SON DAKİKA

logo

Prefabrik konut firması, depremzedeleri mağdur etti

Bolu’da faaliyet gösteren bir prefabrik konut firması, Hatay’da depremzedelerden paralarını almasına rağmen vaat ettiği evleri teslim etmedi.
Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ili derinden etkiledi. 50 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği deprem sonrası bölgede çadır ve konteyner kent kurulması için harekete geçildi. Ekipler konteynerler için çalışmalarını sürdürürken kendi imkanları ile prefabrik ev sahibi olmak isteyen kimi depremzedeler ise dolandırıcıların ağına düştü.
Hatay’da da 4 aile, paralarını ödemelerine rağmen aynı şirketten sipariş ettikleri prefabrik evleri gelmeyince depremin ardından bir kez daha mağdur oldu. İnternetten araştırma yapan ailelerin sözde Bolu merkezli bir firma ile iletişime geçerek sözleşme yapıp peşinat olarak toplamda 285 bin TL yatırdı. Vatandaşlar paralarını yatırmalarına rağmen sipariş ettikleri prefabrik evler kurulmayınca dolandırıldıklarını anladı.
Olayın mağdurlarından 43 yaşındaki Sedat Karataş, "Prefabrik yaptığı iddia eden bir şirketle görüşüp anlaştık. Ve biz ona istinaden ilk ödememizi yaptık. Biz sözleşmeyi Bolu’da yaptık bize usta göndereceklerini söylediler ama ustayı da göndermediler. Buna rağmen zamanı gelince yine ödeme istediler yine ödedim ve toplamda 86 bin TL ödemiş oldum. Yaptığımız araştırma sonucunda bu şirket birçok kişiye bu şekilde yapmış. Samandağ’da 4 kişi bu durumdan muzdarip. Ablam kanser hastası ve dışarda zor durumda" dedi.
51 yaşındaki mağdurlardan Edip Cemali ise, "Sosyal medyadan prefabrik ev yaptığını iddia eden arkadaşları bulduk Bolu’da. Biz de Bolu’ya gittik arkadaşlar ile anlaştık sözleşmeyi yaptık. Toplamda 100 bin TL ödeme yaptım ve benim sistemi şuan önünde gördüğünüz şekilde bıraktılar" ifadelerini kullandı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.21 22:13:26
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Eyyam-ı Bahur Antalya’yı neme boğacak

Türkiye yeni bir sıcak hava dalgası olan Eyyam-ı Bahur etkisi altına girerken, Antalya bu sıcaklıklardan nasibini nem olarak alacak. Kentte hava sıcaklığı mevsim normallerinin 2 ila 4 derece üstünde seyredecekken, nem oranıysa yüzde 90’a kadar çıkacak. Bu sıcaklık dalgasının pazartesiye kadar süreceğini ifade eden Meteoroloji 4.Bölge Müdür Yardımcısı Hasan Acar, “Nemin fazla olmasıyla beraber ölçülen sıcaklıkla hissedilen sıcaklık arasında fark olacaktır. Özellikle saat 11.00-16.00 saatleri arasında kronik rahatsızlığı olan yaşlı ve engelli vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olması gerekmektedir” uyarısında bulundu.
Türkiye yeni bir sıcak hava dalgası olan Eyyam-ı Bahur etkisi altına girdi. Çoğu şehirde mevsim normallerinin üzerine çıkan sıcaklıklar, turizm kenti Antalya’da 2 ila 4 derece olarak artış gösterecek, iç kesimlerde ise bu rakam 4 ila 8 derece arasında gerçekleşecek. Kentte sıcaklık artışı çok yüksek olmasa da nem oranıysa dönem dönem yüzde 90’a kadar çıkarak adeta nefes almayı dahi güçleştirecek. Pazartesiye kadar sürecek yeni sıcaklık dalgasında ise yağış beklenmezken, rüzgarın da orta şiddete olması değerlendiriliyor.

“Nem yüzde 85-90’ı bulacak”
Yapılan tahminlere göre, Antalya bölgesinde yüksek sıcaklığın değil yüksek nemin daha etkili olacağını vurgulayan Meteoroloji 4. Bölge Müdür Yardımcısı Hasan Acar, “Sıcaklıklar mevsim normallerinin 2-4 derece üzerinde olmasına rağmen nem ise dönem dönem yüzde 85-90’ları bulacak. Hava genel itibarıyla açık, herhangi bir yağış beklemiyoruz. İç kesimlerde ise nem oranlarının yüzde 40-45’lara kadar çıkması tahmin edilmekte. Rüzgarın genel itibarıyla öğle saatlerine kadar kuzey, öğle ve sonrasında güney yönden orta kuvvetle esmesi bekleniyor. Önümüzdeki hafta başına kadar devam edecek. Antalya genelinde 31-32 derecelere kadar çıkmasını bekliyoruz” dedi.

“Kronik rahatsızlığı olan yaşlı ve engelli vatandaşların dikkatli olması lazım”
Nemin fazla olmasıyla beraber ölçülen sıcaklıkla hissedilen sıcaklık arasında fark olacağına da dikkati çeken Acar, “Özellikle saat 11.00-16.00 saatleri arasında kronik rahatsızlığı olan yaşlı ve engelli vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olması gerekmektedir” uyarısında bulundu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.02 15:52:18
Son Düzenlenme Tarihi :





172 kiloda anne oldu

Antalya’da yaşayan felsefe öğretmeni Özlem Güven Yıldız, 156 kiloda 2. bebeğine hamile olduğunu öğrendi ve doktorların, ’Elinde saatli bomba taşıyorsun, gebeliğin çok tehlikeli sonlandırılmalı” sözlerine aldırış etmedi, 172 kiloya kadar çıktığı bu süreçte sağlıklı bir erkek bebek dünyaya getirdi.

Antalya’da yaşayan felsefe öğretmeni Özlem Güven Yıldız, 156 kiloda 2. bebeğine hamile olduğunu öğrendi ve doktorların, ’Elinde saatli bomba taşıyorsun, gebeliğin çok tehlikeli sonlandırılmalı” sözlerine aldırış etmedi, 172 kiloya kadar çıktığı bu süreçte sağlıklı bir erkek bebek dünyaya getirdi.
Alanya’da yaşayan bir çocuk annesi Felsefe Öğretmeni Özlem Güven Yıldız Yıldız, 34 yaşında, 156 kilogram ağırlığında sürpriz bir şekilde ikinci bebeğine hamile olduğunu öğrendi. İlçedeki takibinde Yıldız’a, "Hayatınla kumar oynuyorsun elinde bir bomba taşıyorsun her an patlamaya hazır" sözleriyle gebeliğin sonlandırılması önerildi. İkinci bebeğini kucağına almayı çok isteyen Yıldız, yılmadı ve obezite hamileliği noktasında araştırma yapmaya başladı. Yıldız, Antalya’da gözyaşları içinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Kumru’ya başvurdu. Tüm risklere rağmen Kumru ve ekibi tarafından yönetilen hamilelik sürecinde Özlem Güven Yıldız, 172 kiloya ulaşmasına rağmen sağlıklı şekilde sezaryenle 3 kilo 540 gram ağırlığında bir erkek bebek dünyaya getirdi. 10 gün yenidoğan yoğun bakım sürecinin ardından bebeğiyle sağlıklı şekilde taburcu olan olan Yıldız, mutluluğunu süreci başarıyla yöneten doktoru Kumru ile de paylaştı.

"Ölümü riske alıp bebeğini dünyaya getirdi"
Yaşadığı mutluluk yüzüne yansıyan Özlem Güven Yıldız, ilk çocuğunun çocuğunu 26 yaşında kucağına aldığını ve o zaman bu kadar kilolu olmadığını aktardı.
İkinci bebeğine hamile olmasının kendilerine de sürpriz olduğunu dile getiren Yıldız, "Çok erken öğrendik 4-5 haftalıktı. Doktorum çok riskli bir gebelik olduğunu hem benim hem bebek için dolayısıyla hamileliğimi sonlandırmam gerektiğini söyledi. Sonlandırmak istemedim, çünkü bir daha hamile kalacağımın garantisini kimse bana veremezdi. Daha sonra Selahattin Kumru hocaya ulaştım. Hatta ilk aradığımda ağlayarak aramıştım. Eski doktorum, ’Hayatınla kumar oynuyorsun elinde bir bomba taşıyorsun her an patlamaya hazır’ demişti. Çünkü asıl 6-7 ay sonra hamileliğin pik evresine giriliyormuş, işte o zaman tansiyon yükselmesi, ani bebek ölümü, gebelik şekeri, gebelik ölümü ve daha birçok şeyden bahsetti. Bir hekim olarak söylemesi gerekenleri söylemişti. Ben de daha sonra perinatolojiye başvurdum. Selahattin bu süreci ilerlettik, 35. 36. haftaya kadar geldik planlı bir şekilde aldık yani ameliyat süreci çok zorlu geçti. Sonrasında ayağa kalkabilmem yani kilodan kaynaklıydı bunların hepsine karşı hocam ve ekibi tüm önlemleri aldılar" diye konuştu.

"172 kiloda süreci tamamladı"
Hamilelik sürecini 156 kilo ile başlayıp, 172 kilo ile tamamladığının altını çizen Yıldız, "Şu anda 158 kiloyum inşallah bu 6 ay içinde tekrar çift hanelere düşmek istiyorum. Gerçekten çok zorlandım. Emboli atma riskim vardı bunların hepsini konuşmuştuk. Bir çok önlem alındı gerek ameliyat esnasında gerek sonrasında. Sadece bendeki gebelik şekerinden dolayı bebeğimin akciğer gelişimini akranları ile tam aynı şekilde tamamlayamadığı için 10 gün yenidoğan yoğun bakımda kaldık. O süreçte çok güzel geçti şuan ikimizde sağlıklıyız" ifadelerini kullandı.
Kilolu olan anne adaylarına da önerilerde bulunan Yıldız, "Tek bir kişinin olumsuz söylemleri ile bu sürecin sonlandırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Daha çok araştırma yapılmalı. Biz bu süreci çok güzel yürüttük süreci önce Allah’ın sonra onların sayesinde her sey cok güzel ilerledi tabi ki olumsuz durumlarda yaşadık ama bunun üstesinden geldik" dedi.

"Oldukça riskliydi"
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Kumru, hastasının kendilerine başvurduğunda gebeliğin erken süreçte olduğunu ve normalden bir fazla kilo ile karşı karşıya olduklarını belirtti.
Gebelikte normalden fazla kilo olmasının bazı sorunların görülme ihtimalini arttırdığına dikkat çeken Kumru, "Gebelik diyabeti, gebelikte hiper tansiyon ve gebelik zehirlenmesi gibi bebeğin akciğerlerinin iyi gelişmemesi, ani bebek ölümü riskinin artması gibi bazı sorunların olma ihtimali artırıyor. Gebeliği sonlandırması önerilmiş o da bebeği istiyordu. Hastamız bize karamsar bir tablo ile geldi, riskler konusunda bilgilendirilmiş ama bebeği istediğini söyledi. Biz de elimizden geleni yapacağız dedik ve başladık. Bu sorunlar olmasın diye tedbir amaçlı ilaçlar verdik yine de bazı sorunlarla karşılaştık. Vücut kilo endeksinde 20-25 arası en idealidir. Özlem’in endeksi 50’ ye yakındı o yüzden oldukça riskli görünüyordu. Gebelik diyabetiyle karşılaşmamıza rağmen bu süreci yönettik. Son zamanlarına kadar getirttik 35-36. hafta aralığında planlı olarak doğum gerçekleşti ve sağlıklı olarak bebeklerini kucaklarına aldılar" ifadelerine yer verdi.

"Perinatolojinin önemi"
Vücut kilo endeksi 25 altı olan gebelikler en iyi gebelikler olduğunu işaret eden Kumru, "Hastamızda bir hamilelik sürecini 172 kilo ile tamamladık. Perinatoloji tek riskli gebeliklerle uğraşan bir bilim dalı kadın doğum üzerine yüksek ihtisas olarak yapılıyor. Kilolu gebelerde perinatoloji alanına giriyor bu tarz gebeler perinatoloji uzmanı tarafından takip edilirse sonuçların olumlu olmasına daha çok katkı sağlayacaktır. Obezite sıklığı ülkemizde yüzde 25 civarında bildiriliyor ama bu durum morbid obezite daha seyrek oluyor" açıklamasında bulundu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.21 11:58:16
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.10.21 12:02:16