SON DAKİKA

logo

Turizm ile değil, lezzetleriyle de öne çıkıyor

Antalya'nın bugün üzerinde bulunduğu alan, eski Pamfilya Bölgesi'dir. Bu coğrafya, yüzyıllar boyu çetin savaşlar sonucu çeşitli ırkların gelip bölgeye yerleşmesi ve "Irkların Ülkesi" anlamına gelen “Pamfilya” olarak anılmasına neden olmuştur. 
Bunun doğal sonucu olarak, Antalya'nın mutfağı da diğer yörelere göre daha fazla çeşitlilik göstermiştir. Özellikle son iki yüzyıl içinde zorunlu göçlerle Antalya'ya yerleşen Türk kökenli Kıbrıslılar, Giritliler, Moralılar  ve Selanikliler Antalya yemeklerine yeni renkler katmıştır. Bunların yanında Mısır'ın Dimyat Yöresi'nden Antalya'ya göçenler Arap mutfağının en önemli malzemesi olan susamyağını da (tahini) Antalya yemeklerine ilave etmiştir.
Toros Dağları'ndaki Yörük kültürünün ürünleri yoğurt, peynir ve buğdaydan yapılan çeşitli yemek türleri bu çeşitliliğe eklenince Antalya Mutfağı, Türkiye'nin belli başlı mutfaklarından biri oldu. 
Antalya'nın değişik malzemeleri ile yapılan bir çok yemeği vardır. Bölgede 43 çeşit sebze ve 50'ye yakın çeşit meyve yetişir. Böylece yemeklerinde, tatlılarında diğer yörelerde görülmeyen çeşitlilik görülür.  
Bunlardan Antalya Piyazı, Antalya Usulü Kabak Tatlısı, Arap Kadayıfı,  Balık Ekşilemesi, Cevizli Baklava, Domates Civesi, Ekşi Tarhana Çorbası, Filisli Lapa, Hülüklü Çorba, Güveçte Oğlak Tandır, Hibeş, Holuşka, Kabuklu Kuru Fasulye, Kömbe, Sütlü Bulgur, Sütlü Kabak Çorbası, Tatlı Tarhana, Turunç Reçeli, Un Helvası ve Yörük Kebabı… Antalya'nın doğal güzellikleri ve zengin kültürüyle biçimlenen lezzet yelpazesinin yalnızca küçük bir bölümünü oluşturmakta.
Bunlar arasında Antalya Piyazı, Serpme Börek, Antalya Usulü Kabak Tatlısı Antalya’nın coğrafi işaret tescilli özel lezzetlerinden.
Mutfakların köklü bir kültürün, coğrafyanın hazinelerinden oluştuğu düşünüldüğünde Antalya yemekleri, sebze ve deniz ürünleriyle sağlık içerir. Bir de C vitamini deposu narenciye çeşitlerinden yapılan reçelleri, dünyaca ünlenmektedir. Bunların en önemlileri portakal, bergamot ve  turunçtur. Bergamot meyvesinin kabuklarından yapılan bergamut tozu, siyah çayın içine karıştırıldığında dünyaca ünlü “earl grey” çayı elde edilir. Torosların üzerinde yetişen Toros Kekiği hem çay olarak içilir hem de alınan kekik suyu anti-kollestrol olarak kullanılır. Ayrıca  Bergamot Reçeli ve Turunç Reçeli Antalya’nın coğrafi işaret tescilli özel lezzetlerinden.
* Haber merkezi

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.21 11:52:54
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






En önemli soru: Ne olacak ?

Devlet Hastanesi'nin eski binasının bulunduğu alan ne olacak ?

Devlet Hastanesi’nin eski binasında polikliniklerin bulunduğu bölüm yıkılırken, yatarak tedavi gören hastaların bulunduğu bölümde ise yıkım çalışmaları hızla devam ediyor. Oldukça geniş bir alan ortaya çıkarken, en önemli soru da “Bu alan nasıl değerlendirilecek ?” Oluyor.

Hazine tarafından Sağlık Bakanlığı’na tahsis edilen bu alanın doğal olarak değerlendirilmesi gündemde. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın bu alan ile ilgili nasıl bir tasarrufta bulunacağı  bilinmiyor. İlçe merkezinde kalan bu alanın oldukça değerli olduğu da kaydediliyor. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.11.14 22:59:09
Son Düzenlenme Tarihi :





Tarihi caminin minaresi tarihi mezarların üzerine yıkıldı

Kahramanmaraş’ta depremlerde ağır hasar gören tarihi Bey Camii’nin minaresi, tarihi mezarların üzerine devrildi. Mahalle halkı, mezarların üzerinde bulunan enkazın bir an önce kaldırılmasını istedi.
İki büyük depremle sarsılan Kahramanmaraş’ta Vakıf Kültür Varlıklarına bağlı 39’u cami 42 tarihi yapı hasar gördü. Tarihi camilerin yoğun olduğu ilde merkez Dulkadiroğlu ilçesi Sakarya Mahallesi’nde bulunan tarihi Bey Camii de hasar gördü. 1892 yılında yaptırılan Bey Camii’nin minaresi hemen yanında bulunan tarihi kabirlerin üzerine yıkıldı. Minare enkazının bulunduğu mezarlık mahalle halkını üzerken, vatandaşlar enkazın bir an önce kaldırılmasını istedi.
Mahalle sakinlerinden Mustafa Kutlu, “1800’lü yıllara ait bu tarihi eserin ne yazık ki asrın felaketi olan depremden dolayı minaresi yıkıldı ve depremden sonra camiyi yaptıran zatların yattığı mezarların içerisine düştü minare taşları. Depremin üzerinden 6 ayı aşkın süre geçti ve bir türlü el atılmadı. Biz mahalleli olarak üzülüyoruz ve bir an önce kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.
Mahalleli sakini Demir ise, “Bey Camie’nin minaresi mezarlıkların üstüne yıkıldı. Depremin üzerinden uzun süre geçmesine rağmen enkazın kaldırılmasında herhangi bir ilerleme yok. Buranın en kısa sürede ayağa kalkmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.31 17:48:57
Son Düzenlenme Tarihi :