeta kendi..

Antalya’da Kepez Devlet Hastanesi içerisinde oluşturulan 10 yataklı Hemodiyaliz ünitesinde tedavi gören hastalar, sabah saatlerinde özel servisle evlerinden alınıyor. Yapılan kahvaltının ardından kendilerine özel son teknolojik ürünlerle donatılmış odalara geçen hastalar 4 saat boyunca adeta kendilerini evinde hissediyor.
Kepez Devlet Hastanesi içerisinde oluşturulan 10 yataklı Hemodiyaliz ünitesi hastalara adeta ev ortamında hizmet sunuyor. Serviste tedavi gören 25 hasta sabah erken saatlerinde servisle evlerinden alıp, hastaneye getiriliyor. Ardından ise hastalara personel tarafından ayrı bir odada kahvaltıları yaptırılıyor. Kahvaltılarının ardından hastalar kendileri için özel oluşturulan odalarda üzerlerini değiştirerek tedaviye hazır hale geliyorlar. Hastaların önce kiloları ölçülüyor, sonra ise diyaliz makinesine bağlanıyor. Ortalama 4 saat makineye bağlı yaşayan hastalara sağlanan hizmet evlerini aratmıyor. Ayrıca hastalara bir de tedavinin ortasında yiyecek servisi yapılıyor. Hastalar son teknolojik ürünler ile donatılan odalarda kendilerine ait televizyonda istedikleri kanalları izleyerek, gürültüden uzak kalıyorlar. Bütün işlemlerin ardından ise yeniden özel servisle evlerine bırakılıyor.

“Adeta ev konforunda hizmet alıyorlar”
Servisin 10 ünite ile açıldığını belirten Kepez Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Ramazan Gürkan, “Şuanda yaklaşık 25 hastamız hizmet görüyor. İlerleyen zamanlarda talep olursa 30 yatağa çıkabilir. Hastalarımızı sabah evlerinden özel servisle alıyoruz, burada kahvaltılarını yapıyorlar. Diyaliz ünitemiz Türkiye’de örnek olabilecek. Her hastamız için ayrı bir oda var. Çok konforlu, her hastamıza özel televizyon var. Her hasta için ayrı bir yaşam alanı oluşturuldu, camlı odaları var. Bir hastaya 13 metrekare alan düşüyor. İstedikleri kanalı istedikleri zaman izliyorlar, istedikleri kitabı da okuyorlar. Adeta ev konforunda bulunuyor. Bu konfor için gelen hastalarımız da var. Son teknolojik ürünlere sahibiz” açıklamasına yer verdi.

“Hastalarımız bir nevi kendi odalarında diyalize giriyorlar”
Servis hakkında bilgi veren İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hakan Ulu, “Hemodiyaliz ünitemiz 18 Nisan’da açmıştık. Yatak kapasitemiz 30 şu anda 25 hastamız tedavi görüyor. Tedavi olmak isteyen 10 hastamız daha gelebilir. Hastalarımız bir nevi kendi odalarında diyalize giriyorlar. Bu da dinlenmek ve gürültüden uzak durmak isteyen hastalarımız için büyük avantaj sağlıyor. Aynı zamanda her odamızda televizyon var, hastalarımız istedikleri kanalları izliyorlar. Hasta konforu öncelikli oldu. 2 monitör üzerinden sürekli hastalarımız kontrol altında” dedi.

“Merkezimiz son teknolojik ürünleri ile donatıldı”
Hastaların her sabah düzenli olarak evlerinden alındığını belirten Dr. Gülnur Kocabıyık ise, hastaların servisle hastaneye geldiğini ve öncelikli olarak kahvaltılarını yaptığını belirtti. Rutin bakımları yapıldıktan sonra diyaliz ünitelerine hastaların bağlandığını belirten Kocabıyık, “Toplamda 10 personel çalışıyor. Merkezimiz son teknolojik ürünleri ile donatıldı. Biz hastalarımızın her anını takip edebiliyoruz. Diyaliz süresi standart olarak 4 saat. En son hastalarımızı yine evlerine bırakıyoruz” sözlerine yer verdi.

“Sabah evimden alıyorlar, burada kahvaltımı yapıyorum”
Serviste hizmet almaktan çok memnun kaldığını belirten Saadet Somurbaş (62), “Çok iyi hizmet veriyorlar, Allah devletimizden razı olsun. Temizliğe çok önem verip, çok iyi ilgileniyorlar. 4 yıldır ben diyaliz tedavisi alıyorum” açıklamasını yaptı. 3 yıldır diyaliz tedavisi alan Nuray Günay ise şu sözlere yer verdi: “Buraya yeni geldim, güzel bir salon olduğunu öğrendim. Tek kişilik odaları var. Her şey çok güzel. Sabah evimden alıyorlar, burada kahvaltımı yapıyorum. Personel çok iyi, doktorlarımıza bire bir ulaşıp sağlığım hakkında bilgi alıyorum. Odaların tek kişilik olması çok iyi. Akşam da evine geri bırakıyorlar.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.27 12:22:48
Son Düzenlenme Tarihi :