CHP’Lİ BUDAK: “ADRES TAŞIMA SÜRESİNİ UZATIN”
CHP Antalya Milletvekili ve Sanayi Komisyonu Üyesi Çetin Osman Budak, Türkiye tarihinin en büyük deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışırken gerçekleşecek genel seçimlerin güvenliğini TBMM gündemine taşıdı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması talebiyle bir soru önergesi veren Budak, “Dünya örnekleri bize gösteriyor ki doğal afetler sonrası seçimlerin daha güvenli hale getirilmesi için en öncelikli konular: Hayatını kaybeden yurttaşların seçmen listelerinden düşürülmesi ve göç edenlerin yeni adreslerinde seçmen listelerine kayıt edilebilmesi. Bakanlığın depremzedelerin yeni adreslerine ikametlerini aldırmaları için son tarihi 17 Mart olarak ilan etmesi, seçmen listeleri için yeterli özenin gösterilmediğine işaret ediyor. Adres taşıma işlemleri 17 Mart’a kadar yetişmez. Süre daha da uzatılmalı. Nüfus Müdürlükleri 7 gün 24 saat çalışma esasına geçmeli” diye konuştu.
Budak, “Doğal afetler sonrası seçimlere katılım önemli oranda düşüyor. Birçok ülkede seçmen listeleri sağlıklı güncellenemediği için parmak boyası gibi ekstra önlemler alınıyor. Parmak boyası deprem sonrası hayati önem taşıyor” dedi.
“DEPREMZEDELERE YENİ KİMLİK KARTI ÇIKARILMASI BİLE AYLAR ALABİLİR”
Seçmen listelerinin şeffaf bir biçimde güncellenebilmesi için gerekli zamanın İçişleri Bakanlığı tarafından tanınması gerektiğine dikkat çeken Budak, şöyle konuştu:
“İktidarın deprem vefat sayıları ve kayıp yurttaşlarımıza yönelik açıklamaları inandırıcılıktan uzak. Depremde 90 bin bağımsız bölüm yıkıldı. Bunların yüzde 80’i konuttan oluşuyor. TÜİK’in rakamlarına göre, ülkemizde hanelerde ortalama 3’den fazla yurttaşımız yaşıyor. Bu bilgiler vefat sayılarının sağlıklı açıklanmadığına dair şüpheleri artırıyor. Kurtarma çalışmalarında ne kadar geç kalındığını bölgeye gittiğimizde gözlerimizle gördük. Cenazelerin apar topar, kimlik tespitleri yapılmadan gömülmeleri şüphelerin artmasına sebep oluyor. 22 Mart’ta seçmen listeleri askıya çıkacak. Evleri yıkılan ve göç eden depremzedelerin kimlik çıkarma işlemleri bile aylar sürebilir”
“1 MART’TAN BERİ GÖÇ EDEN YURTTAŞ SAYISI AÇIKLANMIYOR”
Doğal afetler sonrası, göç eden insanların seçimlerde oy kullanabilmeleri çok zor bir hale geliyor. Dünya örnekleri afetler sonrası yapılan seçimlerde oy kullanma oranlarının yarı yarıya düştüğünü gösteriyor. Deprem olan kentlerden diğer illere göç eden insanlarımızın sayısı en son 1 Mart’ta AFAD tarafından açıklandı. Yaklaşık 2 milyon kişi kentlerini terk etmişti. Güncel rakam 10 gündür açıklanmıyor. Seçime katılım oranlarının düşürülmemesi için gerekli düzenlemeler hayata geçirilmeli. Resmi rakamlara göre yaklaşık 50 bin insanımızı kaybettik. 2 milyondan fazla insanımız kentlerini terk etti. 2 milyondan fazla yurttaşımız çadırlarda ya da konteynerlerde hayatta kalmaya çalışıyor. Depremden etkilenen yurttaşlarımızın iradelerinin sandığa yansıtılması çok önemli. Acilen düzenleme yapılmalı”
“YENİ ADRES BEYANLARININ DENETİMİ NASIL YAPILACAK?”
Budak önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istedi:
“Depremden etkilenen illerde kaç kişi çadır, konteyner vb. geçici barınma yerlerinde yaşamaktadır? Çadır ve konteyner kentlerde ikamet eden vatandaşların oy kullanabilmesi için ve seçim güvenliğine yönelik ne tür tedbirler alınmıştır? Deprem sonrası kaç kişi bulunduğu ilden göç etmiştir? Göç edenlerden kaç kişi misafirhane, otel ve KYK yurtlarından kalmaktadır? Diğer illere göç edip kendi imkanları ile yerleşmiş vatandaş sayısı kaçtır? Göç sonrası ikametini bildiren kişi sayısı kaçtır? Deprem sonrası kaç vatandaşımız kimlik yenileme için Nüfus Müdürlüklerine başvurmuştur? Bu vatandaşlarımızın kaçı kimliklerini teslim almıştır? Bakanlığınızın kimlik yenileme kapasitesi ne kadardır? Depremzede vatandaşlarımızın kimliklerinin yenilenmesi için hangi önlemler alınmıştır? İkamet değişikliği bildiren depremzedelerin beyanlarının denetimi hangi yolla yapılacaktır? Bu iş için ekstra personel ve bütçe ayırılmış mıdır? Bu işlem için kaç çalışma günü öngörülmektedir?”
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.16 08:48:44
Son Düzenlenme Tarihi :
Anne-babalar dikkat!
ilyonlarca öğrenci son ders zilinin çalmasıyla yarıyıl tatiline girerken, anne babalar olarak karneye vereceğiniz tepkiyle şimdi sizin sınavınızın başladığını biliyor muydunuz? Acıbadem Maslak Hastanesi Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç “Çocuğunuzun karnesi beklentinizin altında da kalsa, üstünde de gelse tepkilerinizin kontrollü olması son derece önemli. Zira çocuklar sevgiyi başarı bazlı değişen bir olgu olarak kodlayabiliyorlar. Bu nedenle onlara bu alt mesajı vermemek ve geliştirici, destekleyici bir ebeveyn olabilmek adına dikkat edilmesi gereken çok önemli kurallar var” diyor. Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç, ebeveynlere başarılı ya da zayıf karne karşısında kaçınmaları gereken davranış modellerini ve doğru yaklaşım örneklerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
M
Kıyaslamak, dinlemeden yargılamak, ceza vermek, ‘tembelsin, başarısızsın’ gibi etiketler yapıştırmak, ses tonunu yükseltmek ya da umursamaz davranmak! Herhangi bir başarısızlığınızda sizin için çok önemli birinin bu tür tepkileri verdiğini düşünün, ne hissedersiniz? İlk söyleyeceğiniz; kızgınlık ya da kırgınlık olacaktır öyle değil mi? Acıbadem Maslak Hastanesi Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç işte bu hisleri çocukların çok daha yoğun hissettiklerini ve daha kötüsü, sadece bir duygu olarak yaşamayıp bu duyguyu genellediklerini belirterek “Ailesinden karnesine bu tür yaklaşımlarla karşılaşan çocuk ister istemiz kendisini reddedilmiş, dışlanmış ya da sevilmeyen bir birey olarak hissedecektir. Bu duyguları ailesine karşı hissetmesi başarı ihtimalini değil başarısızlık ihtimalini artıracaktır. Bu da aileden uzaklaşmayı tetikleyecektir” diyor. Peki ailelerin zayıf karneye doğru yaklaşımı nasıl olmalı? Uzman Psikolog Dilara Yamanlar önerilerini şu şekilde sıralıyor;
Yargılamadan düşük notların nedenini bulun!
Çocukla iletişim kurarak, öncelikle iyisiyle kötüsüyle bir dönemi bitirmiş olmasını kutlamak, hemen ardından da karnesindeki zayıf notları yargılamadan bunların nedenini bulmaya çalışmak gerekiyor. Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç çocuğa “İyisiyle, kötüsüyle koca bir dönemi bitirdin, zorlandığın noktalar da olmuştur, keyif aldığın noktalar da. Bir dönemi daha bir sürü tecrübeyle bitirdiğin için seni tebrik ediyorum. Hadi biraz bu dönemi değerlendirelim, karnendeki notların beraber üstünden geçelim. Burada diğer notlarına göre biraz daha düşük olan birkaç ders görüyorum, sence neden böyle olmuş olabilir? Sence bunu nasıl geliştirebilirsin? Biz ebeveynlerin olarak sana nasıl destek verebiliriz?’” şeklinde yaklaşmak gerektiğini söylüyor.
Çabasını takdir edin, pozitif noktalarını dile getirin!
Çocuğa doğru yaklaşımda ikinci adımda; kucaklayıcı olmak, çabasını takdir etmek, pozitif noktalarını dile getirmek, aynı zamanda geliştirebileceği yönlerini göstermek çok önemli. Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç “‘Sen benim için çok değerlisin, sonuç ne olursa olsun benim sana karşı olan sevgim hiç değişmeyecek. Odaklandığında, çabaladığında çok güzel şeyler yaptığını görüyorum, yeterince çabaladığında elinden geleni yaptığında çok daha iyi sonuçların olacağına da inanıyorum. Gel bir sarılalım, önümüzdeki dönem yepyeni bir dönem, onunla ilgili neleri daha farklı yaparsak sonuç daha farklı olur biraz onun hakkında konuşalım” şeklindeki yaklaşımın daha yapıcı ve kucaklayıcı olacağını söylüyor.
Önerisini sorun ve anladığınızı gösterin!
Çocuğa tatile başlayacağını ama bu düşük gelen derslerle ilgili küçük adımlarla çalışmaya başlaması gerektiği anlatılıp, önerisi alınmalı. Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç “Bir dönem boyunca yoruldun, tatile de ihtiyacın var, hadi gel tatilin planını birlikte yapalım, neler yapmayı düşünüyorsun? Düşük derslerle ilgili konu tekrarlarına da vakit ayırsak güzel bir başlangıç yapmış oluruz, tatilin hangi aşamasına konu tekrarını koymayı tercih edersin?’ şeklinde ana çerçeve belirlenip seçim hakkı çocuklara bırakıldığında anne babanın işi kolaylaşıyor ve çocuklar da daha fazla motive oluyor” diyor.
Kendinizi sorgulayın!
Son adım olarak kendinizi sorgulamanız gerektiğini vurgulayan Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç, anne babaların ‘biz nerede eksik yapmış olabiliriz, takip konusunda, teşvik etme konusunda, başarının devamlılığı konusunda neler yapabiliriz’ diye düşünerek, çocuğun öğretmenleriyle görüşüp, gelişim için onların da önerilerini dinlemeleri gerektiğini söylüyor.
Başarılı karne karşısında tepkilerinizi abartmayın!
Peki başarılı hatta fazlasıyla iyi bir karne karşısında tepkiler nasıl olmalı? Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç, çocuğa abartılı hediyelerden ve ‘zekisin’ gibi etiketlerden, övgülerden uzak durulması gerektiğini belirterek “Bu durum hediye için çalışmaya ya da ‘Zaten çok zekiyim’ mesajıyla çabasının azalmasına sebebiyet verebilir. Yapmanız gereken; takdir etmek, çabasını gördüğünüzü ve gurur duyduğunuzu söylemek, başarıya ulaşmasında etkili olan faktörlerin üzerinden geçmek, bu başarının ona nasıl hissettirdğini konuşmak ve sarılarak ya da beraber yemeğe giderek başarısını kutlamaktır. Bu tutum çocuğunuzun başarısının devamlılığını sağlamak için ideal olacaktır” diyor. Karnenin zeka göstergesi ya da hayat başarısı göstergesi olmadığının unutulmaması gerektiğinin altını çizen Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç “Karnenin sadece bir dönemin ya da bir yılın özeti olduğu hatırlanmalı ve çocuğa da hatırlatılmalıdır. Böylelikle yeni döneme yepyeni bir başlangıç yapma ihtimalini de artırmış oluruz” diyor.