SON DAKİKA

logo

Düzen: “Korkunun ecele faydası yok”

Saadet Partisi Antalya İl Başkanı Ramazan Düzen Kadın Kolları Başkanı Zübeyde Güler ve ekibinin tertiplediği kahvaltılı toplantısına katıldı. Düzen, “Bizim derdimiz kavga etmek değil. İktidar yandaşları yeri geldiği zaman işi çığırından çıkarıp bir kavga ortamı oluşturmayı adeta zorluyorlar son zamanlarda. Ama inşallah korkunun ecele faydası yok’ diye bir tabir var bizde” dedi.

Saadet Partisi Antalya İl Kadın Kolları Başkanlığınca teşkilat binasında tertiplenen kahvaltılı toplantıya katılan Saadet Partisi İl Başkanı Ramazan Düzen seçim gündemi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Bu toplantıyı tertipleyen İl Kadın Kolları Başkanı Zübeyde Güler ve ekibine teşekkür ederek sözlerine başlayan İl Başkanı Ramazan Düzen, “Bizim derdimiz kavga etmek değil. İktidar yandaşları yeri geldiği zaman işi çığırından çıkarıp bir kavga ortamı oluşturmayı adeta zorluyorlar son zamanlarda. Ama inşallah korkunun ecele faydası yok’ diye bir tabir var bizde. Bu korku bu arkadaşların siyasetteki sonlarını getirecek. Aslında bir bakıma onlar da memnun olacaklar bunaldılar çünkü. Bu işi nasıl bırakacaklarını bilemiyorlar. Ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Hepimiz pazar günü inşallah kanaatlerimizi sandıkta ifade edeceğiz” dedi.

Biz seçimin huzur içinde, barış içinde geçmesini arzu ediyoruz diyen Düzen, Demokrasilerde seçim en önemli konudur. Seçimin mutlaka huzurlu bir ortamda yapılması icap eder. İnsanlar kendileri ve kendi ülkelerini geleceği için oy kullanırlar. Bundan kimsenin korkmaması icap eder diyerek; “Ancak seçimlerde bir başka husus daha var. Siyasi partilerin adayları, siyasi partilerin temsilcileri seçime giderken halkı yanıltmamalıdırlar. Yalandan, iftiradan ve hakaretten uzak durmaları icap eder. Bugün farklı kanaatlere sahip olabiliriz. Yarın iktidar değiştiğinde gerçekleri görür gerçekleri kabul etmek mecburiyetinde kalırız ama bundan dolayı birbirimizle kavga etmemizin ihtiyacı yok” diye konuştu.

Düzen, konuşmalarında şu ifadeleri kullandı:
“Bizim ilk hedefimiz neden bir araya geldik. Altı siyasi parti bugün değil bundan 5-6 sene önce de bir araya geldik. Temel sebep, bugünkü başkanlık sisteminden kurtulmak. Bugünkü haliyle başkanlık sistemi diktatörlüğe eviriliyor. Dediğim dedik. Kimsenin fikrine itibar etmem. Meclis mi? ‘Benim nazarımda hiçbir kıymeti yok’ noktasına geliyor. Bundan dolayı da biz başkanlık sistemini mutlaka değiştirip bir müzakere, istişare ortamının doğmasını sağlayacağız. İhtisas sahibi arkadaşlarımız, kardeşlerimiz farklı konularda fikirlerini tartışıyorlar. Projeler hazırlıyorlar ama geldiğimiz nokta şu oldu. Biz bu seçime gittiğimiz zaman bu seçimden sonra sistem değişene kadar altı partinin liderleriyle birlikte istişare ederek karar vereceğiz. Adımımız bu oldu, çok açık ve net. Cumhurbaşkanlığı yardımcısı konusu böylece gündeme geldi. İstişareye hazır olmayanlar istişare ne olur bilmeyenler altı kişi bir araya gelecek. İki tane belediye başkanlarımız da cumhurbaşkanlığı yardımcılığını üstlenecekler. Nasıl Türkiye’yi idare edecekler? Bırak sen altı kişiyi, 600 kişilik mecliste istişare etmek mecburiyetindesin. Bunu akıllarına bile getirmeyenler bir konuda altı kişinin, sekiz kişinin bir araya gelip meseleleri tartışmasını karar almanın önünde bir engel gibi görüyor. Bu arkadaşlar demokrasi nedir hala anlamamış, içselleştirememişler demokrasiyi. Bunu unutamayız. Biz birbirimizin düşmanı değiliz, savaşa gitmiyoruz. Birbirimizle taban tabana zıt fikirlerimiz olabilir ancak biz bu fikirlerimizi, düşüncelerimizi kavga etmek için değil birbirimize anlatmak ikna etmek için gündeme getiririz. Neticede bir karar veririz… Bu seçimlerde bir numaralı hedefimiz bugünkü başkanlık sistemini değiştirmektir.”

Avrupa’da herkes yoksulluk sınırının üzerinde ücret alırken biz neden açlık sınırın altına mahkum ediliyoruz diye konuşan Düzen. Sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama şunu da biliyoruz. Meclis devreye girecek, Anayasa değiştirilecek. Bu bir süreç gerektiriyor. Mecliste 400 kişilik bir çoğunluğumuz olursa bu süreç kısalır. Burada Antalyalılara da büyük mesuliyet düşüyor. Seçime gittiğimiz zaman Antalya’da bir patlama yapmamız gerekiyor… Ele alacağımız konuların başında her zaman mağdur insanlarımız geliyor. Şimdi Kanun Hükmünde Kararname mağdurları olan kardeşlerimiz var. Kirasını ödeyemeyen, çalışan insanımız var. İşçimiz var. Emeklimiz memurumuz var. Borç almış, borcunu ödeyemeyen esnafımız var. Biz her mağdur kardeşimizin elinden tutmayı görev vaat ediyoruz. Şu bizdendi, şu bizden değildi diye bir ayrım yapmadan bu hizmetleri gerçekleştireceğiz. Onun için kim nerede olursa olsun mağdursa şu anda problemlerini çözemiyorsa bir pandemi dönemi yaşadık arkasından bir deprem hadisesi ile karşı karşıya geldik. İnsanlarımız perişan oldu. Elbette borcunu ödeyemeyen esnafın tepesine yumruk vuramayız. Memurumuz, çiftçimiz, işçimiz, esnafımız hepsi bizim kardeşlerimiz elbette biz onların derdiyle dertlenmeyi görev addediyoruz. Bu arkadaşlarımız belli konularda Sayın Cumhurbaşkanımızın ısrarla ‘Ben ekonomistim bana güvenin ekonomiyi bana bırakın, kısa zamanda nasıl düzelteceğim’ demişti. Biz bu sözü unutmuyoruz. Ama bir gerçeği gördük ki Sayın Cumhurbaşkanı ülkenin ekonomi problemlerini çözemedi. Çözmek bir taraf daha korkunç boyutlara çıktı. Çalışan insanlarımızdan büyük bir kesim asgari ücretin altında maaş alıyor. Açlık sınırının altında ücret alıyor biz buna rıza gösteremeyiz ki. Ne işveren ne devlet böyle bir anlayışta olamaz. Biz insanlarımız sadece karnının doymasını değil bütün ihtiyaçlarını karşılayacak bir ücreti almasını isteriz. Avrupa’da çalışan emekli olan memurluk yapan emekli herkes yoksulluk sınırın üzerinde ücret alırken biz neden açlık sınırın altında ücret almaya mahkum ediliyoruz.”

Düzen, Sadece ekonomi değil şu anda memleketimizde huzur içinde değil. Neden? Başına bir sıkıntı geldiğinde bir problemle karşı karşıya kaldığında adalete güvenemiyor ifade ederek; “Bir yerde adalet olmazsa o ülkede yaşanamaz zulüm var demektir. Bizim inancımızın temelinde de bu  yatar. Müslümanlıktan bahsediyorlar. Peygamber efendimiz ne buyurmuş, ‘İslam güzel ahlaktır’ diyor. Güzel ahlakın başında da adalet gelir. Harama el uzatmamak gelir. Yolsuzluktan vazgeçmek, israfı terk etmek gelir. Siz bunların hepsini yapacaksınız ondan sonra da alnı secdeye gelenlerle şampanya patlatanlar arasında tercih yapıyormuşuz diye bir safsata ortaya atacaksınız. Yok arkadaş. Biz güzel ahlakın Müslüman’ın şiarı olduğuna inanıyoruz. Hem yolsuzluk yap hem de alnım secdeye de yahu. Cenabıhak’tan en büyük cezaya sen müstahak olursun. Bundan dolayıdır ki, gençler arasında İslam’a temayülde bir azalma görüldü. Neden? Bu laflarla İslam’ı tarif etmeye insanlar kalkarsa bir genç niye Müslümanlığa özensin? Özenmez. Biz bu anlayışı kökünden değiştireceğiz. Her ilimizde yatırımlar olacak. Adalet denilen mefhum bizim en başta taşıdığımız levha olacak. Biz şahsiyetli bir dış politika güdeceğiz. Çevremizde, her ülkeyle uyum içinde bir politika sürmeye kararlıyız. İki şey önemli bizim için. Birincisi; Türkiye Cumhuriyeti olarak sınırlarımızı korumakta kararlıyız. Hiçbir suretle bu sınırları değiştirecek bir politika içine girmeyiz. Buna rıza göstermeyiz. Başkalarının sınırlarına tecavüz etmeyi de istemeyiz. İkincisi de biz aile mefhumumuzu mutlaka koruyacağız. Aile toplumun temelidir. Aile ile mefhumu ortadan kalkarsa o ülkede huzur olmaz. El birliğiyle aile mefhumunu güçlendirmek için ellimizden her şeyi göstereceğiz. Pazar günü oyların sandıklara atıldığı gün olacak. Pazartesi günü de inşallah bayram günü olacak" diye sözlerini noktaladı. -BLD.BSN.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.12 12:28:45
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkan Güngör: “Pandemi ile gelen müzik yayın saatleri kısıtlaması kaldırılmadır”

MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, müzik yayın saatleri kısıtlamasının ya tamamen kaldırılması ya da gece saat 03.00’e kadar uzatılması gerektiğini söyledi.
Pandemi döneminde başlatılan müzik yayın saati kısıtlaması eğlence sektörünü olumsuz etkiliyor. Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Seydi Tahsin Güngör, pandemi döneminde gece 24.00 sonrası için getirilen, daha sonra ise 01.00’e uzatılan müzik yayın saati kısıtlamasının eğlence sektörünü olumsuz etkilediğini belirterek yasağın ya saat gece 03.00’e alınması ya da tamamen kaldırılması gerektiğini söyledi. Başkan Güngör, “Pandemi ile gelen kısıtlamalardan en çok etkilenen sektörlerden birisi de müzik yayını yapan eğlence sektörüdür. Pandemi döneminden kalan müzik yayın saati kısıtlaması durum normalleşmiş olmasına rağmen normale döndürülmemiştir. Bu müzik yayın saati kısıtlaması eğlence sektörünün iş hacmini düşürmektedir. Zamanın kısalması fiyatlara da olumsuz etki etmektedir” diye konuştu.
MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden birisinin Manavgat-Side turizm destinasyonu olduğunu belirterek bölge ekonomisinin başat sektörünün turizm olduğunu söyledi. Başkan Güngör, “Turizm sektörünün en önemli bileşenlerinden birisi de eğlence sektörüdür. Turizm bölgelerinde deniz-kum-güneş turizmi yanında eğlence turizmi satış ve pazarlama için en önemli unsurların başında gelmektedir. Manavgat Side Turizm destinasyonunda turistler için eğlence hayatı önemli yer teşkil etmektedir. Bunun yanı sıra Alanya ve Belek başta olmak üzere diğer turizm bölgelerine gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler eğlence için günübirlik bölgemize gelmektedir. Eğlence amacıyla bölgemize gelen misafirlerimiz müzik yayın saati kısıtlı olması nedeniyle hem turizm bölgesindeki hem de şehir merkezindeki müzik yayını yapan işletmelerden erken ayrılmak zorunda kalmaktadır. Bu yasağın kaldırılması ile bölge ekonomisine olumlu etki sağlayacaktır. Özellikle üyelerimizden müzikli program yapan iş yerlerinde müzik yayın saatlerinin kısıtlanmasını kaldırılmasına dair yoğun talepler alıyoruz. Konu ile ilgili üyelerimizden aldığımız talepleri rapor haline getirerek İçişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TOBB’a yazılı olarak ilettik” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.19 21:32:00
Son Düzenlenme Tarihi :





Elmalı Vakfı Başkanı Taş’tan, Özgünsür’e övgü Elmalı Kültür ve Turizm Derneği’ne destek

Elmalı Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Taş, gazetemiz sahibi Erkin Özgünsür’e gönderdiği mesajta, “Elmalı Vakfı olarak, Elmalı’mız için her zaman elimizi, bedenimizi, yüreğimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyorum. Sizin gibi duyarlı Basını yürekten kutluyorum” dedi.

Başkan Taş,  Elmalı için yapılacak girişimlere, Kültür ve Dayanışma Derneği için yapabilecek her türlü desteğe ve yardımlara Elmalı Vakfı olarak hazır olduklarını da mesajında iletti.
GAZETEMİZ SAHİBİ 
ERKİN ÖZGÜNSÜR’E ÖVGÜ
Elmalı Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Taş mesajına, “Merhaba Erkin bey. Şimdi Elmalı Hasan Sıtkı bey konağı ile yazınızı görünce dayanamadım, bu saatte sizi rahatsız ediyorum. Hakkınızı helal ediniz” diyerek başlarken, “Sizin gibi duyarlı Basını yürekten kutluyorum” dedi ve “Elmalı’ya yaptığınız katkınızdan dolayı sizi kutluyorum. Başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum” diye noktaladı. 
NE OLMUŞTU ?
    Antalya Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığınca, Elmalı İplik Pazarı’nda bulunan Bahçeli Kerpiç Ev ve Depo (Kandilzade Hasan Sıtkı Bey Konağı) 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun açık teklif usulü ile 3 yıl süreyle kiraya verilmek üzere ihaleye çıkartılmıştı. 
Yasa gereği ihale ilanı, ihalenin yapılacağı yerde yani Antalya merkezde çıkan bir gazetede yayınlandı. Ama ‘O’ gazete merkezdeki diğer gazeteler gibi Elmalı’ya ulaşmadı dolayısıyla bu ihaleden, bir zamanlar Kandilzade Hasan Sıtkı Bey Konağı’nın sahibi olan, sonrasında kiracısı durumuna düşen Elmalı Kültür ve Turizm Derneği yönetiminin haberi olmadı. 
Dolayısıyla; Kandilzade Hasan Sıtkı Bey Konağı’nın 17 Şubat’ta yapılan 3 yıl süreyle kiralanması ihalesine sözkonusu dernek katılamamıştı.
ŞİMDİ NE OLACAK ?
    17 Şubat’taki ihaleye katılım olmayınca ihale iptal edilmişti. Yakın zamanda tekrar bir ihale yapılacak. İlanın yayınlanacağı gazete yine Elmalı’ya ulaşmayacağından, ilgili kurum bu kez yazılı olarak Elmalı Kültür ve Turizm Derneği’ni haberdar edecek.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.02.27 11:09:55
Son Düzenlenme Tarihi :