SON DAKİKA

logo

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden 23 Nisan festivali

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Cam Piramir Kral Yolu’nda düzenlenen, Uluslararası Çocuk ve Uçurtma Festivali ilk günü dolu dolu geçti.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde çocukların eğlenceli, keyifli ve dolu dolu vakit geçirmesi için Cam Piramit içerisinde yer alan Kral Yolu üzerinde çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen etkinliklerin ilk gününe yoğun ilgi gösteren aileler çocuklarıyla keyifli vakit geçirme fırsatı buldu.
Gün boyu süren festival bünyesinde çeşitli animasyon gösterileri, uluslararası çocuk gösterileri, çocuk dans gösterileri, mini disco, zıpzıp balonları, kazan kazan sporları, yüz boyama, uçurtma uçurma etkinlikleri çocuklar tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Antalyalı çocuklar hem Ramazan Bayramı hem de 23 Nisan coşkusunu doya doya yaşadı.
Gün boyu etkinlik
Kral Yolunda kurulan festival alanında dev maskotlar, şişme oyun parkları, yüz boyama etkinlikleri, transformers robotları, ahşap oyun istasyonları, balon katlama etkinlikleri, panayır oyunları, tahta bacaklar ve çizgi karakterler, dev şişme dekorlar, Decathlon eğitim ve eğlence alanı bulunuyor. Atatürk ve Çocuk Resim Sergisi ve Fotoğraf Çekim Alanlarının bulunduğu Kral Yolu’nda ayrıca Bando ve Kent Orkestrası ile Çizgi Karakterler Bandosu gün boyu çaldıkları şarkılarla eğlenceli anlar yaşatıyor.
Eğlence 23 Nisan’da da sürecek"
23 Nisan Uluslararası Çocuk ve Uçurtma Festivali çerçevesinde 23 Nisan günü 09.00-12.30 arasında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 103. yıldönümü kutlamaları, 14.00-15.00 saatleri arasında İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı Çocuk Koroları Konseri, 15.00-17.00 arası uluslararası çocuk dans gösterileri, 17.15-17.45 maskot çocuk show, 18.00-18.30 jonglör gösterisi, 18.30-19.00 arasında da maskotlar eşliğinde mini disco olacak.
Turnuvada rekabet
Festival bünyesinde Antalya Büyükşehir Belediyesi Türkiye Satranç Federasyonu işbirliğinde Cam Piramit içerisinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Satranç Turnuvası da düzenleniyor. Turnuva 7-12 yaşlara özel toplam 6 kategoride gerçekleşiyor. Toplamda 1000 çocuğun katılımıyla gerçekleşen turnuvada rekabet 23 Nisan saat 20:00’a kadar sürecek. Turnuva ödül töreniyle son bulacak.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.22 17:33:43
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Prof. Dr. Sızmaz: “Gözünüzde uçuşmalar ya da ışık çakmaları varsa göz doktoruna başvurun”

Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Sızmaz, beyaz zeminlere bakıldığında görülen küçük toz tanecikleri, halka ve bulut gibi şekiller ya da ani ışık çakmalarının, kişi özellikle 45 yaşın üzerindeyse, ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabileceğini söyledi.
Acıbadem Adana Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Sızmaz, gözlerde uçuşma ve ışık çakması gibi yakınmalar hakkında önemli bilgiler verdi. Bu tarz görme sorunu yaşayanların, özellikle gökyüzü veya çeşitli parlak zeminlere baktığında küçük toz tanecikleri, halkalar ve bulutçuk gibi şekiller gördüğüne değinen Prof. Dr. Sızmaz, “Göz küresinin hacminin yaklaşık dörtte üçlük kısmını Latincesi ’corpus vitreum’ olan ve Türkçe’ye ’vitröz’ veya ’camsı cisim’ diye çevrilen yapı oluşturur. Yapısında yüzde 98-99 oranında su bulunan vitröz, görme işlevinin sağlanmasında çok önemli role sahiptir. Vitröz, göz küresi duvarının iç yüzünde bulunan retina ile bebeklik döneminde çok sıkı temasta ve yer yer yapışık haldedir. İlerleyen yaşla birlikte, biyokimyasal yapıda meydana gelen değişiklikler sonucunda vitröze yumurta akı kıvamını veren jel yapı sıvılaşır. Bu da vitrözün retina yüzeyinden ayrılması ile sonlanır. Normal yaşlanmanın bir süreci olan bu sıvılaşma -özellikle parlak ışıkta ve beyaz zeminde belirgin olan uçuşan cisimcikler görülmesine yol açar” dedi.

“Fotoğraf makinesinin flaşına benzer patlamalar”
Sıvılaşmanın artıp vitrözün retina yüzeyinde yapıştığı noktalardan ayrılmasının, ışık ve şimşek çakmaları şeklinde şikayetlere neden olduğunu belirten Prof. Dr. Sızmaz, ışık çakmalarını, özellikle karanlık ortamda, kenarlarda şimşek çakması veya fotoğraf makinesi flaşına benzer ani, parlak ışık patlamaları şeklinde tarif etti. Sızman, vitrözün retinadan sağlıklı bir şekilde ayrılması sonucunda bu çakmaların azalarak söndüğünü, buna rağmen uçuşmaların devam edebileceğini sözlerine ekledi.
Bu ayrılmanın her zaman sorunsuz gerçekleşmediğini, retina ve vitröz arasındaki yapışıklığın çok sıkı olduğu bazı kişilerde retinada yırtık meydana gelebileceğini ve hatta vitröz içine kanamanın eşlik edebileceğini anlatan Sızmaz “Retinada meydana gelen yırtıklar, retinanın bulunduğu yerden ayrılmasına (retina dekolmanı) yol açabilir. Hem retina dekolmanı hem de vitröz içine kanama, acil vitreoretinal cerrahi gerektiren ani görme kaybı nedenlerindendir. Zamanında ameliyat edilmezse her iki durum da kalıcı görme kaybı ile sonlanabilir” diye konuştu.
Bundan başka, ayrılmanın tam sağlıklı olamadığı durumlarda retina yüzeyinde zar veya sarı noktada (görme noktası) delik oluşabileceğini ve yine vitreoretinal cerrahi gerektiren bir tabloya yol açabileceğini dile getiren Sızman," Bunlara ek olarak, göz içi iltihaplanmalarında ve yaşa bağlı olarak vitröz içinde kristalin depozitler oluşumunda da uçuşma şikayetleri olabilir. Özellikle 45 yaş üzerindeki kişilerde kalıcı görme kaybına kadar gidebilen ciddi komplikasyonlara yol açabileceği için uçuşma yakınması olanların bu durumu hafife almayıp, mutlaka en kısa sürede deneyimli göz hekimi ve donanımlı ortamda retina muayeneleri olmalıdır" ifadelerini kullandı.
Muhtemel bir yırtığın retina dekolmanı oluşmadan yakalanması halinde yırtık etrafının lazer yardımıyla cerrahi yönteme gerek kalmadan çözülebileceğinin altını çizen Prof. Dr. Sızmaz, bu olmasa bile, kalıcı görme kaybına meydan vermeden acil müdahale şansının sağlanabilmesi için ve dahası, ayırıcı tanı açısından da erken ve dikkatli bir muayenenin son derece önemli olduğunu vurguladı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.16 11:57:42
Son Düzenlenme Tarihi :





Su içseniz bile yarıyorsa nedeni metabolizma hızınız olabilir

Bazal metabolizma hızının kimi bireylerde oldukça düşük olabileceğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Aktaş, “Bu kişilerin yediklerine dikkat etmeleri ve hareketli bir yaşam tarzını benimsemelerine rağmen kilo almalarının sebebi metabolizma hızlarının yavaş olmasıdır” dedi.
Medline Adana Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Aktaş, aşırı kilonun kişide diyabet, kalp ve koroner damar hastalıkları, erken yaşta hipertansiyon, estetik, psikolojik ve sosyal sorunlar ile kanser riskine yol açabildiğini belirterek, obezite ile mücadelede yapılması gerekenleri anlattı. Şişmanlığın ‘Vücut Kitle İndeksi’ ölçümüne göre hesaplandığını kaydeden Doç. Dr. Aktaş, “Kişinin kilogram cinsinden terazide ölçülen kilosu, boyunun metre cinsinden karesine bölünüyor. Eğer kişinin vücut kitle indeksi 18,5-25 arasındaysa ideal kiloda, 25-30 arasındaysa kilo fazlası olduğu anlamına geliyor. 30-40 arası obez ya da şişman olarak kabul edilirken, vücut kitle indeksi 40’ın üzerindeyse morbid obez şeklinde tanımlanıyor” dedi.

Genetik yatkınlığa dikkat
Genetik yatkınlık, metebolizmanın yavaş olması, hormonal problemler, stres, yanlış beslenme ve hareketsizlik gibi faktörlerin bireylerin kilo durumlarını etkileyerek obeziteye kapı aralayabildiğini ifade eden Doç. Dr. Aktaş, “Bireyde söz konusu faktörler varsa yağ dokusu hızla artarak şişmanlık problemi ortaya çıkabiliyor. Özellikle genetik yatkınlığı olan kişiler, yaşam tarzlarına dikkat etmemeleri halinde zaman içerisinde sürekli şişmanlayacaklardır. Bundan dolayı bu kişilerin sağlıklarını korumak için normal bireylere göre çok daha özenli bir hayat tarzına sahip olmaları gerekir” diye konuştu.

"Metabolizmanız yavaş olabilir"
Toplumda sıkça karşılaşılan ’Su içsem bile yarıyor’ diyen bireylerin varlığına değinen Doç. Dr. Aktaş, “Bazal metabolizma hızı kimi bireylerde oldukça düşük olabilir. Bu kişilerin yediklerine dikkat etmeleri ve hareketli bir yaşam tarzını benimsemelerine rağmen kilo almalarının sebebi metabolizma hızlarının yavaş olmasıdır. Şu anda olmasa bile ileride obezite sorunu yaşamamaları için gerekli testleri yaptırarak bir hekim ve beslenme uzmanı desteği almaları önerilir” şeklinde konuştu.
Yaş ve cinsiyet gibi değiştirilemez faktörlerin yanında beslenme alışkanlığı, fiziksel aktivite yapmak gibi kişilerin müdahale edebileceği faktörler de bulunduğunu söyleyen Aktaş, “Bireylerin kendi değiştirebilecekleri bu faktörler yardımıyla metabolizmanın hızlandırılması sonucu daha fazla enerji üretimi ve yapıtaşı kullanımı gerçekleşir. Bu sayede de vücuttaki kas kütlesi artarken yağ miktarı azalır ve hızı artan metabolizma ile bir yandan kilo verilebilirken, bir yandan da sağlıklı bir vücut elde edilebilir” dedi.

"İnsülin direncini gözden kaçırmayın"
Kimi bireylerin ise ’Herkesten az yiyorum, spor yapıyorum ama asla kilo veremiyorum. Üstelik zor verdiğim kiloları da hızla geri alıyorum’ şeklinde yakındıklarını dile getiren Aktaş, “Sağlıklı beslenmenize ve spor yapmanıza rağmen kilo veremiyor, hatta alıyorsanız sebebinin insülin direnci olması muhtemeldir. İnsülin çok fazla salgılandığında gıdaların yağ olarak depolanmasına neden olur. Bu da kilo artışına veya kilo verememe gibi sorunlara yol açar. İnsülin direnci yaşam kalitesini düşüren, bu nedenle kontrol altına alınması gereken ciddi bir sorundur ve tespit edilmesi durumunda gerekli tedaviye vakit kaybetmeden başlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Aktaş, insülin direncinin kırılmasına yönelik ilaç tedavisi, kalorisi hesaplanmış kişiye özel bir diyet programı ve düzenli egzersiz yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.08 22:31:11
Son Düzenlenme Tarihi :