SON DAKİKA

logo

Adana’da eski damat dehşeti

Adana’da bir kişi, kayınvalidesi ve baldızını öldürüp, kayınbiraderinin eşini de yaraladıktan sonra silahla kafasına ateş ederek intihar etti.
Edinilen bilgiye göre olay, merkez Sarıçam ilçesine bağlı Akkuyu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre 3 çocuk babası Uğur Doğan, bir süre önce eşi Rahime Yıldız’dan boşandı. Yıldız boşandıktan sonra annesi Şerife Yıldız’ın evine yerleşti. Bugün öğle saatlerinde Doğan, eski eşinin bulunduğu eve geldi. Doğan gelir gelmez kapıda ekmek yapan Şerife Yıldız, 1 ay önce doktor olan kızı Sümeyye Yıldız ve kayınbiraderinin eşi Cennet Yıldız’a ateş etti. Ekmek yapanlar arasında eşi de olmasına rağmen Doğan ona ateş etmedi. Doğan, daha sonra kendi kafasına ateş ederek intihar etti. Olayda baldız, kayınvalide ve Doğan hayıtın kaybetti. Olaydan sonra gelen sağlık ekipleri Cennet Yıldız’ı hastaneye kaldırdı. Polis ise olay yerine gelerek inceleme başlattı.
Doğan’ın eşiyle boşanma sebebi olarak baldızı ve kayınvalidesini sorumlu tuttuğu için öldürdüğü öne sürüldü. Şerife Yıldız’ın kardeşi Zülfü Yıldırım, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Uğur Doğan’ın hiçbir işi gücü yoktu. Geliyor burada ablam ve yeğenim ekmek yaparken onları öldürüyor. Kendi de içeride geberiyor" diye konuştu.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.01 17:54:28
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






’Burada Turizm Çok’ panelinde Antalya turizmi mercek altına alındı

Akdeniz Turistik Otelciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45 bir artış yakaladıklarını belirterek, "Bu sene 3,5 milyon Rus turist gelirse güzel bir sezon geçirdik deriz. Kaynak pazarlarımızdan 1 ve 3 numara hala kendi arasında savaşıyor, bu gözle bakıldığında Ukrayna pazarı yüzde 90’la kayboldu. 3,5 milyon Rus turist kente getirilirse 15 milyon rakamını yakalarız" dedi.
Türkiye ve dünyanın önde gelen turizm destinasyonlarından olan Antalya’da düzenlenen Mesut Yar ile ’Burada Turizm Çok’ isimli panel ve www.tourismjournal.com.tr haber sitesinin Yaza Merhaba Lansman Partisi sektör temsilcilerini bir araya getirdi.
Antalya Sherwood Exclusive Kemer Otel’de düzenlenen etkinliğin düzenleyicisi Tourism Journal Genel Yayın Yönetmeni Aşkın Koç, sektörün desteklenmesi ve çeşitlendirilmesinin önemine dikkat çekti.

"10 dilde yayın"
Turizm sektörünün deneyimli isimlerinden gazeteci ve tourismjournal.com.tr sitesinin genel yayın yönetmeni Aşkın Koç, sitenin şu anda Türkçe, İngilizce ve Rusça olarak hizmet verdiğini, 6 ay içinde bu rakamı 10’a yükseltmek istediklerini belirtti.
Sitenin sade ve haber odaklı bir tasarıma sahip olduğunu dile getiren Aşkın Koç, “Tourismjournal.com.tr, bir reklam kalabalığı olmayan ve haber odaklı yapıya sahip. Türkiye’deki turizm destinasyonlarından günlük ve anlık olarak içerik üreten bir haber sitesi. Türkiye turizmi, dünya sıralamasında ön sıralarda yer alıyor. Haber sitemizi çok dilde yaparak, Türk turizminin dünyada hak ettiği yeri sağlamayı misyon edindik. Bu etkinliğimizle sektör temsilcilerini bir araya getirerek daha neler yapılabilir diye konuştuk. En önemli turizm destinasyonları arısındayız çünkü gerek yatırımlar gerekse de hizmet kalitesiyle önemli bir güce sahibiz ve bunu dünyaya daha çok duyurmalıyız” diye konuştu.

"Kaynak pazarımızdan 1 ve 3 birbiriyle savaşıyor"
AKTOB Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, Antalya’ya gelen turist sayısının 2 milyonu geçtiklerini belirterek, hedeflerinin yıl sonunda 15 milyonu bulmak olduğunu kaydetti.
Rekor bir nisan ayı geçirdiklerini ifade eden Kavaloğlu, “Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45 bir artış var. Bu sene 3,5 milyon Rus turist gelirse güzel bir sezon geçirdik deriz. Kaynak pazarlarımızdan 1 ve 3 umara hala kendi arasında savaşıyor. Bu gözle bakıldığında Ukrayna pazarı yüzde 90’la kayboldu. 10 bin Ukraynalı geldi Antalya’ya 30 Nisan’a kadar, bunlar da yerleşik hayata geçenler diye düşünüyorum. Rusya ilk kez Almanya pazarının altına düştü. 3,5 milyon Rus turist kente getirilirse 15 milyon tamamını yakalarız” şeklinde konuştu.

"İngiltere pazarı 1,5 milyonu görebilir"
Rusya pazarının eksiğini kapatabilecek bir pazar olmadığının altını çizen Kavaloğlu, “Artı görünen 1 milyonu geçen İngiltere pazarı var. Bu pazarda 1,5 milyon kişinin gelme durumu var. Almanya ve İngiltere’den dünya turizmine 55-60 milyon paket çıkışı var. Biz daha İngiltere pazarında çok yol katetmeliyiz. Antalya ve Türkiye dünya turizmi resort turizmi olamaz. İngiliz turlarının konsantre olduğu bir bölge Antalya” ifadelerini kullandı.
Antalya için iç turizmin olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan Kavaloğlu, yurt içi pazarının da yurt dışı pazarıyla paralellik göstermesi gerektiğini işaret etti.

"Otellerin yüzde 90’ı her şey dahil"
Antalya’nın Bodrum gibi bir destinasyon olmadığına değinen Kavaloğlu, “Bodrum da benim bölgem. Bizim sistemimizde otellerin yüzde 90’ında her şey dahil. Maliyetlerin yükseldiği ortamda her şey dahilin içini çok fazla doldurduk. Pastane kalitesinde bir dondurmayı biz her şey dahilin içinde veriyoruz. Bizim tasarrufa gitme lüksümüz de yok. Bu hizmetin toplu karar alınarak içinin bir parça boşaltılması gerekir” dedi.

"Rusya beklenmeyen bir durumdu"
TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, sezonun ilk 3 ayının iyi başlamasına Mayıs’ın durağan geçtiğini belirtti. Bu ay da özellikle Rusya pazarında ciddi düşüş olduğunu işaret eden Bağlıkaya, “Yıl sonunda bu rakamların toparlayacağını düşünüyorum. 2019 rakamlarına göre kıyaslandığında bu ay sonunda belli olur. Avrupa pazarı için bir bekleme süreci var gibi görünüyor. Türkiye sunduğu ürünler ve rekabetçi fiyatlarıyla öne çıkıyor. Rusya’da savaştan yaşanan durum beklenmeyen bir durumdu. Rus turist Türkiye için 2-3 saatlik bir uçuşla ve uygun ulaşım bedeli öderken, şimdi uçuş 5 saate çıktı ve fiyat yükseldi. Fiyat yükselmesi ve ambargo Rus turistin destinasyonları için Türkiye avantajı ortadan kalktı. Rus turist 5 saatte Dubai’ye yada başka ülkelere gidiyor. Böyle bir türbülasyon yaşıyoruz. Birkaç sene sonra bu yaraların sarılacağını süreçten geçiyoruz” ifadelerine yer verdi.

"Bebek bir sektörüz"
Türkiye’nin rekabet edilmesi çok zor bir ülke olduğunun altını çizen Kavaloğlu, ”Doğasıyla, kültürüyle, gastronomisiyle, sağlık ve spor imkanlarıyla önce çıkıyor. Fiyatı birazcık kaçırmaya başladık. Her şeyiyle rakiplerinden önde bir ülkeyiz. Birtakım ülkelerle, birtakım ülkelerin kendi içinde seyahat ediyor olması var. Aynı para birimi, birbirine yakın kültür olması dolayısıyla onların bizden sayısal olarak önde, gelir olarak öndeler. Türkiye de iyi bir yol aldı. İspanya ve İtalya’da 50 sene önce başlamış turizm, bizde gerçek anlamda kitle turizmi 1984’lerde başladı. Bebek bir sektör sayılırız” dedi.

"Rezervasyonlar hemen kesildi"
Depremin ilk gününden itibaren ciddi organizasyonlar yaptıklarını hatırlatan Bağlıkaya, “Yardım konvoyları, mutfak kurulmasından depremzedelerin daha güvenli bölgesine taşınmasına kadar. Rezervasyonlar bıçak gibi kesildi, yurt dışı yansımasına. Turizm keyifli bir iş, dertli, sıkıntılı yerden doğal olarak uzak durmaya çalışır. Türkiye’de deprem olmuş, sürekli İstanbul’a geldi geliyor deniliyor. İstanbul’da rezervasyonlar hemen kesildi. 20-25 gün durdu. Depremle ilgili konuyu pozitife çevirmeye çalıştık” diye konuştu.

Erken rezervasyon tavsiyesi
Fiyat artışlarının maliyetlerle doğru orantılı olduğunun altını çizen Firuz Bağlıkaya, “Burada en masum olanlar, bu fiyatları uygulamak zorunda kalanlardır. Yerli turist için fiyatın fazlalığı rekabet ettiği ülkelerle ilgili. Erken rezervasyondan yeteri kadar yararlanılmadığını düşünüyorum. Alman, kasım ayında paketini satın alıyor. Onu taksitle az ödüyor. Erken rezervasyon bizim için çok kritik bir şey. Otellerin, seyahat acentelerinin planlama yapması için önemli. Türkiye’de kasım, aralık ayında satın alıyorsun 12 taksit. Böyle almazsanız temmuzda, ağustosta bunun 3 mislini alırsınız” diye konuştu.

"İç turizm hareketli olmalı"
İç turizm hareketi kuvvetli olmayan ülkelerin dış turizm hareketinin de iyi olmadığını vurgulayan Bağlıkaya, “Biz kendi vatandaşımızı seyahat ettiremiyorsak, dışarıya yaptığımız hiçbir şeyin sürdürülebilir olması mümkün değil. Bunun için devlete sektöre düşen şeyler var. Otellerin yerli kontenjanı için vergi indirimi yapılabilir, KDV alınmayabilir. Gergin bir ülkeyiz tatil yapmak zorundayız” açıklamasını yaptı.
Turizm yatırımcıları, turizm profesyonelleri, ulusal ve yerel basın temsilcileri, influencer’lar, STK temsilcileri ve akademisyenlerin katıldığı panelde; Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar “Antalya ve Turizm” konusunu Mesut Yar ile masaya yatırdı. TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya ise Mesut Yar ile ’Türkiye ve Turizm’ konulu bir oturum gerçekleştirdi.
Sherwood Resorts & Hotels YKB Hasan Ali Ceylan ve Gloria Otelleri Yönetim Kurulu Üyesi/ATSO Başkan Yardımcısı Fatih Kabadayı “Resort Turizmi” oturumunda Mesut Yar’ın sorularını yanıtladı. Etkinlikte ayrıca “Havacılık ve Turizm”, “Turizm Sektöründe İnsan Kaynakları ve Eğitim” konularında oturum gerçekleştirildi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.08 15:03:49
Son Düzenlenme Tarihi :





YETER ARTIK!

İzmir'de bir araç sürücüsünün makas atması sonucu yaşanan feci kaza, toplumda büyük infial yarattı. Kontrolü kaybeden şahıs, bu tehlikeli hareketiyle dört masum insanın hayatını sonlandırdı. Bu olay, trafikte tehlikeli bir şekilde seyreden sürücülerin gözünü korkuturken, özellikle Antalya'da artan agresif sürüşler ve makas atan sürücüler de dikkat çekiyor.

Vatandaşlar artık sabrın son noktasına gelmiş durumda. Giderek artan bu tehlikeli sürüşler karşısında adaletin acilen harekete geçmesini talep ediyorlar. Halk, yaptırımların ağırlaştırılmasını ve cezaların ehliyetin iptaline kadar uzanacak şekilde verilmesini istiyor. İzmir'deki korkunç kaza, herkesin başına gelebilecek bir felaketi bir kez daha gözler önüne serdi. Bu nedenle, trafikte güvenliği sağlamak adına daha sert önlemlerin alınması gerektiği konusunda fikir birliği oluştu.

Vatandaşlar, sadece kendi canlarının değil, sevdiklerinin can güvenliğinin de tehlikeye atıldığı bu duruma öfke ve tepki gösteriyor. İnsan hayatının hiçe sayıldığı bu tehlikeli sürüşlerin bir an önce sona ermesini ve toplumun sağduyusuna uygun bir şekilde hareket edilmesini bekliyorlar. İnsanların günlük yaşamını tehdit eden bu tür sürücülerin, trafikteki diğer insanlara ve kurallara saygı duyması gerektiğini vurguluyorlar.

Toplumun güvenliği için trafikte caydırıcı yaptırımların uygulanması ve denetimlerin artırılması gerektiği aşikar. Sürücülerin tehlikeli hareketlerine müsamaha gösterilmemesi ve cezaların caydırıcı olması, trafikte güvenliği sağlamada önemli bir adım olacak. Vatandaşlar, yetkililerin bu konuda daha fazla duyarlılık göstermesini ve acilen önlem almasını bekliyor.

Tehlikeli sürüşlerin son bulması için vatandaşlar, bu konudaki hassasiyetin artırılmasını ve eğitimlerin güçlendirilmesini de talep ediyorlar. Ehliyet sahibi olmak sadece araç kullanma becerisi değil, aynı zamanda trafik kurallarına uyma ve diğer sürücülerle uyum içinde hareket etme sorumluluğunu da beraberinde getirir. Bu bilincin her sürücüye aşılanması ve trafikte daha saygılı ve bilinçli bir toplumun oluşması için çaba harcanması gerekiyor.

Vatandaşlar, "Artık yeter!" diyor. Canlarının, sevdiklerinin ve toplumun güvenliği için tehlikeli sürüşlere geçit verilmemesini talep ediyorlar. İzmir'deki feci kaza, bir kez daha gösterdi ki, trafikteki tehlikeli sürüşler ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. Bu konuda daha sert önlemler alınması ve caydırıcı cezaların uygulanması, gelecekte yaşanabilecek benzer acı olayların önüne geçmek için şart. Artık zaman kaybetmeden harekete geçilmesi gerekiyor.

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.07.07 18:04:43
Son Düzenlenme Tarihi :