SON DAKİKA

logo

BAŞAR; "KİMSENİN GÜCÜ KALMADI"

Cumhuriyet Halk Partisi Manavgat  İlçe Başkanı Oykun Başar; "Türkiye’nin ekonomik, siyasal, sosyal olarak geldiği noktanın, hepimiz farkındayız. Ülkemizde tüm insanlarımızın, çalışanımızın, esnafımızın, emeklimizin, çiftçimizin hali ortadadır. Halkımızın derin bir yoksulluk içinde olduğu açıktır. İçinde bulunduğumuz bu kötü gidişatta, kimsenin artık dayanacak gücü kalmamıştır" dedi.
Bu konuda yazılı bir açıklama yapan Başar şunları söyledi; "15 Mayıs sabahında Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde Millet İttifakı iktidarında HAK, HUKUK ve ADALET ile yönetilen, halkımızın düşüncelerini özgürce dile getirdiği, güçlünün ve yandaşın değil milletin egemen olduğu, bir avuç rantçının değil tüm halkımızın kazandığı, kaynaklarını yabancı sermayedarlara peşkeş çeken değil ulusal üretime açan, tüketen değil üreten bir Türkiye’nin temellerini yeniden atmak için mücadele veriyoruz. 
Cumhuriyet Halk Partisi Manavgat İlçe Örgütü olarak biz her zaman ülkemizin ve kentimizin sorunlarına duyarlı olduk, olmaya da devam edeceğiz. 
Türkiye’nin bu durumları apaçık ortadayken, geçtiğimiz günlerde Ak Parti İlçe Başkanlığı’nın PİŞKİNCE, YAĞ GİBİ SUYUN YÜZÜNE ÇIKARCASINA yaptığı basın açıklamasını hayretle karşıladık.
ULULAN’I KORUMA PLATFORMU halkımızla birlikte, kentimizin ve çocuklarımızın geleceği olan 3 bin dönümlük Ulualan’da halkın talepleri ve tüm STK’ların katkı verdiği bir düzenlemeyle kent ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacak bir projeyi hayata geçirmenin mücadelesini verirken, yangından mal kaçırırcasına, seçimler arifesinde 4 kişiye peşkeş çekilmesine ses çıkarmayan, ‘’Suni gündem yaratıyorsunuz, Ulualan bahanesi üretiyorsunuz’’ diyen Ak Parti İlçe Başkanı Ahmet Ali Erol ve yönetimi, yaptığı basın açıklamasıyla halkın yanında olmak yerine RANTIN YANDAŞI olmayı tercih etmiş, ULUALAN PLATFORMUNU, 45 sivil toplum kuruluşunu ve 100 bin imza toplayan Manavgat halkını YOK SAYMIŞTIR.  Ulualan 4 kişiye verildiğinde mutlu mu olacaklar. Vicdanları sızlamayacak mı? Gelecekte bunun hesabını kendi çocuklarına nasıl verecekler. 
Manavgat halkı bu güne kadar 3 toplumsal sınav vermiştir. Birincisi SORGUN ÇAMLIĞI, ikincisi AHMETLER KANYONU HES PROJESİ, üçüncüsü de GENÇLER HES PROJESİDİR. İnanıyoruz ki bugüne kadar ranta geçit vermeyen halkımız ULUALAN’da da geçit vermeyecek, kazanan Manavgat ve Manavgat halkı olacaktır. 
Manavgat halkımızın en büyük ihtiyacı olan bir Devlet Hastanesini bile yıllardır kentimize kazandıramadılar. Komşu İlçemiz olan Alanya’ya hastane üstüne hastane kazandıran Ak Parti hükümeti, ne hikmetse 21 yıldır Manavgat’ı görmezden geliyor. Manavgat halkı tam 3 yıldır her gün “Hastane inşaatı başladı, başlayacak, ihalesini yaptık, temelini atacağız” gibi söylemlerle aldatılıyor.  Ama ortada yıllardır ne bir hastane ne de bir temel var. Bu güne kadar hastane ile ilgili gördüğümüz tek şey Ak Parti İlçe Başkanının gösterdiği A4 kağıdı üzerine çizilmiş resimlerden ibarettir. En son basın toplantısında “10 Gün içinde başlıyoruz” demişlerdi. Kendilerinin bile inanmadığı sözleri halka nasıl veriyorlar anlamış değiliz. 
Manavgat Belediye Başkanımız Sn. Şükrü Sözen, Manavgat’ımızın değerlerini korumak, kentimizi daha ileriye taşımak amacıyla hizmetlerini aralıksız sürdürmekte. Manavgat’ımızın ortak bir değeri olan Ulualan konusunda Belediye Başkanımızın sivil toplum kuruluşlarıyla ortak bir duruş sergilemesinden, onlarla birlikte elini taşın altına koymasından neden bu kadar rahatsız olunuyor? 
Ak Parti yönetimine bazı konuları hatırlatmak istiyoruz. 
“Doğalgaz yatırımını engelliyor” dediğiniz Belediye Başkanımız bu konuda ilk girişimi yapıp ilgili firmayı sözleşme için davet eden kişidir. Ancak süreç içerisinde 1 gecede çıkarttığınız “Yandaşa rant” yasasıyla Manavgat’a doğalgazın gelmesini engelleyen de AKP iktidarıdır. Manavgat Belediyesinin 5 yıllık bütçesini hiç düşünmeden yüklenici firmaya aktarılmasını isteyen de AKP zihniyetidir. Manavgat Belediye Başkanımız sizin rant yasanızın değirmenine su taşıyarak Manavgat’ın geleceğini ipotek altına aldırmayacaktır. Yandaşa rant yasasının Millet İttifakı göreve geldiğinde iptal edileceğine inancımız tamdır. 
Manavgat Belediyemizin, engellemek için elinizden geleni yaptığınız, kaç yıl boyunca bir imza için beklettiğiniz Canlı Hayvan Pazarı alanının tahsisini aldığı doğrudur. Belediyemiz de bunun akabinde belirli aralıklarla 6 defa ihaleye çıkmıştır.  Ancak yönetemez hale getirdiğiniz ülke ekonomisi yüzünden ve günden güne artan maliyetler nedeniyle hiçbir müteahhit önünü göremediği için açılan ihalelere girmeye korkar olmuştur. Kamu yatırımlarında siz de aynı durumu yaşamıyor musunuz? 3 yıldır Manavgat’ta bir hastanenin temelini bile atamayanların eleştiriye hakkı yoktur diye düşünüyoruz. 
Türkiye tarihinin en büyük yangın felaketi olarak kayıtlara geçen Manavgat yangınında evleri yanan vatandaşlarımızın yaralarını sarmak bir yana dursun, başta Manavgat Belediyemiz olmak üzere duyarlılık ve sorumluluk sahibi herkesi pasifize etmeye çalıştınız. Ormanlarımızla birlikte bizlerin ciğerleri yanarken siz uçaklardan seyrettiniz. Bu kentin seçilmiş Belediye Başkanını muhatap almaya gerek bile duymadınız. Sorumluluk sahibi bizler halkımızın yarasını nasıl sarabiliriz diye düşünürken her zamanki gibi kendinize yakışanı yaparak yangın bölgesindeki 400 parseli TOKİ’ye devrederek 80 tanesinin de satışını gerçekleştirdiniz. Bizler, bu satışların bedeli ile yanan evler yapılsın dedikçe gözleriniz kör, kulaklarınız sağır, dilleriniz konuşmaz oldu. 47 Mahallemizde yaklaşık 1300 tane ev yanmasına rağmen sadece 350 tane evi teslim edebildiniz, onları da vatandaşlarımıza senetler imzalattırarak borçlu bıraktınız. Buradan belirtmek isteriz ki; Millet İttifakı göreve geldiği zaman afetzedeler evlerine bedelsiz kavuşacaktır.
Ayrıca sattığınız arazilerden ve yanan ağaçların ihaleli kesiminden elde edilen para ile evi yanan vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermek varken siz onları parayla satmayı tercih ettiniz. Yandaş dururken halk kimin umurunda! Kendinize ve yandaşlarınıza gelince az gördüğünüz her şeyi söz konusu vatandaş olunca çok gördünüz. Evden geçtik sizler yağmurun, çamurun ve kışın ortasında kalan vatandaşlarımıza yakacak 1 ton odunu bile çok gördünüz. Sizin yönetim anlayışınız bu mu? Devleti 21 yıl bu şekilde yönettiniz bir de 5 yıl daha mı istiyorsunuz. Bu halkın size verecek 1 dakikası bile kalmadı. Artık yeter! Söz Milletin. Şundan emin olabilirsiniz ki, Ülkemize ve Manavgat’ımıza YİNE BAHARLAR GELECEK.
Kamuoyuna Saygılarımızla"


-PARTİ BSN.



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.19 14:39:46
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Konteyner kentteki çocukların pamuk şekercisi oldu

Kahramanmaraş’ta konteyner kentte kalan depremzede Nazife Çayır, her akşam aldığı onlarca pamuk şekeri çocuklara dağıtıyor.
Yaşadığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden 6 Şubat depremleri öncesi memleketi Kahramanmaraş’a yerleşen ve afete yeni aldıkları evde yakalanan bir çocuk annesi Nazife Çayır, Dulkadiroğlu ilçesi Karacasu Konteyner Kent’e yerleşti. Yaşadığı konteyner kentteki çocukların deprem psikolojisinden kurtulmaları için farklı aktiviteler yapan Çayır, onlar sevinsinler diye her akşam pamuk şeker de alıp dağıtıyor. Çayır, “Hepimiz depremzedeyiz burada ve çocukları bir nebze olsun sevindirmek adına kendi cebimden harcayıp aldığım pamuk şekerleri çocuklara dağıtıyorum. Ben bana gelen yardımlardan da ekliyorum, bu şekilde onları sevindirmeye çalışıyorum. Bizim bu etabımızda çok fazla etkinlik olmadığı için ben de kendi imkanlarımla farklı etkinlikler yapıyorum. Biraz çocuklar depremin psikolojik baskıları üzerinde çoğunun kayıpları da var. O yüzden onları bir nebze olsun rahatlatsın istiyorum” dedi.
Depremzede çocuklardan Rabia Çokyiğit ise, “Burada pamuk şeker dağıtıyorlar, ona çok teşekkür ederiz. Biz bir depremzedeyiz ve aklımızda deprem kaldı. Bu gibi etkinlikler çok güzel” diye konuştu.
Ömer Akpınar adlı çocuk ise, “Teşekkür ederiz pamuk şeker dağıttıkları için. Bizi çok mutlu ediyorlar, Allah’ta kendilerini mutlu etsin” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.07 21:22:49
Son Düzenlenme Tarihi :





Antalyaspor'un kiralık oyuncuları ne yaptı?

Kadrosuna devre arasında bir çok kiralık oyuncu takviyesi yapan Antalyaspor, aynı zamanda bir çok oyuncusunu da farklı takımlara kiraladı. Geride bıraktığımız sezon başında Doğukan Özkan, Mert Yılmaz, Doğukan Nelik, Diogo Sousa, Bahadır Öztürk ve Deni Milosevic, çeşitli kulüplere kiralanırken, devre arasında ise Erkan Eyibil ve Gökdeniz Bayrakdar yine kiralık olarak takımdan ayrıldı.

Sezon başında Sivas Belediyespor’a kiralanan Doğukan Özkan, burada 1 maçta 6 gol yemesinin ardından kiralık sözleşmesi feshedildi ve Pazarspor’a kiralandı. Pazarspor macerasında henüz 3 maça çıkan 23 yaşındaki kaleci 6 gol yedi.

Bayern Munich’in ikinci takımından Antalyaspor’a dahil edilen ancak istenilen performansı gösteremeyen ve 2021 yılında Bursaspor’a kiralanan Mert Yılmaz, bu sezonun başında ise Ümraniyespor’a kiralanmıştı. 24 yaşındaki sağ bek, bu sezon sadece Ziraat Türkiye Kupası maçında Efeler 09 SFK takımına karşı 90 dakika süre alabildi.

Yaşadığı ağır sakatlık sonrası maç ritmi kazanması için sezon başında kiralık gönderilen Doğukan Nelik ise Antalyaspor’un kiralık olarak gönderdiği oyuncular arasında en çok süre alan ikinci isim konumunda. 2.lig beyaz grup ekiplerinden Nazillispor’a kiralanan genç stoper, bu organizasyonda 17 maçta 990 dakika sahada kalırken, takımının Ziraat Türkiye Kupası organizasyonunda oynadığı 3 maçta 270 dakika sahada kaldı.

Stutgart’ın ikinci takımından büyük umutlarla Antalyaspor’a transfer edilen ancak beklentileri bir türlü karşılayamayan Erkan Eyibil, devre arasında Ankara’nın köklü kulübü Gençlerbirliği’nin yolunu tutmuştu. Genç oyuncu, Birinci Lig’de 8 maçta 585 dakika süre alırken gol ya da asist katkısı yapamadı.

Konyaspor’dan bir gece yarısı operasyonu ile 21/22 sezonu başında takıma dahil edilen, 800 bin euro maaş almasına karşın isteksiz ve vurdumduymaz tavırları ile taraftarların tepkisini toplayan Deni Milosevic, sezon başında Sakaryaspor’a kiralık olan transfer olmuştu. Antalyaspor’dan aldığı yüksek maaş sebebiyle sözleşmesi bitene kadar takımdan ayrılmak istemeyen 28 yaşındaki oyuncu, Sakaryaspor forması ile 13 maçta yalnızca 490 dakika süre alabilirken gol ve asist üretemedi.

Bu sezon kırmızı beyazlılardan kiralık olarak gönderilen ve gittiği takımda en çok süre bulan oyuncu ise Diogo Sousa oldu. Genç kaleci, kiralık olarak yolunu tuttuğu Bodrumspor’da kaleyi devralırken, 20 maçta 1800 dakika süre buldu. Portekizli kaleci, bu 20 maçta 18 gol yerken 8 maçta ise kalesini gole kapattı.

Antalyaspor’un alt yapısından yetişen ve dönem dönem A Takım kadrosunda yer alan Bahadır Öztürk, sezon başında Antalyaspor’un eski teknik direktörü Bülent Korkmaz’ın çalıştırdığı Çaykur Rizespor’a kiralanmıştı. Bülent Korkmaz’ın en çok güvendiği isimlerden birisi olan 27 yaşındaki savunma oyuncusu, Karadeniz temsilcisi ile 22 maçta 1777 dakika süre buldu.

Kırmızı beyazlılara büyük umutlarla gelen, geldiği sezon Ersun Yanal yönetimindeki Antalyaspor’u ligde tutacak derecede kritik goller atan ancak sonrasında bir türlü istenilen aşamayı kaydedemeyen ve süre bulduğu dakikalarda özellikle iç sahada taraftarlardan yoğun tepki alan Gökdeniz Bayrakdar, devre arasında Bodrumspor’un yolunu tutmuştu. Genç oyuncu, 9 maçta 708 dakika süre alırken 2 gol ve 2 asistlik katkı sağladı.

Haber: Salih Özgünsür 


Kaynak : Salih ÖZGÜNSÜR
Ekleme Tarihi : 2023.03.29 11:52:08
Son Düzenlenme Tarihi :