SON DAKİKA

logo

BAYRAMI SAĞLIKLI GEÇİRMENİZ İÇİN 6 ÖNERİ!

Tatlılar, sarmalar, şekerler, çikolatalar, lokumlar… Ramazan ayında uzun açlık ve susuzluk süreci sonrası ilk kez yapılan kahvaltıda yer verilen yüksek karbonhidratlı besinler… Ziyaretlerde karşı konulamayan ikramlıklar, art arda içilen çaylar, kahveler… Tüm bunlar Ramazan Bayramında mideye bayram ettiren unsurlar gibi görünse de dikkat! Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Sungur Ramazan ayında yavaşlayan metabolizmaya aniden yüklenmenin bayram keyfine gölge düşürebileceğini hatta hayati sorunlara davetiye çıkarabileceğini belirterek “Beslenmede porsiyon kontrolü sağlanmaması, yağlı, kızartılmış besinler, hamurişi ve tatlı tüketimi hazımsızlık, reflü, şişkinlik gibi sindirim sistemi rahatsızlıkları ile birlikte diyabet ve kalp rahatsızlıklarını da beraberinde getirebilir” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Sungur, bayramı sağlıklı geçirmek için 6 önemli kuralı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.


Güne hafif bir kahvaltı ile başlayın

Bayram sabahı, uzun süredir kahvaltı yapmayan bir sindirim sistemi ile güne başlandığının unutulmaması, özellikle poğaça ve börek gibi hamur işlerine yüklenilmemesi gerekiyor. Zira Ramazan ayı boyunca küçülen mideye bir anda yüklenmek hem sindirim sistemi problemlerine hem de kan şekerinde ani yükselme ve dalgalanmalara yol açabilir. Kahvaltıda yumurta, peynir, yeşillik, domates, salatalık, zeytin veya ceviz ile tam tahıllı ekmeğe yer vererek sağlıklı ve dengeli beslenebilirsiniz.


Yeterli sıvı tüketin

Gün içerisinde özellikle öğün aralarında ağırlıklı olacak şekilde toplamda 2-2,5 lt su tüketmeye özen gösterin. Yeterli su tüketmek hem bayram sonrası oluşabilecek ödemlerin vücuttan atılmasına hem de metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olacaktır. Asitli ve şekerli içeceklerden uzak durulmalıdır. Bunların yerine şekersiz meyve kompostoları, süt, ayran ve maden suyu tüketebilirsiniz.


Tatlıya ‘dur’ demeyi bilin

Bayramın olmazsa olmazı özellikle misafirlikte ikram edilen çikolatalar ve tatlılar. Bu tatlıları tüketirken porsiyon kontrolü sağlanması çok önemli. Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Sungur “Tercihiniz öncelikle dondurma, sütlü veya meyveli hafif tatlılardan yana olmalıdır. Şerbetli tatlı tüketimini önermesek de illaki istiyorsanız 1 küçük dilim baklava tüketebilirsiniz. Şerbetli tatlıları asitli içecekler ve meyve sularıyla değil ayran ile birlikte tüketirseniz kan şekerinizin dengelenmesine yardımcı olursunuz. Eğer tatlı tüketiminde porsiyon ölçünüz kaçtıysa akşam öğününde ve ertesi gün boyunca sebze ve protein ağırlıklı beslenmeniz aldığınız kaloriyi dengelemenize yardımcı olacaktır” diyor. 


Beslenme düzeni oluşturun

Ramazanda ikiye düşen öğün sayısı bayramda da 2 ana öğün ile 1-2 ara öğün şeklinde devam edebilir. Doygunluğunuzu artırmak ve porsiyonları küçültebilmek için ana yemeklerin yanına bol bol salata ve yoğurt ekleyebilirsiniz. Sindirim sistemi rahatsızlıklarını önlemek için yemekleri yavaş yemek ve besinleri iyi çiğnemek çok önemli. 3 ana öğünlü beslenme düzenine geçmek için, öğün sayısı önce ara öğünlerle artırılmalı. Böylece vücudun yeni beslenme düzenine uyum sağlaması kolaylaşır.


Öğünlerinizi planlayın

Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Sungur özellikle bayramda ana öğünlerin hafif tutulması gerektiğini belirterek “Yeterli ve dengeli bir öğünü, bir kase çorba veya tam tahıllı ekmek, zeytinyağlı bir sebze yemeği, ızgara/haşlama veya fırında pişmiş et/tavuk/balık, rengarenk sebzelerden oluşan bir salata ve yoğurt ile oluşturabilirsiniz. Gün içinde az ve sık beslenebilmek için ara öğünler atlanmamalıdır. Ara öğünlerde tercihiniz kefir/süt, meyveler ve kuruyemişler olabilir” diyor.


Fiziksel aktivite şart

Ramazan ayı boyunca uzun süreli açlık ile yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için mutlaka fiziksel aktivite yapılması gerekiyor. Günde 30 dakika veya haftada 3 gün 45-50 dakika yürüyüş yaparak ya da evde 20-30 dakika egzersiz ile hem metabolizmanızı hızlandırabilir hem de aldığınız fazla kalorileri dengeleyebilir böylece kilo kontrolü sağlayabilirsiniz. Egzersiz yapmaya zamanınız yoksa bile kısa mesafelerde araba kullanmak yerine yürümeyi ve asansöre binmek yerine merdiven çıkmayı tercih ederek günlük hareketinizi artırabilirsiniz.



-FASELİS BSN. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.18 09:58:43
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Bahar yorgunluğunu önlemek için 8 öneri

Diyetisyen Berna Ertuğ, bahar yorgunluğunu; kahvaltı ve düzenli beslenme alışkanlığı, düzenli su tüketimi, alkol tüketimine sınır, kontrollü kafein, C vitamini besinlerden karşılama, düzenli uyku ve aktif bir yaşama geçerek önlenebileceğini bildirdi.
Memorial Antalya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Berna Ertuğ, kış mevsiminin ardından heyecanla beklenen güneşli bahar günlerinin yorgunluk hissini de beraberinde getirdiğini belirtti.
Metabolizmada gerçekleşen bazı değişimlerin kişilerde halsizlik, eklem ağrıları, sürekli uyku hali gibi şikayetlere neden olabildiğini dile getiren Ertuğ, baharın başlangıcıyla aynı zamana denk gelen birtakım ruh hali, fiziksel veya davranışsal değişikliklerle baş etmenin yolunun ise doğru beslenmeden geçtiğine dikkat çekti. Berna Ertuğ, metabolizmanın bahar aylarına uyumu için yapılması gerekenleri ise 8 başlık altında sıraladı.

"Kahvaltıyı atlamayın, düzenli beslenin"
Günün en önemli öğünü olan kahvaltının kesinlikle atlanılmaması uyarısı yapan Ertuğ, "Beyaz undan yapılmış besinler yerine; kepek, çavdar, tam buğdaydan yapılmış tahıllı besinleri tercih edin. Her gün 1 yumurta tüketmeye özen gösterin. Besin çeşitliliği oluşturarak tek tip beslenmekten kaçının. Bir öğünde bütün besin gruplarını içeren bir tabak hazırlayın. Örneğin kıymalı sebze yemeği veya tavuklu salata, 1 su bardağı ayran ve 1 dilim ekmek tüketerek besin çeşitliliğini sağlanabilir. Düzensiz tüketilen öğünler, uzun süren açlıklar kan şekerinin dengesiz düşmesine ve yükselmesine neden olabileceği için bahar yorgunluğu belirtileri daha kötü hale gelebilir. Dolayısıyla günde 3 ana, ihtiyaca göre 1 veya 3 ara öğün olacak şekilde az az ve sık sık öğün tüketmeye çalışın. Kendinizi 4-5 saatten fazla aç bırakmamaya özen gösterin. Tükettiğiniz miktarlara yani porsiyonlarınıza dikkat etmeye çalışın" diye konuştu.

"Günde 10-15 bardak su için"
Havaların ısınmasıyla oluşabilecek su kayıplarını önlemek ve mevsimsel değişikliğe bağlı dolaşım problemlerinden kurtulmak için bol bol su tüketilmesini tavsiye eden Ertuğ, susamadan su içmenin alışkanlık haline getirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Ertuğ, günlük 2-3 litre (10-15 su bardağı) su tüketilerek dolaşım sistemini daha düzenli hale getirilebildiğini ve toksinlerden kurtulmanın sağlanacağını belirtti.

"Alkolü azaltın, kafeini kontrol altında tutun"
Mevsim geçişlerinde yüksek miktarlarda tüketilen alkolün, problemlerin daha da artmasına neden olduğunu işaret eden Ertuğ, "Bu nedenle alkol tüketimini minimuma indirmeye çalışın. Ayrıca tercihlerinizin hafif alkollü içecekler olmasına ve 1-2 kadehten fazla tüketmemeye özen gösterin. Gün içerisinde yorgunluğu atmak, uyanık kalmak için sıkça tükettiğimiz çay, kahve gibi kafeinli içecekleri kontrol altında tutun. Yüksek miktarlarda alınan kafein, kalp çarpıntısına ve vücutta su kaybına neden olabileceği için özellikle mevsim değişikliğindeki sıkıntıları tetiklememek adına kafein alımını minimumda tutmaya özen gösterin. Kahve, çay, asitli içecekler gibi kafeinli içecekler yerine rahatlatıcı özelliğinden dolayı bitki çaylarını tercih edebilirsiniz" ifadelerini kullandı.

"C vitamini ve uykunun önemi"
Gün içerisinde özellikle C vitamini içeren sebze ve meyve tüketiminin önemine değinen Berna Ertuğ, beslenmeye brokoli, ıspanak, yeşil sivri biber, maydanoz gibi yeşil yapraklı sebzeler, portakal, kivi, kuşburnu, greyfurt gibi meyveler eklenilmesi gerektiğini bildirdi.
Uykusuzluk ve düzensiz uyumanın yorgunluğa neden olduğunu ifade eden Ertuğ, enerjik olmak için günde en az 6-8 saat uyumanın gerekli olduğunu işaret etti.

"Aktif yaşama geçin"
Haftada 3 gün yapılan tempolu yürüyüş, yüzme, gevşeme egzersizlerinin yorgunluğa karşı koruyucu olduğunun altını çizen Ertuğ, "Eğer ’vaktim yok’ diyorsanız en azından aktif yaşam tarzı için yürüyerek gidebileceğiz yerlere arabasız gitme, asansör yerine merdivenleri tercih etme gibi küçük aktivitelerle de yaşam tarzınızı değiştirebilirsiniz" ifadelerine yer verdi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.18 12:11:17
Son Düzenlenme Tarihi :





Başkan Böcek’ten Ulucan’a ziyaret

Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya İl Emniyet Müdürü olarak göreve atanan Mehmet Murat Ulucan’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.

    Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanı olarak görev yapan Mehmet Murat Ulucan, geçtiğimiz günlerde ‘Emniyet Müdürleri Kararnamesi’yle Antalya İl Emniyet Müdürü görevine getirildi. Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya İl Emniyet Müdürü Mehmet Murat Ulucan’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.

    Antalya Emniyet Müdürü Mehmet Murat Ulucan’a yeni görevinde başarılar dileyen Konyaatı Belediye Başkanı Böcek, “Antalya’mıza hoş geldiniz. Sizinle birlikte çalışmaktan mutluluk duyacağım. Antalya Türkiye’nin en önemli şehirlerden biridir. Halkımızın can, mal ve huzur güvenliği için emniyet teşkilatımızın önemli bir sorumluluğu var. Antalya’mızı ziyaret eden yerli ve yabancı misafirlerimizi sizlerin de katkısıyla en iyi şekilde ağırlayacağız. Antalya Emniyetimizle birlikte her türlü projede ortak çalışma yapmaya ve elimizden gelen katkıyı sunmaya hazırız” dedi.

    Emniyet Müdürü Mehmet Murat Ulucan’da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e teşekkür etti.

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.07.10 15:48:01
Son Düzenlenme Tarihi :