SON DAKİKA

logo

Bakan Nebati: "Enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanması, Türkiye Yüzyılı’nda vazgeçilmez hedefimiz olacaktır"

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, sürekli yönetim krizleri yaşayan, içe kapanık, antidemokratik ve ithal reçetelerle derman bulmaya çalışan 90’lı yıllar Türkiye’sinin çoktan geride kaldığını belirterek, "Enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanması, Türkiye Yüzyılı’nda vazgeçilmez hedefimiz olacaktır. Turizm sektörümüzün tanıtım ve çeşitlendirme faaliyetlerini daha da artıracağız, sezon süresinin uzamasına ve 12 ay boyunca turizm faaliyetlerinin sürmesine katkı sağlayacak çalışmaları destekleyeme devam edeceğiz. 2028 yılında 90 milyon turist ile 100 milyar dolar gelir elde etmeyi hedefliyoruz" dedi.
Bakan Nebati, bir otelde düzenlenen Mersin İş Dünyası Buluşması toplantısına katıldı. Toplantıya Nebati’nin yanı sıra Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı ile iş dünyasından birçok temsilci katıldı. Vali Pehlivan, genel başkanlar Aydın ve Asmalı’nın konuşmasının ardından kürsüye çıkan Bakan Nebati, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mersin’i, Türkiye Yüzyılı’na taşımak için kendilerine görev verdiğini ve Mersin’in yıldızını parlatmak için gece gündüz çalıştıklarını vurguladı. Nebati, "İnşallah önümüzdeki 5 yıl içinde Mersin’imize her alanda yeni başarılar kazandıracak, şehrimizin yeni rekorlarını beraberce kıracağız. Biliyorsunuz seçim sürecinde kimileri var ki, sürekli masal anlatmakla meşguller. Bakıyorsunuz bir gün çıkıp, hiç bakanlık yapmadığı halde ’Ben Maliye Bakanıyken’ diye rahatça beyanat veriyor. Ertesi gün bakıyorsunuz bizim çoktan hallettiğimiz vergisel bazı konuları ileride çözeceğine dair vaatlerde bulunuyor. Yani bizim icraatlarımıza bir türlü yetişip, attığımız adımları dahi takip edemiyorlar. Art arda hayata geçirdiğimiz uygulamaları, sağladığımız sayısız kolaylık ve desteği zaten hiç bilmiyorlar. Akıllarına gelen her konuda, mevcut uygulamalardan habersiz bir şekilde, hiç ölçüp biçmeden boş vaatler sıralayıp duruyorlar. Ancak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bizler, boş laf değil, milletimize asırlık eser ve hizmetler kazandırıyoruz. Ülkemize son 21 yılda nasıl ki her alanda adeta çağ atlattıysak hem Mersin’imizi hem de ülkemizi Türkiye Yüzyılı’nda inşallah daha da şaha kaldıracağız. Bunun için doğru zamanda doğru adımlarla, yan yana yol alacağız" diye konuştu.

"Bütçe açığı sorununa bizler son verdik"
Kendilerinin somut rakamlarla, gerçek sonuçlardan bahsettiğini vurgulayan Nebati, "Geçmişten bu yana ülkemizin kronik hale gelen bütçe açığı sorununa AK Parti hükümetlerimiz döneminde bizler son verdik. Kamu borç stokunu önemli ölçüde azaltırken, sosyal güvenlik sisteminde önemli reformları hayata geçirdik ve mali sürdürülebilirliği tesis ettik. Yaptığımız düzenlemelerle, bankacılık sektörünün finansman sağlama işlevini sağlıklı bir şekilde yerine getirmesine imkân tanırken; sermaye yapısını güçlendirdik ve aktif kalitesini de iyileştirdik. 90’lı yıllarda, bir türlü dikiş tutturamayan koalisyon hükümetlerinin uyguladığı hatalı ve istikrarsız politikalar, ekonomimizde ve ülkemizdeki güven ortamında büyük bir tahribata sebep olmuştu. Uyguladığımız sağduyulu ve kararlı politikalarla bu hasarı ortadan kaldırdık, ekonomiye yönelik beklentileri ve güveni iyileştirerek faizlerde önemli bir düşüş sağladık. Bu sayede, 90’lı yıllarda faize giden milletin kazancını eğitimden sağlığa, altyapıdan enerjiye, sosyal güvenlikten sosyal yardımlara, tarımdan sanayiye kadar geniş bir yelpazede yine bu millet için harcadık. Bu gelişmelerin bir yansıması olarak ülkemizi kişi başına gelir bakımından dünyada üst-orta gelir grubuna yükseltmeyi başardık" ifadelerini kullandı.

"Türkiye ekonomisi, şoklara karşı önemli ölçüde dayanıklılık kazandı"
Türkiye ekonomisinin şoklara karşı önemli ölçüde dayanıklılık kazandığının altını çizen Nebati, Elde ettiğimiz tüm bu stratejik kazanımlar sanki hiç yokmuş gibi davranmak ya tamamen bilgisizliktir ya da açık bir kötü niyet göstergesidir. Unutulmamalıdır ki büyük emeklerle kaydettiğimiz bu kazanımlar, ekonomimizin yapısal kırılganlıklarıyla mücadele edebilmemiz için bize önemli bir temel sağlamıştır. Yaşadıklarımız bize açık ve net bir şekilde göstermiştir ki tek başına faizi odağına alan para politikaları, ülkemizin yapısal sorunlarımıza çözüm üretememiştir. Tam aksine yüksek faiz ortamında yaşanan kısa vadeli sermaye girişleri, yapısal sorunların daha da derinleşmesine yol açmıştır. Bu nedenle, ülkemizin iç dinamiklerini dikkate alarak yeni bir yol haritası çizmemiz, yeni bir politika seti belirlememiz elzem hale gelmişti. Özellikle son yıllarda küresel salgın ve jeopolitik sorunlar başta olmak üzere üst üste gelen çoklu küresel krizler, tüm dünyada hızlı ve kökten bir değişim ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bölgeselleşme, kendi kendine yetebilme gibi kavramların ön plana çıktığı bu yeni dönemde gelişmiş ekonomiler tarafından ’tek doğru’ gibi lanse edilen, ezbere uygulanan konvansiyonel yöntem ve reçetelerin gelişmekte olan ekonomiler için yetersiz kaldığı açıktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile elde ettiğimiz hızlı karar alma ve harekete geçebilme kabiliyetimiz sayesinde, Türkiye Ekonomi Modeli’ni 2021 yılı sonunda devreye aldık. Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde uyguladığımız politikaların başarısı, sadece büyümede değil, istihdamda, ihracatta ve turizmde de Cumhuriyet tarihimizin en iyi sonuçlarını elde etmemizle birlikte tescillenmiş durumdadır" şeklinde konuştu.

"Türkiye, 2022 yılında yüzde 5,6 ile dünyada en hızlı büyüme performansı sergileyen ülkelerden biri olmuştur"
Türkiye’nin 2022 yılında yüzde 5,6 ile dünyada en hızlı büyüme performansı sergileyen ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Makine teçhizat yatırımları 13 çeyrektir büyümeye devam ederken, üretim kapasitemiz artışını sürdürmektedir. Ekonomik aktivitedeki iyileşmeye işgücü piyasası da eşlik etmiştir. İstihdam, salgının en şiddetli dönemine kıyasla yaklaşık 6,5 milyon kişi artarak 2023 yılı Şubat ayı itibarıyla toplam 31,5 milyon kişiye ulaşmıştır. Küresel tedarik zincirlerinde yaşanan sorunları da avantaja çevirmeyi başaran ülkemiz, ihracatını 255 milyar doların üzerine yükseltirken, küresel ihracattaki payımız da artmıştır. Diğer birçok ülke, turizmde halen salgın kaynaklı yaralarını sarma aşamasındayken, biz 2022 yılında 51,4 milyon ziyaretçi ve 46,3 milyar dolar turizm geliri ile rekor kırdık. Üstelik tüm bu başarılar, küresel ekonominin oldukça zorlu bir süreçten geçtiği bir dönemde elde edilmiştir. Bilinmelidir ki bu zor dönemde kaydetmeyi başardığımız tüm bu somut başarı ve kazanımlar, bugüne değin salt siyasi veya iktisadi çıkar kaygılarıyla karamsar tablolar çizmek dışında hiçbir şey yapmayanları nasıl ki hep boşa çıkarttıysa, bundan sonra da asla farklı olmayacaktır."

"90’lı yıllar Türkiye’si çoktan geride kalmıştır"
Sürekli yönetim krizleri yaşayan, içe kapanık, antidemokratik ve ithal reçetelerle derman bulmaya çalışan 90’lı yıllar Türkiye’sinin çoktan geride kaldığına vurgu yapan Nebati, "Bugünün Türkiye’si, stratejik devlet aklını, tecrübesini ve güçlü millet iradesini arkasına alan Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bölgesel ve küresel dengeleri değiştirebilen bir oyun kurucu konumundadır. Bugünün Türkiye’si, yarına inançla ilerleyen, Türkiye yüzyılını inşa etmeye, yarına yön vermeye kararlı insanların ülkesidir. Türkiye yüzyılında da siyasi ve ekonomik istikrarla birlikte güven içinde kapsayıcı, dengeli, sürdürülebilir ve güçlü büyümeye devam edeceğiz. Yatırımların hizmetler ve inşaattan ziyade yüksek katma değer ve teknoloji odaklı sanayi sektörleri ile turizm gibi üretken alanlara yönelmesini desteklemeye devam edecek, Kredi Garanti Fonu çerçevesindeki selektif kredi yaklaşımımızı güçlendireceğiz. Kapsayıcı ve dengeli büyümeden halkımızın tüm kesimlerinin yararlanabilmesi için sosyal refahı esas alan, istihdam dostu politikalar önceliğimiz olmaya devam edecektir. Son dönemde tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşan istihdam piyasamızda daha fazla ve daha nitelikli iş imkanları oluşturacağız" dedi.

"Enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanması, Türkiye Yüzyılı’nda vazgeçilmez hedefimiz olacaktır"
İşgücü piyasasının yeşil ekonomi, döngüsel ve dijital ekonomi ile iklim değişikliği sebeple dönüşümlere hızla adapte olmasını sağlayacaklarını kaydeden Nebati, "Ortaya çıkan beceri ihtiyaçlarını karşılayarak yeni istihdam fırsatları oluşturacağız. Kadınların ve gençlerin işgücüne katılımında gelişmiş ülkeler seviyesini önce yakalayıp sonra da aşarak büyüme potansiyelimizi istikrarlı bir şekilde artıracağız. Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nı kararlılıkla uygulayarak kayıt dışılıkla mücadelemizi güçlendireceğiz. Halkımızın refahının artması, sosyal adalet ve gelir dağılımının iyileşmesi için enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanması, Türkiye Yüzyılı’nda vazgeçilmez hedefimiz olacaktır. Fiyat istikrarını temin ederek kaynakların verimli alanlarda kullanılmasını, sürdürülebilir büyümeyi ve ekonomik refahı destekleyeceğiz.
Bu çerçevede finansal istikrarı güçlendiren, Türk lirasına güveni artıran politikalar uygulayacağız. Ayrıca gıda arz güvenliğinin temini ve tarımsal maliyetlerin düşürülmesi için Fiyat İstikrarı Komitesi, Gıda Komitesi ve Finansal İstikrar Komitesi gibi komitelerimizdeki çalışmalarımızı tam koordinasyon içerisinde sürdüreceğiz. Bu çerçevede para, maliye ve makro-ihtiyati politikalar arasındaki eşgüdümü daha da kuvvetlendireceğiz" diye konuştu.
Döviz rezervlerini daha da güçlendirmek için tamamen faiz politikasına bağımlı bir anlayış yerine diğer tüm makroekonomik dengeleri, küresel konjonktürü ve ilgili politikaları dikkate alan bir politika çerçevesi uygulayacaklarını belirten Nebati, "Yenilikçi enstrümanlarla sermaye piyasalarının gelişmesini ve derinleşmesini sağlayacağız. Yeşil tahvil ve sukuk ihraçlarını teşvik ederek sürdürülebilir finans ekosisteminin geliştirilmesi doğrultusunda yurtdışı finansman imkânlarından daha fazla pay alınmasına yönelik girişimlerde bulunacağız. Sosyal ve çevresel etkilerin yanı sıra finansal getirileri de dikkate alan yatırımları geliştirecek destek mekanizmalarını hayata geçireceğiz. Bu sayede, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlayacak, sosyal ve çevresel yatırımlar ile projeleri destekleyeceğiz. Girişimcilik ve fintek ekosistemini geliştirecek yeni finansman mekanizmalarını ve projeleri devreye alacağız. Hızla değişen ve gelişen yeni ekonomik unsurların, yenilikçi üretim faktörlerinin ve finansal enstrümanların vergi sisteminde kavranmasına yönelik tasarımlar yapacağız" ifadelerini kullandı.

"2028 yılında 90 milyon turist ile 100 milyar dolar gelir elde etmeyi hedefliyoruz"
Bağımsız politikaların uygulanabilmesi için cari açığı yapısal bir mesele olmaktan çıkaracak ve bu sorunu kalıcı bir şekilde geride bırakacaklarını ifade eden Nebati, "İstikrarlı bir şekilde cari fazla vererek ülkemizin kendi kendine yeten bir Türkiye olmasını hedefliyoruz. Korumacılığın artıp ticaret savaşlarının yoğunlaştığı, tedarik zincirlerinin kırıldığı ve ekonomik ilişkilerin yeniden şekillendiği yeni düzende, tam bağımsız bir Türkiye için rekabet gücü ve katma değeri yüksek üretimi merkezine alan politikalarımıza hız vereceğiz. Yerli ve milli, yenilikçi ve yeşil üretim ekonomisi anlayışıyla, Türkiye’yi en büyük küresel sanayi ve ticaret merkezlerinden biri haline getireceğiz. Mal ve hizmet ihracatımızı nitelik ve nicelik bakımından artırarak yüksek katma değerli ihracat artışı sağlayacağız. Cari açığı düşürerek döviz talebinin ithalat fiyatları üzerindeki baskısını azaltacağız. Ülkemizin küresel değer zincirindeki konumunu güçlendirecek, ihracatta bölgesel bağımlılığı azaltarak ürün ve pazar çeşitlendirmesini destekleyeceğiz. Öngörülebilirliği artırarak yatırımcı dostu politikalarla doğrudan uluslararası yatırımı artıracak, iş ve yatırım ortamını daha da iyileştireceğiz. KOBİ’lerin üretkenlik odaklı büyümelerini sağlamak amacıyla finansmana erişimi kolaylaştıracağız. Bu işletmelerimizin kurumsallaşmaları ve küreselleşmelerine yönelik yeni mekanizmalar geliştireceğiz. Turizm sektörümüzün tanıtım ve çeşitlendirme faaliyetlerini daha da artıracağız, sezon süresinin uzamasına ve 12 ay boyunca turizm faaliyetlerinin sürmesine katkı sağlayacak çalışmaları destekleyeme devam edeceğiz. 2028 yılında 90 milyon turist ile 100 milyar dolar gelir elde etmeyi hedefliyoruz" şeklinde konuştu.

"Dijital Vergi Dairesini hayata geçireceğiz"
Sürdürülebilirliği odağına alan, yeşil ve dijital dönüşümü destekleyen politika çerçevesini geliştirip güçlendireceklerini vurgulayan Nebati, sözlerine şöyle devam etti:
"Enerji verimliliği uygulamalarını, yenilenebilir enerji yatırımlarını, hidrojen enerjisi gibi temiz enerji üretimini ve kullanımını daha fazla teşvik edeceğiz. Böylece enerjide dışa bağımlılığımıza giderek son vereceğiz. Düşük karbona dayalı bir büyüme sürecine katkı sağlayacak olan emisyon ticaret sistemini ivedilikle devreye alacağız. Yapay zeka uygulamaları entegre edilmiş Dijital Vergi Dairesini hayata geçireceğiz. Küresel dijital devrim ekonomisinde yer alarak, sadece çağı yakalamaya çalışan değil, öncülük yapan ve çağa yön veren bir Türkiye olduğumuzu bir kez daha gözler önüne sereceğiz. Tüm bu hedeflerimizi gerçekleştirmek için ekonomi politikası araçlarını bütüncül bir yaklaşım içinde uygulamayı sürdüreceğiz."

"Çukurova Havalimanına ilk uçağı bu hafta indireceğiz"
Mersin’le ilgili müjdeler de veren Bakan Nebati, "Çukurova Havalimanı’na ilk uçağı Allah’ın izniyle bu hafta indireceğiz. Ayrıca, 11,7 kilometrelik havalimanı bağlantı yolunu da tamamladık. Yakın zamanda onu da hizmete alacağız. Çok kısa bir sürede Çeşmeli-Kızkalesi Otoyolu’nun temel atma törenini gerçekleştireceğiz. Silifke ilçemizin çıkışında bulunan Limankale tünelinin çalışmaları tamamlandı. Yakın zamanda devreye alacağız. Nükleer Enerji Santrali Kavşağında 420 metre viyadük ve 1,6 kilometrelik bağlantı yolu ile üst geçidini tamamladık. İnşallah onları da en kısa zamanda devreye alıyoruz. Akdeniz Sahil Yolu Aydıncık Gözce arasında 3 tünel, 1 viyadük olmak üzere toplam 5,6 kilometrelik yol da açılışa hazır durumdadır. Toroslar ilçemizde bulunan mezarlık mevkiindeki farklı seviyeli kavşaklardan ilkini tamamlamıştık. En yakın zamanda ikincisinin çalışmalarına başlıyoruz. Bizler, Mersin’de 2003-2023 yılları arasında tam 13 baraj, 10 gölet, 50 sulama tesisi ve 75 taşkın koruma tesisi olmak üzere toplamda 166 tesisi hizmete aldık. Gerçekleştirdiğimiz ve gerçekleştirmeye devam ettiğimiz bu yatırımlarla ilimizde tarımın, ticaretin, turizmin, ulaşımın ve daha birçok alanın gelişmesine katkıda bulunmaya devam ediyoruz. İnanıyorum ki şehrimizin kalkınması yolunda beraberce çalışarak çok verimli ve hayırlı sonuçları birlikte alacağız" dedi.
Açılış konuşmalarının ardından toplantının ikinci kısmı basına kapalı olarak gerçekleştirildi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.02 18:09:17
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Konyaaltı’nda 23 Nisan coşkusu

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Konyaaltı Belediyesi’nin HayatPark’ta düzenlediği etkinliklerle kutlandı.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 103’üncü açılış yıldönümü, Konyaaltı Belediyesi’nin HayatPark içerisinde hazırladığı birbirinden renkli gösterilerle, 7’den 70’e binlerce vatandaşın katılımıyla kutlandı. Saat 11:00’de Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, birim müdürleri, muhtarlar, vatandaşlar ve çocukların katılımıyla gerçekleşen kortejle başlayan etkinlikler, çocuklara yönelik gösterilerle devam etti. HayatPark içerisinde farklı noktalara kurulan oyun ve gösteri alanlarında gün boyu süren etkinlikler, çocuk maskot şovu, jonglör, balon şovu, şişme ve ahşap oyun parkı, geleneksel çocuk oyunları gibi keyifli aktivitelerle devam etti. Etkinlik alanını dolduran çocuklar ve ebeveynleri, HayatPark içerisinde renkli görüntüler oluşturdu.

Depremzede çocuklar unutulmadı
Çocuklarını alarak şenlik alanına gelen vatandaşların yoğun ilgisinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, dünyada çocuklara armağan edilmiş tek bayram olan 23 Nisan’ın yanı sıra Ramazan bayramıyla birlikte çifte bayram kutladıklarını söyledi. Akıllarının hep deprem bölgesindeki çocuklarda olduğunu vurgulayan Başkan Esen, “Keşke onlar da burada bu coşkuyu, bu sevinci yaşayabilselerdi. Üzülüyoruz tabii ki. Ama onlara da iki gün önce buradaki çocukların paylaşım duygularının ürünü olan hediyeler, bayramlıklar, oyuncaklar götürdük. Onların da mümkün olan en iyi şekilde mutlu olmalarını sağladık. Buradaki çocukların ve belediyemizin hediyelerini oradaki çocuklarımıza teslim ettik. Bu bayram en büyük tesellimiz, deprem bölgesindeki acılı çocukların yüzlerindeki küçücük gülümsemeydi’’ şeklinde konuştu.

"Geleneksel hale getiriyoruz"
HayatPark’ta ilk 23 Nisan kutlamalarını yapmaya karar verdiklerinde, bunun geleneksel hale gelmesini düşündüklerinin altını çizen Başkan Esen, sözlerine şöyle devam etti, “Hatta öyle ki, hiçbir organizasyon duyurusu yapılmasa bile, 23 Nisan günü bütün çocukların HayatPark’ta toplanacağı bir hale getirmek istemiştik. Gün geçtikçe daha iyi oluyor. Çocuklar burada, kendi bayramlarını kendilerinin kutlayacağı bir ortam oluştuğunu görüyor. Böylece her geçen sene daha fazla çocuğumuz buradaki etkinliklerde yer alıyor. Tüm çocuklarımızı gözlerinden öpüyorum. Onlar inşallah hayatları boyunca hep güzel şeyler yaşar. İyi eğitim alıp, hem kendilerine hem de ülkelerine çok büyük katkıları olur. Mutlu, huzurlu bir hayatları olsun. Allah herkesin çocuğunu korusun’’

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.23 16:12:25
Son Düzenlenme Tarihi :





Ev sahibinden imzalı kira kontratı beklerlerken, haciz şoku yaşadılar

Antalya’da bir ev sahibi, 3 yıllık kiracısı çiftle önce yüzde 25 oranının üzerinde zamda anlaştı, ardından ise kontrata imza atmak yerine haciz işlemi başlattı. Hacze konu olan 35 bin TL tutarındaki kira senetlerinin bedellerini ev sahibinin hesabına düzenli gönderdiklerini ve senetleri geri alamadıklarını belirten çift, “Son 15 gündür aile ve iş hayatımızda huzur kalmadı. Biz kiramızı günü gününe verdik, 1 TL dahi borcumuz yok. Amaçları bizi çıkararak yabancı vatandaşlara daha üstten kiraya vermek” dedi.
Konyaaltı ilçesi Hurma Mahallesi’nde yaşayan İsmail Cem ve Dilek Kasabalı çifti, 2020 yılında şu an oturmuş oldukları evi K.B.’den aylık bin 700 TL’den kiraladı. K.B. ve Kasabalı çifti arasında 11 tane kira, 2 tane de 850’şer TL’den depozito senedi düzenlendi. Kasabalı çifti, 1 yıl boyunca kira bedellerini ev sahibinin banka hesabına gönderse de senetleri geri alamadıklarını belirtti. Taraflar, 2022 yılında da kira konusunda karşılıklı olarak yeniden anlaştı. Ev sahibinin avukatı geçtiğimiz Temmuz ayında Kasabalı çiftini arayarak kiraya zam yapılmasını talep etti. Kasabalı çifti 3 bin TL olarak ödedikleri kiranın 2 Temmuz 2024 tarihine kadar kira artışı oranı üst sınırının uygulanacağı yüzde 25 oranını uygulayarak 3 bin 75O TL olmasını istedi.
İddiaya göre karşı taraf ise kiranın 6 bin TL olmasını talep etti. Bunun üzerine Kasabalı çifti tekliflerini 4 bin 500 TL’ye kadar çıkararak bu rakam üzerinden yeni kira kontratını imzaladı. İddiaya göre ev sahibi işi olduğunu belirterek imza yerine gelmedi. Avukatı ise K.B.’nin imza atmasının ardından kontratı kendilerine göndereceğini söyledi. Yeni kontratın imzalanarak evlerine gelmesini bekleyen Kasabalı çifti, 2020 yılında imzaladıkları senetlerden dolayı eve ve otomobillerine gelen haciz ve hesaplarına konulan bloke ile hayatlarının şokunu yaşadı. Yaşanılanların ardından ev sahibini ulaşmaya çalışan ve ulaşamayan çift, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek suç duyurusunda bulundu.

"Biz kiramızı banka aracılığıyla ay ay ödedik"
Yaşananları anlatan İsmail Cem Kasabalı, “2020 yılında Temmuz ayında biz kira kontratını düzenledik. 11 tane kira karşılığı iki tane de 850 TL’den depozito karşılığı olmak üzere senet verdik. Senetleri verirken hukuki yönden bir yaptırım olacağını bilmediğimiz için kiraya karşılık verildiğini belirtmedik. Biz kiramızı banka aracılığıyla ay ay ödedik. Hepsinin dekontları da var. Ev sahibi 2022’de ev kirasına zam yapılmasını istedi. Biz zam konusunda anlaşamadık, bizi mahkemeye verdi. Devam eden süreçte anlaştık. Bu zamana kadar oturduk. Temmuz ayında devletin yapılmasını açıkladığı yüzde 25 kira zammını vererek oturmaya devam etmek istedim. Hesabına 3 bin 750 TL para gönderdim. Ev sahibinin babası arayarak neden bu şekilde yatırıldığını sordu. Ben de yasada yüzde 25 zam artışını belirttim” diye konuştu.

"Mahkemelerin adli tatile girmesini fırsat bilerek 3 ay kazandılar"
Ev sahibinin kendisinden 6 bin TL kira istediğini belirten Kasabalı, “Biz de 4 bin 500 TL’ye kadar çıktık. Anlaşmıştık, bize avukatının gerekli imzalar için arayacağını söyledi. Eşimle birlikte avukatının ofisine gittik. Yeni kontratı imzaladık, ev sahibi gelmedi. Bize imzalayarak geri vereceklerini söyledi. 8 Temmuz’da imzaladık, sonra hiçbir şekilde geri dönmediler. Oyalandığımızı düşünerek yaptığımız araştırmada 11 Temmuz’da icraya verildiğimizi gördük. 2020 yılında vermiş olduğumuz senetlerden dolayı icra takibi başlatmışlar. Hepsinin ödendiğine dair banka dekontları var. Savcılığa giderek suç duyurusunda bulundum. Şu an adli tatil sürecinde olduğumuz için süreç yavaş işliyor. Hesaplarımız bloke konuldu, otomobilimize icra geldi. Çocuklarıma bir şey olsa acil destek veremeyeceğim. Mağdur olduk, bunu ispat edemiyoruz. Biz kiraların hepsini hesabına gönderdik, bunun da belgesi var. Mahkemelerin adli tatile girmesini fırsat bilerek 3 ay kazandılar. Ekim’e kadar bir şey yapılamayacak” sözlerine yer verdi.

“Son 15 gündür aile ve iş hayatımızda huzur kalmadı"
Yaşananlardan dolayı mağdur olduğunu ifade eden Dilek Kasabalı ise, “Son 15 gündür aile ve iş hayatımızda huzur kalmadı. Biz kiramızı günü gününe verdik, 1 TL dahi borcumuz yok. Bu mağduriyetten dolayı çok üzülüyorum. 16 senedir özel bir bankada çalışıyorum, bugüne kadar çalıştığımız kuruma karşı en ufak bir hatam olmazken bu olaydan dolayı itibarım zedelendi. Senetler şahsın elinde olduğu için hiçbir şeyi kanıtlayamıyoruz. Senetlerin üzerine 10 Haziran 2020 tarihi atılmış, biz ilgili tarihte burada değildik. 14 Temmuz’da biz buraya geldik. Ev sahibinin burada amacı şu olabilir; bu senetlerin kira karşılığı değil de bu iki şahsa ben elden borç para verdim, bana para ödemediler diyerek borç ilişkisi oluşturmak istedi. Eşim bu senetleri çok kez istedi, istemesine rağmen alamadı. Planlanmış bir hareket var” açıklamasını yaptı.

"Amaçları bizi çıkararak yabancı vatandaşlara daha üstten kiraya vermek"
Maaşına haciz ve hesaplarına bloke konulduğunu belirten Kasabalı, “Zaten zor geçiniyoruz. Hiçbir borcum olmadan bu şahsa karşı 35 bin TL borçlanmak bizi çok kötü bir durumda bıraktı. Sesimizin duyulmasını istiyoruz. Bizim hiçbir şekilde borcumuz yok. Biz dekontlarımızı dosyamıza ekledik. Otomobillimiz hakkında her an yakalama kararı çıkabilir. Hesaplarımızda olan paramızı kullanamıyoruz. Biz 3 adet dava açtık, adli tatil dolaysıyla davaya konu olmadı” şeklinde konuştu.
Binada yan tarafının Rus vatandaşlara kiraya verildiğini açıklayan Kasabalı sözlerini şöyle tamamladı:
“Bölgede herkesin 16-17 bin TL kira verdiğini belirterek yeniden kiraya vermek istemediler. Türk vatandaşlar burada daha ucuza oturuyorlar. Amaçları bizi çıkararak yabancı vatandaşlara daha üstten kiraya vermek.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.07 11:02:49
Son Düzenlenme Tarihi :