SON DAKİKA

logo

Akar ve Kurtulmuş Hatay’da bayram namazında depremzelerle buluştu

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Hatay’da bayram namazında depremzedelerle buluştu.
Kahramanmaraş merkez üssü yaşanan depremeler sonrasında en büyük yıkım olan şehirlerin başında gelen Hatay’da bayram namazı hasar görmeyen Hacı Cuma Kahraman Camii’nde kılındı. Bayram namazına depremzedeleri yalnız bırakmayan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtuluş’ta katıldı. Depremden etkilenmeyen nadir camilerden biri olan Hacı Cuma Kahraman Camii’ne gelen yüzlerce depremzede bayram namazını kıldıktan sonra bayramlaştı.
“Temelleri atılan binaların tamamlanmasıyla normalleşme süreci devam edecek”
Namaz çıkışı vatandaşlarla bayramlaşan Hulusi Akar, ardından yaptığı konuşmada, temeli atılan binaların yapılmasıyla normalleşme sürecinin devam edeceğine dikkat çekti.
Akar, konuşmasının devamında ise, “Şuana kadar çok büyük çalışmalar yapıldı. Elimizden gelen gayreti gösterdik. Yaraları sarmak için çalışmalarımız sürüyor. İnşallah temeli atılan binaların yapılmasıyla birlikte normalleşme devam edecek. Türk Silahlı Kuvvetleri de bazı fitne ve fesatların dediklerinin aksine olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın bilgileri dahilinde ilk yandan itibaren vatandaşımızın yanına koştu. Bütün deprem bölgesinde yaraların sarılması için bütün imkanlarımızı seferber ettik. Elimizden ne geliyorsa, yaptık ve yapmaya çalışıyoruz. Hepimize geçmiş olsun. Milletimizin başı sağ olsun. Hayatını kaybedenlere Allah rahmet eylesin. Biriz beraberiz asla yalnız değilsiniz” ifadelerine yer verdi.
“Devlet yaraların sarılması için hummalı bir çalışma içerisinde”
Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, namaz çıkışı yaptığı konuşmada ise devletin yaraları sarmak için hummalı bir çalışma içinde olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, konuşmasının devamında ise şunları söyledi:
“Yaşanan felaketin en büyük yıkıma uğrattığı yerlerden biriside, Hatay Antakya. Burada büyük bir yıkımla karşılaştık. Vefat eden kardeşlerimizin yarısından fazlası Hatay sınırlarındaki deprem dolayısıyla vefat etti. Depremde 50 bini aşkın ölen kardeşlerimizin ruhlarına Cenabı Allah inşallah onları hükmü şehit olarak kabul eder. Onların ruhlarını cennette ağırlar. Her birisine Allah rahmet eylesin. İnşallah bundan sonra vatandaşlarımız 1 yıl içinde kalıcı konutlarına kavuşturulabilecek. Hummalı bir çalışmanın içerisindeyiz. Devlet olarak o günleri de görmek, yaraları bir şekilde sarmak temennisindeyiz. Allah millete zeval vermesin. Devletimizi bütün kurum ve kuruluşlarıyla her bakımdan milletimizle birlikte bu tür felaketlerin üstesinden gelmeyi muktedir kılsın. Bu vesile ile sizlere selam v saygılarımızı sunuyoruz. Bayramlarınızı tebrik ediyoruz. Allah bir daha böyle acı göstermesin.”
Konuşmaların ardından depremzede Akar ve Kurtulmuş ile bol bol fotoğraf çektirerek, bayramlaştı. Bir depremzede kadın ise Hulusi Akar’a gül verdi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.21 12:12:55
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






ANTALYA - ŞIRNAK SERA KARDEŞLİĞİ

ATSO, ANTALYA'NIN SERACILIK TECRÜBELERİNİ ŞIRNAK'A AKTARIYOR

Antalya ile Şırnak Ticaret ve Sanayi Odaları, tarım sektöründe örnek bir çalışmaya imza attı. Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası'nın talebi doğrultusunda, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın liderliğinde Antalya'dan tarım sektörü temsilcileri seracılıkta gelişime açık ve Orta Doğu pazarına hakim olan Şırnak'a giderek ikili görüşmeler yaptı, sahada incelemelerde bulundu. TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve ATSO Başkanı Davut Çetin, Türkiye'ye örnek olacak bir çalışma yaptıklarını belirterek, "Antalya'nın tarım sektöründe özellikle de seracılıktaki tecrübesini ve bilgi birikimini başta Şırnak ve Cizre olmak üzere bölgeye aktaracağız" dedi.

ATSO Meslek Komiteleri Müdürü Özcan Kaçar, Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Odamız üyesi tarım sektör temsilcilerinin yer aldığı heyet, 21-22 Temmuz tarihlerinde Şırnak, Silopi, İdil, Güçlükonak ve Cizre bölgelerine bir çalışma ziyareti gerçekleştirdi.
Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Osman Geliş'in evsahipliğinde bölge yatırımcılarıyla bir araya gelen Antalya heyeti, Silopi'de kurulu olan orta ölçekli bir serayı yerinde ziyaret ederek, Antalya'nın seracılık deneyimlerini aktardı. Aynı gün İdil, Güçlükonak ve Cizre'de Dicle Nehri boyunca uzanan ve seracılık faaliyetleri için oldukça uygun olduğu düşünülen verimli araziler üzerinde incelemelerde bulunuldu. Heyet, görevine yeni başlayan Silopi Kaymakamı Can Kazım Kuruca'yı da ziyaret ederek, ATSO ve Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğinde gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Ziyaretin ikinci günü; Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda "Antalya - Şırnak Sera Kardeşliği" başlığıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya Şırnak Valisi Ali Hamza Pehlivan, Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Erkan, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, sivil toplum örgütleri, Kadın ve Genç Girişimci Kurullarının üyeleri ile geniş bir yatırımcı topluluğu katıldı. Toplantıda Antalya heyeti tarafından, bölgede kurulması planlanan seralar için alınabilecek devlet destekleri, sera kurulumuna yönelik teknik bilgiler, seralarda yetiştirilen meyve ve sebzeler ile bitki bakım ürünleri hakkında detaylı bir bilgilendirme yapıldı.

Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Osman Geliş, Antalya'nın tarım sektöründeki tecrübelerinden yararlanmak istediklerini belirterek, seracılığın hayata geçirilmesi ile birlikte en önemli sorun olan işsizliğin önlenmesine de ciddi katkı sağlanacağını vurguladı. İki ülkeye komşu olan Şırnak'ta pazar sorunu olmadığı, Irak ve diğer Ortadoğu ülkelerine, bölgede üretilen yaş meyve ve sebzenin ihraç edilebileceğinin altı çizildi. Antalya Heyeti, Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Erkan'ı da makamında ziyaret ederek, üniversite kampüsünde kurulması planlanan seralar için tecrübelerini aktardı.

TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve ATSO Başkanı Davut Çetin, "Ülkemizin kalkınması her bölgenin kalkınmasına bağlıdır. Aksi halde ekonomik ve sosyal sorunları önleyemeyiz. Geçen yıl Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği adına Şırnak ve Cizre'de oda ve borsaları ziyaret etmiştim. Şırnak ve Cizre Ticaret ve Sanayi Odalarımızla neler yapabileceğimizi konuşmuş, Antalya'daki mantar üreticiliği ve seracılık konusunda tecrübe paylaşımı yapmayı kararlaştırmıştık. Bu düşüncemizin yaşama geçmesinden dolayı çok mutluyum. Önümüzdeki süreçte Şırnak ve bölgesinde seracılık faaliyetleriyle ilgili her konuda Oda olarak destek sağlayacağız. Hem Antalya, hem Şırnak hem de ülkemiz için hayırlı olsun" dedi.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.07.26 13:56:14
Son Düzenlenme Tarihi :





Güne patlamalarla uyanıyorlar, tozdan yaşayamaz hale geldiler

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde faaliyet gösteren taş ocağı, bölge halkına korku ve endişe veriyor. Patlatmalar sırasında ocaktan fırlayan taş parçaları yerleşim yerindeki evlerin, arsaların üzerine düşüyor. Mahalleli 2016’dan bu yana faaliyet gösteren taş ocağı için tedbir alınmasını istiyor.
..

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde faaliyet gösteren taş ocağı, bölge halkına korku ve endişe veriyor. Patlatmalar sırasında ocaktan fırlayan taş parçaları yerleşim yerindeki evlerin, arsaların üzerine düşüyor. Mahalleli 2016’dan bu yana faaliyet gösteren taş ocağı için tedbir alınmasını istiyor.
Gazipaşa ilçesinde faaliyet gösteren taş ocağı, kurulduğu günden bu yana dinamit patlatılması, ocaktan fırlayan taş parçalarının ise yerleşim yerindeki evlerin ve arsaların üzerine düşmesi nedeniyle ilçe halkı tedirgin. Her gün evlerin ve ekili arazilerin üzerine taşların düşmesinden dolayı vatandaşlar yıllardır korku içinde yaşıyor. Şikayetçi olan mahalle sakinleri, taş ocağı ile ilgili çözüm bekliyor.

“Toz bulutları mahalleyi kapladı”
Bölgede oturan ve patlamalara birebir şahit olduğunu belirten Kerim Uğur “Bu bölgede insanların geçim kaynağı tarım. Atalarımız bizleri bahçelerinde olan keçi boynuzu (harnup), zeytin gibi tarım ürünleri satarak okuttu. Maalesef ki yıllar önce mahalle yaşam alanı içine kurulan bu taş ocağı yüzünden artık mahallede kimse evlerinin balkonunda oturamıyor. Dışarıda hiçbir eşyanı koyamıyorsun" açıklamasını yaptı.

“Hiçbir güvenlik önlemi yok ”
Taş ocağında genel anlamda hiçbir güvenlik önlemi alınmadığını dile getiren Uğur, “Taş ocağında yapılan kırma, dökme ve öğütme işlemleri sulama ile yapılması gerekirken gelişi güzel yapılıyor. Herhangi bir güvenlik önlemi alınmadan yaklaşık 200 metre yukarıdan aşağıya taşları kepçe ile döküyorlar. Hem tehlike arz ediyor hem de toz çevreye zarar veriyor dedi.

“Mahallenin yüzde 80’i akciğer hastası”
Uğur, babasının da astım hastası olduğunu belirterek, “Taş Ocağından çıkan toz nedeniyle çocuklar ve mahalle halkının yüzde 80’i nefes darlığı problemi yaşıyor. Babam astım hastası. Artık nefes alamaz hale geldik" ifadelerini kullandı.

“Evlerde derin çatlaklar oluştu”
Taş ocağında yapılan dinamit patlamalarından dolayı evlerde derin çatlaklar oluştuğuna dikkat çeken Uğur, “Bahçelerimizdeki meyve ağaçları da meyve vermez oldu. Seralarının havalandırmasını yapamadığımız için ürünlerimizin verimi de düştü. Ben kendim 17 Eylül Pazar günü canlı olarak şahit oldum. Ocakta yapılan dökme işleminden dolayı toz bulutları mahalleyi kapladı. Artık bu taş ocağı ile ilgili acil yetkililerin yaptırım uygulamasını ve acil çözüm üretmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

"Tadımız kalmadı"
Bölgede oturan Ümmü Uğur, eşinin de astım hastası olduğunu belirterek, taş ocağının evlerine yaydığı tozdan ve patlamalardan dolayı çok korktuğunu, eşinin sağlığından dolayı da endişe ettiğini dile getirdi. Uğur, “Kime şikayet etmemiz gerekiyor bilmiyoruz. Okuryazarlığım yok. Evimizin balkonuna tozdan çıkamıyoruz. Tadımızla evimizde ekmek yiyemiyoruz. Toz ocaktan direk buraya geliyor hemen karşısı olduğu için yüksek burası hiç toz kesilmiyor bu yüzden. Her sabah toz siliyorum. Eşim astım hastası dün gece yine rahatsızlandı, hastaneye götürdük. Yıllardır hasta yatıyor. Dışarı çıkarıp eşime bir hava bile aldıramıyorum. Devlet ise millet ise baksın derdimize. İyice canımıza doyduk . Dayanamaz hala geldik patlamanın gecesi gündüzü belirsiz. Kaymakamlığa da şikayet ettik ama hiçbir faydası olmadı. Biz burada kırılıp duruyoruz. Başka bir yere mi göçelim? Böyle giderse burada ne adam kalacak ne de bir ağaç. Hep millet astım hastası oldu. Köyün hepsi hasta bu tozdan dolayı. Patlama olduğunda evin her yeri yarıldı. Sürekli patlamalar oluyor zaten, patlama olduğunda göğe iner çıkarım, çok korkuyorum. Çok vakit bayılıyorum korkudan. Direk doktora götürüler beni. Eşim zaten hasta, komşularımda hasta, hep ihtiyarız, burada gençler de kalmadı. Yazık mı değil bize. O kadar canımıza bıktık ki. Bize artık yardımcı olsunlar.” İfadelerini kullandı.

"Camekanlarımızın duvarları hep çöktü"
Dursun Akgün ise “Yıllardır taş ocağının tozundan köy olarak hastalıklarla boğuşuyoruz. Astım ve bronşit var bende. Tozla gece gündüz sürekli mücadele ediyoruz. Gece gündüz fark etmiyor saati toz ve patlamalar sürekli oluyor zaten. O patlamalardan evlerimiz çatladı hep. Evi kalmadı kimsenin .Şöyle etrafa bakın hep yarık. Camekanlarımızın duvarları hep çöktü. Zeytin ağaçlarımız hep kurudu. Tarım yapamıyoruz artık” diyerek yetkililerden yardım istedi.

Patlama anları güvelik kamerasında
Öte yandan bölgedeki dinamitle patlama anları güvenlik kamerası ile bölge sakininin cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı. Görünütlerde patlama sonrası büyük bir toz bulutunun oluşup görüntülerin kaydedildiği alana doğru ilerlediği gözlendi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.20 15:01:24
Son Düzenlenme Tarihi :