Seyyar pazarcı denetimine çıkan oda başkanını şoke eden manzara
Antalya’nın yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olan Konyaaltı’nda seyyar pazarcı denetlemesine çıkan pazarcılar odası başkanı gördüğü manzara karşısında büyük şok yaşadı. Seyyar pazarcıların kapalı pazarın dışında caddede bir pazar alanı daha oluşturduğunu gören Başkan Metin Bucak, “İçerideki esnaf kadar bir o kadar da seyyar satıcı var. Zabıta arkadaşlarımız yardımcı oluyor ama nereye kadar? Kendilerine bir pazar alanı oluşturmuşlar. Kaldırımları kendilerine ücret karşılısında devir teslim ediyorlar” dedi.
Antalya’da seyyar satıcıların kaldırımları ücret karşılığında birbirlerine devir ettikleri yönünde açıklama yaparak gündeme gelen Antalya Pazarcılar Odası Başkanı Metin Bucak, Konyaatlı ilçesinde yerli ve yabancı turistlerin akın ettiği, 36 ayrı milletten insanın yaşadığı Liman Mahallesi’nde seyyar pazarcı denetimine çıktı. Konyaaltı Belediyesi tarafından Liman Mahallesi’nde yaptırılan kapalı pazar alanının yanındaki cadde ve sokaklarda Konyaaltı Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri ile denetime çıkan Başkan Bucak, gördüğü manzara karşısında adeta hayatının şokunu yaşadı. Seyyar satıcıların sağlı sollu sokak üzerini kendilerine pazar alanı olarak oluşturduğu görüldü. Zabıta ekipleri ise olaya hızlı bir şekilde müdahale ederek, seyyar satıcıların bölgeden uzaklaşmasını istedi. Yaşanan yoğunluktan dolayı sokak üzerinde zaman zaman araçların geçmekte zorlandığı ve trafik aksadı. Zabıta ekiplerini bir anda karşısında gören seyyar satıcılar ise toplanma telaşına düştü.
"İçeride 200 tane esnaf var, dışarıda 200 tane seyyar satıcı var"
Antalya Pazarcılar Odası Başkanı Metin Bucak, “Önceki hafta seyyar satıcıların kaldırımları parayla devir ettikleri yönünde haber yapmıştık. Bizim en büyük sıkıntımız seyyar satıcılardır. Bizim kendi esnafımız hepsi kendilerine ayrılan bölümde satışını yapıyor. Seyyar arkadaşlarda kayıt yaptırmalarını söylüyoruz. Bizim bütün esnafımıza yerimiz var. Gelsinler kayıt yaptırsınlar, onlara da yer verelim. Bu şekilde rekabet ortamı olmuyor. Birisinin kaydı var vergisini veriyor, diğerinin bir şeyi yok. Kayıtlı pazarcı 20 TL’ye ürün satarken seyyar bu kez aynı ürünü 10 TL’den satıyor. İçeride 200 tane esnaf var, dışarıda 200 tane seyyar satıcı var. Esnaf nasıl iş yapsın, normalde bu sokağın açık olması lazım. Ama yoğunluktan kapanmış. İçerideki esnaf kadar bir o kadar da seyyar satıcı var. Zabıta arkadaşlarımız yardımcı oluyor ama nereye kadar? Kendilerine bir pazar alanı oluşturmuşlar. Kaldırımları kendilerine ücret karşılısında devir teslim ediyorlar” dedi.
"Dışarıda satış yapan bahçesinden getirip benim sattığımın yarısına satıyor"
Pazarcı esnafı Hamit Alma ise, “Çocukluğumdan bu yana pazarcılık yapıyorum. Bizim sorunumuz seyyar satıcılarladır. Biz vergimizi ödüyoruz. Dışarıda satış yapan bahçesinden getirip benim sattığımın yarısına satıyor. Ciddi anlamda zarar görüyoruz. 1 pazar kapalı alanda kurulurken 3 pazar da dışarıda seyyar satıcılar tarafından kuruluyor” sözlerine yer verdi.
Antalya’da seyyar satıcıların kaldırımları ücret karşılığında birbirlerine devir ettikleri yönünde açıklama yaparak gündeme gelen Antalya Pazarcılar Odası Başkanı Metin Bucak, Konyaatlı ilçesinde yerli ve yabancı turistlerin akın ettiği, 36 ayrı milletten insanın yaşadığı Liman Mahallesi’nde seyyar pazarcı denetimine çıktı. Konyaaltı Belediyesi tarafından Liman Mahallesi’nde yaptırılan kapalı pazar alanının yanındaki cadde ve sokaklarda Konyaaltı Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri ile denetime çıkan Başkan Bucak, gördüğü manzara karşısında adeta hayatının şokunu yaşadı. Seyyar satıcıların sağlı sollu sokak üzerini kendilerine pazar alanı olarak oluşturduğu görüldü. Zabıta ekipleri ise olaya hızlı bir şekilde müdahale ederek, seyyar satıcıların bölgeden uzaklaşmasını istedi. Yaşanan yoğunluktan dolayı sokak üzerinde zaman zaman araçların geçmekte zorlandığı ve trafik aksadı. Zabıta ekiplerini bir anda karşısında gören seyyar satıcılar ise toplanma telaşına düştü.
"İçeride 200 tane esnaf var, dışarıda 200 tane seyyar satıcı var"
Antalya Pazarcılar Odası Başkanı Metin Bucak, “Önceki hafta seyyar satıcıların kaldırımları parayla devir ettikleri yönünde haber yapmıştık. Bizim en büyük sıkıntımız seyyar satıcılardır. Bizim kendi esnafımız hepsi kendilerine ayrılan bölümde satışını yapıyor. Seyyar arkadaşlarda kayıt yaptırmalarını söylüyoruz. Bizim bütün esnafımıza yerimiz var. Gelsinler kayıt yaptırsınlar, onlara da yer verelim. Bu şekilde rekabet ortamı olmuyor. Birisinin kaydı var vergisini veriyor, diğerinin bir şeyi yok. Kayıtlı pazarcı 20 TL’ye ürün satarken seyyar bu kez aynı ürünü 10 TL’den satıyor. İçeride 200 tane esnaf var, dışarıda 200 tane seyyar satıcı var. Esnaf nasıl iş yapsın, normalde bu sokağın açık olması lazım. Ama yoğunluktan kapanmış. İçerideki esnaf kadar bir o kadar da seyyar satıcı var. Zabıta arkadaşlarımız yardımcı oluyor ama nereye kadar? Kendilerine bir pazar alanı oluşturmuşlar. Kaldırımları kendilerine ücret karşılısında devir teslim ediyorlar” dedi.
"Dışarıda satış yapan bahçesinden getirip benim sattığımın yarısına satıyor"
Pazarcı esnafı Hamit Alma ise, “Çocukluğumdan bu yana pazarcılık yapıyorum. Bizim sorunumuz seyyar satıcılarladır. Biz vergimizi ödüyoruz. Dışarıda satış yapan bahçesinden getirip benim sattığımın yarısına satıyor. Ciddi anlamda zarar görüyoruz. 1 pazar kapalı alanda kurulurken 3 pazar da dışarıda seyyar satıcılar tarafından kuruluyor” sözlerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.04 11:43:38
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.10.04 11:50:21
ATSO Başkanı Ali Bahar: "Ekonomi yönetiminde beklentimiz daha yavaş bir geçiş"
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten gelen açıklamalar hakkındaki görüşlerini paylaştı. Seçim sonrası dönemde rasyonel ve makul ekonomi politikalarına dönüş yönündeki açıklamaların iş dünyası tarafından umut ve iyimserlik ile karşılandığını kaydeden Başkan Ali Bahar, “Beklediğimiz gibi, kurların olması gereken düzeylere hareketlendiğini gördük. Peşinden vergi artışları açıklanmaya başladı. Ancak biz bu adımların çok sık gerçekleştiğini ve birikimli etkilerinin ekonomide ani bir yavaşlama riski barındırdığını zaman zaman dile getirdik” dedi.
"Tüketiciler yavaş bir dönüşümden yana"
2022’nin yaz aylarından itibaren Türkiye ekonomisinde üretim ve tüketimde büyümenin birbirinden ayrışmaya başladığını dile getiren Başkan Bahar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüketimdeki büyüme üretim büyümesinin çok üzerine çıktı. Bu sürdürülebilir bir süreç olmadığı gibi, ekonomideki dengeler açısından da sağlıklı bir durum değildi. Son iki aydır yaşanan gelişmelerin, tüketim artışını daha kontrollü bir düzeye çekme amacıyla yapıldığını görüyoruz. Ancak hem bir sanayici hem de Antalya iş dünyasını temsil eden ATSO’nun başkanı olarak, bu zam ve vergi artışlarının çok sık yapıldığını ve gerek iş dünyasının gerek tüketicilerin daha yavaş bir dönüşümden yana olduklarını düşünüyorum.”
Türkiye ekonomisi üzerindeki tüketim ve üretim dengesini korumak, dengeli bir büyüme sağlamak ve ekonomik istikrarı sürdürmek için özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Bahar, “Her ekonomik tedbirin, toplumun ve iş dünyasının görüşleri ve ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması önemli” diye konuştu.
"Olumlu gelişmeler yaşanıyor"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten gelen açıklamaları memnuniyetle karşıladıklarını belirten Başkan Bahar, “Yılmaz, yıl sonuna kadar yeni bir vergi artışının gündemlerinde olmadığını ifade etti. Geçtiğimiz hafta ise iş dünyası temsilcileri ile yapılan görüşmede, finansmana erişimdeki zorlukların farkında olduklarını ve bu konuda çalışma yaptıklarını açıklamıştı. Sayın Şimşek ise CDS primlerimizin 400 puanın altına indiği, yatırımlarda hareketlenme başladığını, Türkiye ekonomisine olan küresel güvenin çok hızlı bir şekilde tesis edilebileceğini dile getirdi. Bu konu oldukça olumlu gelişmeleri yansıtmaktadır” dedi.
Küresel piyasalarda güven
Vergi artışıyla ilgili açıklamaların iş dünyasını rahatlatacak nitelikte olduğunu belirten Başkan Bahar, “Yıl sonuna kadar yeni bir vergi artışının gündemde olmaması, şirketlerin mali yüklerinin ağırlaşmayacağına dair bir işaret olarak değerlendirilebilir. CDS primlerinin 400 puanın altına inmesi, ülkenin dış borçlanma maliyetlerinin düşmesi ve küresel finansal piyasalarda Türkiye’ye olan güvenin arttığına işaret eder. Bu durum, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelik ilgisini artırabilir ve ülke ekonomisine hareketlilik getirebilir” diye konuştu.
"Süreç devam etmeli"
Finansmana erişimdeki zorluklar konusunda çalışmaların çözüm adımları olduğunu kaydeden Başkan Bahar, “Bu çalışmalar, iş dünyasının finansal destek ve kaynaklara daha kolay ulaşmasını sağlayabilir ve ekonominin canlanmasına katkıda bulunabilir. Dolayısıyla, gerçekleşen olumlu sinyaller, istikrarlı bir ekonomi politikasına işaret ederken, bu pozitif söylemlerin uygulamaya geçmesi en büyük temennimiz olmuştur. Toplum olarak ve iş dünyamızın bu adımlara desteği, istikrar ve güven açısından da önemlidir” dedi. İş dünyası olarak ekonomi yönetiminin aldığı tedbirleri yakından izlediklerini dile getiren Başkan Bahar, “Bunların nedenlerini biliyoruz ve olumlu sonuçlar vermesini umuyoruz. Ancak kendilerinden beklentimiz, biraz daha yavaş bir geçiş ile bu süreci devam ettirmeleri. Özellikle hizmet sektörlerindeki mikro ve küçük ölçekli işletmelerin sürdürülebilirliği açısından bunu önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.
"Tüketiciler yavaş bir dönüşümden yana"
2022’nin yaz aylarından itibaren Türkiye ekonomisinde üretim ve tüketimde büyümenin birbirinden ayrışmaya başladığını dile getiren Başkan Bahar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüketimdeki büyüme üretim büyümesinin çok üzerine çıktı. Bu sürdürülebilir bir süreç olmadığı gibi, ekonomideki dengeler açısından da sağlıklı bir durum değildi. Son iki aydır yaşanan gelişmelerin, tüketim artışını daha kontrollü bir düzeye çekme amacıyla yapıldığını görüyoruz. Ancak hem bir sanayici hem de Antalya iş dünyasını temsil eden ATSO’nun başkanı olarak, bu zam ve vergi artışlarının çok sık yapıldığını ve gerek iş dünyasının gerek tüketicilerin daha yavaş bir dönüşümden yana olduklarını düşünüyorum.”
Türkiye ekonomisi üzerindeki tüketim ve üretim dengesini korumak, dengeli bir büyüme sağlamak ve ekonomik istikrarı sürdürmek için özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Bahar, “Her ekonomik tedbirin, toplumun ve iş dünyasının görüşleri ve ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması önemli” diye konuştu.
"Olumlu gelişmeler yaşanıyor"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten gelen açıklamaları memnuniyetle karşıladıklarını belirten Başkan Bahar, “Yılmaz, yıl sonuna kadar yeni bir vergi artışının gündemlerinde olmadığını ifade etti. Geçtiğimiz hafta ise iş dünyası temsilcileri ile yapılan görüşmede, finansmana erişimdeki zorlukların farkında olduklarını ve bu konuda çalışma yaptıklarını açıklamıştı. Sayın Şimşek ise CDS primlerimizin 400 puanın altına indiği, yatırımlarda hareketlenme başladığını, Türkiye ekonomisine olan küresel güvenin çok hızlı bir şekilde tesis edilebileceğini dile getirdi. Bu konu oldukça olumlu gelişmeleri yansıtmaktadır” dedi.
Küresel piyasalarda güven
Vergi artışıyla ilgili açıklamaların iş dünyasını rahatlatacak nitelikte olduğunu belirten Başkan Bahar, “Yıl sonuna kadar yeni bir vergi artışının gündemde olmaması, şirketlerin mali yüklerinin ağırlaşmayacağına dair bir işaret olarak değerlendirilebilir. CDS primlerinin 400 puanın altına inmesi, ülkenin dış borçlanma maliyetlerinin düşmesi ve küresel finansal piyasalarda Türkiye’ye olan güvenin arttığına işaret eder. Bu durum, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelik ilgisini artırabilir ve ülke ekonomisine hareketlilik getirebilir” diye konuştu.
"Süreç devam etmeli"
Finansmana erişimdeki zorluklar konusunda çalışmaların çözüm adımları olduğunu kaydeden Başkan Bahar, “Bu çalışmalar, iş dünyasının finansal destek ve kaynaklara daha kolay ulaşmasını sağlayabilir ve ekonominin canlanmasına katkıda bulunabilir. Dolayısıyla, gerçekleşen olumlu sinyaller, istikrarlı bir ekonomi politikasına işaret ederken, bu pozitif söylemlerin uygulamaya geçmesi en büyük temennimiz olmuştur. Toplum olarak ve iş dünyamızın bu adımlara desteği, istikrar ve güven açısından da önemlidir” dedi. İş dünyası olarak ekonomi yönetiminin aldığı tedbirleri yakından izlediklerini dile getiren Başkan Bahar, “Bunların nedenlerini biliyoruz ve olumlu sonuçlar vermesini umuyoruz. Ancak kendilerinden beklentimiz, biraz daha yavaş bir geçiş ile bu süreci devam ettirmeleri. Özellikle hizmet sektörlerindeki mikro ve küçük ölçekli işletmelerin sürdürülebilirliği açısından bunu önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.