SON DAKİKA

logo

Diyabet ve yüksek tansiyon dostu: Bakliyat

Tüm dünyada milyarlarca insanın en önemli protein kaynağı olan baklagiller, Türk mutfağında da çok önemli bir yere sahip. Baklagillerin zengin besin öğesi içeriğinin yanı sıra kolay ulaşılabilir ve dayanıklı olması, uzun süre saklanabilmesi ve tüm dünya mutfaklarında pek çok yemekte kendine yer bulması nedeniyle beslenme için temel gıdaların başında yer aldığını vurgulayan Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Sağlıklı Yaşam Yöneticisi ve Diyetisyen Sibel Mumcu, “Saymakla bitmeyen faydaları ile beslenme listelerinde de başköşe de olan bakliyatlar; insan sağlığını koruyan, iyileştiren, diyabet, şeker, kalp hastalıkları, yüksek kolesterol ve anemi gibi pek çok sağlık sorunu ile mücadelede öne çıkan önemli bir besin ailesidir. Glüten içermeyen, vejetaryen ve vegan beslenen bireylerin beslenmesinde önemli miktarda protein sağlayan baklagiller, geleceğin gözde gıdaları arasında yer alıyor” açıklamasında bulundu.

 

Sağlık için sıklıkla beslenme listelerinde yer verilen bakliyatların aynı zamanda gezegenin sağlığı için de çok önemli olduğunu hatırlatan Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Sağlıklı Yaşam Yöneticisi ve Diyetisyen Sibel Mumcu, “Bakliyatlar sürdürülebilir tarımı teşvik eden ve iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirme konusunda olumlu etkileri olan önemli bir tarımsal ürün grubudur. Yetiştirilirken daha az suya ve daha az sentetik gübreye ihtiyaç duyan baklagiller, büyürken aynı zamanda havadaki azotun toprağa aktarılmasını sağlayarak tarım arazilerinin verimliliğine katkı sağlayarak topraktaki biyoçeşitliliğin korunmasını da büyük ölçüde destekliyor” dedi.

Bakliyat çeşitlerini kullanarak yeni reçeteler geliştiriliyor

Geleceğin nüfusunu sürdürülebilir şekilde beslemek için tarımsal ürünlere olan talebin hızla arttığı ve bu talebin karşılanması için üretiminde artırılması gerektiği göz önüne alındığında, sağlıklı beslenme için kaliteli bitkisel protein sunan baklagillerin üretiminin teşviğinin de önemli olduğunu vurgulayan Sağlıklı Yaşam Yöneticisi ve Diyetisyen Sibel Mumcu, “Sodexo olarak daha iyi gelecek ve sürdürülebilirlik için sürdürülebilir bitkisel beslenmeyi destekliyoruz. Menülerimizin ve yemek içeriklerimizin yüzde 33’ünü bitki bazlı besinlerden oluşturmayı hedefliyor, bakliyat çeşitlerini kullanarak yeni reçeteler geliştiriyoruz” diye konuştu.

 

Baklagillerin 5 faydası

  • Oldukça besleyici ve yüksek protein içeriğine sahip olan baklagiller, Akdeniz diyetinin önemli bir parçasıdır. Düzenli tüketildiğinde günlük enerji ihtiyacının da önemli bir bölümünü karşılar.
  • E ve B12 dışındaki B vitaminleri ile kalsiyum, çinko, magnezyum, demir, fosfor ve potasyum zengini olan baklagiller, C vitamini içeren besinlerle tüketildiklerinde içerdikleri demirin emilimi daha da kolaylaşır.
  • Genel olarak yağ oranları düşüktür, çözünür lif bakımından en zengin içeriğe sahiptirler ve glisemik indeks değerleri düşüktür. Bu özellikleri ile kan şekerinin kontrol altına alınmasına ve yüksek kolesterolün düşürülmesine olumlu katkıda bulunurlar. Diyabet ve kalp hastaları için en iyi seçimlerden biri olan baklagillerin obezite ile mücadeleye yardımcı olduğu da çalışmalarla gösterilmiştir. Bu nedenle haftada en az 2-4 kez tüketilmeleri gerektiği önemle hatırlatılmaktadır.
  • Baklagiller metiyonin adlı aminoasit açısından yeterli bir kaynak olmadığı için tahıllarla birlikte tüketilmelidir. Sahip oldukları proteinin kalitesini artıracak olan bu ikili tüketim özellikle vegan ve vejetaryen beslenenler için önemlidir. 
  • Bakliyatlar, antioksidan bileşiklerce de zengin bir içeriğe sahiptir. Bu bileşikler hücrelerin zarar görmesini engeller veya geciktirirler. Yapılan çalışmalarda antioksidan maddelerden zengin beslenmenin kalp hastalıkları, felç ve kanser gibi hastalıklara yakalanma oranını azalttığı gösterilmiştir. 

Bakliyatların kolay sindirilmeleri için iyi pişirilmeleri gerekir. Pişirilmeden önce ıslatılan taneler ağırlıkları kadar su çekerler. Sindirim sisteminde önemli problemi olanlar, ıslatılan tanelerin kabuklarını ayırmalıdırlar. Saklama sırasında nem kontrolü ve haşerelerden korumak önemlidir. İyice kurutulan ürünler serin ve kuru yerlerde muhafaza edilmeli. -FASELİS


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.11 16:36:37
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






2023’ün ilk 5 ayında Antalya’yı 3 milyon 400 bin turist ziyaret etti

Antalya, turizmdeki yükselen ivmesiyle yeni rekorlara imza atmaya devam ediyor. 1 Ocak-31 Mayıs tarihleri arasında şehri hava yoluyla ziyaret eden turist sayısı 3 milyon 405 bin 458 oldu.
Başarılı bir turizm sezonu geçiren Antalya’da turizm verilerindeki artış devam ediyor. Denizi, kumu, güneş..

Antalya, turizmdeki yükselen ivmesiyle yeni rekorlara imza atmaya devam ediyor. 1 Ocak-31 Mayıs tarihleri arasında şehri hava yoluyla ziyaret eden turist sayısı 3 milyon 405 bin 458 oldu.
Başarılı bir turizm sezonu geçiren Antalya’da turizm verilerindeki artış devam ediyor. Denizi, kumu, güneşi kadar tarihi ve doğal güzellikleri, kültürel yapıları, antik kentleri ile turistlerin ilgi odağı olan Antalya’da, Antalya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden alınan verilere göre 1 Ocak-31 Mayıs tarihleri arasında şehri hava yoluyla ziyaret eden turist sayısı 3 milyon 405 bin 458 olarak gerçekleşti.

Tüm zamanların en iyi başlangıcı rekoru devam ediyor
Ağırladığı turist sayısı bakımından "Turizmin Başkenti" olarak nitelendirilen Antalya, turizm noktasında 2023 yılına hızlı bir giriş yaptı. Turizmde yeni rekorlara imza atılmaya devam edilen şehirde, Antalya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden alınan verilere göre 1 Ocak-31 Mayıs tarihleri arasında şehri hava yoluyla ziyaret eden turist sayısı 3 milyon 405 bin 458 oldu. Bu sayı ile turizm noktasında tüm zamanların en iyi başlangıcı Antalya’da devam etmiş oldu. Turizm de rekorlar yılı olarak bilinen 2019’da bu rakam 3 milyon 309 bin 285, 2020’de 512 bin 171, 2021’de 747 bin 894, 2022 yılında ise 2 milyon 422 bin 349 olarak gerçekleşti.

2021 ve 2022 toplamı geride bırakıldı
Akdeniz’in en önemli turizm merkezlerinden Antalya’da 2023 yılının turizm verileri 2021 ve 2022 yılının 1 Ocak-31 Mayıs tarihleri arasında şehri hava yoluyla ziyaret eden turist sayısının toplamını geride bıraktı. 2021 yılının aynı döneminde şehri hava yoluyla ziyaret eden turist sayısı 747 bin 894, 2022 yılında 2 milyon 422 bin 349 turist olarak gerçekleşirken, 2023 yılında ise şehri hava yoluyla ziyaret eden turist sayısı 3 milyon 405 bin 458 olarak gerçekleşti. 1-31 Mayıs tarihlerinde ise şehri hava yoluyla ziyaret eden turist sayısı 2021 ve 2022 yılının mayıs ayı toplamından fazla oldu. 1-31 Mayıs tarihlerinde Antalya’ya havayoluyla 1 milyon 593 bin 935 turist geldi.

Alman turistler liderliğini korudu
2023 yılında da Antalya’yı hava yoluyla ziyaret eden turist sayısı bakımından milletler sıralamasında Alman turistler liderliğini korudu. 1 Ocak-31 Mayıs tarihleri arasında Antalya’ya en çok turist yüzde 26,32’lik oran ve 827 bin 618 ile Almanya’dan geldi. Almanya’yı yüzde 24,92 oran ve 783 bin 737 turistle Rusya, sonra da yüzde 11,20 oran ve 352 bin 184 turistle İngiltere takip etti. Beş aylık dönemde hava yoluyla Antalya’ya en çok turist gönderen diğer ülkeler ise sırasıyla Polonya, Hollanda, Litvanya, Kazakistan, İsrail, Belçika ve Ukrayna oldu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.01 18:00:59
Son Düzenlenme Tarihi :





Kaleiçi’nin simge ismi ‘Mustafa Kaptan’ın heykelinin omuzundaki güvercin ikinci kez ortadan kayboldu

Antalya’da tarihi Kaleiçi’nin simge ismi Kaptan Mustafa Ekizler’in heykelindeki güvercin sembolü iki kez ortadan kayboldu. Kaptanın torunu Sinem Ekizler, “Dedem ‘Mühim olan arkada bir eser bırakabilmek’ derdi. Güvercinler dedemi hatırlatan ve onunla bağ kurmuş bir semboldü. Bu bizi ailecek çok üzdü” dedi.
1905-2001 yılları arasında yaşayıp 96 yaşında hayata gözlerini yuman Kaptan Mustafa Ekizler anısına Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından 1 Temmuz 2021 tarihinde Kabotaj Bayramı’nda Kaleiçi İskele Camii yanına heykeli dikildi. Kaptan Mustafa Ekizler’in heykelinin sağ omzuna da kuşlarla ayrı bir bağı olduğu için güvercin sembolü koyuldu. Bölgede çok sevilen ve sayılan deniz kurdunun heykelindeki güvercin ortadan kayboldu. Ekizler ailesinin durumu belediye yetkililerine haber vermesinin ardından yeni güvercin sembolü heykele monte edildi. Kaptan Ekizler’in torunu Sinem Ekizler (35), geçtiğimiz aylarda Kaleiçi’nde dolaştığı esnada dedesinin omzundaki güvercin heykelinin yine yerinde olmadığını gördü. Aile fertleri, ikinci kez üzüntü yaşadı.

“Rotasından hiçbir zaman şaşmadı”
Dedesinin kendisinde ayrı bir yeri olduğunu belirten Sinem Ekizler, Kaptan Mustafa Ekizler’in yaşamı hakkında şunları söyledi:
“Dedem, yat limanında nasıl kocaman bir kaptansa benim için de kocaman bir aşktı. Çok mütevazi bir insandı. Sesini yükselttiğini ya da kızdığını hiç duymadım. İyilik yapmayı çok seven birisiydi. Maddiyata hiç önem vermezdi. Yaz aylarında her cuma kapısının önünde karpuz kavun, kışın da lokum ve bisküvi dağıtıyordu. Bazı iyiliklerinde ise kesinlikle kimsenin bilmesini istemezdi. Çocukluk halimle dedemi takip etmiştim ve birilerine iyilik yaptığını görmüştüm. Aramızda bir sır kalmasını istemişti. O sırrı taşıyacağım için ayrı bir mutlu olmuştum. Dedem balık tutuyorsa herkes yemeli, balık tutup geliyorsa mahalleliye dağıtmalı. Evet şu an belki batıl inanç olabilir ama eskiler çok inanırmış; evlenmek isteyip 40 dalga aşmak isteyenleri kırmaz, onlara 40 dalga aştırırmış. Kaptanlığına diyecek bir sözüm yok, çünkü rotasından hiçbir zaman şaşmadı. Herkesin yardımına seve seve koşar, karşılığında ise bedel asla almazdı. İyi bir insandı ve merhametliydi. Aynı zamanda camide de müezzinlik yapardı ve camiden de herhangi bir karşılık almadı.”
Dedesinin Mustafa Kemal Atatürk ile bir anısını da paylaşan Ekizler, “Dedem Atatürk ilk geldiğinde 9-10 yaşlarındaymış. İkinci geldiğinde ise genç yaşlardaymış. Atatürk’ün çok kibar konuştuğunu, çok mütevazı olduğunu ve sohbetinin çok güzel olduğunu söylerdi. Dedem, ‘Onunla sohbet ederken mutlaka bir şeyler öğreniyorduk’ derdi. İlk karşılaşmalarında dedemin ismini duyunca neler yaptığını, nerede yaşadığını sormuş. O da anlattıktan sonra Atatürk arkasına dönüp ‘Mustafa’ya hemen bir ev verin’ demiş. Tamam diyorlar hemen ilgileniyorlar ancak Mustafalar karışıyor. İkinci gelişinde Atatürk dedeme evi alıp almadığını soruyor. Dedem de ‘Aldım paşam, teşekkür ederim’ diyor. Oysa almadığı bir eve ‘Aldım’ diyor. İşin arkasına düşmüyor, çünkü gözü ve gönlü tok bir adamdı hem de Atatürk’ü kırmak istemediğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Koruma altına alınması gerektiğini düşünüyorum”
Ekizler, heykelin ikinci kez ortadan kaybolmasının nedenini bilmediklerini aktararak, “Heykel dikilme töreninde buradaydım. 2 yıl önce 1 Temmuz Kabotaj Bayramı’nda dikildi. Biz ailecek çok mutlu olduk. Çünkü dedem, ‘Mühim olan arkada bir eser bırakabilmek’ derdi. Dedemin güvercin ve kumrularla ayrı bir bağlantısı vardı. Bir ıslık ve elini tokatlayarak onları çağırırdı. Sabah, öğle, akşam onları beslerdi. O yüzden heykelde de güvercin vardı. Güvercinin burada olmamasının sebebini bilmiyorum. Kırılmış da olabilir, rüzgar uçurmuş ya da çalınmış da olabilir. Ancak yapmasalardı, yerinde kalsaydı iyi olacaktı. Çünkü bu bizi ailecek çok üzdü. O dedemi hatırlatan ve onunla bağ kurmuş bir şeydi. Dedemin yeğeni müracaatta bulundu, ardından geçici bir güvercin konuluyor. Siyah bir güvercindi. Ancak maalesef o da yok. Neden yok? Eğer buradan ikinci kez gidiyorsa, korunmaya alınması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

Antalya’nın ilk çevrecisi
Kaptan Mustafa Ekizler hakkında ise heykelin yanında bulunan bilgilendirme yazısında şu ifadeler yer alıyor:
“Herkesçe çok sevilen ve sayılan Antalyalı eski bir deniz kurdudur. Çocukluk ve gençlik yıllarında iki kez Büyük Atatürk’ümüzün ilgi ve iltifatlarına mazhar olup, onu teknesinde ağırlama şerefine nail olmuştur. Denizlerin korunmasından, bütün kuşlarla konuşmasına kadar kendine has sıra dışı özellikleriyle kent belleğinde yer etmiş yüce gönüllü bir insandır. Antalya’nın ilk çevrecisidir. Onun Antalya tarihine, doğasına ve insanına sahip çıkan saygın kişiliği gelecek kuşaklar için güzel bir örnek olacaktır. Kaptan Mustafa Ekizler bu limanda 1919-21 İtalyan işgalini, Türk-Yunan mübadelesini yaşamış, 2. Dünya Savaşı’nda Fransız St Didier gemisi İngiliz uçaklarınca batırılırken iskeleye giren bir torpil onun büyük teknesini havaya uçurmuştur. Hayatının sonuna kadar İskele Camii’nin hamisi olmuş, onun tamir ve bakımına katkıda bulunmuş, camiye müezzin atanmadığı zamanlarda ezanları minareden bizzat kendisi okumuştur. 1905 yılında Antalya’da doğan bu güzel insan, 1 Mart 2001 yılında 96 yaşında aramızdan ayrılmıştır. Bu camiden son yolculuğuna uğurlanırken Antalya’nın bütün kuşları onu yine yalnız bırakmamıştır.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.06 13:44:04
Son Düzenlenme Tarihi :