SON DAKİKA

logo

Trafik kazasında eşini kaybeden şahıs: "Ramazanı yaşadım ama bayramı yaşayamadım"

Antalya’da ciple çarpışan motosikletteki anne hastanede hayatını kaybetti, kızı ise ağır yaralandı. Kaza haberi ile yıkılan Bekir Ayrıçal, "Ramazanı yaşadım ama bayramı yaşayamadım, öldüm ben şimdi, eşim çok iyi bir insandı, yarı parçamı aldı gittiler" dedi.
Kaza, dün akşam saatlerinde Konyaaltı ilçesi Atatürk Bulvarı üzerinde meydana geldi. Ramazan Bayram’ının birinci günü bir restoran zincirinde müdür olarak görev yapan 25 yaşındaki Merve Ayrıçal ile aşçı olan 2 çocuk annesi 48 yaşındaki Nimet Ayrıçal ile motosikletle geziye çıktı. Anne kıza seyir halindeyken iddiaya göre bir cip çarptı. Çarpmanın etkisi ile anne kız yola savrulurken, kazayı görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbarın ardından bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, ağır yaralı anne ve kızı olay yerindeki ilk müdahalenin ardından Akdeniz Üniversitesi Hastanesine kaldırdı. Hastanede yapılan tüm müdahaleye rağmen anne Nimet Ayrıçal kurtarılamadı. Merve Ayrıçal’ın ise tedavisinin devam ettiği öğrenildi. Annenin cansız bedeni otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
"Bayramı yaşayamadım"
Eşinin işlemleri için morgda bekleyen Bekir Ayrıçal, Ramazan Bayramı’nın birinci günü eşi ve kızının yeni yerler keşfetmek için çıktıkları bir gezide kaza yaşandığını anlattı.
Antalya’ya 1.5 sene önce taşındıklarını ifade eden Ayrıçal, " Kızım okula gidiyordu burada. Dün de keşfe gittiler. Beni çağırdılar görüntülü aradılar. Yorgun olduğumu ve yarın gezebileceğimizi söyledim. Sonra polis aradı acı haberi orada duydum. Ramazanı yaşadım ama bayramı yaşayamadım. Öldüm ben şimdi. Kızım kurallara uyan bir sürücüydü. Bu sürücüden şikayetiyim. Eşim çok iyi bir insandı, yarı parçamı aldı gittiler. Sonuna kadar davacıyım. Tekrar ayın kazaların yaşanmasını istemiyorum, sürücünün en ağır cezayı alması istiyorum" dedi.
Mine Ayrıçal’ın yurtdışında yaşayan yakınlarının Türkiye’ye gelmesinin ardından cenazenin Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde toprağa verileceği öğrenildi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.22 14:47:13
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Geleceğim’ dediği masa ve sandalyeleri gözü önünde küle döndü.

Antalya’nın Serik ilçesinde Serik ilçesine bağlı Kökez Mahallesinde meydana gelen yangında kiralık plastik masa ve sandalyeler alev alev yandı.
Gökyüzünü kapkara dumanların kapladığı yangın sonrası ihbar üzerine olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. Kısa sürede alevlere müdahale eden ekipler, alevlerin evlere sıçramasını önlemek amacıyla büyük çaba sarf etti. Plastik sandalye ve masaların küle döndüğü yangın sonrası büyük maddi zarar oluştu. Yaklaşık 180 bin lira zararının olduğunu anlatan Ayşe Yılmaz, “Yangının nedenini bilmiyoruz. O an evde yoktuk. Önce küçük bir yangınmış fakat biz gelinceye kadar her şey yanmış. Müdahale ettik ama söndürmek ne mümkün. Plâstik olunca hepsi yandı. Bizim işimiz bu. 100 -180 bin lira arasında masrafımız var. Geleceğimiz önümüzde kül oldu. Söndürmek icin bir kovayı su ile doldurup dökmek 1 saat sürüyor. O da olmayınca çaresiz kaldık" dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.22 15:14:57
Son Düzenlenme Tarihi :





Subaşı: 30 yıl önce Elma’yı 1 liradan sattım. 30 yıl sonra girdiler 4-5 kat arttı, fiyatı ise zar-zor 1 lirayı biraz geçti

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, 30 yıl önce ilk kez ekimini yaparak hasadını gerçekleştirdiği Elmayı o gün kilosu 1 TL'den sattığını, bugün halen aynı değerden satıldığını, o kadar yıl geçmesine ve gir-dilerdeki yüksek artışlara rağmen üreticinin durumunun 30 yıl öncesinden farkı olmadığına dikkat çekti.

    İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, 30 yıl önce ilk kez ekimini yaparak hasadını gerçekleştirdiği Elmayı o gün kilosu 1 TL'den sattığını, bugün halen aynı değerden satıldığını, o kadar yıl geçmesine ve girdilerdeki yüksek artışlara rağmen üreticinin durumunun 30 yıl öncesinden farkı olmadığına dikkat çekti.

Subaşı, açıklamasında şunları söyledi : “Ben 30 yıl önce bir elma bahçesi yetiştirmiştim. O zamanlar kaliteli elmayı ve özellikle de bodur elmayı diktiğim zaman başka kimselerde yoktu. Renkli, kırmızı, tatlı, sulu albenili bir elma idi. Hatırlıyorum kilosunu 1 liradan satmıştım. Sonra çok yayıldı. Bir daha 1 lira fiyatını bulamadım. 30 yıl boyunca bu rakama ulaşamadık. Bu yıl ilk defa 1 Lirayı geçtik.  İnanılır gibi değil. Halbuki bu 30 yıl boyunca gübre fiyatları en az 5'e katlandı. Mazot fiyatları en az 4-5'e katlandı. Belki ona katlanan da var. İşçilik fiyatları da katlandı.

O gün kazandığımız 1 lira ile çiftçi ihya olmuyordu. Bir de bugün geldiğimiz duruma bakın. Tarım yapılamaz noktada. Hele artık arpa, buğday, nohut ekmiyoruz bile. Kiraya tutmak isteyen varmı, ortak olmak isteyen var mı dediğimizde hep yok yok yok cevabını alıyoruz. Samanı bile ithal eden Türkiye'de sen düşün halimizi. 

    Ekmeğe 25 kuruşluk zam yapıldı diye hemen geri çekilme baskısı yapıldı. Durdurmalarına imkan yok ki. Seneye belki de ikiye katlanacak. Allah korusun. 

Buğday olmayacak. Buğdayı kim ekecek. Gene ithal etmeye mecburun. İthal ettiğin zaman da bak sen olanlara. Dolar çıkmış 6,5 liraya nasıl ithal edersin. Gübreni, buğda-yını ithal etmeye başladığında da bir felaket, facia. 

Portakalında farkı yok. 30 yıl önce Portakal da 1 lira idi 30 yıl önce. Hatırlıyorum rakamını. Sonra bir daha 1 lirayı bulamadım portakal bahçemi kökten sattım. Tümüyle sattım kurtuldum” dedi.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.10.09 09:26:45
Son Düzenlenme Tarihi :