SON DAKİKA

logo

Antalya nüfusunun %24,6’sını çocuk nüfus oluşturdu

Türkiye nüfusunun %26,5'ini çocuk nüfus oluşturdu
 
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2022 yıl sonu itibarıyla, Türkiye nüfusu 85 milyon 279 bin 553 kişi iken bunun 22 milyon 578 bin 378'ini çocuklar oluşturdu. Çocuk nüfusun %51,3'ünü erkek çocuklar, %48,7'sini kız çocuklar oluşturdu. Birleşmiş Milletler tanımına göre 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun %48,5'ini oluştururken bu oran 1990 yılında %41,8 ve 2022 yılında %26,5 oldu.
 
Nüfus projeksiyonlarına göre çocuk nüfus oranının 2030 yılında %25,6, 2040 yılında %23,3, 2060 yılında %20,4 ve 2080 yılında %19,0 olacağı öngörüldü.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranının Avrupa Birliği üye ülkelerinden yüksek olduğu görüldü
 
Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2022 yılında çocuk nüfus oranının AB ortalaması %18,1 oldu. AB üye ülkeleri içerisinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip olan ülkelerin sırasıyla, %23,6 ile İrlanda, %21,3 ile Fransa, %21,0 ile İsveç olduğu görüldü. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla, %15,6 ile İtalya, %15,8 ile Portekiz, %15,9 ile Malta oldu. Türkiye'nin çocuk nüfus oranının %26,5 ile AB üye ülkelerinden daha yüksek olduğu görüldü.Çocuk nüfus oranının en yüksek olduğu il Şanlıurfa oldu
 
ADNKS sonuçlarına göre illerin toplam nüfusları içindeki çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2022 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan il, %44,9 ile Şanlıurfa oldu. Şanlıurfa ilini %41,4 ile Şırnak ve %39,3 ile Ağrı izledi.

Türkiye'de 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan hanehalkı oranı %44,3 oldu
 
ADNKS sonuçlarına göre 2022 yılında toplam hanehalkı sayısı 26 milyon 75 bin 365 oldu. Hanelerin %44,3'ünde 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunduğu görüldü. Bu hanelerin illere göre dağılımı incelendiğinde, 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan hanehalkı oranının en yüksek olduğu ilin %70,3 ile Şanlıurfa, en düşük olduğu ilin %29,0 ile Tunceli olduğu görüldü.
 
En az bir çocuk bulunan hanelerin %18,9'unda 0-17 yaş grubunda bir çocuk, %15,4'ünde iki çocuk, %6,5'inde üç çocuk, %2,2'sinde dört çocuk, %1,3'ünde ise beş ve daha fazla çocuk bulunduğu görüldü.
 
Çocuk nüfusun 2022 yılında %29,4'ünün 5-9 yaş grubunda yer aldığı görüldü
 
Çocuk nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, 2017 yılında çocuk nüfusun %28,3'ünün 0-4 yaş grubunda, %27,7'sinin 5-9 yaş grubunda, %27,1'inin 10-14 yaş grubunda ve %16,8'inin 15-17 yaş grubunda yer aldığı görülürken, 2022 yılında %25,1'inin 0-4 yaş grubunda, %29,4'ünün 5-9 yaş grubunda, %28,5'inin 10-14 yaş grubunda ve %17,0'sinin 15-17 yaş grubunda yer aldığı görüldü.
Canlı doğan bebek sayısı 2021 yılında 1 milyon 79 bin 842 oldu
 
Doğum istatistiklerine göre 2021 yılında canlı doğan bebek sayısı, 1 milyon 79 bin 842 oldu. Doğan bebeklerin 554 bin 41'i erkek, 525 bin 801'i ise kız oldu. Canlı doğan bebeklerin %96,9'unu tekil, %3,0'ünü ikiz, %0,1'ini ise üçüz ve daha fazla çoğul doğumlar oluşturdu.
 
Sağlık Bakanlığı verilerine göre hastanede gerçekleşen doğumların oranı, 2010 yılında %91,6 iken 2021 yılında %97,5 oldu.
 
Bebeklere konulan en popüler erkek ismi Alparslan, kız ismi Zeynep oldu
 
ADNKS sonuçlarına göre 2022 yılında doğan bebeklere konulan en popüler erkek bebek isimleri, Alparslan, Yusuf ve Miraç; en popüler kız bebek isimleri ise Zeynep, Asel ve Defne oldu. Doğan erkek bebeklerin 8 bin 332'sine Alparslan, 6 bin 370'ine Yusuf, 5 bin 43'üne Miraç, kız bebeklerin 8 bin 876'sına Zeynep, 6 bin 845'ine Asel, 6 bin 830'una ise Defne ismi verildi.
 
Türkiye'de 2022 yılında 0-17 yaş grubundaki çocuklarda en çok kullanılan erkek çocuk isimlerinin Yusuf, Mustafa ve Mehmet; kız çocuk isimlerinin ise Zeynep, Elif ve Yağmur olduğu görüldü.
 
Çocuk bağımlılık oranı 2022 yılında %32,3 oldu
 
Toplam yaş bağımlılık oranı, 15-64 yaş grubunda çalışma çağındaki her 100 kişi başına düşen, 0-14 ile 65 ve üzeri yaş grubundaki kişi sayısı olarak tanımlanır. ADNKS sonuçlarına göre, 2022 yılında toplam yaş bağımlılık oranı %46,8 oldu. Yaş grubu 15-64 olan her 100 kişi başına düşen, 0-14 yaş grubundaki çocuk sayısını ifade eden çocuk bağımlılık oranı ise %32,3 olarak gerçekleşti.

Beş yaşındaki çocukların net okullaşma oranı %81,6 oldu
 
Milli Eğitim Bakanlığı örgün eğitim istatistiklerine göre okul öncesi eğitim seviyesinde beş yaş net okullaşma oranının, 2020/'21 öğretim yılında %56,9 iken 2021/'22 öğretim yılında %81,6 olduğu görüldü. Beş yaş net okullaşma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, bu oran erkek çocuklar için %81,9, kız çocuklar için %81,4 oldu.
 
İlkokul seviyesinde net okullaşma oranı 2021/'22 öğretim yılında %93,2, ortaokul seviyesinde net okullaşma oranı %89,8 ve ortaöğretim seviyesinde net okullaşma oranı %89,7 oldu.

Eğitim kademelerinde okul tamamlama oranları arttı
 
Ulusal Eğitim İstatistikleri Veri Tabanı sonuçlarına göre eğitim kademesi ve cinsiyete göre okul tamamlama oranları incelendiğinde, yıllara göre bir artış gözlendi. İlkokul tamamlama oranı 2016/'17 eğitim ve öğretim döneminde %98,3 iken bu oran 2021/'22 eğitim ve öğretim döneminde %98,4 oldu. Ortaokul tamamlama oranı 2016/'17 eğitim ve öğretim döneminde %88,9 iken bu oran 2021/'22 eğitim ve öğretim döneminde %96,4 oldu. Ortaöğretim tamamlama oranı ise %62,9'dan %77,9'a yükseldi.
 
Ortaöğretim okul tamamlama oranı cinsiyete göre incelendiğinde, 2021/'22 eğitim ve öğretim döneminde bu oranın erkek çocuklar için %76,2, kız çocuklar için %79,6 olduğu görüldü.

Günde en az bir defa diş fırçalayan 3-17 yaş grubundaki çocukların oranı %66,5 oldu 
 
Türkiye çocuk araştırması sonuçlarına göre anneleri/temel bakım verenleri tarafından günde en az bir defa diş fırçaladığı belirtilen 3-17 yaş grubundaki çocukların oranı %66,5 oldu. Günde en az bir defa diş fırçaladığı belirtilen 3-17 yaş grubundaki kız çocukların oranı %73,4 iken aynı yaş grubundaki erkek çocukların oranı %60,0 oldu.
 
Diş fırçalama oranları yaş gruplarına göre incelendiğinde, yaş ilerledikçe diş fırçalayan çocukların oranının arttığı görüldü. Günde en az bir defa diş fırçaladığı belirtilen 3-5 yaş grubundaki çocukların oranı %52,1 iken 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %75,9 oldu.

Konsantre olmada zorluk yaşayan 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı %1,4 oldu
 
Türkiye çocuk araştırması sonuçlarına göre ilgili işlev alanında çok zorlanan veya hiç yapamayan çocuklar incelendiğinde, anneleri/temel bakım verenleri tarafından görmede zorluk yaşadığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranının %1,0, duymada zorluk yaşadığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranının %0,2, yürümede zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının %1,1, kendi öz bakımını yapmada zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının ise %0,9 olduğu görüldü.
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından iletişim kurmada zorluk yaşadığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranının %0,8, öğrenmede zorluk yaşadığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranının %1,5, hatırlamada zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının %1,1, konsantre olmada zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının ise %1,4 olduğu görüldü.Değişikliği kabul etmede zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranı %2,1, davranış kontrolünü sağlamada zorluk yaşayan çocukların oranı %1,6, arkadaş edinmede zorluk yaşayan çocukların oranı ise %2,1 oldu.
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından her gün kaygı yaşadığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı %7,3 iken her gün depresyonda hissettiği belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı ise %4,7 oldu.

Okul derslerinin baskısı altında hisseden 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,4 oldu
 
Türkiye çocuk araştırması sonuçlarına göre anneleri/temel bakım verenleri tarafından okul derslerinin baskısı altında hissettiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,4 oldu. Okul derslerinin baskısı altında hissettiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki erkek çocukların oranı %12,7 iken aynı yaş grubundaki kız çocukların oranı ise %14,1 oldu.
 
Çocukların okul derslerinin baskısı altında hissetme oranının %14,3 ile en yüksek 15-17 yaş grubunda olduğu görüldü. Okul derslerinin baskısı altında hissettiği belirtilen 6-9 yaş grubundaki çocukların oranının %12,1, 10-12 yaş grubundaki çocukların oranının %14,0, 13-14 yaş grubundaki çocukların oranının ise %13,8 olduğu görüldü.

Diğer çocuklar tarafından zorbalığa uğrayan 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,8 oldu
 
Türkiye çocuk araştırması sonuçlarına göre anneleri/temel bakım verenleri tarafından ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından zorbalığa maruz kaldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,8 oldu.
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından dalga geçildiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %7,7 iken ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından kasıtlı olarak dışlandığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı %7,2 oldu.

Diğer çocuklar tarafından zorbalığa uğrayan 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,8 oldu
 
Türkiye çocuk araştırması sonuçlarına göre anneleri/temel bakım verenleri tarafından ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından zorbalığa maruz kaldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,8 oldu.
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından dalga geçildiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %7,7 iken ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından kasıtlı olarak dışlandığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı %7,2 oldu.

Kendini mutlu veya orta seviyede mutlu hissettiğini belirten çocukların oranı %96,7 oldu
 
Türkiye çocuk araştırması sonuçlarına göre tüm yaşantılarında kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %69,1 iken kendini orta seviyede mutlu hisseden aynı yaş grubundaki çocukların oranı %27,6, kendini mutsuz hissedenlerin oranı ise %3,4 oldu.
 
Kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki erkek çocukların oranı %71,4 iken kendini orta seviyede mutlu hisseden aynı yaş grubundaki erkek çocukların oranı %25,6, kendini mutsuz hissedenlerin oranı ise %2,9 oldu. 
 
Kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki kız çocukların oranı %66,5 iken kendini orta seviyede mutlu hisseden aynı yaş grubundaki kız çocukların oranı %29,6, kendini mutsuz hissedenlerin oranı ise %3,9 oldu.
Çocuk Hakları Sözleşmesini duyduğunu belirten 13-17 yaş grubu çocukların oranı %45,1 oldu
 
Türkiye çocuk araştırması sonuçlarına göre Çocuk Hakları Sözleşmesini duyduğunu belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranının %45,1 olduğu görüldü. Bu oran aynı yaş grubundaki erkek çocuklarda %39,1 iken kız çocuklarda %51,4 oldu.
 
Hangi haklara sahip olduğunu bilen 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %53,3 iken yetişkinlerin genellikle çocuk haklarına saygı duyduğunu düşünen çocukların oranı %52,7 oldu.

Resmi kız çocuk evlilikleri azaldı
 
Evlenme istatistiklerine göre 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarının resmi evlenmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2002 yılında %7,3 iken bu oran 2022 yılında %2,0'ye düştü. Diğer taraftan, aynı yaş grubunda olan erkek çocukların resmi evlenmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2002 yılında %0,5 iken bu oran 2022 yılında %0,1 oldu.

Yaş grubu 15-17 olan çocuklarda işgücüne katılma oranı %18,7 oldu
 
Hanehalkı İşgücü Araştırması 2022 yılı sonuçlarına göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı %18,7 oldu. İşgücüne katılma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, bu oranın erkek çocuklar için %27,0 kız çocuklar için %10,0 olduğu görüldü.
 
Babası vefat etmiş çocukların sayısı 266 bin 532 oldu
 
ADNKS sonuçlarına göre 2022 yılında 22 milyon 578 bin 378 çocuk nüfusun içerisinde babası vefat etmiş çocuk sayısının 266 bin 532, annesi vefat etmiş çocuk sayısının 81 bin 420, hem annesi hem babası vefat etmiş çocuk sayısının ise 4 bin 219 olduğu görüldü.
 
Koruyucu aile yanında bakımı sağlanan çocuk sayısı 9 bin 11 oldu
 
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının verilerine göre 2022 yılında Türkiye genelinde kuruluş bakımı altında bulunan çocuk sayısının 14 bin 141 olduğu görüldü. Mevcut koruyucu aile sayısı 7 bin 439, koruyucu aile yanında bakımı sağlanan çocuk sayısı ise 9 bin 11 oldu. Evlat edindirilen çocuk sayısı 2022 yılında 556 oldu.
 
Boşanma davaları sonucu velayeti anneye verilen çocukların oranı %75,7 oldu
 
Boşanma istatistiklerine göre 2022 yılında boşanan çiftlerin sayısı 180 bin 954 oldu. Kesinleşen boşanma davaları sonucunda 180 bin 592 çocuk velayete verildi. Çocukların velayetinin %75,7'sinin anneye, %24,3'ünün ise babaya verildiği görüldü.
 
Çocuklar en fazla dışsal yaralanma ve zehirlenmeler sonucu hayatını kaybetti
 
Ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre 2021 yılında 1-17 yaş grubunda en fazla çocuk ölümleri, dışsal yaralanma ve zehirlenmeler nedeniyle gerçekleşti. Söz konusu nedenle hayatını kaybeden, 1-17 yaş grubundaki çocuk ölüm sayısı 2021 yılında bin 313 oldu. Sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları nedeniyle 893 çocuk, iyi huylu ve kötü huylu tümörler nedeniyle 669 çocuk, dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle 429 çocuk hayatını kaybetti.

Bebek ölüm hızı binde 9,2 oldu
 
Ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre 2009 yılında bebek ölüm hızı binde 13,9 iken 2021 yılında binde 9,2'ye düştü. Bebek ölüm hızı cinsiyete göre incelendiğinde, 2009-2021 yılları arasında bebek ölüm hızının erkek bebekler için binde 14,6'dan binde 9,8'e, kız bebekler için binde 13,1'den binde 8,6'ya düştüğü görüldü.
 
Doğumdan sonraki beş yıl içinde ölme olasılığını ifade eden beş yaş altı ölüm hızı, 2009 yılında binde 17,7 iken 2021 yılında binde 11,2'ye düştü. Beş yaş altı ölüm hızı cinsiyete göre incelendiğinde; 2009-2021 yılları arasında beş yaş altı ölüm hızının erkek çocuklar için binde 18,5'ten binde 11,9'a, kız çocuklar için binde 16,8'den binde 10,5'e düştüğü görüldü.

-TÜİK
 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.18 10:49:35
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






DEHŞETİ BÖYLE ANLATTI!

Antalya’da boşanma aşamasındaki eşi tarafından elektriği kesilip evden çıkması sağlanan ve 24 yerinden bıçaklanarak ölümden dönen kadın, yaşadığı dehşet dakikalarını gözyaşları içerisinde anlattı. “Vücudumda dikiş olmayan yer yok” diyen acılı kadın, “Belki 20-25 dakika beni bıçaklamakla uğraştı. B..

Antalya’da boşanma aşamasındaki eşi tarafından elektriği kesilip evden çıkması sağlanan ve 24 yerinden bıçaklanarak ölümden dönen kadın, yaşadığı dehşet dakikalarını gözyaşları içerisinde anlattı. “Vücudumda dikiş olmayan yer yok” diyen acılı kadın, “Belki 20-25 dakika beni bıçaklamakla uğraştı. Ben balkona kaçtığımda yere yığılmıştım. Beni öldü diye bıraktı. Biz kadınlar ölmek ya da yaralanmaktan yorulduk artık” diyerek gözyaşı döktü.
Olay, Serik ilçesine bağlı Kökez Mahallesi’nde 25 Haziran Pazar günü öğle saatlerinde yaşandı. İddiaya göre, Muammer Özen, olay günü, eşi ile yaşadığı huzursuzluk nedeniyle uzaklaştırma cezası aldığı eve geldi. Binada eşinin oturduğu daireye ait elektrik ve suyu kestiği ileri sürülen Özen, ardından beklemeye başladı. Su ve elektriğin kesildiğini fark eden Serpil Özen, oğluyla birlikte aşağıya inerek vanayı ve şalteri kontrol etti. Açtıktan sonra oğlunu aşağıda bırakarak kontrol için tekrar evine çıktı. Bu esnada kapıda bekleyen eşi Muammer Özen tarafından zorla içeriye kapatıldı. Annesini telefon ile arayan oğlu ise cevap alamayınca eve çıktı. İçeriden gelen sesleri duyunca komşularında bulunan yedek anahtarla kapıyı açarak eve girdi. Annesinin babası tarafından bıçaklandığını görünce korkup dayısından yardım istedi. Bu sırada Muammer Özen, olay yerinden ayrılıp kendi evine gitti. Dayı Sinan Akman ise eve geldiğinde ablasını kanlar içinde gördü ve 112 Sağlık ve polis ekiplerine haber verdi. 2 çocuk annesi Serpil Özen, yapılan ilk müdahalenin ardından önce özel bir hastaneye, ardından iç kanaması geçirdiği için Antalya Eğitim Araştırma Hastanesine sevk edildi. 24 yerinden aldığı bıçak darbesi nedeniyle ağır yaralanan Özen, yoğun bakıma alındı.
Polis tarafından aynı gün evinde yakalanan Muammer Özen ise çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan Muammer Özen’in daha önce farklı tarihlerde apartman çatısı ve araç üst geçidine çıkarak intihar teşebbüsünde bulunduğu öğrenildi.

“Hiç konuşmadan direkt saldırdı”
Yoğun bakımdan servise alınan Serpil Özen, yaşadığı dehşet anlarını gözyaşları içerisinde anlattı. Özen, “Büyük oğlumla evde oturuyorduk. Elektrik ve suyun olmadığını fark ettik. Elektriği açmak için oğlumla aşağıya indik. Ona nereden açılacağını gösterip tekrar yukarı çıktım. Oğlum gelecek diye kapıyı açık bıraktım. Banyoya abdest almaya geçtim, mutfağa döndüğümde bıçakla saldırdı. Hiç konuşmadı, direkt saldırdı” dedi.

“Vücudumun dikiş atılmayan bir parça yeri kalmadı”
Eşinin boşanmak istemediği için böyle bir saldırı yaptığını ileri süren Özen, “23 yerimde bıçak darbesi var. Karın boşluklarımda çok var. Midem, akciğerim ve dalağımda hasar olduğunu biliyorum. Vücudumun dikiş atılmayan bir parça yeri kalmadı. Düne kadar yoğun bakımdaydım” diye konuştu.

“Beni öldü diye bıraktı”
Son olarak bıçaklandığında öleceğini düşündüğünü de sözlerine ekleyen Özen, şunları söyledi:
“Anlatılacak bir şey değil bu. Belki 20-25 dakika beni bıçaklamakla uğraştı. Ben balkona kaçtığımda yere yığılmıştım. Beni öldü diye bıraktı. Ona çocuklar görüyor diye çok yalvardım ama hiç dinlemedi beni. Benim gibi başka kadınlar bunu yaşamasın. Artık yeter. Biz kadınlar ölmek ya da yaralanmaktan yorulduk artık. Cezasını en ağır şekilde almasını istiyorum.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.04 12:14:42
Son Düzenlenme Tarihi :





Parkinson Hastaları egzersizlerini ASFİM’de yapıyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Antalya Spor ve Fitness Merkezleri (ASFİM), Parkinson Hastalarına yönelik egzersiz kursu veriyor. Denge, duruş, refleks ve kas kuvvetini arttırmaya yönelik, toplu ve lastikli olmak üzere birçok farklı spor hareketi yapan Parkinson hastalarının yaşam kalitesi artıyor.

Antalya halkını spora teşvik etmek ve ücretsiz spor imkanı sunmak amacıyla kurulan Antalya Spor ve Fitness Merkezleri (ASFİM),  Parkinson hastalarına katkıda bulunmak amacıyla, ücretsiz egzersiz kursu veriyor. Birçok Parkinson hastasının katılım sağladığı kurs sayesinde, hastalar, birbirlerinden ve eğitmenlerden aldıkları destekler sayesinde, kendileri için büyük önem teşkil eden egzersizleri gerçekleştirme fırsatı buluyor. 

MORAL BULUYORLAR

Kursta, profesyonel eğitmenler tarafından denge, duruş, refleks ve kas kuvvetini arttırmaya yönelik, toplu ve lastikli de olmak üzere birçok farklı spor hareketi yaptırılıyor. Bu şekilde Parkinson hastalarının hem fiziksel hem de zihinsel olarak daha iyi bir noktaya gelmesi amaçlanıyor. Kurslar sayesinde hastalar, edindikleri dostluklar ve yaşadıkları fiziksel gelişim sayesinde de moral buluyor. 2 aylık kurs dönemleri bulunan Parkinson Hastaları Egzersiz Kursları, Atatürk ASFİM Merkezi’nde haftanın 3 günü, 1’er saatlik dersler halinde gerçekleştiriliyor. Kursa devam etmek isteyen hastalar, sonraki kurs döneminde de yeniden kayıt olabiliyor. 

YAŞAM KALİTESİ ARTIYOR

Antalya Büyükşehir Belediyesi ASFİM’de Parkinson Hasta Egzersizi Eğitmeni Yeliz Durak, Parkinson hastalığının nörolojik bir hastalık olduğunu, hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılması için, yapılan egzersizlerin önemli olduğunu söyledi. Durak, “Büyükşehir Belediyesi olarak, bu hastalık yüzünden sorun yaşayan vatandaşlara, kurs merkezlerimizde yaptırdığımız egzersizlerle faydalı olmaya çalışıyoruz. Bu egzersizler, vatandaşımızın yaşam kalitesini arttırmasına katkı sağlıyor. Hastalardan ve hasta yakınlarından çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Hareketleri yapmanın büyük artı sağladığını ve geleceğe umutla baktıklarını söylüyorlar. Bu da bizi çok mutlu ediyor” dedi. 

BAŞKAN’A TEŞEKKÜR

Kursiyer Hüseyin Baloğlu, kızının yönlendirmesiyle ASFİM’e kaydolduğunu belirterek, “Egzersizlerden çok fayda gördüm ve daha iyi duruma gelebilmek için kursa devam edeceğim. Ayrıca bu güzel hizmeti bize sağladığı için Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek’e teşekkür ederim” diye konuştu. 

“BURASI İYİ HİSSETTİRİYOR”

Hasta yakını Günay Sarıca, eşinin Parkinson hastası olduğunu, evde yapamadığı hareketleri burada başardığını söyledi. Sarıca, “Artık daha seri hareket edebiliyor ve konuşması da hızlandı. Uzun zamandır bu kursa geliyoruz. Burada sosyalleşme imkanları da bulduk. Diğer kursiyer arkadaşlarla kaynaşıp, birbirimizin dertlerine ortak oluyoruz. Dışarıda da görüşüyoruz. Buraya gelmek eşime de bana da iyi hissettiriyor” ifadelerini kullandı.

 



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2024.05.09 13:20:33
Son Düzenlenme Tarihi :