SON DAKİKA

logo

ANSİAD’ın 7. Olağan Toplantısı’nın konuğu TAİDER oldu

ANSİAD’ın 7. Olağan Toplantısı’nda ‘Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma Deneyimleri’ konuşuldu. Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD), 2023 Faaliyet Dönemi 7. Olağan Toplantısı 25 Nisan Salı günü Akra Otel’de gerçekleşti. 

‘Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma Deneyimleri’ temasıyla düzenlenen ve toplantı başkanlığını Koltucks Mobilya Ltd. Şti. ‘nin sahibi, ANSİAD Üyesi Derya DALMAZ’ın yaptığı toplantının konukları CRYOCAN Yönetim Kurulu Başkanı, Önceki Dönem TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Tekin URHAN; Batı Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Üyesi, TAİDER Üyesi Feyyaz ÜNAL ile Şentaş Tarım Ürünleri Kalite ve Kurumsal İşler Müdürü ve Yönetim Temsilcisi, TAİDER Üyesi Temel Aycan ŞEN oldu. 

Toplantının açılışını yapan ANSİAD Üyesi ve toplantı başkanı Derya DALMAZ, “Ülke olarak her gün yeni bir gündeme uyanıyoruz ama hiçbir gündemin 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen iki büyük depremi unutturmasına izin vermememiz gerekiyor. Önümüzdeki günlerde çok heyecanlı bir seçime gidiyoruz. Burada da sizlerin sağ duyunuzu kullanmanızı ve vatandaşlık görevinizi yerine getirmenizi rica ediyorum. Son olarak, her zaman sağ duyulu davrandıkları için ANSİAD Üyesi olmaktan gurur duyuyorum ve başkanımız nezdinde herkesi tebrik ediyorum” dedi.  

Aile şirketlerinde kurumsallaşmanın önemine dikkat çeken TAİDER Önceki Dönem Başkanı Tekin URHAN, “Aile şirketi demek oy haklarının en az %25’i aileye ait olan şirket demektir. Konu aslında tamamen hissedarlıkla bağlantılıdır. Diğer bir değişle hissedarlık kavramı şirketin kime ait olduğunu belirleyen bir kavramdır. Bir yönetim biçimi değildir” dedi. Aile şirketlerinin özelliklerinden bahseden URHAN, “Aile şirketlerinde hisselerin büyük çoğunluğu aileye ait olması nedeniyle genel kurulda seçme kontrolü hissedar aile üyelerinin elindedir. Hissedar aile üyeleri stratejik kararlar konusunda merkez merci olmakla birlikte şirkette genelde farklı nesiller birlikte çalışmaktadır.” dedi.  

“Aile şirketleri Türkiye milli gelirinin % 90’ını temsil ediyor”
URHAN, konuşmasına şu şekilde devam etti, “AB raporlarına göre dünyada var olan şirketlerin % 50’si, Amerika’daki şirketlerin % 90’ı, Fortune 500’e göre dünyadaki en büyük ve başarılı şirketlerin % 40’ı aile şirketidir. Aile şirketlerinin ortalama ömrü 25 – 30 yıldır. Türkiye’de aile şirketlerinin ortalama ömrünün ise 25 yıl olduğu belirtilmektedir. Aile şirketleri Türkiye milli gelirinin % 90’ını temsil ediyor. Türkiye’de % 75 - 80 civarında aile şirketi bulunuyor. Bunların % 38’inin birinci, % 47’sinin ikinci, % 13’ünün üçüncü, % 2’sinin dördüncü ve daha sonraki nesillerden aile bireylerine ait olduğu çeşitli kaynaklarda yer alıyor”. 





Aile şirketlerinin güçlü yönlerinden bahseden URHAN, aile şirketleri aile fertleri arasındaki güven sebebiyle hızlı karar verebilme yeteneğine sahip olduğunu söyledi. URHAN, “Aile şirketleri, değişen dünyaya daha hızlı uyum sağlıyor. Markanın itibarini ve ürün kalitesini kendi aile değerleri ve itibarları arasında gördükleri için şirketlerine sıklıkla yatırım yapmaya çalışıyor. 
Elimizdekilerin hepsini şirkete yatırmaya çalışıyoruz çünkü işimizi sürekli daha güçlü hale getirmek istiyoruz. Aile şirketlerinin güçlü yanları olduğu kadar zayıf yanları da var. En temelinde bir kere sürdürülebilirlikte ciddi bir sıkıntı var. İkinci kuşağa geçerken şirket çok ciddi anlamda erozyona uğruyor. Finansal yapı ve iç kontrol ortamının yetersizliği, liderlik ve güçlü insan kaynağına ulaşamama ve elde tutamama, inovasyon rekabeti, aile ve şirket ilişkilerinde çatışmalar, yönetim karmaşıklığı gibi ciddi sıkıntılar var. Bu çatışmaları yönetmekte ne yazık ki güçlü davranamıyoruz” diye konuştu.  

“Kurumsallaşma başlamazsa problemler başlar”
Aile şirketlerinde kurumsallaşmanın önemine dikkat çeken URHAN, kurumsallaşma başlamazsa problemler başlamaya başlar. Kurumsallaşma bir işletmenin faaliyetlerini bireylere bağlı kalmadan sürdürebilmesi için gerekli tüm alt yapıların kurulması anlamına geliyor. Başka önemli bir tanım da kurumsallaşma ailenin ve işletmenin adillik, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve sorumluluk ilkelerine bağlı olmasını istiyor. Bir de aile anayasası ile hissedarlık sözleşmesi birbirine karıştırılabiliyor. Aile anayasası niyeti ortaya koyarak kurallar ile birbirimizle olan ilişkilerimizi düzenlememizi sağlıyor. Hissedarlık sözleşmesi ise ortaklıktaki temel kuralları bağlayıcı bir biçimde ortaya koyuyor” diye konuştu. URHAN ayrıca, “Markalaşma ve inovasyonun önem vermediğimiz anda çok büyük firmaların ne yazık ki silinip tarih sahnesine adını yazdırdığını görüyoruz” dedi.  

“Şirketimizde Anayasa yok ancak anayasaya giden yolda başka çözümler ürettik”
İş hayatındaki tecrübelerinden örnekler vererek aile şirketlerinin gelişim ve kurumsallaşma sürecinden bahseden Batı Anadolu Yatırım Yönetim Kurulu Üyesi, TAİDER Üyesi Feyyaz ÜNAL, “Şirketimizin, 55 yıllık bir hikayesi var ve 4500 ortakla kuruldu. Çok ortaklı bir şirket. Her zaman profesyoneldi. Anayasa yok ancak anayasaya giden yolda başka bir çözüm bulduk. Kurumsallaşma için bir proje düzenledik ve altı ay içinde önce içeride çalışanların % 25’i ile teke tek mülakatlar gerçekleştirdik. Dışarıdaki paydaşlar, tedarikçiler ve bayiler sektördeki diğer firmalarla teke tek mülakatlarla bir de bunu rakamsal ve finansal analizlerle destekleyip şirketin son 10 yılda nereden nereye geldiğini eksikleri ve fırsatlarının ne olduğunu, geliştirmeye açık alanlarının ne olduğunu tespit ettiğimiz bir çalışma sürdürdük. Bunun sonunda kurumsallaşmada bizim şirkette eksik üç ana başlık çıktı.  Bir tanesi bilgi sistemleriydi, bütçe yoktu ve bütçe yaptık. Bir kurumsal kaynak planlama programımız vardı fakat günün koşullarına hizmet etmiyordu onu değiştirdik. PC’lerden thin clientlara döndük bilgi sistemleri masraflarını azalttık. Kamyonların giriş çıkışında plakaları okuyan bir otomasyon sistemi getirdik. Faturalar yığılıyordu, herkes tek tek imza atıyordu onları otomatik imzalı matbaadan çıkar hale getirdik. Yıllar içerisinde buna benzer bilgi sistemleri tarafındaki iyileştirmelerle şirketlerin iç süreçlerini rahatlatmaya ve yöneticilerin daha katma değer ve daha kara dokunacak işler yapmasını sağlamaya çalıştık” şeklinde konuştu.

“Şirketi insanlara değil sisteme bağlı çalışır hale getirdik” 
“Şirketi insanlara değil sisteme bağlı çalışır hale getirdik” diyen ÜNAL, “İşe giriş, mülakat sistemi ve görev tanımlarını baştan aşağı gözden geçirdik. Organizasyon şemasının çizdiğimizle uyguladığımızın birebir örtüşmesini sağladık. Yetki limitlerini gözden geçirdik ve güncelledik. Şirket içinde performans yönetim sistemini kurduk. Eğitim sistemi kurduk ve çalışanlarımızı eğitmeye başladık. O güne kadar yapılmamış bir düzendi. Son olarak da pazarlama tarafında 



yeni ürün geliştirdik, müşterileri dinledik. Müşterilerin istediklerine göre ürünleri revize ettik ve bayi performans geliştirme sistemi kurduk. Bayilerin o güne kadar ki performanslarını finanse olarak inceleyip izleyip onu iyileştirebileceğimiz bilgi sistemleri ile de bağlantılı bir düzenek haline 
getirdik. Bunları niye anlattım? Bunlar şirketin insana değil sisteme bağlı yönetilmesi için yani kurumsallaşması için şirket içindeki eksikliklerdi ve bunları gidermek için zaman içerisinde aşağı yukarı 7 yılımızı harcadık. Şirketi insanlara değil sistemlere bağlı çalışır hale getirmek kurumsallaşma yolunda atılabilecek en doğru adımlardan birisidir” diye konuştu. ÜNAL, Bu 55 yıllık süreçte 4500 kişinin yer aldığı bu hikâyede olumlu olumsuz bir sürü hikaye yaşadık. 4. Nesilim ve her nesil geçişinde ve her neslin yönetimde olduğu dönemde biz birer tane kalp krizi yaşadık” dedi. 

“Liderin ileri görüşlü ve vizyon sahibi olması gerekmektedir”
“Aile şirketlerinde; aile ilişkilerini, iş ilişkilerini, dünyanın zorlukları ve Türkiye’nin bitmeyen zorluklarını ailecek sürdürmenin zorluklarından bahseden Şentaş Tarım Ürünleri Kalite ve Kurumsal İşler Müdürü ve Yönetim Temsilcisi, TAİDER Üyesi Temel Aycan ŞEN, “Dedem, bizlere liderlik, ileri görüşlülük, ufuk ve vizyon sahibi olmanın örneğini vermiştir. Bir aile şirketinin uzun ömürlü olması için böyle bir liderliğe ihtiyaç var ama bu liderlik nesiller arasında zaman içinde değişecektir; ancak her gelen yeni liderin ileri görüşlü ve vizyon sahibi olması gerekmektedir” diye konuştu. 

“Bizim bu işleri başarmamızdaki en önemli noktalardan birisi, ileri görüşlülük ve sürdürebilirliği bir sonraki nesillere en iyi şekilde aktarmaktır” diyen ŞEN, “Eğer yeni nesiller yaptığınız işlerde sizinle aynı heyecanı duymuyorsa ve hevesle arkanızdan gelmiyorsa siz ne kadar iyi bir şey oluşturursanız oluşturun onları bir sonraki nesle aktarmakta sorunlar yaşarsınız. Çocuklarınıza küçük yaştan itibaren yavaş yavaş yaptığınız işin güzel yanlarını anlatmalı ve bu işin faydalarını bu işe dahil olmanın seçeneklerini ve özelliklerini onların akıllarına sokmalısınız.  Sizin lideri olduğunuz ve başarılı olduğunuz şirketi sizin genlerinizi taşıyan liderlik yapmak isteyen bireylere devretmek istiyorsunuz ancak bunu isterken onlara bu işin keyifli yanını göstermezseniz bu konuda başarılı olamazsınız. Genç arkadaşların yeni fikirlerine yaklaşırken dikkat etmek ve onların önünü kesmemek çok önemli. Her beraberlik gibi şirketlerinde bir gün bitebileceğini, birilerinin ayrılmak isteyeceğini birilerinin de ya da üretimin sona ereceğini bilmek ve ona hazırlıklı olmak lazım. Buna göre yedek alternatifler hazırlamak lazım” şeklinde konuştu. 

Konukların sunumlarının ardından interaktif ortamda soru cevap bölümü ile devam eden toplantı ANSİAD Başkanı Akın AKINCI ile Toplantı Başkanı Derya DALMAZ’ın TAİDER Önceki Dönem Başkanı Tekin URHAN’a, TAİDER Üyesi Feyyaz ÜNAL ve TAİDER Üyesi Temel Aycan ŞEN’e plaket takdimi ile sona erdi.

-ansiad bsn.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.27 10:13:54
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






“Sorunları BİRLİKTE çözeceğiz”

14 Mayıs seçimlerinde Antalya’da CHP listesinden 5. sırada Milletvekili Adayı olan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, basınla buluştu. Kılıç, seçilmesi halinde sürekli Antalya’da olacağının altını çizerek, Antalya ve ülke sorunlarını bütün kesimlerle görüşerek çözeceklerini kaydetti. Millet İttifakı’nın seçimi kazanacağına ve Saadet Partisi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne güçlü bir şekilde gireceklerine inançlarının tam olduğunu vurgulayan İl Başkanı Ramazan Düzen ise, Ekonomi çökmüş durumda olduğunu belirtti.

14 Mayıs seçimlerinde Antalya’da CHP listesinden 5. sırada Milletvekili Adayı olan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, basınla buluştu. Basın buluşmasına Saadet Partisi Antalya İl Başkanı Ramazan Düzen ve yönetim kurulunun yanı sıra ilçe başkanları ve ilçe yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Antalya’nın en güzel şehirlerden birisi olduğunu söyleyen CHP listesinden 5. sırada Milletvekili Adayı olan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç,, “Erbakan hocamızın tabiriyle ‘Akdeniz’in incisi’. Bizim için de nasıl İzmir Ege’nin incisi ise Antalya da Akdeniz’in incisi. Burada hizmet etmek benim için büyük bir bahtiyarlık. Elimden geldiği kadar Antalya’mıza, bütün Türkiye’mize hizmet edeceğim” diye konuştu.

 “YARGI BAĞIMSIZ OLMALI”

CHP listesinden 5. sırada Milletvekili Adayı olan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, vefat etmiş geçmiş yol arkadaşlarını anarak konuşmasında, basına seslenerek “Sorularınızı cevaplamaya çalışacağım, bildiklerimi söyleyip. Bilmediklerimi öğrenip yine karşınıza geleceğim” diyerek, geçmiş yaşamından ve siyasi mücadelesinden söz etti. 1977 yılında Ayasofya’da namaz kıldıklarından bahsederek “Şimdi Ayasofya’nın ibadete açılmasından memnunuz, açanlara teşekkür ederiz” dedi.

 Kılıç,  tarım, hayvancılık ve zeytincilik konularına hakim olduğunu, önceliklerinin tarımı güçlendirmek olduğunu söyledi ve “Bu konularda Antalya’mıza ve Türkiye’mize elimizden gelen gayreti göstererek çalışacağım” dedi. Tarıma Anayasal olarak destek verilmesi gerektiğini, fakat öngörülen destek rakamının üçte birinin bile verilemediğine değinen Kılıç, Pahalılıkla ilgili mücadele etmek için üretimin şart olduğuna değindi. Referandumda tek adamlık sistemine hayır dediklerini hatırlatan Kılıç, “Genel Başkanımız bizzat Cumhurbaşkanıyla gidip görüştü. Yasama, yürütme, yargı ve denetleme bağımsız olmalı demişti ama iktidarda bu teklifimiz karşılık bulmadı” dedi. Kılıç, “Ülkemizde gelinen nokta herkesçe malum. Yoksulluk ve açlık sınırının geldiği nokta malum. Bu yüzden hep beraber hareket edelim dedik. Ortak akılla mutabakat imzaladık ve parlamenter sisteme dönmek üzere birleştik. Meclis’te çoğunluğu elde etmek için var gücümüzle çalışacağız” diye konuştu.

 ‘BU GİDİŞATIN DÜZELMESİ GEREKİYOR’ 

Kılıç, ortak aklın önemine dikkat çekerek, “Mecliste de en büyük parti olmak lazım gelir. Bizim matematiği konuşturmamız ve seçimlere tek liste halinde gitmemiz lazım dedik. Geçmişte nasıl hizmetler verdiysek aynı hizmetleri vereceğiz. Bizim projelerimiz var. 20 küsur tane komisyonumuz var. Her birisi ayrı ayrı alanlarda çalışmalar yaptılar. Her birisi de bir bakanlığa tekabül ediyor. Genel Başkanımız iyi bir bürokrat, iyi bir belediyeci. Kendisinden istifade edilmesi gereken bir isim. Tarım kesimine haklı olan o parayı götürüp teslim etmek lazım. Tarım kesimi o parayı ne yapacağını iyi bilir. Antalya’da tarımı yükseltmek için elimizden geleni yapacağız. İthal eden bir ülke olduk. Pirincinden tütüne kadar her türde ithal ediyoruz. Bu gidişatın düzelmesi gerekiyor. Çünkü ülkemiz iyiye gitmiyor. İktidarın değişmesi lazım. Hep beraber seçime gidelim. Sadece Cumhurbaşkanı değişmesi yetmiyor. En azından ortak kararlar alınması lazım. Mecliste büyük rolümüz olması için anayasa için güçlü bir ortaklığımız olması gerekiyor” dedi

 “YEREL BASINI DESTEKLEMEK ZORUNDAYIZ”

Basın sektörünün sorunları olduğunu da belirten Kılıç, “Antalya hangi sorunları yaşıyorsa İzmir de aynı sorunları yaşıyor. Maalesef yerel basın destek görmüyor. İşi ehline vermek bizim en büyük şiarımızdan birisidir. Basın mensuplarıyla yerel basının sorunlarını masaya yatıracağız. Sadece Antalya’ya mahsus değil genel manada bütün Anadolu’nun yerel basınını desteklemek zorundayız” dedi

 “EKONOMİDE DENİZ BİTTİ”

Zor bir seçim süreci yaşandığını belirten Saadet Partisi Antalya İl Başkanı Ramazan Düzen, “İnanıyoruz ki Millet İttifakı bu seçimi büyük bir üstünlükle kazanacak. Buna olan inancımız tam. Türkiye, hem maddi hem de manevi olarak büyük bir burhanın içerisinde. Saadet Partisi, Türkiye’nin normalleşmesi ve kucaklaşması adına bir atraksiyon gerçekleştirdi. Bu strateji netice verdi. Türkiye’nin dört bir yanındaki adaylarımızla meclise güçlü bir şekilde gireceğiz ve TBMM’de grup kurarak ülkemize katma değer üreteceğiz” dedi.

 Ekonomide denizin bittiğini ve duvara toslandığını söyleyen Düzen, şöyle konuştu:

“Ekonomide deniz bitti, duvara tosladılar. Beyefendiler yüzde 5.6 büyümüşler. Türkiye’de büyüyen var. Büyüyenler bankalardır. Bütün Türkiye’yi bankalara esir ettiniz. Bu millet buna mahkum değil. 2021 yılında 92.9 milyar lira net kâr eden bankalar, geçen yılı 431.5 milyar lira kâr ile kapattı. Bu deliyi de Veli’yi de delirtir. Bankalar büyüyor, dış ticaret açığı, cari açıklar büyüyor. Sayın Cumhurbaşkanı 10 yıl boyunca ‘2023 yılında ihracatımızı 500 milyar dolar yapacağız’ zikirleri çekti. 2022 yılında ihracatımız 254 milyar dolarla kapandı. 2023 hedefi de 265 milyar dolar olarak tanzim edildi. ‘Milli gelirimiz 25 bin dolar olacak’ dedi, 10 bin dolar ancak oldu. Tarım çökmüş, esnafımız bitmiş durumda. Buna dur diyeceğiz.”

 “ÜLKEMİZİN NORMALLEŞMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ”

Milli Görüş’ün kendine özgü bir sistemi olduğunu vurgulayarak “Adil ekonomik düzen” dediklerinin altını çizen Düzen, “Millet İttifakı’nın 2300 maddelik ortak mutabakat metninde Milli Görüş’ün temel esaslarına dair çok önemli konular var. Bundan dolayı mutluyuz. İktidara geldiğimizde günlük, haftalık, aylık acil eylem planlarımızla ülkemizin normalleşmesini sağlayacağız. Tarımı ihya edecek, israfı önleyeceğiz. 12 uçağın 10’unu hemen satacağız. 1100 odalı sarayı milletimize tanzim edeceğiz. Kesin hesap cetvelimizi muhalefete takdim ederek ‘Bizi siz denetleyin’ diyeceğiz. Türkiye ancak böyle normalleşir ve rotasına girer diye düşünüyoruz. Ötekileştirmeden, kutuplaştırmadan, biz kazandığımızda karşı tarafın kaybetmediği bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 CHP listesinden Antalya Milletvekili adayı gösterilen Şerafettin Kılıç’ın Türk siyasetine ve Milli Görüş hareketine ömrünü verdiğini belirten Düzen, seçildikten sonra hem Antalya’ya hem de Türkiye’ye önemli hizmetlerde bulunacağına inanıyorum” dedi.

 ŞERAFETTİN KILIÇ KİMDİR?

1959 yılında Aydın'ın Çine ilçesinde doğan Şerafettin Kılıç, orta öğrenimini İzmir İmam Hatip Lisesi'nde aldıktan sonra Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümünden mezun oldu. Sakarya Üniversitesi’nde “Kamu Gözetimi – Muhasebe ve Denetim Standartları” sertifikası aldı. Halen Serbest Muhasebecilik ve Mali Müşavirlik yapmaktadır. Refah Partisi ve Saadet Partisi’nde İzmir İl Başkanlığı görevlerini yürütmesinin yanında çeşitli dönemlerde de milletvekili adaylıklarında bulunan Kılıç, 2019 Yerel Seçimlerinde Saadet Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı yaptı. 14 Mayıs 2023’te yapılacak olan TBMM 28. Dönem Milletvekili seçimlerinde Millet İttifakı ile birlikte Cumhuriyet Halk Partisi listesinden Antalya 5. Sıra Milletvekili Adayı gösterilen Kılıç; evli ve dört çocuk babasıdır, Arapça ve İngilizce bilmektedir. 

 AYDIN ÇEVİK / ANTALYA

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.29 17:43:52
Son Düzenlenme Tarihi :





Pastalı mezuniyet töreni

Muratpaşa Belediyesi’nin ilk ve ortaokul öğrencilerine ücretsiz eğitim desteği veren Ermenek Destek Eğitim Kurs Merkezi, mezun öğrencilerini pasta keserek uğurladı.
Muratpaşa Belediyesi’nin eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için 3 mahallede kurduğu destek eğitim kurs merkezlerinde mezuniyet he..

Muratpaşa Belediyesi’nin ilk ve ortaokul öğrencilerine ücretsiz eğitim desteği veren Ermenek Destek Eğitim Kurs Merkezi, mezun öğrencilerini pasta keserek uğurladı.
Muratpaşa Belediyesi’nin eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için 3 mahallede kurduğu destek eğitim kurs merkezlerinde mezuniyet heyecanı yaşanıyor. Bu eğitim yılında 111 öğrenciyi LGS sınavına hazırlayan merkezlerden Ermenek Destek Eğitim Kurs Merkezi, 8’inci sınıf öğrencileri için mezuniyet töreni düzenledi. Merkezin bahçesinde öğretmenleriyle birlikte pasta kesen öğrenciler, 26 Haziran’da açıklanacak sınav sonuçlarını büyük bir heyecanla beklediklerini söyledi.
Belediyenin Ermenek Mahallesi’yle birlikte Memurevleri ve Kızılarık mahallelerinde kurs merkezleri yer alıyor. 2014’te Kızılarık ve Ermenek, 2017’de ise Memurevleri mahallesindeki merkezler açıldı. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamanın yanı sıra ilk ve ortaokul çağındaki çocukların sosyal ve psikolojik gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlayan merkezlerde robotik-kodlama başta olmak üzere yeni nesil eğitim sistemleri de uygulandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.11 11:20:38
Son Düzenlenme Tarihi :