SON DAKİKA

logo

İYİ’ler hal esnafının sorunlarını dinledi

İYİ Parti Antalya İl Başkanı Vahdet Afşin Karacan, Kepez ilçesinde Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Halini ziyaret ederek hal esnafıyla kahvaltı yaptı.
İYİ Parti İl Başkanı Afşin Karacan, İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, milletvekili adayları ve yönetim kurulu üyelerinden oluşan heyetle birlikte Antalya Toptancı Hali’ni ziyaret etti. Hal esnafıyla kahvaltı yapan İYİ Parti heyeti esnafları ziyaret ederek, sektörün taleplerini dinledi. İki bölüm halinde gerçekleşen programın ilk etabı sabah namazı sonrası hal esnaflarının da katılım sağladığı bereket duasının okunmasıyla başladı. İl Başkanı Karacan ve beraberindekileri oldukça sıcak karşılayan hal esnafı ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getirirken, Başkan Karacan ve beraberindeki heyet esnafın sorunlarını ve taleplerini yerinde dinledi. 
HAL ESNAFI VE ÜRETİCİ DESTEK BEKLİYOR
Hem hal esnafı hem de üreticiler girdilerindeki artışlara dikkat çekti. Sandığından gübresine, işçisinden mazotuna kadar tüm kalemlerde ciddi maliyet artışı yaşandığını ifade eden esnaf ve üretici, İYİ Parti’den en büyük beklentilerinin kendilerine finans desteği verilmesi yönünde olduğunu belirtti. Tarladaki üreticisinden komisyoncusuna, tüccarından manavına kadar tarım sektörünün yaşadığı sıkıntıların farkında olduklarını belirten Karacan, sorunları çok iyi bildiklerini, çözüm noktasında tüm ön çalışmaların yapıldığını ve tarım sektöründeki tüm paydaşları kapsayacak şekilde, sektörün hak ettiği değeri tekrar geri kazanacağını vurguladı. 15 Mayıs’ta yeni bir Türkiye’ye uyanılacağını söyleyen Karacan, “Tarım sektörünü yeniden ayağa kaldıracağız. Kimsenin şüphesi olmasın, çiftçimizin sorunları 14 Mayıs’ın ardından ortadan kalkacak” dedi.
Programın ikinci bölümündeyse İl Başkanı Karacan ve beraberindeki heyete İYİ Parti Genel Sekreteri ve Antalya 1. sıra milletvekili adayı Uğur Poyraz, Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, Antalya Komisyoncular Derneği Başkanı Hasan Ali Yılmaz, hal esnafı ve çok sayıda sektör paydaşı eşlik etti. Program, İl Başkanı Karacan ve İYİ Parti Genel Sekreteri Poyraz’ın esnafları ziyaret ederek taleplerini alması ve ardından Hal Piyasası Belirleme Komisyon toplantısına katılmasıyla sona erdi.   -iyi parti bsn.    


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.28 17:13:31
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Jeoloji Mühendisleri Odası: "Adana’da büyük bir deprem üretecek fay yok"

Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar yaptığı açıklamada, "Adana’da büyük bir deprem üretecek fay hattı yok" dedi.
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde Adana şehir merkezinde 11 bina yıkılmış, 418 kişi hayatını kaybetmişti. Bu yıkımın ardından birçok bilim adamı Adana’da büyük bir deprem olacağını belirterek vatandaşları tedirgin etti. Halen bazı bilim insanlarının Adana’da büyük deprem olacağını söylemesine karşı Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar, açıklama yaptı.
Artçı depremlerin iki yıl daha devam edeceğini belirten Tatar, "Depremlerin periyotlarına baktığımızda Kahramanmaraş Pazarcık ilçesinde olan deprem 500 yıl, Elbistan’da olan ise bin yılda olmuştur. Adana’da büyük bir deprem üretecek tespit edilmiş bir fay hattı yok. En fazla 1998 yılında Adananın Ceyhan ilçesinde yaşanan 6.3 deprem yaşanmıştır. Tarihsel sürecine baktığımız zaman Adana’da 6.5 üzerinde bir depremin olduğu görülmemiştir. Yani bu bölgede 7 civarında bir deprem üretecek fay hattı tespit edilememiştir. Ben Adana’da beklenen büyük bir deprem olmayacağından yanayım. Deprem olacak yerler belli zaten. Bilim insanları çalışıp fay haritasını çıkarmışlar. Yani nerede deprem olacağını biliyorlar ancak ne zaman olacağını bilmek mümkün değildir" diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.30 17:28:35
Son Düzenlenme Tarihi :





ALKÜ’de afet sürecinde kadın olmak konuşuldu

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ALKÜKAM) tarafından, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından afetlerde kadınların rolü ve işlevlerini temel alan “Afet Sürecinde Kadın Olmak” konusu ele alındı. ALKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nilgün Tatar, “Türkiye bir afet ülkesidir. Afetlerde kadınların dezavantajlı duruma düşmemesi için afetlerden ders çıkarmalıyız” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye yardım ve destek sağlamakta tek yürek olan Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ), deprem ve afetlerde neler yapılması gerektiğini yönünde bilimsel çalışmalara da imza atıyor. Bu çerçevede; Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ALKÜKAM) tarafından Dr. Öğr. Üyesi Hatice Gülsoy moderatörlüğünde “Afet Sürecinde Kadın Olmak” konulu video konferans gerçekleştirildi. Video konferansa; Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF Kamu Yönetim Bölümü Prof. Dr. Zerrin Toprak Karaman, ALKÜ Sağlık Hizmetleri MYO Öğr. Gör. Zehra Aslan, Sinop Üniversitesi Afet Yönetimi Öğr. Gör. Fatma Gündüz katılarak sunumlar yaptılar.

"Deneyimlerden ders çıkarabilmek afet yönetiminde büyük başarı sağlar"
Afet Sürecinde Kadın Olmak isimli video konferansın açılış konuşmasını yapan ALKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nilgün Tatar, “Dünyanın farklı coğrafyalarında çeşitli afetler meydana geliyor. Bunların sonucunda can ve mal kayıpları meydana geliyor. Ülkemizde de Kahramanmaraş merkezli depremlerde afetlerden etkilenen bireylerin sayısı oldukça fazla oldu. Kayıplarımız unutulamayacak kadar büyük. Uluslararası araştırmalarda doğal afetler sürecinde toplumun farklı kesimlerindeki kadınlar, erkekler, çocuklar, gençler ve yaşlıların etkilenme düzeyleri farklı olarak ortaya çıkıyor. Afetten etkilenen bireylerin afet süreci ve afet sonrasında yaşama uyun süreçleri ve bu sürecin güçlendirilmesi oldukça önemli bulunuyor. BM öncülüğünde yürütülen afetlere dirençli toplum oluşturulmasını hedefleyen çalışmaların tamamlayıcı unsuru toplumsal cinsiyet perspektifi olarak bakılıyor. Afet yönetiminde güçlü aktörler olarak kabul edilen kadınlar, sahip olduğu becerileri ve farkındalıklarıyla bu sürece büyük katkı sağlayacak roller üstlenmekte. Bunun yanında kadınlar afetlerde dezavantajlı durumlarla da karşı karşıya kalabilmekte. Bu nedenle deneyimlerden ders çıkarabilmek, afet yönetiminde büyük başarı sağlayacaktır. Bu konularda bizleri bilgilendirecek Afetlerde Kadın Olmak isimli seminere katılmaktan mutluluk duyuyorum. Seminere katkı sunun hocalarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Afet değil bilgisizlik, tedbirsizlik, savunmasızlık, ihmal öldürüyor
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tatar’ın ardından Afet Bilinci ve Yönetimi konulu sunum yapan ALKÜ Sağlık Hizmetleri MYO Öğr. Gör. Zehra Aslan, afetlerin birbirinden ayrılması ve kategorilendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Sorular üzerinden nelerin afet olduğunu anlatan Aslan, “Doğa olaylarının yanında insan kaynaklı olaylar da afet oluyor. Göç konusu da bir afet olarak tanımlanıyor. Bunun yanında hastalık ve salgınlar da afet olarak tanımlanabilir mi soruları gündeme geliyor. Afet yönetimi kanununda bu konu “Toplumun tamamını veya belli kesimleri için, fiziksel ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal hayatı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan doğal, teknolojik ve insan kaynaklı olayların tamamı” afet olarak tanımlanmıştır. Afet bilinci ülkemiz için çok önem arz ediyor. Afet bilinci olduğunda can ve mal kayıpları en aza indiriliyor. Afet değil bilgisizlik, tedbirsizlik, savunmasızlık, ihmal öldürüyor” dedi.

"Türkiye’de afet yönetimi çok önemli"
Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF Kamu Yönetim Bölümü Prof. Dr. Zerrin Toprak Karaman, Afetlerde Yöneticinin Sorumlulukları ve İkna Kapasitesi başlıklı sunumunu anlattı. Prof. Dr. Toprak, afetlerde kadınlarla ilgili yapılan çalışmaların birçoğunun dezavantajlar konusu olduğu hakkında bilgi verdi. Afetlerde kadın yöneticilerin de az olduğunu söyleyen Toprak, “Yöneticilikte artık nasıl etkin olabilirim düşüncesi ağırlıklı olmaya başladı. Bunun için yöneticilerde kadın ya da erkek olmanın yanında yöneticiliğin etkinliği konuşuluyor. Afet yönetimi doğrudan güvenlik ile ilgili güçlü bir karakter taşımakta. Aynı zamanda yöntemsel olarak, yöneticinin taşıdığı siyasi idari sorumluluk gereği, bürokratik, hiyerarşi ve kurullar bütünü, yetenek ve kapasiteye dayanan profesyonellik gibi kısmın modern hatta geleneksel katı yönetim unsurlarını birlikte öne çıkarmaktır. Ancak bu yapısallıkta iş birliği, karşılıklı bağımlılıklar müzakereci demokratik yapılanmalar ihmal edilmemelidir. Sürekli afetle karşılaştığımız için afet yönetimi çok önem arz ediyor. Yöneticinin başarıyı da başarısızlığı da kabul etmesi gerekiyor. Türkiye’de afetleri önlem için Türkiye Acil Müdahale Planı hazırlanmıştır. Bunun yanında afet yönetim süreçleri ile ilgili çalışmalar da bellidir. Bu çaptaki afetlerde öncelik sırasına göre hızlıca hareket etmek ve gönüllüleri doğru yönlendirmek hayati önem taşıyor” şeklinde konuştu.

"Bazı sebepler kadınları afetler karşısında daha kırılgan hale getirebiliyor"
Doğa veya insan kaynaklı afetler toplumu oluşturan bireyleri farklı şekilde etkilediğini söyleyen Sinop Üniversitesi Boyabat MYO Afet Yönetimi Öğr. Gör. Fatma Gündüz, buna karşılık her bireyin afetler karşısında verdiği yanıtın farlı olduğuna dikkat çekti. Afetlerin etkileri, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler üzerinde yıkıcı olabildiğini hatırlatan Gündüz, “Tehlike tiplerine, kimlerin maruz kaldığına, hazırlıklı olmaya, bireysel ve toplumsal kapasiteye bağlı olarak afetin etkileri değişiklik göstermektedir. Afet ve cinsiyet alanında yapılan bilimsel araştırmalar, kadının ve erkeğin afetlerden farklı şekillerde etkilendiğini ve ’başa çıkma kapasitelerindeki farklılıkları ile bunlara etki eden değişkenleri ortaya koymaktadır. Afetlerde kadın ve erkeklerin etkilenme şekilleri ve kırılganlık düzeyleri de farklılaşmaktadır. Kadınları afetler karşısında kırılgan/savunmasız hale getiren etkenler sosyokültürel gerçeklerle ilişkili olabilmektedir. Normal şartlarda eğitime ve kaynaklara erişim güçlükleri, kısıtlı hareketlilik, kamusal alanda görünür olmama, fırsat eşitsizlikleri gibi sebepler onları afetler karşısında daha kırılgan hale getirebilmektedir. Aynı zamanda toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin unsurlar sebebiyle kırılganlık düzeyleri değişkenlik gösterebilmektedir. Afetler sırasında kadınların "bakıcı ve koruyucu rolleri" kişisel başa çıkma kapasitelerine ek bir yük getirebilmektedir. Yaşlı ve engelli bireylerin bakımının yanı sıra tahliye sırasında, çocuklar ve hayvanların taşınması kadınların sorumluluğunda görülmektedir. Ayrıca şiddet, cinsel saldırı, insan ticareti ve istismar ile karşı karşıya kalabilmektedir. Kadınların büyük çoğunluğunun tırmanma ve yüzme pratiğinin olmaması afetlerde özellikle; sel, heyelan ve tsunami nedeniyle can kayıpları ile sonuçlanmıştır” dedi.
Afet Sürecinde Kadın Olmak isimli video konferansa yoğun katılım olurken, Moderatör Dr. Öğr. Üyesi Hatice Gülsoy, katılımcılara ALKÜ adına teşekkür ederek, çalışmalarında başarılar diledi. Video konferansın ardından ALKÜKAM tarafından konuşmacılar adına TEMA Sivas Uzunbağ Hatıra Ormanına fidan bağışı yapıldı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.05 13:39:07
Son Düzenlenme Tarihi :