SON DAKİKA

logo

2 gündür haber alınamayan kadının boğazından bıçaklanmış cesedi, elbise dolabından çıktı

Antalya’nın Alanya ilçesinde kendisinden 2 gündür haber alınamayan 70 yaşındaki kadının cesedi, evindeki elbise dolabından çarşafa sarılı vaziyette çıktı. Polis, boğazından bıçaklanarak öldürüldüğü belirtilen yaşlı kadının cinayet şüphelisi olarak oğlunun yakalanması için çalışma başlattı.
Olay, Alanya’nın Hacet Mahallesi, Kasapoğlu Sokak’taki bir apartmanın ikinci katında meydana geldi. Oğlu S S.(49) ile beraber yaşayan yaşlı anne Fatma S.(70) evinde ölü bulundu. Cinayet zanlısı oğlu ise kayıplara karıştı.
İddiaya göre S.S., annesi Fatma S.’ arasında 2 gün önce akşam saatlerinde sözlü münakaşa oldu. Komşular evden sık sık kavga sesleri geldiği için polise ihbarda bulunmadıklarını söylediler. Kavgadan sonra iki gündür kadından haber alamayan komşular, oğluna annesini sorduklarında ’Annem Alanya dışına abimin evine gitti" cevabını aldılar. Durumdan şüphelenen komşular kadının büyük oğlunu aradıklarında Fatma S.’nin orada olmadığını öğrenince durumu polise bildirdiler.
İhbar üzerine eve gelen polis ekipleri çilingir yardımıyla girdikleri evde yaptıkları araştırmada Fatma S.’nin cesedini çarşafa sarılmış olarak elbise dolabında buldular. Yaşlı kadının ise boğazından bıçaklanarak öldürüldüğü ortaya çıktı.
Fatma S.’nin cenazesi yapılan savcı incelemesini ardından Alanya Belediyesi Morgu’na kaldırıldı.
Polis ekipleri, cinayet şüphelisi S.S.’nin yakalanması için çalışma başlattı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.03 15:39:13
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kazada ölümden kıl payı kurtulan kadın, yangından kurtulamadı

Antalya’da çıkan yangında cesedi tanınmaz halde bulunan ve kimliği 25 gün sonra DNA örneğiyle tespit edilen 2 çocuk annesi 41 yaşındaki kadının, yangından 2 yıl önce aynı tarihlerde geçirdiği kazada ölümden kıl payı kurtulduğu ortaya çıktı.
  Geçtiğimiz 19 Mart tarihinde gece yarısı Muratpaşa ilçesi Kızılsaray Mahallesi Yener Ulusoy Bulvarı üzerindeki bir apartmanın bodrum katında meydana gelen yangında, eşinden ayrı yaşayan 2 çocuk annesi 41 yaşındaki Meltem Bereket, feci şekilde hayatını kaybetti. Tanınmaz hale gelen ceset, olay yeri ve savcılık incelemesinin ardından Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polis kadının kimliğini belirlemek için çalışma başlattı. Bölgede yapılan çalışmanın ardından polis, kadının Finike’de yaşayan yakınlarına ulaştı. Alınan DNA örneğinin ardından cesedin 25 gün önce ölen Meltem Bereket’e ait olduğu belirlendi. Ağabeyi ve yakınları tarafından morgdan alınan kadının cenazesi Finike Turunçova Mahallesi’nde toprağa verildi.

  Ölümden kıl payı kurtuluşu araç kamerasına yansımıştı
  Öte yandan Meltem Bereket’in, 26 Mart 2021 tarihinde de trafikte motosikletiyle seyir halindeyken epilepsi nöbeti geçirip ölümden son anda kurtulduğu ortaya çıktı. Bereket’in trafiğin yoğun olduğu bulvar üzerinde nöbet sonrası kontrolünü kaybetmesi ve demir bariyerlere çarptıktan sonra yere düşüp arkadan gelen cipin altında kalmaktan son anda kurtulması araç kamerasına yansımıştı.

  Kaza anını anlatmıştı: "Görüntüleri izleyince ben bile korktum"
  Kaza sonrası yaşadığı anları İhlas Haber Ajansı'na (İHA) anlatan Bereket, şu ifadeleri kullanmıştı:
  "Biraz gittiğimi hatırlıyorum. Düşünce içerisindeydim, kötü düşünceler nöbet geçirmeme sebep oldu. Bu üçüncü nöbetim oldu. En son motosikleti sürerken hatırlıyorum ama gerisi yok bende. Ne çarpma anı ne de düşme anı. Hatırladığım tek şey, gözümü açtığımda polislerin başımda olmasıydı. Gerçekten ‘Allah korumuş’ dedim. Bariyerlere çarpmışım, yere savrulmuşum. Bir cip benim arkamdan geliyormuş, son anda kurtulmuşum. Kötü bir kaza olmuş. Motosiklet sürmeyeceğim artık. Yaşamamdan daha önemli değil. Motosiklet de kazadan sonra binilmeyecek halde."

-İHA

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.14 10:34:05
Son Düzenlenme Tarihi :





PARMAK EMME, KALEM ISIRMA, TIRNAK YEME VARSA DİKKAT!!

Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir 3 yaş diş bakımı noktasında önemli uyarılarda bulundu. Çocukların süt dişlerinin tamamlandığı, ortalama 36 aylık dönemde, dişlerin ve çenelerin ideal büyüme ve gelişim doğrultusunda değerlendirilmesi için muayenenin şart olduğunu belirten Nurgül Demir parmak emme, kalem ısırma, tırnak yeme gibi durumlara dikkat çekti.

“Süt dişler çıkmaya başladığı andan itibaren, daimi diş dizilimlerinin tamamlanacağı yaşa kadar kontrol etmek büyük önem taşıyor.”   açıklamasında bulunan  Dt. Nurgül Demir sözlerine şöyle devam etti: “Dişlerin çiğneme, konuşma gibi fonksiyonlar sırasındaki görevlerini yerine getirebilmesi, çenelerin birbirleri ile olan kapanış ilişkilerinin fizyolojik sınırlarda korunabilmesi ve dişlerin normal konumlarında düzgün dizilmeleri ile estetik görünümün olması gerektiği gibi idame ettirilebilmesi çocuklarda hem ağız sağlığının hem de büyüme ve gelişim sürecinin önemli unsurlarındandır. Çenelerdeki konum ve yapı bozukluklarının, dişlerdeki dizilim ve şekil problemlerinin erken teşhisi, başarılı bir tedavinin ilk adımıdır.”

 

Diş yapısında hazar bırakabilir

Çocuklarda kötü ağız alışkanlıkları olarak tanımlanan alışkanlıkların ilerde sorunlara yol açabileceğini belirten Dt. Nurgül Demir “Parmak emme, kalem ısırma, tırnak yeme gibi bazı alışkanlıklar, dişler ve dişlerin dizildiği çene kemiklerine sürekli bir kuvvet uygulanmasına sebep olur. Dişlere ve çenelere iletilen bu kuvvetin sıklığı, süresi ve yoğunluğu dişler ve çenelerde oluşabilecek hasarın boyutu için belirleyici rol oynar. Dişlerin fazla önde konumlanması, ‘openbite’ dediğimiz ön ve arka dişlerin arasında çeneler kapandıktan sonra açıklık kalması, çenelerde oluşabilecek gelişim bozukluğunun bir sonucu olarak alt ve üst yüz oranlarının değişmesi çocuklardaki kötü ağız alışkanlıklarından kaynaklanabilecek problemlerden bazılarıdır. Dişler ve çenelere uygulanan kuvvetin süresi ve sıklığı, uygulanan kuvvetin büyüklüğünden çok daha büyük bir risk faktörü olarak karşımıza çıkar.”

 

Gelişimi engelleyebilir

“Dişlerin düzgün diziliminde ve çenelerin fizyolojik gelişimlerinin tamamlanmasında, dudakların, yanakların ve dilin fonksiyon sırasında ve istirahatte doğru konumlanması büyük önem taşımaktadır.” diyen Dt. Nurgül Demir “Dil veya dudakların fizyolojik işlevlerini yerine getirebilmesi için dudak ve dil bağı boyutlarının, yerleşimlerinin ideal olması gerekmektedir. Aynı şekilde, dilin pozisyonlanma farklılıklarına bağlı olarak görülen yanlış yutkunma alışkanlıkları ve dil itimi problemi ile dilin sürekli ön dişlere kuvvetlere uygulaması da çenelerin büyüme gelişim dönemlerinde bozukluklara sebep olabilir.” açıklamasında bulundu.

 

Ağızdan nefes alıp verme diş gelişimini etkiliyor

Çocukların ağızdan nefes alıp verme probleminin çocuklarda diş sağlığı ve çene gelişimini etkileyebilecek bir diğer risk faktörü olduğunu da söyleyen Dt. Nurgül Demir “Burundaki kemik eğrilikleri, geniz eti veya bademcik büyümeleri, alerjiler, üst çenenin normale göre daha geride konumlanması gibi etkenlerle, çocuklar, burundan değil, ağızdan nefes alıp vermeye başlarlar. Ağız solunumuna sebebiyet veren etken ortadan kaldırılmadığı sürece, dil istirahat konumunda üst çeneyi destekleyemez ve üst çene daralmasına, kapanış sırasında alt çene kaymasına, diş diziliminde bozulmalara, yüz yüksekliğinin artmasına ve çene eklemi hasarına neden olabilir.”

 

Diş sıkma yaygınlaştı

Artık yetişkinler kadar çocuklarda da diş sıkma alışkanlığının görülmeye başladığını söyleyen Dt. Nurgül Demir “Diş dizilim ve çene gelişimi bozukluklarındaki etkisine de değinmeden geçmeyelim. Diş sıkma alışkanlığı, duygusal stres, nörolojik problemler, dişlerdeki dizilim bozukluğu gibi etkenlerle oluşabilir ve diş sıkmaya, diş gıcırdatma da eşlik edebilir. Uyku sırasında veya gün içinde, diş yüzeylerine dikey veya yatay yönlerde iletilen kuvvet, çiğneme kuvvetlerine göre çok daha yıkıcı kuvvetlerdir. Zaman içinde çene eklemi problemleri, dişlerde çatlak ve kırıklar, kulak ve baş ağrılarının yanısıra; aynı zamanda diş yüzeylerinde aşınmalara da sebep olarak çenelerin kapanış sırasındaki normal boyutunun azalmasına, alt yüz yüksekliğinde düşüşe yol açabilir” diyerek ebeveynlere özel önerilerini şöyle sıraladı: 

 

1-Çocukların süt dişlerinin tamamlandığı, ortalama 36 aylık dönemde, dişlerin ve çenelerin ideal büyüme ve gelişim paternleri doğrultusunda değerlendirilmesi için, çocuk diş hekimi muayenesi şarttır.  

 

2-Eksik veya fazla dişler, kist, tümör vb. dişlerin düzgün dizilimini ve çenelerin gelişimini bozabilecek patolojilerin erken dönemde tespit edilmesi ve çocuğun yaşına göre ideal tedavinin planlanması gerekmektedir.

 

3-Çocuklarda kötü ağız alışkanlıklarının önüne geçilebilmesi, dil, dişler ve çenelerin ideal olmayan pozisyonlarının erken fark edilmesi, solunum bozukluklarının, diş sıkma probleminin, vücudun genel bütünlüğünü bozan sistemik hastalıkların diş ve çeneler üzerine olan etkilerinin erken teşhisi, uzun dönemde karşılaşılabilecek sorunları engelleyebilmemiz için önemlidir.

 

4-Çocuklarda erken yaşlarda önüne geçilemeyen kötü ağız alışkanlıklarının ve zamanında önlemi alınmayan diğer problemlerin ilerleyen yaşlarda da devam etmesi durumunda, dişlerdeki çapraşıklık ve çenelerdeki bozukluk için bir tedavi uygulansa dahi tedavinin geri dönme riski daha fazla olur. 

 

5-Çocuklarda yapılacak olan diş tedavilerinde başarının anahtarı çocuğun kooperasyonu ve ebeveynlerin tedavi sürecinde aktif ve yapıcı rol almalarıdır. Bu iki koşul sağlandığı takdirde, erken yaşta planlanacak ideal diş tedavileri ile ilerleyen yaşlarda rahat bir nefes almak mümkün olabilir.

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2024.06.29 09:21:26
Son Düzenlenme Tarihi : 2024.06.29 09:24:38